Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/279 E. 2023/606 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/279
KARAR NO: 2023/606
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 07/11/2019
NUMARASI: 2018/1266 Esas, 2019/1151 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yürütülen icra takibine davalı tarafından borcun bulunmadığından bahisle itiraz edildiğini, müvekkilinin mermer işiyle uğraştığını, davalı firmanın üretimini yaptığı 68m2’lik … teknesi ile ilgili …’in mermer işlerinin yapılması konusunda mutabakata varıldığını, müvekkilinin anlaşma gereği işlerini tamamlayarak 27/03/2018 tarihli … numaralı faturayı davalı firmaya teslim ettiğini, borcun ıspatı olarak 16/07/2018 tarihinde cari hesap mutabakatı yapıldığını ve davalı firma yetkilisi tarafından kaşe ve imza edilen metinde davalı tarafın müvekkil firmaya 30/06/2018 tarihi itibarı ile 10.041,98 Euro borcu olduğunun kabul edildiğini, taahhüt edilen işlerin yapılmasına karşılık bir kısım ödemenin alındığını ancak büyük bir kısım ödemenin yapılmadığını, icra takibinde işletmiş oldukları faizden vazgeçtiklerini iddia ederek; davanın kabulü ile İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, takip tutarına dava tarihinden itibaren reeskont avans faizi işletilmesini, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkilinin lüks teknelerdeki mermer işlerinin yapılması için davacı ile anlaştıklarını, davacının 2 ayrı teknenin mermer işleriyle ilgili hizmet verdiğini, bu teknelerden ilki 2 yıl önce tamamlanan 68 metre’lik … teknesi, diğerinin ise cari hesap mutabakat tarihi itibariyle halen devam edeceği düşünülen 71 mertelik … teknesi olduğunu, … teknesi için verilen hizmetlerin karşılığında kesilen 12.276,00 Euro ‘luk faturanın 10.041,98 Euro’sunun ödenmediğinden bahisle icra takibi başlattığını,anılan faturanın karşılığı müvekkil şirketçe ödendiğini, davacının kötü niyetle mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığını, … teknesine ait iş Eylül 2016 yılında başlayıp Şubat 2017 yılında sona erdiğini, … teknesine ait işler ise Ekim 2016 yılında başladığını fakat Haziran 2018 tarihi itibariyle halen bitirilemediğini, davacının … teknesindeki bitirilemeyen işleri devam ederken tekne maliki teknesini … Tersanesi’nde kaçırdığını, bu nedenle müvekkil ve taşeronların işlerine devam edemediklerini, tekne maliki aleyhine ihtiyati haciz kararı aldırıldığını, müvekkil tarafından yapılan işlerin tespiti maksadıyla delil tespiti yapılarak bilirkişi raporu aldırıldığını, davacının tekne maliki ile anlaştığını ve müvekkili ile arasındaki mutabakat kapsamında yarım bıraktığı işlere devam ettiğini, tekne malikinden hak ediş kazandığını, davacının sunduğu cari hesap mutabakatının yapıldığı dönemde müvekkil ile tekne makili arasında sulh görüşmeleri devam ettiğini savunarak; davacı tarafın iş bu davaya konu takip dosyasını başlatırken alacak iddiasını sadece 27/03/2019 tarihli … fatura nolu ve 12.273,00 Euro tutarlı bakiye faturaya dayandırmışken bu davada cari hesap ilişkilerine dayanamayacağını, müvekkili tarafından 03/05/2018 ve 06/06/2018 tarihlerinde yapılan toplam 15.000,00 Euro’luk para transferleri neticesinde ödendiği dikkate alınarak davanın reddini, davacı tarafın alacak iddiasına konu ettiği işi ayıplı yaptığı ve tamamlayamadığı, tamamlanmayan bir işe ait ücretin istenmesi nedeniyle davanın reddini, takibin ve derdest davanın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir. Mahkemece; fatura tarihleri esas alındığında davalı tarafından yapılan ödemelerin önceki tarihli (01/03/2018 tarihli, 186.765,98 Euro tutarlı olan fatura) faturadan mahsubunun gerekeceği, buna göre ödemelerin (189.000,00 Euro) bu faturadan mahsubu sonrasında 2.234,02 Euro tutarında faturayı aşan bir ödemenin söz konusu olacağı, bu miktarın davacı tarafından kesilen ikinci (27/03/2018 tarihli 12.276,00 Euro tutarlı olan fatura) faturadan mahsup edilmesi sonrasında davacının davalıdan 10.041,98 Euro bakiye alacağının bulunduğunu ve davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinafında; iki eser sözleşmesine konu teknelerin alacağının muaccel olduğunun tespiti noktasında işlerin ne aşamada olduğunun tespiti gerektiğini, işler bitirilmiş ise hangisinin önce bitirilip teslim edildiğinin tespit edilmesi gerektiğini, fatura tarihi 27.03.2018 olan iş daha sonra muaccel olduğu sanılan işin bitirildiğini, days teknesindeki iş olduğunu, buna ilişkin taraflar arasındaki yazışma metinlerinin olduğunu diğer faturanın ise daha sonra muaccel olan iş ise victorai teknesinin işi olduğunu, dava tarihi itibarı ile bitmemiş olduğunu, mahkemenin muacceliyet tarihlerini belirlerken fatura tarihlerinin esas almasının hatalı olduğunu, daha sonra kesilen faturaya konu işin bitmiş daha önce kesilen faturaya konu işin bitmemiş olduğunu, takibe konu fatura bedelinin ödenmiş olduğunu, dekontlarının mevcut olduğunu, 15.000 Euro, davacı her ne kadar dilekçesinde cari hesap mutabakatına dayanmış ise de mahkemenin sadece takip konusu fatura ile ilgili olarak inceleme yapması gerektiğini, yargıtay hukuk genel kurulu kararlarının sunul olduğunu, davalının tamamlamadığı … teknesindeki işlerin ayıplı olarak yapıldığını, bu konuda tespit yaptırdıklarını ve raporda geçmekte olduğunu, ayıplı işlerin karşılığı dava konusu alacaktan mahsup edilmesi gerektiğini, davacının ticari defterleri incelendiğinde ek rapora göre 2016-2017 yevmiye defteri kapanış tasdikleri olmadığından aleyhine delil olduğunu, bu hususun mahkemece dikkate alınmadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Taraflar arasında davacı yüklenici tarafından davalıya ait teknelerde mermer işi yapılması konusunda eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsız olup davacı; davaya konu taleple takibe dayanarak fatura alacağının tahsilini talep etmiş, davalı iş sahibi ise ödemeyi yaptığını diğer teknede ise işin eksik ve ayıplı yapıldığını savunarak davanını reddini istemiş, mahkemece defter incelemesi yapan bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.Davalı iş sahibi tarafından ödeme savunması yanında işin eksik ve ayıplı ifa edildiği de iddia edilmiş ise de mahkemece bu husus araştırılmamıştır. Davalının ileri sürdüğü bu husus mahsup itiraz niteliğinde olup, itiraz niteliğinde bulunduğundan (def’i değil) yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden (re’sen) dikkate alınması gerekir. Davacı yüklenicinin bakiye alacağının belirlenmesi için yerinde uzman bilirkişi aracılığı ile keşif yapılarak belirlenen davacı alacağından varsa eksik ve işler bedeli düşülerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2019 tarih, 2018/1266 Esas, 2019/1151 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 20/06/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.