Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/278 E. 2023/556 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/278
KARAR NO: 2023/556
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 21/11/2019
NUMARASI: 2017/1176 Esas, 2019/1226 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilini taşeron olarak kullanarak ihalesini aldığı birden fazla hastane ve benzer yapıların eksik kalan zemin kaplama işlerini müvekkili şirketin yapması karşılığında bedelini çek ile ödeyeceğini beyan ederek 08/08/2014 tarihinde sözleşme imzaladığını, müvekkilinin anlaşmadaki gibi talep edilen işleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalı şirketin müvekkiline işlerin karşılığından düşük olarak … Cevizlibağ Şubesine ait 12/12/2014 tarihli 65.000,00 TL bedelli çek verdiğini, çekin ödenmemesi nedeniyle İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … sayılı dosya ile takip başlatıldığını, takibe çekteki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle itiraz etdildiğini, karşılıksız çıkan ve mahkemece iptal edilen çekin karşı tarafın ticari defterlerine işlendiği için alacak davasının açılmasına binaen karşı tarafın borcunu kabul edip anlaşma yoluna gitmek istediğini, sonrasında bir ödemenin yapılmadığını, davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı 2017/125355 Soruşturma sayılı nitelikli dolandırıcılık suçundan soruşturma açıldığını, davalı şirketin 10/02/2015 tarihinde borcu kabul etmediğini beyanla ihtarname gönderdiğini, davalının 2014 yılından sonra herhangi bir ödeme yapmadığını iddia ederek; icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapılan hizmetin gereği gibi ifa edilmediğini, dava konusu faturaların müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, fatura bedellerinin neye göre tespit edildiğinin belli olmadığını, davacıya gönderilen Kadıköy …Noterliğinin 10/02/2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamede görüleceği üzere davacı tarafın edimlerini tam olarak yerine getirmediğini, buna rağmen davacının faturalarla 17/07/2017 tarihinde İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile icra takibine başladığını, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi devam ederken iş bu faturaların cari hesaptan ayrı takibe konulmuş olmasının ticari teamüllere uygun olmadığını, aralarında herhangi bir sözleşme veya protokolün bulunmadığını, açılan soruşturma dosyasının sonuçlanmadığını, davacının takip öncesine ilişkin işlemiş faiz taleplerinin temerrüt koşulları oluşmadığından reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece; incelenen davacı defterleri uyarınca, davacının davalıya toplam 70.557,39 TL tutarlı 2 adet fatura karşılığı borç kaydı yapıldığı, buna karşılık davalıdan 12/12/2014 keşide tarihli 65.000,00 TL tutarlı çekin alındığı, çekin karşılığının çıkmaması nedeniyle çekin ters kayıtla davalının hesabına borç olarak kaydedildiği, ancak buna rağmen yıl sonunda alacak devri yapılırken çek bedelinin mahsup edilerek bakiye alacağın defterlere 5.557,39 TL olarak kaydedildiği, buna göre bakiye alacağın bu miktar olduğunun kabulü gerektiği, Nizip Sulh Hukuk mahkemesinin 2017/4 D.iş sayılı dosyası ile yapıtırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı tarafından işin tam ve eksiksiz olarak yapılmış olduğunun belirlendiği, davalının “işin zamanında ve gereği gibi yapılmadığı” yönündeki savunmasına itibar edilmeyeceği gerekçesi ile; Davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin (5.557,39 TL asıl alacak, 1.317,10 TL işlemiş faiz olmak üzere) toplam 6.874,49 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, Alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş karara karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; çekin ödenmediğinin davalı borçlu beyanları ile sabit olduğunu ve söz konusu her iki tarafında ticari defterlerinde kayıtlı çekin ödenmemesi nedeni ile İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … sayılı takibi yapıldığını, bu takipte davalı borçlu tarafından imza itirazı yapıldığını, borçlu tarafça gönderilen ihtarnamede de eksik iş olması nedeni ile bu borcun ödenmeyeceği belirtildiğini, bu ve diğer tüm somut deliller ile bu çekin ödenmediğinin kanıtlandığını, somut deliller ile bu husus açık olmasına karşın birinci bilirkişinin alacağı tam çıkarmış olması ikinci verilen bilirkişinin ise alacağı çek bedelince eksik çıkarmış olması hususunda karışıklık olmasına karşın muhasebe kayıtlarında sehven yapılan maddi hata neticesinde mahkemece hiçbir somut delil incelemesi dahi yapılmadan karar verildiğini, ödenmeyen çek bedelinin mahkemece o kadar delil sunulmuş olmasına ve bilirkişi …’nun ayrıntılı değerlendirme raporuna karşın hesaplanmadığını ve maddi hata yapıldığını, Nizip ve Adıyaman ilinde yapılan tespit dosyalarında yapılan işlerin tam ve eksiksiz yapıldığına dair değişik iş dosyalarının, ticari defter kayıtlarının, davalı tarafın kötü niyetli olarak süreci uzatmak amacı ile verdiği çeke karşı imza itirazında bulunarak çeki ödemediğine dair durdurulan icra dosyası bilgilerinin somut delil olarak dosyaya sunulduğunu, bu somut delillerin dikkate alınmadığını ve hatalı karar verildiğini, %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi gerekirken herhangi bir tazminata hükmedilmediğini, belirterek istinafa başvurmuştur.Dava, eser sözleşmesi kapsamında iş bedeli olarak düzenlenen faturaların ödenmediğinden bahisle tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.Davacı vekili taraflar arasında 08/08/2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme ile kararlaştırılan işlerin müvekkili tarafından tamamlandığını, davalıya iş bedeli olarak fatura düzenlenip gönderildiğini, fatura bedellerinin ödenmediğini, yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilesini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde, davacının söz konusu işleri gereği gibi ve zamanında ifa etmediğini, faturaların kendilerine tebliğ edilmediğini, taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, cari hesap kat edilmeden faturaların takibe konulamayacağını savunmuştur.Dosyaya sunulan ve mahallinde yapılan delil tespit dosyalarında alınan bilirkişi raporları ile davaya ve takibe konu fatura dayanağı işlerin tamamlandığı, işte hen hangi bir ayıp bulunmadığı belirlenmiştir. Davalı yapılan işler bedeline itiraz etmemiş, bedelin ödendiğini de savunmamıştır.Dosyada alınan bilirkişi raporunda takibe dayanak faturalardan dolayı davacı alacaklının takipte talep ettiği asıl alacak ve işlemiş faizini isteyebileceği görüşü belirtilmiştir. Davalı vekili bilirkişi raporunda yapılan asıl alacak ve işlemiş faiz hesabına itiraz etmemiştir. Mahkemece talimatla davacı ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda, faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, davalıdan fatura bedelleri kadar alacaklı olduğu, fatura bedellerine karşılık 65.000 TL bedelli çek verildiği, çeklerin karşılıksız çıkması üzerine ters kayıtla davalı hesabına borç olarak kaydedildiği, 2014 yılı defterlerine göre davacının davalıdan takipte talep edilen asıl alacak kadar alacaklı olduğu, ancak 2015 yılı defterlerinin açılış kaydına yanlışlıkla tahsil edilmeyen çek bedellerinin mahsup edilerek davalıdan 5.557, 39 TL alacaklı olarak kaydedildiği, yıl sonundaki kayıtta da aynı şekilde 5.557,39 TL alacak kaydı bulunduğu belirtilmiş, mahkemece de buna göre karar verilmiştir.Dosyada bulunan tüm belgelerden, taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunduğu, davacı yüklenicinin edimlerini yerine getirdiği, davaya ve takibe konu faturaları düzenlediği, mahallinde keşfen alınan bilirkişi raporları ile sözleşmeye ve faturaya konu işlerin eksiksiz tamamlandığı, davalının işin geç ve gereği gibi yapılmadığı savunmasını ispatlayamadığı, bedelin ödendiğinin de iddia edilmediği, salt davacı ticari defterlerinde muhasebesel hata sonucu yanlışlıkla yapılan karşılıksız çıkan çek bedelinin mahsubu sonucu yıl sonu kapanışında davacının daha az miktarda alacaklı olduğu kaydına dayalı olarak karar verilmesi hatalı olmuştur. Davalı 25/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda asıl alacak ve işlemiş faiz hesabına itirazda bulunmadığından takipte talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz miktarı kadar davacının alacaklı olduğu, takibe yapılan itirazın haksız olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davanın kabulü ile itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE 2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/11/2019 tarih ve 2017/1176 Esas, 2019/1226 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın KABULÜ ile, davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, talebin takip talebinde talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 87.044,26 TL üzerinden takip talebinde belirtilen şartlarla aynen DEVAMINA, Alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile hükmedilen 87.044,26 TL üzerinden %20 oranında 17.408,852 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 4.440,15 TL nispi karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.051,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.388,87‬ TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2- Davacı tarafından yapılan 1.051,28 TL peşin harç, 813,00 TL posta ve tebligat gideri, 700,00 TL bilirkişi olmak üzere toplam 2.564,28 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 10.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 51,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 200,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 06/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.