Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/319 E. 2023/826 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/319
KARAR NO: 2023/826
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2020
NUMARASI: 2017/1166 Esas, 2020/44 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/09/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin İstanbul Kongre Merkezinde 21-24 Eylül 2017 tarihleri arasında yapılacak olan EXPO Dental Fuarı için davalıya ait 27 m2 modüller stadın kurulumu için 12.09.2017 tarihinde Eser Sözleşmesi yapıldığını, müvekkilinin davalıya ait standın kurulumunu üstlendiğini ve taraflar arasında ticari ilişki oluştuğunu, işin toplam bedelinin KDV dahil 7.670,00 TL olduğunu, müvekkilinin sözleşme bedeli olarak 21.09.2017 tarihli 252168 seri no lu 7.670,00 TL lik faturayı tanzim ederek, davalıya 05.10.2017 teslim ettiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını, davalının borcunu ödememesi üzerine İstanbul … İcra Müd.’nün … E. Sayılı dosyasından yasal takibe geçildiğini, davalının itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğunu, müvekkilinin taraflar arasındaki sözleşme gereği edimini yerine getirerek davalıya ait stadın kurulumunu yaptığını, davalının da fuara katıldığını, hatta stant kurulumundan sonra standı kullanıldığına dair çekilmiş fotoğrafların olduğunu, ayrıca stadın projesinin de mevcut olduğunu taraflar arasındaki sözleşmeye göre ödemenin yapılmaması halinde aylık %5 faizin sözleşme tarihinden itibare işletileceğinin kararlaştırıldığını belirterek itirazı iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bahse konu 21.09.2017 tarihli faturanın teslim edilmediğini, dava konusu faturaya ödeme emri ile muttali olunduğunu ve faturaya, ödeme emrine, faiz miktarına bu nedenle itiraz edildiğini, uyuşmazlığın eser sözleşmesine uygun davranılıp davranılmadığı noktasında olduğundan ve muhakemeyi gerektirdiğinden inkar tazminatı talep edilmeyeceğini, davacının kiralık stand sözleşmesinde yüklendiği hususları gereği gibi yerine getirmediğini, standı sözleşme ile taahhüt ettiği yerde değil başka bir yerde kurduğunu, sözleşmede kararlaştırılandan daha küçük bir stand hazırladığını, standa yandan giriş yapılması gerekirken cepheden giriş yapıldığını, bu nedenle standın cephesinin daraldığını, ekonomik olarak stanttan faydalanmanın azaltıldığını, bu nedenle faturada indirime gidilmesi gerektiğini, ayrıca standın kötü bir işçilikle baştan savma şekilde hazırlandığını, sözleşme ile taahhüt edilen işçilik ve malzemenin kullanmadığını, standın davalıya teslim edilmesi gerekenden daha geç bir vakitte teslim edildiğini, bu nedenle ikinci bir indirime gidilmesi gerektiğini, davacıya sözleşmeye aykırı davrandığı hususlarda ayıp ihbarında bulunulduğunu, ayıp ihbarına ilişkin olarak tanık bildirileceğini, sözleşmeye aykırı yapılan işçilik nedeniyle sözleşme bedelinin bilirkişi marifetiyle yeniden tespitinin gerektiğini savunmuştur, Mahkemece; taraflar arasındaki ticari ilişkinin her iki tarafın da kabulünde olduğu, taraflar arasındaki fatura konusu işin TBK’nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olduğu, eserin kararlaştırılan ve lüzumlu vasıfları taşımaması halinde ayıplı olarak kabul edileceği, ayıp ihbarının herhangi bir şekle tabi olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda dinlenen tanığın ifadesinde fuar başlamadan önce davacı çalışanlarına bizzat ve anlaşma yapılan kişiye telefonla eksikliklerin bildirildiğinin beyan edildiği, ayıp ihbarı yapılması ile davalının 475/1 maddesindeki haklardan yararlanabileceği, davalı, standın olması gerekenden farklı bir yere kurulduğunu ileri sürmüş ise de, fuar organizasyonu tarafından belirlenen sınırlar içinde stant kurulumu yapılabileceğinden ve stantta fuar organizasyonunca belirlenen alana kurulduğundan bu iddianın davacıya karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığı, yine davalı standın geç teslim edildiğini ileri sürmüş ise de, icra dosyasında mevcut sözleşmede standın fuar öncesi akşamı teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, tanığın akşam 10’da standın afişlerinin yapıştırıldığını beyan ettiği, fuarın başladığı tarihte standın kullanıma hazır hale getirildiği, davacının gecikmesi nedeniyle davalının fuara geç başlama gibi bir iddiasının ve tanık beyanının mevcut olmadığı, taraflarca dosyaya sunulan ve müzekkere ile celp edilen fuar sırasında çekilen fotoğraflarda standın alın yazısının takılmadığının açıkça görüldüğü, davalı tarafça sunulan fotoğraflarda folyo yapıştırmaların pürüzlü ve kabarcıklı olduğu, olması gereken şekilde yapıştırılmadığının anlaşıldığı, yine ayrıca bir kısım görsellerin standın bazı yüzlerine yapıştırılmamış olduğu, projede kararlaştırılan hususları karşılamadığından bu üç hususun standı ayıplı hale getirdiği, davalı stand girişinin istenen gibi olmadığını ileri sürmüş ise de, stand için fuar organizasyonu tarafından ayrılan bölümle sınırlı olarak stand yerleştirmesi yapılabileceği, stand projelendirmesinin davalı tarafın tercihine göre soldan giriş olarak düzenlendiği, kapının sağ taraftan yapılması talebinde bulunulsa idi cepheden giriş yerine yandan giriş yapılacağının açık olduğu, L şeklinde küçük bir köşeye sahip olan kiralanan fuar alanının konumu göz önüne alındığında kapının sol taraftan tercih edilmesi nedeniyle komşu stand alanına taşmamak adına yapılan imalatının doğru olduğu, cepheden giriş yapıldığından bahisle ileri sürülen ayıp iddiasının yerinde görülmediği, bu paragrafta açıklanan hususlar hakkında bilirkişi raporunun teknik sonuç kısmının 5 nolu maddesinde %10 indirimin uygun olduğunun tespit edildiği, ancak indirim oranı mahkememce kabul görmekle beraber bu indirimin stand alın yazısının olmayışı, görsellerin eksik oluşu ve yapıştırmadaki kusurlar nedeniyle yapılması gerektiği, bilirkişi raporunun 9 nolu maddesinde sayılan hususların davalı tarafça ayıp olarak ileri sürülmediği, fuar sırasında çekilen fotoğraflarda tüm standın aynı yükseklikte olduğunun anlaşıldığı, bilirkişi tarafından 9 nolu maddede ayıp olarak sayılan hususların mahkemece tespit edilmediği bu nedenle oluşan bir ayıptan da bahsedilemeyeceği, bu nedenle bilirkişi raporunda bahsedilen %15’lik nesafet kesintisi indirimi yapılmadığı, işlemiş faiz talebi dava konusu edilmediğinden açıklanan gerekçelerle fatura ana tutarında %10’luk kesinti yapılarak davanın kısmen kabulü gerektiği, taraflar arasındaki icra dosyasına sunulu sözleşmede gecikme halinde aylık %5 faiz uygulanacağına ilişkin hükmün tacirler arasında faiz serbestçe belirlenebileceğinden uygun olduğu, alacak faturaya dayalı, davalı tarafça belirlenebilir ve likit olduğundan takibe haksız itiraz nedeniyle alacağına geç kavuşan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; Davanın KISMEN KABULÜ İLE, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 6.903,00 TL alacaklı olduğunun tespiti ile bu miktara vaki itirazın iptaline, asıl alacak 6.903,00 TL’ye takip tarihinden itibaren takipte belirtilen oranlarda faiz uygulanmak sureti ile takibin diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, Alacağın % 20’si oranına tekabül eden 1.380,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş karara karşı, davalı vekili istinafa başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile: alınan raporda bilirkişinin 8 ve 9 nolu maddelerle belirttiği ayıplı hizmet tespitleri için toplamda %25 nefaset indirimi yapılması gerektiğini belirttiği, mahkemenin, bilirkişi raporunda 9 nolu maddede belirtilen ayıpların tespit edilmediğinden ve davalı tarafça ileri sürülmediğinden kabul görmediğini, dava dilekçesinde davacının yapmış olduğu standa ilişkin tüm eksikliklerin olması gereken stand projesi ile davacının yapmış olduğu standın fuar alanında çekilen fotoğraflarına göre belirtildiğini, bu nedenle raporun 9. maddesindeki ayıbın ileri sürülmediğine ilişkin gerekçenin kanuna aykırı olduğunu, bilirkişi raporu ile hizmetin ayıplı olduğunun kesinleştiğini, ayrıca bilirkişinin yapmış olduğu %25 nefaset kesintisinin hakkaniyetli olduğunu bu nedenle rapora da itirazda bulunmadıklarını, ancak mahkemece karar verilen %10 luk kesintinin hakkaniyetli olmadığını, faturası tebliğ edilmemiş ayıplı bir hizmete ilişkin alacağın likit ve belirlenebilir olduğu gerekçesiyle icra inkar tazminatı verilmesinin kanuna aykırı olduğunu, aylık %5 faizin, yıllık %60’a tekabül ettiğini, 6.903 TL’lik alacak için takip tarihinden bu güne geçen 30 aylık sürede yaklaşık 10 bin TL faiz ettiğini, ticari işlerdeki sözleşme serbestisi ilkesinin kötüye kullanımını kanunun korumayacağını, avans faizin iki katının aşılmayacağı ilkesinin uygulanması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen fatura bedeli alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olup davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.Davacı taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi yapıldığını, sözleşme edimlerini yerine getirmelerine rağmen iş sahibine gönderdikleri fatura bedelinin ödenmediğini, yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirtmiş, davalı ise ayıplı ifa savunmasında bulunmuştur.Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunmakta olup, dosya içinde bulunan belge ve bilgilerden yapılan işte ayıp bulunduğu sabit olup mahkemece gerekçesi belirtilmek suretiyle ayıplı iş nedeniyle nefaset indirimi yapılmıştır, davalının bu yöne ilişkin istinaf sebepleri mahkeme gerekçesinde karşılandığından ve mahkeme gerekçesi yerinde olduğundan istinaf sebepleri yerinde değildir.Temerrüde düşen borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat etmedikçe, borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür.TTK 8. Maddeye göre de ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.Taraflar arasındaki sözleşmede ödemenin gecikmesi halinde aylık %5 gecikme faizi uygulanacağı kararlaştırılmış olup, davacı yüklenici de takipte sözleşmeye uygun olarak aylık %5 gecikme faizi talep etmiştir. Bu talep sözleşme hükümlerine uygun olup davalının bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir.Ancak, takipte talep edilen alacak likit ve belirli değildir. Mahkemece ayıp oranında indirim yapılmak suretiyle alacak miktarı bulunmuştur. Buna göre icra inkar şartları olayda oluşmamıştır. Mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun icra inkar tazminatı yönünden kabulü ile mahkeme kararının HMK 353/1-b-2 maddesi ile kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına dair yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1- Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 04/02/2020 tarih ve 2017/1166 Esas, 2020/44 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın KISMEN KABULÜ ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında, asıl alacak üzerinden itirazın iptaline takibin devamına, 4-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatına yönelik talebin REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 471,54 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 85,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 385,85‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 85,69 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan 236,90 TL tebligat ve posta gideri, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.536,90 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 1.382,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Davalı tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.903,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 1.380,60 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan 131,00 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 148,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 23,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 171,80 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 27/09/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.