Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/284 E. 2023/603 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/284
KARAR NO: 2023/603
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17/10/2019
NUMARASI: 2016/1119 Esas, 2019/988 Karar
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davacı müvekkili şirketin, günlük portal hizmeti vermek amacıyla kurulduğunu, bu amaçla www…corn adlı internet sitesi kurulma kararı verildiğini, bu internet sitesinin /’kullanıcıların ve çocuklarımn doğumdan itibaren her anını dijital ortamda kayda alabilecekleri online günlük portal” olarak kullanıcıların hizmetine sunulacağını, bu kapsamda davalı şirketle 05.05.2014 tarihli sözleşmenin imzalandığını, bu sözleşmeyle müvekkilinin. 01.10.2014 tarihinde kullanıcıların hizmetine sunulmak üzere yayına açılacak şekilde davalının sistemi hazır edeceği, mobıl uygulamayı da teslim edeceği kararlaştırıldığı halde, sözleşme ile tespit edilen 01.10.2014 tarihine kadar internet sitesi yazılımı ve mobîl uygulama müvekkil ine teslim edilmediğini, bu hususun İstanbul 2.Fikri Sınai Haklar Mahkemesinin 2015/50 D. iş sayılı dosyası ile de tespit edildiğini, halbuki davalıya bu iş için peşin olarak 60.042 TL ödendiğini, bu tutarın geri ödenmesi için davalıya Üsküdar …noteirliği … yevmiye sayılı ihtarname gönderildiğini, ancak paranın iade edilmediğini öne sürerek, 60.042 TL nin istirdadını, ve 25.000.TL zararı ile sözleşmenin S.maddesi gereğince % 25 oranındaki 15.010.50 TL cezai şart bedeli ve ayrıca 2.687.00 TL delil tespit bedelinin, avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davacının 05.05.2014 tarihli sözleşme kapsamında www…com” web sitesinin Ek-1,2 ve 3’te tanımlanan fonksiyonları haiz olan online günlük portalı ve uygulanmasının gerçekleştirilmesi hususunun kararlaştırıldığını, yazılım programı içeriğinin davacının talepleri doğrultusunda sürekli değiştirilmiş olması nedeniyle nihai kapsamın belirlenemediğini, davacı iş ortaklarının da değiştirilmesi sebebiyle her seferde farklı taleplerin istendiğini, davacının kendisine düşen edimlerini yerine getirmediğini, davacı tarafından yeni atanan danışman nedeniyle sistemin yeniden revize edildiğini, en başta sadece bir “Bebek günlüğü” olarak tasarlanan işin, yapılan değişikler ile “e-ticaret sisteminin de bulunduğu facebook gibi bir sosyal paylaşım sitesi haline dönüştürüldüğünü, sözleşme konusu projeye sadece “bebek albümü oluşturma” fonksiyonu oları bir proje olarak başlanılmasına rağmen davacı tarafından işe yeni yatırımcıların eklenmesi ile birlikte bir bebek günlüğü olmaktan çıkrp, bir sosyal medya uygulamasına dönüştürüldüğünü, taraflarca son hali ile 2015 Mayıs ayında mutabık kalınan projenin kapsamı da 05.05.2014 tarihinde “bebek günlüğü” olarak belirlenmiş projeden oldukça farklı nitelikte olduğunu, davacı tarafça sözleşme gereği ön teslim ve onay yükümlülüğü de ifa edilmekten kaçınılarak proje etabının tamamlanmasrna engel olunduğunu, % 90 dan fazlasının tamamlandığı işin kasıtlı olarak teslim edilmesine engel olunduğunu, feshin haksız olduğunu savunarak davanın reddini davafı müvekkile bedeli ödenmeksizin yaptırılan, sonradan sistemden çıkarılan ve eklenen fonksiyon ve alt yapı sistemleri ile ilgili ek hizmet bedellerinin ve yapmış olduğu mesai ve emeğin karşılığı olarak belirlenecek bedetin takas ve mahsubunu istemiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki eser sözleşmesinde yüklenicinin eseri teslim süresinin 01/10/2014 tarihi olarak açıkça belirlendiği ve e mail kayıtları ile aksine bir belirlemenin bulunmadığı nihai olarak davacı tarafından keşide edilen Beyoğlu …Noterliğinin … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşmeden dönüldüğü hususu sabit olduğu, toplanan delillerden yapılan işin,sözleşmede kararlaştırılan sürede tekniğine uygun olarak yapılıp davalıya teslim edilmediği artık davacı iş sahibinin sözleşmeden dönmesine göre kabule zorlanamayacağı hususları sabit olup davacının sözleşmeden dönen taraf olarak müspet zarar kapsamında talepte bulunması mümkün olmayıp ancak menfi zararını istemesi mümkün olduğundan davacının talepleri arasında yer alan cezai şartın seçimlik cezai şart bulunması yine mahrum kalınan kar talebinin ise müspet zarar kapsamında kaldığı bu nedenle sözleşmeden dönen davacının bu tazminat taleplerini davacının talep edemeyeceği ,nihai olarak davacı tarafından sözleşme kapsamında davalıya ödenen 60.042,00 Tl nin davalıdan talep edildiği davalının bu kapsamda iade yükümlülüğünün ihtaname tebliğ ve içeriğine göre 15/06/2015 tarihinde direnimi ile başladığı gerekçesiyle davanın kabulüne, tespit dosyası masrafları talep edilmiş olduğundan,tespit dosyası giderleri yargılama giderleri içine katılarak, davanın kabulü nispetinde davalıya yükletilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında; davacı tarafından sözleşmede belirlenen edimlerin yerine getirilmediğini, önceki işin kapsamının genişletildiğini, yapılan işlerin çıkartıldığını, davalının emek mesai harcadığını, zarara uğradığını, dava tarafından iş ortaklarının ve danışmanlarının sürekli değiştirilmesinin sözleşmenin nihai kapsamının belirlenmesinde zaman aldığını, davacının kendisinden kaynaklandığını, son yapılan proje ile ilk yapılması kararlaştırılan proje arasında farklılıkların olduğunu, farklı bir projenin yapıldığını, mahkemenin bu hususu araştırmadığını, yeni bir proje, yeni bir iş olduğunu, davacının ilk sözleşmeye dayalı olarak talepte bulunamayacağını artık fesih hakkını da kullanamayacağını, işin %90’ının tamamlandığını ve fesih hakkını kullanamayacağını, raporlar arasında açık ve teknik çelişki olduğunu, takas ve mahsup taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğini iddia ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı tarafından istinaf talebinde bulunulmadığı anlaşılmasına göre, mahkemece cezai şart ve tazminat talepleri yönünden verilen ret kararının kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi davalı ise yüklenicidir. Davacı taraf sözleşmede iş sahibi,davalı ise yüklenicidir.Yüklenici tarafından 01/10/2014 tarihinde faaliyete geçmek üzere …com isimli sitenin yazılımını gerçekleştirmeyi üstlendiği,davacının 09/06/2015 tarihinde Beyoğlu .. .Noterliğinin … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sözleşmeden geriye etkili olarak döndüğü bu ihtarnamenin davalıya 11/06/2015 tarihinde tebliğ edildiği bu şekilde taraflar arasında sözleşmenin geriye etkili olarak sona erdiği anlaşılmıştır. Eser sözleşmelerinde sözleşmenin sona ermesi üzerine, her iki tarafın da talep edebileceği tasfiyenin dayanağı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125/III. maddesidir. Bu maddeye göre sözleşmenin fesih ya da dönme suretiyle sona ermesi halinde geriye etkili sonuç doğuracak, taraflar sözleşme ile üstlendikleri borçlarını ifa etme yükümlülüğünden kurtulacakları gibi, daha önce ifa ettikleri edimleri sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebileceklerdir. Bu haliyle taraflar sözleşmede aksi öngörülmediği sürece sözleşmeye dayalı talepte bulunamazlar. Yine bu durumda borçlu temerrüde düşmekte kusurlu olmadığını ispat edemezse alacaklı sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilecektir. Davacı sözleşmenin gereği gibi ve süresinde ifa edilmediğini iddia ederek ödediği bedelin iadesiyle birlikte ceza-i şart ve zarar talebinde bulunmuş, davalı ise işin %90 oranında tamamladığını bu nedenle sözleşmenin feshedilemeyeceğini , sözleşme kapsamında yaptığı bir kısım iş ve işlemler olduğunu belirterek davanın reddi ile birlikte takas-mahsup kapsamında alacak talebinde bulunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacı tarafından ödenen bedelin iadesine ve fakat ceza-i şart alacağı ile zarar talebinin reddine hükmedilmiş, karara karşı davalı yüklenici tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. İstinaf edenin sıfatına göre istinaf incelemesi sadece iadesine karar verilen bedel yönünden yapılacaktır. Davacı ödediği bedelin iadesini istemiş olmakla sözleşmenin feshini de talep ettiğinin anlaşılmasına göre ve davaya konu sözleşme bedel karşılığı düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olduğundan fesih iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla tüm sonuçlarını doğurur. Bu durumda davacı ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteleyebilir. Mahkemece sözleşmenin feshine dair hüküm kurulmadan bedel iadesine karar verilmiş olması hatalı olup bu nedenle sözleşmenin feshi ile bedelin iadesine karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir. Her ne kadar davalı tarafça yapılan işler nedeniyle takas-mahsup kapsamında bedel talebinde bulunmuş ise de sözleşme davacı tarafça geriye dönük olacak feshedilmiş olduğundan davalı sözleşme kapsamında iş bedelini talep edemeyeceğinden takas-mahsup talebinin reddine karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak sözleşmenin feshi ile 60.042,00 TL nin davacıya iadesine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2019 tarih ve 2016/1119 Esas, 2019/988 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- Davanın KABULÜ ile, 4-Taraflar arasında düzenlenen 05/05/2014 tarihli internet sitesi yazılım ve bakım hizmetleri sözleşmesinin geriye etkili sonuç doğuracak şekilde FESHİNE, 5-Davacı tarafından davalıya ödenen 60.042,00-TL’nin 05/06/2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa 2/2 maddesi gereğince işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,6-Davacı vekilinin Cezai Şart talebinin REDDİNE,7-Davacı vekili tarafından sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeni ile talep ettiği yoksun kalınan kara ilişkin talebin ispat edilememiş olması ve müspet zarara ilişkin bulunması nedeni ile REDDİNE, 8-İstanbul F.kri Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/50 Esas sayılı Tespit dosyası giderlerin davanın kabulü oranında yargılama gideri olarak gerekçeli kararda hüküm altına alınmasına,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN1-Alınması gereken 4.101,46-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 472,83-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.628,64-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2- Davacı tarafından yapılan 472,83-TL peşin harç, 208,70-TL posta masrafı, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.681,53‬-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.606,72-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan toplam 1.079,4‬0-TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 17,45-TL posta masrafı, 16,75-TL dosya masrafı reddiyatı olmak üzere toplam 182,8‬0-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 20/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.