Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/274 E. 2023/555 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/274
KARAR NO: 2023/555
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2018/60 Esas, 2019/1358 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 06/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … A.Ş. arasında, spor salonları giriş turnikelerine kapı geçiş terminallerinin ve yazılımların kurulumları ile teknik destek sağlanması konusunda anlaşma yapıldığını, bu anlaşma doğrultusunda müvekkilinin, davalı şirket ile 40 adet kapı geçiş terminalinin satın alınması hususunda anlaştığını, teklifte yer alan teknik şartlardan da anlaşılacağı üzere tarafların terminallerin 3.5 kapasitif ekran teknolojisine sahip olacağı hususunda anlaştığını, müvekkilinin 40 adet ürünün ve bu ürünlerin kurulum, yazılım güncelleme bedelleri olan toplam 86.833,60-EURO’yu 03.11.2016 tarihinde davalı şirkete ödediğini, davalının taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak ödeme gününden itibaren 90 gün olan teslimat süresini geciktirdiğini, bu durumun iki taraf yetkilileri tarafından tutanak altına alındığını, her ne kadar tutanakta yer verilmemiş olsa da teslime hazır olarak belirtilen ürünlerin teklifte de belirtildiği üzere 3.5 kapasitif ekran teknolojisi yerine rezistif ekran teknolojisi olarak teslim edildiğini, bu durumun Macfit yetkililerine bildirdiğini ve ürünlerde başka bir kusura rastlanmadığını, kurulum işlemlerinin tamamlanmasını ve 4 adet ürünün denemeye başlanmasına müteakip kullanıcılardan derhal şikayet bildirimleri gelmeye başladığını, ürünlerin ekran dokunmatiklerinde sorunların yaşandığını, tam olarak algılamadığını, bu nedenle makinaların arıza verdiğini, sıralar oluştuğunu, kulüp üyelerinden yönetime şikayetler geldiğini ve bu durumun yeni açılan bir kulüp için büyük sorunlar yaşatacak doğrultuda olduğunu, bahsi geçen ayıpların, ürünlere bakılması veya ürün kutularının açılmasıyla anlaşılamayacak nitelikte olduğunu, ancak ve ancak yazılımların oluşturulması ve kullanıcıların kullanması ile ortaya çıktığını, davacının talep ettiği ürünlerin teknolojilerinin, daha güncel ve yüksek kalite telefon ve tabletlerde kullanılan, çok parmakla kullanılabilen, ekran üzerinden elektrostatik alan yaratılarak vücudun iletkenliği aracılığıyla ekrandaki elektrostatik alanın değiştirilmesiyle çalışan bir teknoloji olduğunu, davalı tarafın verdiği ürünlerin teknolojsinin ise dirençsel, ekrana baskı uygulanması yoluyla tepki verdirilen farklı bir teknoloji olduğunu, davalı şirketin hatasını telafi etmek adına derhal önceden talep edilmiş olan teknik şartlardaki ürünleri temin etmek yerine, ürünlerdeki sorunları henüz takılalı 1 ay bile olmamışken ürünlerin çok kullanılmasına bağladığını, kurulum ardından başlayan sorunlar ve yazışmalar neticesinde davalı şirketin sorunun elektriksel problemlerden kaynaklanabileceği, yazılım güncellenmeleri ekranların yanına ayrıca tuş takımı takılması gerekliliği gibi birçok bahane ve sözde çözümle sorumluluğu üzerinden atmaya çalıştığını, tüm bu süreç sonunda sözleşmeye aykırı hareket ederek talep edilmeyen bir ürün getiren, iyi niyetli olarak denenmesine rağmen ilk günde hata veren ve büyük sorunlara neden olan ürünleri kullanmaya zorlayan, ürünleri anında değiştirme yerine farklı bahanelerle sorunu geçiştiren davalı şirketle sözleşmeye devam etmenin mümkün olmadığına kanaaat getirildiğini, ödenmiş olan bedelin iadesi adına 14.11.2017 tarih ve 284977 nolu 51..636,00-EURO bedelli faturayı düzenleyerek davalı şirkete gönderdiğini, davalının faturayı iade ettiğini ve bedelini ödemeyi reddettiğini, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile takibin durdurulduğu öne sürerek itirazın iptalini, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ile dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki anlaşmalara birebir uygun mal teslim ettiğini, davacı tarafın kendisine teslim edilen ürünlerin sözleşme konusu ürünlerden farklı olduğunu ileri sürmediğini ve ürünleri iade etmediğini, bu hususun bile davalı şirketin teslim etmiş olduğu ürünlerin tarafların anlaşmalarına uygun olduğunu gösterdiğini, davacının TTK m. 23/1-c hükmünün kendisine yüklediği muayene külfetini yerine getirmediğini, davacının yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının sözleşmesinin tarafı olmayan dava dışı Macfit’in kendisine ilettiğini ileri sürdüğü şikayetleri de davalı şirkete çok uzun bir süre sonra bildirdiğini, davacının kendi muayene yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi, müşterisinin ayıp ihbarlarını dahi davalı şirkete bildirmekte geciktiğini, davacının sözleşmeye aykırı olduğunu ileri sürdüğü ürünleri icra takibi sonrasında dahi kullanmaya devam ettiğini, davacının taleplerinin sözleşmenin şahsiliği ilkesine uygun olmadığını, tarafların 200 adet ürünün satışına dair sözleşme akdetmiş olmasına rağmen davacı tarafın bu yükümlülüğü yerine getirmeyerek davalıyı zarara uğrattığını öne sürülerek davanın reddine ve dava konusunun %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece; taraflar arasında alım satım sözleşmesi kapsamında ticari ilişki olduğu, davacı ile, davalının düzenlemiş olduğu, 21/09/2016 tarihli … referans numaralı teklif mektubu ile, 40 adet “Kapasitif Ekran Teknolojisine Sahip” Biyometrik Kapı Geçiş Sistemi satın alınması ve kurulumu konusunda mutabık kalındığı, davacı tarafından, davalıya, 03/11/2016 tarihinde 86.833,60-Euro ödendiği, davalı tarafça, davacıya, teklif mektubunda belirtilen özellikleri taşımayan “Resistif Ekran Teknolojisine Sahip” teslim edilen ürünlerin gönderildiği konusunda ihtilâf bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, sözleşme kapsamında “Kapasitif Ekran Teknolojisine Sahip” kapı geçiş sistemi satımı ve kurulumu yapılacağının anlaşılmasına rağmen, teslim edilen “Resistif Ekran Teknolojisine Sahip” kapı geçiş siteminin başka bir mal olarak kabul edilebilir olup olmadığı, teslim edilen “Resistif Ekran Teknolojisine Sahip” kapı geçiş sisteminin, ayıplı mal veya ayıplı ifa mı olduğu yoksa anlaşma dışında başka bir deyişle taahhüt edilenin dışında başka bir mal olarak kabul edilerek yanlış ifa (aliud ifa) olup olmadığı, ayıplı ifa olduğu kabul edildiğinde, süresinde yapılan bir ayıp ihbarının olup olmadığı, aliud ifa kabul edildiğinde, TBK. 30 vd. maddelerince satım anlaşmasından dönülüp dönülemeyeceği, sözleşmeden dönülmesinin haklı olup olmadığı, sonuç olarak satım bedelinin, iade edilip edilmeyeceği noktasında toplandığı, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; takip dosyası, taraflar arasında mevcut sözleşme, e-yazışmalar, dekont, fatura, irsaliye, ticari defterler, ihtarname, cari hesap tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli olduğundan, davalının, davacıya taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen nitelik dışında, “Kapasitif Ekran Teknolojisine Sahip” kapı geçiş sistemi yerine “Resistif Ekran Teknolojisine Sahip” kapı geçiş sitemini teslim ettiği, bunun sözleşmeye aykırı bir teslim (aliud ifa) olduğu (Yargıtay 19.HD.,04/02/2019 tarih, 2017/2334 E.-2019/569 K.), davacının bu ürünleri “ifa yerini tutan edim” olarak kabul ettiği, ancak bu kabulüne neden olan hatalı değerlendirmesinin, temel hata niteğindeki saik hatası olduğu, temel hatanın esaslı hata teşkil etmesi nedeniyle, davacının TBK. 30, 32 ve 38/1 maddeleri uyarınca söz konusu kabulden dönerek, anlaşmada öngörüldüğü şekilde “Kapasitif Ekran Teknolojisine Sahip” ekranların teslimini talep ettiği, davalı tarafından bu talebin yerine getirilmediği, talebin yerine getirilmemesinin sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği, bu nedenle, davacının haklı sebeple sözleşmeden dönmüş olduğunun kabul edileceği, davacının davalıdan söz konusu anlaşma uyarınca 14/11/2017 tarih ve 084977 nolu (51.360-EUR.) 176.182,97-TL. bedelli iade faturası ile ödediği bedelin iadesini talep edebileceği, işlemiş faizin başlangıç tarihinin, fatura son ödeme tarihi olan 21/11/2017 olarak kabul edilebileceği, bu durumda davacının davalıdan alacaklı olduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle, İİK 67/2. maddesi kapsamında %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, 176.182,97-TL. asıl alacak, 467,02-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam, 176.649,99-TL üzerinden yaptığı itirazın iptali ile, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yıllık %10,75 değişen oranlarda ticari faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, İtirazın iptaline karar verilen miktarın %20’si olan 35.329,99 TL. icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, karar verilmiş karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; yerel mahkemenin, gerek yargılama sırasında gerekse gerekçeli kararında isabetli olarak tespit edildiği üzere; uyuşmazlık konularından birisinin müvekkili tarafından teslim edilen “resistif ekran teknolojisine sahip” kapı geçiş sisteminin tesliminin “aliud ifa” olarak kabul edilip edilemeyeceği olduğunu, “aliud ifa”nın doktrinde borçlunun borçlanılan edimden başka bir şey teslim etmesi olarak tanımlandığını, davaya konu olaydan bahsi geçen malların, “resistif ekran teknolojisine sahip kapı geçiş sistemi” ve “kapasitif ekran teknolojisine sahip kapı geçiş sistemi” olduğunu, her iki sistemin birbirine çok benzer sistemler olup her ikisinin de ülkemizde ve dünyada az tanındığını, bu sistemlerin birbirinden farklı özellikler taşıyıp taşımadığı, (varsa) farkların neler olduğu, bu ürünlerin birbirinde aliud ifa teşkil edecek kadar farklı olup olmadığının uzman görüşü gerektirdiğini, ülkemizde bu farkları ortaya koyabilecek tek kamu kurumunun TÜBİTAK ve tek özel kurumun da bu ürünlerin üreticisi olan firma olduğunu, ancak mahkemece bu hususların inceleme konusu yapılmadığını, mahkemenin “aliud ifaya” dayanan kararının, dava konusunu incelemeye yeter uzmanlığa sahip bilirkişiyi barındırmayan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan rapora ve bilhassa bu heyette yer alan hukukçu bilirkişinin görüşlerine dayandığını, heyette yer alan elektrik mühendisi bilirkişinin, yukarıda açıklanan farkların hiçbirisini ortaya koymadığını, mahkemenin de bu eksikliği gidermeden karar verdiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1,c hükmünün, ticari satım sözleşmelerinde alıcının açık ayıpları 2, gizli ayıpları ise 8 gün içinde ihbar etmesini zorunlu kıldığını, yasanın kendisine yüklediği bu külfeti yerine getirmeyen tarafın, ayıba dayalı haklarını kaybedeceğini, gerek müvekkilinin, gerekse davacının tacir olması nedeniyle taraflar arasındaki satım sözleşmesinin ticari satım olduğunu, tarafların TTK m. 23 hükmü ile düzenlenen yükümlülükler altında olduklarının kabul gerektiğini, oysa davacının bu yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkiline yasal süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının isnat ettiği ayıpların hepsinin açık ayıp niteliğinde olduğunu, davacının, sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü şahıs MacFit’in kendisine ilettiğini ileri sürdüğü şikâyetleri de müvekkiline çok uzun bir süre (aylar) sonra bildirdiğini, davacının, kendi muayene yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi, müşterisinin ayıp ihbarlarını dahi müvekkiline bildirmekte geciktiğini, davacının iddiasını genişleten yerel mahkemenin, “aliud ifa” gerekçesiyle “ihbar külfeti”ne ilişkin savunmaları değerlendirmediğini, alanında uzman bir tacir olan davacının “aliud ifayı” neden kabul ettiğinin ise dava dilekçesinde, yargılama sırasında sunulan muhtelif dilekçelerde ve yerel mahkeme kararında açıklanamadığını, müvekkili tarafından gerçekleştirilen ifayı “aliud ifa” olarak değerlendiren yerel mahkemenin, taraflar arasındaki yazışmaları değerlendirmeden hüküm kurduğunu, tarafların süreç içinde “resistif ekran teknolojisine sahip kapı geçiş sisteminin teslimi” konusunda anlaştığını, davacının buna açıkça muvafakat ettiği ortada olmasına rağmen gerekçeli kararda bu olguya dair bir açıklama yapılmadığını, bu savunmalarının değerlendirilmediğini, mahkeme kararında davaya konu alacağın likit olduğundan bahsedilse de bu konudaki kararın da hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında pek çok husus ihtilaflıyken, tarafların siparişe konu ürün adetinde bile uzlaşamadığı açıkken davaya konu alacağın likit olarak değerlendirilmesi ve müvekkili aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinafa başvurmuştur.Dava, eser sözleşmesinden dönme nedeniyle ödenen bedelin iadesi için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olup davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir.Davacı vekili, taraflar arasında, müvekkilinin dava dışı … A.Ş. Arasında yapılan spor salonlarının giriş turnikelerine kapı geçiş terminallerinin ve yazılımlarının kurulumları ile teknik destek sağlanması anlaşması kapsamında 40 adet kapı geçiş terminalinin davalıdan satın alınması konusunda anlaşıldığını, sözleşme bedelinin müvekkili tarafından peşin ödendiğini, sözleşmede yer alan teknik şartlardan anlaşılacağı üzere tarafların terminallerin 3,5″ kapasitif ekran teknolojisine sahip olacağı hususunda anlaştıklarını, davalının anlaşmaya aykırı olarak kapasitif ekran teknolojisi yerine rezistif ekran teknolojisine sahip ürünleri teslim ettiğini, müvekkilinin müşterisi dava dışı asıl iş sahibinin teslim edilen ürünlerin denenmesi şartını kabul etmesi üzerine söz konusu teknolojideki kapı geçiş sistemlerinin dava dışı şirkete kurulumunun yapıldığını, kısa sürede teslim edilen ürünlerde sorunlar çıktığını, ürünlerin gizli ayıplı olduğunu, müvekkilinin durumu derhal davalıya bildirdiğini, davalının farklı çözüm önerileri sunduğunu bunların kabul edilmemesi üzerine, durumun aciliyeti de göz önüne alınarak davalının deposunda bulunan eski sistem ancak kapasitif ekran teknolojili ürünlerin bir kısmının spor salonlarına montajının yapıldığını, müvekkili şirketin, davalının sözleşme ile kararlaştırılan üründen farklı ürün teslim etmesi nedeniyle sözleşmeden döndüğünü ve ödemiş olduğu bedelin iadesinin talep edildiğini, bunun için yapılan takibe davalının haksız itiraz ederek takibi durdurduğunu beyanla itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasında davalı yüklenicinin 21/09/20146 tarihli teklif formu ile mutabık kalınan eser sözleşmesi imzalandığı, davacı iş sahibinin 86.833,60 Euro ödeme yaptığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık sözleşme edimlerinin davalı yüklenici tarafından yerine getirilip getirilmediği, davacı iş sahibinin sözleşmeden tek taraflı olarak dönüp dönemeyeceği noktasında toplanmaktadır.Dosyaya sunulan ve tarafların üzerinde mutabık kaldıklarını belirttikleri 21/09/2016 tarihli davalı yüklenici teklif formunda yapılacak iş ve bedeli belirlenmiş olup sözleşmede işin sözleşme dışı … için kapı geçiş terminali donanım ve yazılım işi olduğu, yazılımın bu iş için tasarlandığı belirlenmiş olup, buna göre taraflar arasındaki sözleşme her ne kadar taraflar satım sözleşmesi olarak nitelendirmiş ve mahkemece de böyle kabul edilmiş ise de eser sözleşmesidir. Mahkemece uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmasına ve olaya TBK’nın eser sözleşmelerinin düzenlediği 470. Vd maddelerinin uygulanması gerekmesine rağmen, satım sözleşmesine ilişkin TBK hükümleri doğrultusunda değerlendirme yapılması hatalı olmuştur. Taraflar arasında teklif usulü ile yazılı eser sözleşmesi yapıldığı, sözleşmede kapı geçiş sisteminde kullanılacak ekranların 3,5″ kapasitif LCD ekran olarak karalaştırıldığı, davalı yüklenicinin bunun yerine resistif LCD ekran teslim ettiği, sözleşmeden farklı ürün teslimi yapıldığı, bunun teslim ile birlikte fark edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Davacı iş sahibi, asıl işverenin işin aciliyeti nedeniyle farklı ekranların kapı geçiş sistemlerinde denenmesini kabul etitğini, bu nedenle sözleşmeden farklı teslim edilen ürünlerin deneme amaçlı olarak asıl iş sahibine teslim edildiğini, kurulumdan itibaren sorunlar yaşandığını, teslim edilen ekranların hata verdiğini ve kullanılamadığını, bunun davalıya bildirilmesi üzerine davalının çeşitli çözüm önerilerinde bulunduğunu, ürünleri sözleşmede öngörülen ürünle değiştirmediğini, bunun üzerine sözleşmeden döndüklerini iddia etmiştir. TBK’nın 475. maddesinde, yüklenici, üstlendiği edimleri işsahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorundadır. Yüklenicinin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alandaki işleri üstlenen basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken meslekî ve teknik kurallara uygun davranışı esas alınır. hükmü düzenlenmiştir. Ayıplı iş, sözleşme ve yasa hükümlerine göre eserde bulunması gereken vasıfların bulunmaması; bulunmaması gereken niteliklerin bulunmasıdır. Somut olayda, taraflar arasında teklif usulü yazılı eser sözleşmesi yapılmış olup, davalı tarafça sözleşmede kararlaştırılandan farklı ürün teslim edilmiştir. Davalı söz konusu işin yapılacağı yeri ve yapılış amacını bilmektedir. Teslim ettiği ürünün bu işe uygun olmadığı sözleşmede kararlaştırılan ekran tipinin işe uygun olduğu, kullanım amacı ile davalı tarafça teslim edilen ürünün sorunlar çıkartacağı bilirkişi raporu ile sabit olup, kullanımla sorunlar ortaya çıkınca durum derhal davalıya bildirilmiştir. Yine taraflar arasında uzlaşılan teklif mektubunda donanımın 2 yıl garantili olduğu davalı tarafça kabul edilmiştir. Davalı sözleşmede kararlaştırılan edimi yerine getirmemiş, farklı teknoloji ekran teslim etmiş olup, davacı denenmesi amacı ile bunu kabul etmiş, fakat denemede ekranlar sorun çıkarmış, kullanım amacına uygun olmadığı tespit edilmiştir. Davacı ekranlarda sorun olduğunu gecikmeksizin davalıya bildirmiş ve sözleşmede kararlaştırılan ekran teknolojisine sahip kapı geçiş sisteminin kurulmasını talep etmiştir. Davalı tarafça bu talep yerine getirilmeyince davacı da sözleşmeden dönmüş olup, buna göre ödemiş olduğu bedeli talep edebilecektir. Buna göre mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerinde ise de gerekçesinde satım sözleşmesine göre değerlendirmede bulunması hatalı olmuştur.Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b2 maddesi ile gerekçeye yönelik olarak kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına gerekçenin düzeltilerek davanın kısmen kabulüne dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin mahkeme gerekçesine yönelik olarak resen gözetilen sebeple KABULÜNE 2-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/11/2019 tarih ve 2018/60 Esas, 2019/1358 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından, 176.182,97-TL. asıl alacak, 467,02-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam, 176.649,99-TL. üzerinden yaptığı itirazın iptali ile, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yıllık %10,75 değişen oranlarda ticari faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, İtirazın iptaline karar verilen miktarın %20’si olan 35.329,99-TL. icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 12.066,96-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.138,50-TL harcın mahsubu ile bakiye 9.928,46-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 2.138,50-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan 97,00-TL posta masrafı, 3.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.097,00-TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 3.089,72 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA, 4-Davalı tarafından herhangi bir harcama yapılmadığı için bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 27.497,50-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 416,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 7-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan 3.016,75-TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 148,60-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 31,50-TL dosya masrafı reddiyatı olmak üzere toplam 180,10-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 06/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.