Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/276 E. 2023/168 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/276
KARAR NO: 2023/168
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2019
NUMARASI: 2014/553 Esas, 2019/877 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)|İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/02/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin gemi makinaları imalatı, ithalatı ve ihracatı ile teknik servis veren firma olduğunu, davalı – karşı davacı borçlu şirketin “…” isimli gemilerinde meydana gelen arıza nedeniyle müvekkili şirketten teknik servis talep ettiğini, müvekkili şirket bünyesinde görev alan uzman mühendisler tarafından arızanın tespit edilerek eksiksiz biçimde giderildiğini, uzman personellerle yapılan tespitte, makinelerin çalışmasına rağmen, hidrolik basıncın bulunmadığı, hidrolik ünitede bir takım modifîyelerin yapıldığı ve hasar olduğu ileri sürülen flaplerin bu modifiyeli tertibata bağlandığı, hidrolik yağ tankının orijinal dizayndan farklı olarak değiştirildiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirketin teknik bilgisine danışılmadan, davalı borçlu tarafından yapılan değişiklikler nedeniyle, hidrolik yağ ünitesinin aşırı ısınmaya maruz kaldığını ve bu nedenle hasarın giderek arttığının tespit edildiğini, müvekkili şirketçe söz konusu teknik problemlerin, uzman personeller tarafından giderildiğini, hasarın nedeni olan modifiyelerin kullanıcı hatası kapsamında değerlendirilip sistem garantisi kapsamı dışında kaldığını, bu nedenle dava konusu faturanın tanzim edilerek davalı – borçlu şirkete gönderildiğini, borçlu tarafından bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine İstanbul … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasında icra takibine başlandığını, icra takibine kötü niyetli biçimde itiraz edilerek alacağın sürüncemede bırakıldığını, bu nedenlerle; davalı/borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalının, alacaklarının % 20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirttiği olayların ve taraflar arasındaki süreçlerin çok farklı geliştiğini, müvekkili şirket adına kayıtlı bulunan 1996 yılı yapımı, … model “…” isimli gezi teknesinin bir takım ihtiyaçları için 2011 yılı Ekim ayında davacı – karşı davalı taraftan bir takım ürün ve hizmetler satın alındığını, bu ürün ve hizmetlere karşılık davacı – karşı davalı şirket tarafından düzenlenen fatura bedelinin tamamen ödendiğini, 2012 yılının yaz sezonunun başlamasıyla birlikte geminin Ayvalık Marina’dan Bodrum Türkbükü’ndeki müvekkili şirkete ait otele götürülmesi amacıyla tekne kaptanına talimat verildiğini, teknenin 22/04/2012 tarihinde 08.00 civarında yola çıktığını, yola çıktıktan bir müddet sonra tekne dengesini sağlayan “flap” cihazlarının çalışmadığını, aynı anda kuyruk trimleri ve direksiyon sisteminin çöktüğünün tespit edildiğini, … isimli hidrolik yağın sintineye yayıldığını, davacı – karşı davalı şirketten fatura karşılığı satın alınan … hidrolik ünite yağ tankının tamamen boşaldığını ve bu ünitenin çalışmamasının sonucu tüm hidrolik sistemin çöktüğünün tespit edildiğini, yağ tankında kaçak-delik oluşması sebebiyle yağ koymaya çalışmanın başarılı olmadığını, … hidrolik ünite yağ tankı komple dışarı alındığında yağ tankının hidrolik yağın hareketinden eriyip delinmiş olduğunun tespit edildiğini, yaşanan bu durum sonucu müvekkili şirket yetkilisi tarafından davacı – karşı davalı şirket yetkililerine durumun bildirildiğini, acilen yağ tankının onarılması veya değiştirilmesinin talep edildiğini ancak somut bir cevap verilmediğini, müvekkili şirketin, davacı – karşı davalı taraftan satın almış olduğu ürünlerdeki bu hukuki ayıpları davacı – karşı davalı tarafa bu olayların yaşandığı 22.04.2012 tarihi itibariyle ve müteakip günlerde defalarca bildirildiğini, bu ayıpların giderilmesi, imalat hatalarının düzeltilmesi hususlarında davacıya – karşı davalı tarafından hiçbir cevap verilmediğini, ticari ahlak, iyi niyet ve dürüstlük kurallarına aykırı bu davranışlar sonucu müvekkili şirketin yaşadığı mağduriyetin daha da büyümemesi için acilen çözüm yollarına başvurmak zorunda kaldığını ve derhal başkaca firmalar nezdinde hidrolik ünite yağ tankının kuvvetlendirilmesi çalışmasına başlandığını, yeni bir tank imal ettirilerek, teknenin yeniden seyre uygun hale getirildiğini, davacı – karşı davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bahsi geçen onarım ve yeni tank imalinin, müvekkili tarafından, Ayvalık’ta mukim …-… kaynak firmasına yaptırıldığını, ilgili firma tarafından 01.05.2012 tarihli, … Nolu KDV dahil 7.623,00-TL bedelli faturanın müvekkili şirket tarafından ödenmek zorunda kalındığını, davacı – karşı davalı tarafın sattığı ürünlerin ayıplı ve ihmali davranışları sonucu oluşan maddi zararın tazmini amacıyla, müvekkil şirket tarafından, bahsi geçen fatura tutarının aynen davacı – karşı davalı şirkete rücu edildiğini, Bodrum … Noterliği’nin 08.06.2012 Tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarname ekinde müvekkili şirket tarafından düzenlenen 01.05.2012 Tarihli, 047948 Seri nolu KDV dahil 7.623,00-TL bedelli faturanın ödenmesin talep edildiğini, davacının (karşı davalının) hiçbir şekilde onarım ve servis verilmemesine rağmen, karşı tarafın müvekkili şirkete … nolu 1.373,52-Euro tutarlı servis bedelli fatura düzenlendiğini ve fatura bedelinin ödenmesini talep ettiğini, davacı – karşı davalı şirket tarafından müvekkili şirkete servis hizmeti verilmediğini, verildiği iddia edilen bu hizmete ilişkin düzenlenmiş faturanın müvekkili şirkete gönderilmediğini, davacı – karşı davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yönelik itirazlarının haklı olduğunu, davanın reddinin gerektiğini, müvekkili şirket tarafından, 01.05.2012 tarih, … nolu ve 7.623,00-TL bedelli faturadan doğan alacaklarının tahsili amacıyla davacı – karşı davalı şirket aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, 01.05.2012 tarih, … nolu ve 7.623,00-TL bedelli faturadan doğan borca itiraz eden davacı – karşı davalı şirketin, icra takibine yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı – karşı davalı tarafin, müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmaması sebebiyle, açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatan davacı – karşı davalı aleyhine, talep ettiği alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, karşı davalarının kabulü ile İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına karşı, davacı – karşı davalı şirketin haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, davacı – karşı davalı şirket aleyhine alacak miktarının % 20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davacı – karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı – karşı davacının dilekçesinde beyan ettiği hususların gerçeğe aykırı olduğunu ve hiçbir surette kabul edilmeyeceğini, müvekkili şirketçe satılan … Hidrolik Yağ tankının hiçbir surette ayıplı olmadığını, sağlam ve çalışır durumda teslim edildiğini, bu ürünlerinin bugune kadar hiçbir surette arıza veya başkaca bir problemle karşılaşmadığını, yağ tankında oluşan arıza neticesinde müvekkili şirkete yapılan başvuruların hiçbir şekilde karşılıksız bırakılmadığını, 04/06/2012 tarihli başvuruya 05/06/2012 tarihinde teknik servis hizmeti verilmek üzere arızalı teknede hazır bulunulduğunu, teknik servis formlarından bunun görülebileceğini, teknik servis hizmetinin müvekkili şirketin uzman mühendisi tarafından verildiğini, sağlam ve çalışır vaziyette teslim edilen hidrolik yağ tankının valf bloğu üzerinde bir takım modifiyeler yapıldığını, problem çıkartan flaplerin bu modifiyeli bölgeye monte edildiğini, orijinal dizayndan farklı olarak kullanılan hidrolik yağ tankının hem kendisine hem de flaplere zarar vererek arızaya yol açtığının tespit edildiğini, izah edilen nedenlerle arızanın garanti kapsamına alınmasının mümkün olmadığını, teknik servis formunun karşı yan personelince imza edildiğini ve hiçbir itirazda bulunulmadığını, iş bu belgelerin karşı davacının iddia ve beyanlarının asılsız olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, dolayısıyla davalarının kabulü ile karşı davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; taraflar arasındaki ilişkinin davalı – karşı davacı şirkete ait gemide davacı – karşı davalı şirket tarafından verilen hizmetten kaynaklandığı, davacı – karşı davalı yetkili personelince, davalı- karşı davacı şirkete ait gemide meydana gelen arızanın tespit edildiği, gemide makinaların çalışmasına rağmen, hidrolik basıncın bulunmadığı, hidrolik ünitede bir takım modifiyeler yapıldığı ve hasar olduğu ileri sürülen flaplerin bu modifiye tertibatına bağlandığı, hidrolik yağ tankının orijinal dizayndan farklı olarak değiştirildiğinin tespit edildiği, ancak hasarın nedeni olan modifiyelerin kullanıcı hatası olduğu değerlendirildiğinden garanti kapsamı dışında kaldığından verilen teknik servis hizmetine karşılık dava konusu faturaların keşide edildiği, davacı – karşı davalı şirketçe satılan … Hidrolik Yağ tankının ayıplı olduğu yolunda davalı – karşı davacı şirket tarafından yapılan bildirimlerin ayıp ihbarı olarak kabul edilebileceği, mal satımından sonra kaynaklanan ayıpların normal bir muayene ile anlaşılamayıp kullanımla ortaya çıkacağından gizli ayıp olarak değerlendirildiği, davacı – karşı davalı şirketin, yapılan görüşmeler, ayıp ihbarı sonrası zamanında servis hizmeti sunmamasından dolayı garanti kapsamında 7.623,00-TL’lik ödemeden sorumlu olacağı, davacı – karşı davalının karşı tarafı temerrüde düşürmediği, temerrüdün icra takibi ile meydana geldiği, davalı- karşı davacının davaya konu gemiye 3. Kişiye müdahaleye izin vermesinden dolayı davacı – karşı davalının icra takibinin haklı olduğu, tarafların alacaklarının tespiti için yargılama gerektiğinden likit alacak olarak değerlendirilmediğinden icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği, gerekçesi ile, Davacı – Karşı Davalı … Ticaret Ltd. Şti’nce açılan davanın KABULÜ ile davalı – karşı davacının icra takibine yapmış olduğu itirazlarının İPTALİNE, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında başlatılan takibin 1.373,52-Euro üzerinden DEVAMINA, Asıl alacak 1.373,52-Euro’ya takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden ödeme gününe kadar değişen oranlarda avans faizi İŞLETİLMESİNE, Davalı – Karşı Davacı …’nce açılan davanın KISMEN KABULÜ ile davacı – karşı davalının icra takibine yapmış olduğu itirazlarının İPTALİNE, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında başlatılan takibin 7.623,00-TL üzerinden DEVAMINA, Asıl alacak 7.623,00-TL’ye takip tarihinden ödeme gününe kadar avans faizi İŞLETİLMESİNE, FAZLAYA DAİR TALEBİN REDDİNE, Tarafların icra inkar tazminatı taleplerinin ayrı ayrı REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinafa başvurmuştur. Davacı-karşı davalı vekili istinaf dilekçesi ile karşı davanın konusunu davalı şirketin müvekkilinden, … teknesi için bir takım ürün ve hizmet satın alması ve alınan bu ürünlerin ayıplı olduğu iddia edilerek ayıplı ürünlerin başka bir şirkete tamir ettirilmesi dolayısıyla oluşan zararın tazmini olduğunu, davalı-karşı davacı her ne kadar ürünlerin ayıplı olduğuna dair ihbarın 22.04.2012 tarihi itibariyle ve devam eden günlerde birçok defa müvekkili şirkete yapıldığını iddia etmiş ise de davalı şirketin bu iddiasını ispatlayacak hiçbir belgeyi dosyaya sunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında bu hususa yer verilmediği gibi, karşı tarafın iddiası olan ayıplı mal konusunda ispat yükünün hangi tarafta olduğu ve ayıp ihbarının niteliğinin de gerekçeli kararda yanlış tayin edildiğini, öncelikle davalı/karşı davacı tarafın ayıplı mal iddiasını kabul etmediklerini, müvekkili tarafından satılan … Hidrolik yağ tankının hiçbir suretle ayıplı olmadığını, sağlam ve çalışır durumda teslim edildiğini, ayrıca yağ tankında oluşan arıza neticesinde müvekkiline yapılan başvuruların, karşı tarafın iddiasının aksine -nitekim bu iddiaları tevsik edecek hiçbir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığını- karşılıksız bırakılmadığını, karşı davacı tarafından yapılan 04.06.2012 tarihli başvuru üzerine 05.06.2012 günü teknik servis hizmeti verilmek üzere arızalı teknede hazır bulunulduğunu, bu hususa ilişkin tüm belgelerin de dosyaya sunulduğunu, teknik servis formlarından görüleceği üzere müvekkili firmanın sorumlulukları gereğince en kısa sürede teknik servis hizmetini yerine getirdiğini, sağlam ve çalışır vaziyette teslim edilen hidrolik yağ tankı valf bloğu üzerinde bir takım modifiyeler yapıldığını, problem çıkartan flaplerin bu modifiyeli bölgeye monte edildiğini, orijinal dizayndan farklı olarak kullanılan hidrolik yağ tankının hem kendisine hem de “flap”lere zarar vererek arızaya yol açtığının tespit edildiğini, bu nedenlerle arızanın garanti kapsamına alınmasının mümkün olamayacağını, bu hususun karşı davacıya bildirildiğini, dosyaya sunulu Bodrum … Noterliği tarafından gönderilen … yevmiye numaralı yazılarının karşı tarafça 14.06.2012 tarihinde elden teslim alındığını ve işbu yazılarına itiraz edilmediğini, karşı tarafça usulüne uygun hiçbir ayıp ihbarının yapılmadığını, mahkemenin somut olayda karşı tarafça bir ihbar yapılmış gibi akla ve mantığa uymayan kararının kaldırılması gerektiğini, davada yargılama esnasında alınan ve gerekçeli karara esas olan 21.05.2019 tarihli bilirkişi raporunun hatalı ve hiçbir teknik inceleme yapılmadan düzenlendiğini, karşı davanın konusunun, karşı davacının üçüncü şahıslardan almış olduğu teknik servis ve bakım hizmetinin satışı yapılan mala zarar verip vermediği ve bu teknik hizmetin garanti kapsamında olup olmadığı ve satılan malın ayıplı olup olmadığı olduğunu, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında teknik bir inceleme yapılmadığı gibi yalnızca karşı tarafın beyanları esas alınarak dosya üzerinden bir inceleme yapıldığını, karşı tarafın iddia ettiği şekilde müvekkil tarafından kendilerine satılan … Hidrolik yağ tankı ayıplı olmamakla birlikte hasarın tamamen müvekkilinin onayı olmadan hidrolik yağ tankında yapılan modifiyeler sonucu oluştuğunu, tank plastik olduğundan flap sistemi tanka bağlanınca aşırı ısındığını ve eridiğini, yine flap sistemi ile minirex sisteminin aynı anda çökmesinin de flap sisteminin usulsüz bir şekilde minirex yağ sistemine bağlandığını kanıtladığını, bilirkişinin raporunda sistemin aşırı ısındığından bahsedildiğini ancak bu ısınmanın kimin kusurundan kaynaklandığının tespit edilemediğini, teknik inceleme yapılmadığından dosya kapsamında alınan bu raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişi raporunda 04.06.2012 tarihli ihbarın ardından 05.06.2012’de teknede hazır bulunulmasına rağmen müvekkilinin gerekli özeni göstermediği karşı tarafa servis hizmeti vermediği yönünde dosyadaki somut bilgi ve belgelere rağmen gerçeklikten çok uzak değerlendirmeler yapıldığını, bilirkişi raporunun hiçbir maddi delile dayanmaksızın, hatta müvekkilinin ve tekne üreticisi …’nin orijinal teknik çizimlerinin bile talep edilmeden sadece dava dilekçeleri üzerinden yapılmış olmasının, bu bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu gösterdiğini, ayıplı mal iddiasında tüm ispat yükü karşı davacı tarafın üstünde olduğundan ve dosya kapsamında ayıplı mal iddiasını tevsik eden hiçbir belgenin olmamasının üstüne, ayrıca hem keşif hem de ticari defter ve delil ibrazından kaçınarak davasını ispat etmek için dosya kapsamına hiçbir somut olgu sunmayan karşı davacının usulüne uygun bir ayıp ihbarı yapmadığı ve iddialarını ispatlayamadığı açık ve net olduğundan, karşı davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı – karşı davacı vekili istinaf dilekçesi ile, müvekkil şirket, adına kayıtlı bulunan 1996 yılı yapımı, … 48 model, “…” isimli gezi teknesinin bir takım ihtiyaçları için, 2011 yılı Ekim ayında, davacı -karşı davalı taraftan bir takım ürün ve hizmetler satın alındığını, teknenin 22.04.2012 tarihinde seyahat esnasında tekne dengesini sağlayan “flap” cihazlarının çalışmadığı, aynı anda kuyruk trimleri ve direksiyon sisteminin çöktüğünü, tekne kaptanının, durumun aciliyetine binaen makine dairesine indiğinde, … isimli hidrolik yağın sintineye yayıldığını, davacı (karşı davalı) şirketten satın alınan … hidrolik ünite yağ tankının tamamen boşaldığını ve bu ünitenin çalışmaması sonucu tüm hidrolik sistemin çöktüğünü tespit ettiğini, tekne kaptanının, hemen yedek … hidrolik yağını, yağ tankına koymaya çalışmışsa da, yağ tankında kaçak-delik oluşması sebebiyle başarılı olamadığını, teknenin Ayvalık Marina’ya dönmesi ile birlikte, makine dairesinin soğumasına müteakip, … hidrolik ünite yağ tankı komple dışarı alındığında, yağ tankının, hidrolik yağın hararetinden eriyip delinmiş olduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirket yetkilisinin durumu hemen, davacı-karşı davalı şirket yetkililerine bildirdiğini ve acilen yağ tankının onarılmasını veya değiştirilmesini talep ettiğini, ancak defalarca aramasına rağmen, kendisine hiçbir somut cevap verilmediğini, müvekkili şirketin, davacı-karşı davalı taraftan satın almış olduğu ürünlerdeki bu hukuki ayıpları, davacı-karşı davalı tarafa, bu olayın yaşandığı 22.04.2012 tarihi itibariyle ve müteakip günlerde defalarca bildirmişse de, karşı tarafça bu ayıpların giderilmesi, imalat hatalarının düzeltilmesi hususunda hiç bir girişimde bulunulmadığını, müvekkili şirket, yaşadığı mağduriyetin daha da büyümemesi için acilen çözüm yollarına başvurmak zorunda kaldığını ve başkaca firmalar nezdinde hidrolik ünite yağ tankının kuvvetlendirilmesi çalışmasına başlanıldığını, bunun sonucunda da, çok kısa bir sürede, aslen olması gerektiği gibi hararete dayanıklı yeni bir tank imal ettirilerek, teknenin yeniden seyre uygun hale getirildiğini, davacı-karşı davalı tarafın, satıcı firma olarak yükümlülüklerini yerine getirmekten açıkça imtina eder bu davranışları sonucu, bahsi geçen onarım ve yeni tank imalinin, müvekkili tarafından Ayvalık’ta mukim …-… firmasına yaptırıldığını, ilgili firma tarafından düzenlenen KDV dahil 7.623,00-TL bedelli faturanın müvekkil şirket tarafından ödendiğini, davacı-karşı davalı tarafın sattığı ürünün ayıplı imalatı ve ihmali davranışları sonucu oluşan maddi zararın tazmini amacıyla, müvekkil şirket tarafından, bahsi geçen fatura tutarının aynen davacı -karşı davalı şirkete rücu edildiğini, doğal olarak sadece yeni yakıt tankı imalat bedeli değil, bu ayıbın giderilmesi sebebiyle uğranılan tüm dolaylı zararlar ve bu amaçla yapılan masrafların da davacı-karşı davalı şirketin sorumluluğunda olduğunu, ayıbının tazmini amacıyla, davacı-karşı davalı tarafa Bodrum … Noterliği’nin 08.06.2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini ve işbu ihtarname ekinde müvekkil şirket tarafından düzenlenen 01.05.2012 tarihli, … seri no.lu, KDV dahil 7.623,00-TL bedelli faturanın ödenmesinin talep edildiğini, davacı-karşı davalı şirket tarafından, hiçbir şekilde onarım ve servis hizmeti verilmemesine rağmen, müvekkil şirket tarafından teknenin zorunlu olarak bir başka firma tarafından onarımının sağlanmasının ve bu onarım faturasının davacı -karşı davalı şirkete rücu edilmesinin akabinde, davacı-karşı davalı şirketin, zaten onarımı başkaca bir 3. firma tarafından sağlanmış olan teknenin onarımını sanki kendisi yapmışcasına ve özellikle de müvekkil şirket tarafından tanzim edilen 01.05.2012 tarihli fatura tarihinden sonra servis bedeli fatura düzenlediğini iddia ettiğini ve bu fatura bedelinin ödenmesini talep ettiğini, müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, işbu dava konusu faturanın müvekkili şirkete hiçbir zaman gönderilmediğini, dosyadaki tüm raporların beyanlarını doğruladığını ve davacı-karşı davalının davasının haksız ve mesnetsiz olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, davacı-karşı davalının ne kendi ticari defter ve kayıtlarıyla ne de herhangi bir somut delille davasını ispatlayamadığını, taraflar arasındaki olaylara ilişkin tarihsel süreç dikkatle incelendiğinde, karşı davalı şirketin beyanlarının asılsız olduğunun ortada olduğunu, teknede 22.04.2012 tarihinde arıza meydana geldiğini, müvekkili şirketin çağrılarına cevap vermeyen karşı davalı şirketin, arızanın meydana geldiği tarihten itibaren neredeyse 1,5 ay geçtikten sonra 04.06.2012 tarihinde, müvekkili şirketin kendilerine başvuruda bulunduğunu ileri sürmesinin hayatın olağan akışına aykırı olup 05.06.2012 tarihinde teknik servis hizmeti vermek üzere arızalı teknede hazır bulunduklarını ileri sürmesinin tamamen gerçek dışı olduğunu, davacı-karşı davalının 05/06/2012 tarihinde çalışanını Bodrum’a göndererek teknik servis hizmeti verdiğini iddia ettiğini, dosyaya sunulan dava dışı … turizm acentası tarafından davacı-karşı davalı adına düzenlenen faturada davacı-karşı davalı çalışanı … adına 16/05/2012- 17/05/2012 tarihli 2 adet uçak bileti satın alındığının açıkça görüldüğünü, bu belge ile karşı tarafın açıkça kendi iddiasını çürüttüğünü, davacı- karşı davalının kimden sadır olduğu anlaşılmayan, müvekkili şirketin bilgisi ve haberi olmadan müvekkili şirket kaşesi veya şirket yetkilisinin imzası olmaksızın teknik servis formu yarattığını ve bir takım masraflar yaptığını iddia ettiğini ve haksız olarak bunları müvekkili şirketten talep ettiğini, dava konusu oluşturan ve müvekkil şirketin teknesinde meydana gelen hasarın kimin tarafından giderildiğinin ve hizmetin kimin tarafından verildiğinin dosyadaki delillerle açıkça ispatlandığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen fatura bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline, karşı dava, ayıp nedeniyle ayıbın giderilmesi için yapılan harcamanın rucüen tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Asıl davada davacı yüklenici, davalının teknesine bakım hizmeti verildiğini, teknede oluşan hasarın giderildiğini fatura bedelinin ödenmediğini, yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini, karşı davada ise iş sahibi, kendilerine ait tekne için davacı-karşı davalıdan bir takım ürün ve hizmetlerin alındığını, bu hizmet ve ürünlerin bedelinin ödendiğini, teknenin seyir halinde iken arıza yaptığını, arızanın nedeninin davacı-karşı davalının sattığı … hidrolik ünite yağ tankının ayıplı olmasından kaynaklandığını, davacı-karşı davalıdan hemen servis hizmeti talep edildiğini, davacının buna yanıt vermemesi üzerine işin aciliyeti ve başka çözümde bulunmaması üzerine dava dışı 3. Kişiye ayıbın gidertildiğini bu ayıp giderim bedellerinin rucüen tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek her iki tarafta yaptıkları takibe itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekili istinafa başvurmuştur.Asıl dava değeri 3.234,64-TL olup, karar tarihi itibarıyla miktar yönünden kesindir. Karşı davada ise dava değeri 8.842,47-TL olup mahkemece karşı davanın 7.623,00-TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş olup reddedilen kısım karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı altında kalmaktadır.Bu nedenle davalı-karşı davacının asıl ve karşı davalara yönelik istinaf dilekçesinin karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı altında kaldığından HMK 341/2 ve364 maddeleri gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.Asıl dava davacı-karşı dava davalısının, karşı davaya yönelik istinaf başvurusuna gelince, karşı davacı, karşı davalıdan satın aldıkları … hidrolik ünite yağ tankının ayıplı olduğunu, ayıp nedeniyle tekne seyir halinde iken hidrolik sistemin arızalandığını, acıl tamir için 3 kişiye ödedikleri bedelin tahsilini talep etmiş ise de, satılan ürünün ayıplı olduğuna ilişkin usulünce tutulmuş bir tutanak ve yapılmış bir tespit bulunmamaktadır. Karşı davacı, dava dışı 3 kişi tarafından düzenlenmiş faturaya dayanmış ise de ilgili faturadan yapılan tamirin davacının sattığı ürüne ilişkin olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Ayrıca karşı davacı ayıbı süresinde karşı tarafa bildirdiğini iddia etmiş ise de bu iddiasını ispatlayamamıştır. İspat külfeti üzerinde olan karşı davacı iddialarını ispatlayamadığından karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. Ancak hüküm bütünlüğü açısından mahkemenin asıl davaya yönelik kararı aynen korunmuştur.Açıklanan nedenlerle, asıl dava davacı-karşı dava davalı vekilinin karşı davaya yönelik istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak karşı davanın reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1- Asıl dava davalı- karşı dava davacı vekilinin asıl ve karşı davaya yönelik istinaf kanun yoluna başvurma talebinin 6100 sayılı HMK’nın 341/2 ve 352/1 maddeleri uyarınca miktar yönünden kesinlik sınırının altında kaldığından REDDİNE,2-Asıl dava davacı- karşı dava davalı vekilinin karşı davaya yönelik istinaf talebinin KABULÜNE,3-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/10/2019 tarih ve 2014/553 Esas, 2019/877 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 4- Davacı – Karşı Davalı … Ticaret Ltd. Şti’nce açılan davanın KABULÜ ile davalı – karşı davacının icra takibine yapmış olduğu itirazlarının İPTALİNE, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında başlatılan takibin 1.373,52-Euro üzerinden DEVAMINA, icra inkar tazminatı talebinin reddine, 5-Asıl alacak 1.373,52-Euro’ya takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden ödeme gününe kadar değişen oranlarda avans faizi İŞLETİLMESİNE, 6-Davalı – Karşı Davacı …’nce açılan karşı davanın REDDİNE, kötü niyet tazminat talebi olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-)Asıl dava yönünden alınması gereken 221,00.-TL harçtan peşin alınan 55,25.-TL harç düşüldükten sonra kalan 165,75.-TL Bakiye karar harcının davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 2-)Karşı dava yönünden alınması gereken 179.90 -TL maktu red harcından peşin alınan 152,00-TL harç düşüldükten sonra kalan 27.90-TL Bakiye karar harcının davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3-)Asıl dava yönünden davacı-karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. ne göre hesaplanan 2.725,00.-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, 4-)Karşı dava yönünden davacı-karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. ne göre hesaplanan 8.842,47-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, 5-)Asıl dava yönünden Davacı-karşı davalı tarafça yapılan toplam 1.963,00.-TL yargılama giderinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,6-)Karşı dava yönünden Davalı-karşı davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davalı-karşı davacı üzerinde bırakılmasına, 7-)Taraflarca yapılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Asıl dava davacı- karşı dava davalısı tarafından yatırılan 54,40-TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE,2-Asıl dava davacı- karşı dava davalısı tarafından karşı davaya yönelik yapılan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 36,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 184,60-TL istinaf yargılama giderinin asıl dava davalı-karşı dava davacından alınarak, asıl dava davacısına VERİLMESİNE,3-Asıl dava davalı- karşı dava davacısı tarafından yatırılan İstinaf yoluna başvuru harcı ile peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 4-Asıl dava davalı- karşı dava davacısı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere21/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.