Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/283 E. 2023/602 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/283
KARAR NO: 2023/602
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2019
NUMARASI: 2016/1188 Esas, 2019/1154 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davacı ile davalı şirketin oturma bankı siparişi üzerinden anlaşma yaptığını, ancak davalı şirket tarafından teslimatın gerçekleştirilmediğini, müvekkili tarafından ödenen tutarın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibinin başlatıldığını, davalı şirketin itirazları üzerine takibin durdurulduğunu beyanla neticeten itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı şirket yetkilisi; davanın yetkisiz mahkemede açılmış olması sebebiyle yetkiye itiraz ettiklerini, dava konusu malları şirketlerinden sipariş eden ve teslim alanın davacı şirket olmadığını, davacı şirketle aralarında hiçbir sözleşme, anlaşma veya ticari ilişki bulunmadığından davanın taraf yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının iddiasının doğru olmadığını, Reklamlı Pano Bank Patent sahibi olan …’ in pano bank için firmaları ile anlaşma yaptığını, akabinde … ile yapılan telefon görüşmesinde bir reklamcı firmadan bank imalatı için para istediğini, bu firmanın Kurumsal Direktörü olarak görev yapan … isimli kişi ile görüşmeleri gerektiğini, imalat için paranın buradan temin edileceğinin bilgisinin verildiğini, yapılan yazışmalar neticesinde imalat için paranın geldiğini, bu nedenlerle davacı şirket tarafından şirketleri ile karşılıklı görüşülerek anlaşma yapıldığının iddiasının haksız ve gerçeğe aykırı olduğunu, davacı şirket tarafından … ile anlaşması nedenlile finansı sağlamak için …’in isteği üzerine para gönderildiğini, bundan sonra söz konusu bankların yapılarak teslim edildiğini, ancak banklar İstanbul’ a gönderildikten bir yıl sonra davacı şirket tarafından bank parasının iade edilmesi talebinin haksız olduğunu beyanla neticeten davacı şirket ile hiçbir ticari iş veya anlaşmalarının bulunmadığını, söz konusu banklar …’ in isteği ve aracılığı ile davacı tarafça gönderilen 11.600,00-TL karşılığında üretilmesi istenen 10 adet Bankın zamanında üretilip hiçbir gecikme olmadan …in istediği adrese teslim edildiğini, davacı şirket ile … arasındaki ticari ilişkinin iyiniyetli üçüncü kişi konumundaki şirketlerini bağlamadığını, …e teslim edilen banklar konusunda davacı şirketin bilgisinin bulunduğunu, bu sebeplerle davacı şirkete hiçbir borçlarının bulunmadığını, beyanla açılan haksız ve kötü niyetli davaya ilişkin yetki itirazlarının kabulüne, aksi halde davacı taraf ile bir ticari ilişkilerinin bulunmaması hasebiyle taraf yoksunluğundan davanın usulden reddini talep etmiştir. Mahkemece; davacının davalı hesabına 11.620,00-TL gönderdiği ve davalının da bu tutarı aldığı noktasında çekişme olmadığı, davacının bu miktarla alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında; takibe konu faturanın proforma fatura olduğunu, maliyet için bilgi amaçlı kesildiğini, resmiyetinin olmadığını, takibin geçerli olmadığını, husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ile dava dışı … arasında iş yapıldığını, teslimle ilgili tanık dinlenmesi talebinde bulunduklarını ama mahkemenin dikkate almadığını, teslimin her türlü delille ispata yarar ise tanıkların dinlenmesi gerektiğini, mahkemenin tanıklarla ilgili bir kararı yada değerlendirmesinin olmadığını, bankların yap işlet devret kapsamında yapıldığını, banklar belediye parklarına koyulacağı bankların davacıya teslim edilmeyeceği 5 yıl süre ile davacının reklam koyacağı 5 yıl sonunda belediyeye hibe edileceğini, sözleşmede 5 yılın geçtiğini, bankların belediyeye geçtiğini, davacının hakkının hakkının olmadığını, söz konusu ürünlerin patentli ürünler olduğunu, patent sahibi dışında izinsiz olarak patentli ürünlerin yaptırılamayacağını, patent belgelerinin dosyada mevcut olduğunu, patent sahibinin … olduğunu, onun tarafından yaptırıldığını ve mal sahibinin kendisi olduğunu iddia ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi davalı ise yüklenicidir.Davacı, davalının ürettiği bankları kendisine teslim etmediğini iddia ederek ödediği bedelin iadesi amacıyla takip başlatmış davalı ise, söz konusu iş ve işlemlerin dava dışı Zekeriya ile görüşülerek yapıldığını ve bankların adı geçen kişi tarafından gösterilen yerlere kurulduğunu belirterek davanın reddini istemiş mahkemece davalının, işi teslim ettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık akdi ilişkinin bulunup bulunmadığına ilişkindir. Yazılı sözleşme bulunmadığına göre davacı (miktara göre) sözleşme ilişkisini diğer kesin delillerle ispatlanması gerekir. Dava konusu işe ilişkin davalı tarafça düzenlenen faturanın taraf ticari defter kayıtlarına işlenmiş olması ve ticari ilişkinin davacının düzenlediği ve fakat davalının da karşı çıkmadığı sipariş formuna göre kurulmuş olması, davacı tarafça yapılan ödemeye davalı yanca itirazı edilmemiş olması hususları bir arada değerlendirildiğinde taraflar arasında sözleşmesel ilişkinin bulunduğunun kabulü gerekir. Davacı ödediği bedelin iadesini istemiş olmakla sözleşmeyi feshettiği kabul edilerek bedel karşılığı düzenlenen sözleşmelerde tarafların fesih iadelerinin karşı tarafa ulaşması ile sonuçlarını doğuracağından, sözleşmenin davacı iradesi ile tek taraflı olarak geriye doğru feshedildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre verdiklerini geri isteyebilir. O halde sözleşme feshedildiğine göre davacı ödediği ihtilafsız olan bedelin iadesini isteyebilir. Bu nedenle mahkemece verilen karar; usul yasa dosya kapsamına uygun olduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/11/2019 tarih ve 2016/1188 Esas, 2019/1154 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 793,76-TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 198,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 595,31‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.