Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/301 E. 2023/547 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/301
KARAR NO: 2023/547
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2019
NUMARASI: 2017/722 Esas, 2019/1255 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili adına İstanbul İli, Büyükçekmece İlçesi, … Mevkii Pafta … , Ada …, parsel … de kayıtlı taşınmaz üzerinde yapılan AVM& KONUT TÜYAP SERGİ SALONU&OTELİ PROJESİ kapsamında, davalılar ile 21/07/2010 tarihli Tüyap Sergi Salonu & Otel Projesi Çatı ve Cephe Panel Kaplama İşleri Sözleşmesinin akdedildiğini, taraflar çatı kaplamasında kullanılacak malzemenin özelliklerini ihtilafa mahal bırakmayacak şekilde belirlediklerini, davalının ürettiği malzemenin sözleşmede kararlaştırılan evsafta olmadığı gibi standartlara da uygun olmadığını, davalının gizli ayıplı bir mal ürettiği, meydana gelen tahribatın davalının ürettiği malzemeden kaynaklandığı hususunda tereddüt bulunmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eki niteliğindeki teknik şartname uyarınca kullanılması gereken TPO malzemesinin ultiviole ışınlara, çeşitli kimyasal ve atmosferik şartlara karşı dayanıklı, uzun ömürlü, yüksek yırtılma ve aşınmalara dayanaklı olması gerektiğini, ancak davalı Assan… tarafından üretilen malzemenin aynı nitelikte olmadığını, müvekkili tarafından ayıplı imalatın giderilmesini teminen davalı şirkete ihtarname gönderildiğini, davalının cevabı ihtarnamesinde gizli ayıp sebebiyle kendilerinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını bildirdiklerini, B.Çekmece 4 Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/24 D.iş sayılı dosyası ile de imalatın ayıplı olduğunun tespit edildiğini bildirerek; taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında davalı tarafından üretilen çatı ve kompozit kaplamaların standartlara uygun olmaması nedeniyle ayıplı ifanın giderilmesine, ayıbın giderilmemesi halinde şimdilik 20.000,00-TL belirsiz alacaklarının ihtarnamenin tebliğinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, müvekkili şirketin ticari ikametgahının Tuzla/İstanbul olması nedeniyle davaya bakmaya yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davacı şirket tarafından İstanbul 8 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/265 Esas sayılı dosyası ile müvekkili şirket ve diğer davalı şirket aleyhine dava açılmış ise de davanın reddedildiğini,ardından davacı şirket ile müvekkilin görüşmeler yaptığını ve sulh oldukları, imzalanan protokol kapsamında 170.000,00-TL+KDV ‘nin müvekkili şirket tarafından davacı şirkete ödendiğini, söz konusu binada … marka ürün kullanıldığını, montajının 2010 yılında diğer davalı … tarafından yapıldığını, çatı panellerinde su akması şikayetine istinaden müvekkili şirket çalışanlarının şantiyede inceleme yaptıklarını ve tutanak tutulduğunu, tutanakta tespit edilen hususların meydana gelmesinde müvekkili şirket tarafından üretilen malzemelerin kalitesinden ya da yetersizliğinden kaynaklanan herhangi bir eksikliğin söz olmadığını, davacı şikayetine konu su akma probleminin davacı tarafından çatı üzerinde yaptırılan klima sistemlerinin taşıyıcı sistem ve bağlantı elemanlarının neden olduğunu bu durumun taraflarca tespit edildiğini bildirerek; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Tic. Ltd Şti vekili; taraflar arasında davacının mülkiyetinde bulunan arazi üzerinde inşaa edilmekte olan Avm & Konuttüyap Sergi Salonu & Otel Projesi kapsamında sergi salonunun çatı ve cephe kompozit panel kaplama işlerini yapılması hususunda sözleşme akdedildiğini, sözleşmenin 1.03.1 maddesi uyarınca davanın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında sulh ve ibra protokolünün imzalandığını, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği üretici diğer davalı olup, müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını bildirerek; davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacının davalılar ile aynı sözleşmeden kaynaklanan ve bu davanın konusu ile aynı olan hukuki uyuşmazlığa ilişkin İstanbul 8 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/565 E.sayılı dosyasında dava açtığı ve sözleşme gereğince de İstanbul Kapatılan 27 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/27 E.sayılı dosyada hakem tayini davası açtığı, daha sonra davalılar ile imzalamış olduğu 26/09/2013 tarihli sulh protokolü uyarınca İstanbul 8 Asliye Hukuk Mahkemesi ve İstanbul Kapatılan 27 Asliye Ticaret Mahkemesindeki davalarından feragat edip sulh protokolü uyarınca protokolde kararlaştırılan miktar üzerinden fatura düzenlediği, davalılarında bu fatura bedelini ödemiş olduğu, bu bedel dışında davacının davalıları ibra etmiş olduğu, bu haliyle davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; davalılar tarafından üretilen malın ayıplı ve gizli ayıp olduğunun tespit dosyasında ve bilirkişi raporunda sabit olduğunu, malın ayıplı olarak üretilmiş olmasına rağmen mahkemece ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu, mahkemenin gerekçesine dayanak yaptığı mahkeme kararındaki dava konularının farklı olduğunu, uyuşmazlığın farklı olduğunu, buna dayanak gösterilerek verilen ret kararının hatalı olduğunu, sulhe konu uyuşmazlığın da farklı olduğunu, bu dava konusu ile ilgisi olmadığını, ilgili davalara konu ayıpların farklı ayıplar olduğunu, panellerin ayıplı olarak üretilmiş olduğunu, tarafların bir araya geldiğini , davacı tarafından ayıpların giderilmiş olduğunu, kesilen faturanın da davalılar tarafından ödenmiş olduğunu, bu dosyadaki ayıpların ise panel üzerindeki pvc kaplama ve tpo malzemesinin esnekliğinden kaynaklanmakta olduğunu, ( diğeri panellerin bini yerlerinde üretim bandından kaynaklanan sebep ) sulh protokolünün konusunun bu dava konusu ile ilgili bulunmayan hususlarda olduğunu, TBK 115. Maddesinin davacı aleyhine değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, sulh protokolündeki ibraya ilişkin hükümlerin borçlar kanunun emredici hükümlerine aykırı olarak değerlendirilmesinin davalıların sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde geniş yorumlanmasının hatalı olduğunu, mahkeme ilgili dava dosyalarının konusu ile bu dava dosyasının konusunu aynı olup olmadığı ile ilgili ayrıntılı araştırma yapması gerektiğini iddia ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Taraflar arasında çatı panel kaplama işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu çekişmesizdir. Davacı iş sahibi, işin gizli ayıplı yapıldığını belirterek davada ayıp bedeli talebinde bulunmuş, davalı taraf ise; iddiaları reddederek talep konusu hususun taraflar arasında düzenlenen 26/09/2013 tarihli protokol ile tasfiye edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece 26.09.2013 tarihli ve sulh ve ibra protokolü başlıklı belgeye dayanarak tarafların ibralaştığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacının iddiası, protokolle sonuçlanan ayıpların , dava konusu ayıplara ilişkin olmadığı, sonradan ortaya çıkan gizli ayıp nedeniyle talepte bulunduğuna yöneliktir.Mahkemece, talep konusu hususların ayıplı olup olmadığı değerlendirilmeden protokole göre hüküm kurulmuş ise de; 26/09/2013 tarihli SULH VE İBRA PROTOKOLÜ başlıklı belgenin 3. numaralı sulh ve ibra başlıklı maddesinde ‘ iş bu protokol ile kararlaştırılan sulh ve ibra bedelinin ödenmesi halinde …, anılan sözleşmeden kaynakla hiçbir hususta … ve …’den herhangi bir talepte bulunmayacağını, …….beyan ve taahhüt eder. ” şeklinde düzenleme bulunmuş olup iş bu hüküm uyarınca tarafların iş bu sözleşmeden kaynaklanacak tüm anlaşmazlıkları kapsadığı, dava konuları farklı olsa da bu maddenin tüm uyuşmazlıklar için uygulanacağı açık olup, bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden kararın gerekçe yönünden kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin gerekçe yönünden kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davanın reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin gerekçe yönünden KABULÜNE,2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/12/2019 tarih ve 2017/722 Esas, 2019/1255 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 179,90-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan toplam 11.647,55‬-TL (341,55-TL peşin harç + 11.306,00-TL ıslah harcı) harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 11.467,65‬-TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı tarafından yapılan 50,00-TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 93.020,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,2-Davacı tarafından yapılan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 33,00-TL posta masrafı, 32,50-TL dosya masrafı reddiyatı olmak üzere toplam 214,10-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 06/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.