Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/273 E. 2023/537 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/273
KARAR NO: 2023/537
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2016/1224 Esas, 2019/1608 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/05/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında davalıya ait Kapadokya … Yapım İşi sözleşmesi yapıldığını, müvekkili yüklenicinin edimlerini yerine getirdiğini ve toplamda 388.175,72 TL tutarında hakediş gerçekleştirdiğini, davalı tarafça 252.887,14 TL ödeme yapıldığını, taraflar arasında 11/01/2016 tarih ve devamındaki yazışmalar ile bakiye konusunda mutabık kalındığını, davalı tarafça Şubat ayı başında ödeme taahhüdü verildiğini, kalan borç miktarının 38.150,30 USD olarak sabitlendiğini, bu nedenle takip tarihindeki TL karşılığı olan 117.910,00 TL ile bu alacağa, davalının ödeme taahhüdünü yazılı olarak ilettiği 1 Şubat 2016 tarihinden itibaren işlemiş ticari avans faizi olan 8.649,43 TL’nin talep edildiğini, davalının turizm sektöründeki daralma nedeniyle ödemenin geciktiğini iddia ettiğini ve herhangi bir ödeme yapılmadığını, buna istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 170.000,00 TL karşılığı Kapadokya … İşçilik sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 5. Maddesine göre 34.000,00 TL peşinat verildiğini, işin ilerleme durumu ve iş programına göre geldiği seviye kontrolü yapılarak hak ediş ödemeleri yapılması kararlaştırıldığını, sözleşme tutarı belirlenmiş olmasına rağmen ilave işlerle birlikte fatura karşılığı borcun 244.599,23 TL olduğunu, davacı şirketin yapılan hak edişler karşılığı olmak üzere 03/12/2014 tarihinde … sıra nolu 96.321,00 TL’lik, 13/01/2015 tarihinde … sıra nolu 102.278,23 TL’lik ve 31/12/2015 tarihinde … sıra nolu 46.000,00 TL’lik olmak üzere toplam 244.599,23 TL’lik fatura düzenlediğini, davalı şirket tarafından çeşitli tarih ve miktarlarda ödemeler yapılmak suretiyle tüm borcun ödendiğini, dolayısıyla davacının taleplerinin hukuki dayanağı bulunmadığını savunarak davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; taraflar arasında 01.04.2014 tarihli yazılı eser sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin varlığı ya da geçerlilik şartlarına ilişkin tarafların bir itirazlarının olmadığı, her ne kadar davalı borçlu tarafça belirtildiği üzere İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında da taraflar arasında uyuşmazlık olsa da davanın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası sebebiyle açılan itirazın iptali davası olması, uyuşmazlık ile ilgili olarak yapılan / yapılmayan işler, tarafların hak ve alacaklarının olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan, dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli 29.07.2016 tarihli en son bilirkişi raporunda, davacı tarafça yapılan işlerinin toplam değeri ile davalı tarafça yapılan ödemeler mahsup edildikten sonra, davacının toplam alacağının belirlenip takip tarihinden önce davalı borçlu tarafın temerrüde düşürüldüğünün ispatlanamaması hususları nazara alındığında, 29.07.2016 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan asıl alacak ve faiz oranları üzerinden icra takibinin devamıyla birlikte, likit bir alacağa yönelik kötüniyetle icra takibine itiraz eden davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; DAVANIN KISMEN KABULÜNE, Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı-borçlunun yaptığı itirazların KISMEN İPTALİNE, icra takibinin; 117.910,00-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişken oranlarda yıllık %10,5 avans faizi uygulanarak devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, Alacak tutarının %20’si üzerinden hesaplanan 23.582,00-TL icra inkar tazminatının, davalı-borçludan alınarak davacı-alacaklıya verilmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; sözleşmede belirlenen toplam işin bedelinin 170.000.-TL olmasına karşın, müvekkilinin talebi ile yapılan ilave işlerle birlikte fatura karşılığı ödenmesi gereken toplam borcun 244.599,23.-TL olduğunu, davacının da, yapılan hak edişler karşılığı olmak üzere 03.12.2014 tarihinde … sıra no.lu 96.321.-TL’lık, 13.01.2015 tarihinde … sıra no.lu 102.278,23.-TL’lik ve 31.12.2015 tarihinde … sıra no.lu 46.000.-TL’lık olmak üzere toplam 244.599,23.-TL’lik fatura düzenlediğini, davacı tarafından fatura karşılığı tahakkuk ettirilen tüm borcun müvekkili tarafından ödenduğunu, davacının iddia ettiği gibi müvekkilinin imzasını yada onayını taşıyan ve yapıldığı ispatlanan 388.175,72.-TL’lik bir hakediş olmadığını, mahkeme tarafından, yapıldığı ispatlanmış, müvekkili tarafından imza altına alınmış bir hakediş kabulü olmamasına ve fatura da tahakkuk ettirilmemesine karşın böyle bir alacağın varlığını tahmine dayalı olarak kabul ettiğini, karara gerekçe yapılan 25.02.2019 tarihli bilirkişi raporunda “Davalı … A.Ş.’ne ait 2016 yılı yevmiye defterinde davacı … Ltd.Şti. 320 01 11 cari hesap koduyla kayıtlı olduğu, bu cari kodla yevmiye defterinde yapılan işlemler kayıt altına alındığı, davalının davacıya 13.10.2016 takip tarihi itibariyle borçlu olmadığı, eş değişiyle davacının davalıdan 13.10.2016 takip tarihi itibariyle alacaklı olmadığı, aynı şekilde davalı yasal defterlerinde de bakiyenin 0,00 TL olarak birbirini teyit etmekte olduğu” denildiğini, yani, tarafların ticari defterlerine göre davacının davalıdan herhangi bir alacağı olmadığı konusunda birbirini teyit eder nitelikte olduğunu, hal böyle iken yani resmi kayıtlara geçmiş bir alacak olmamasına rağmen kayıt dışı ve tarafların imzalarının bulunmadığı hakediş çizelgelerinin delil olarak kabul edilmek suretiyle davacının alacaklı olduğuna kanaat getirilmiş olmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, tarafların imzasını taşımayan hakediş dökümanları ve kimin tarafından gönderildiği belli olmayan ve gerçek olduğu tartışılır e.postanın davanın kabulüne gerekçe yapılmasının hem T.T.K.’nun hem de Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri ile çelişmekte olduğunu belirterek istinafa başvurmuştur. Dava, eser sözleşmesi kapsamında ödenmeyen bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı vekili taraflar arasında eser sözleşmesi yapıldığını, hak edişler karşılığında toplamda 388.175,72 TL tutarında iş gerçekleştirildiğini, davalı tarafça 252.887,14 TL ödeme yapıldığını, taraflar arasında 11/01/2016 tarih ve devamındaki yazışmalar ile bakiye konusunda mutabık kalındığını, davalı tarafça Şubat ayı başında ödeme taahhüdü verildiğini, kalan borç miktarının 38.150,30 USD olarak sabitlendiğini, bu nedenle takip tarihindeki TL karşılığı olan 117.910,00 TL ile bu alacağa, işlemiş ticari avans faizi olan 8.649,43 TL’nin tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi bulunduğu, ancak sözleşme haricinde de işlerin yapıldığının tarafların kabulünde olduğu, tarafların ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında davaya konu sözleşme kapsamında 244.599,23 TL’lik fatura kesildiği, davalı tarafça bu bedelin ödendiği, taraf ticari defterlerine göre tarafların birbirlerinden alacaklı olmadığı, ancak davacı tarafça dosyaya sunulan ve davalı şirket yetkilisi tarafından gönderildiği belirtilen e-mail yazışmalarına göre davacı yüklenicinin yaptığı işler bedelinin 388.175,72 TL olduğu ve bakiye alacak konusunda tarafların mutabık kaldıkları, davalının anılan e-mail yazışmalarına açıkça itiraz etmediği, e-mail yazışmalarını yapanın şirket yetkilisi olmadığını savunmadığı, davalı her ne kadar anılan e-mail yazışmasının gayrı resmi olduğunu ileri sürmüş ise de, söz konusu e-mailin şirket e-maili olmadığını yada e-maili gönderenin şirket yetkilisi olmadığını ileri sürüp ispatlayamadığı, davalının tüm savunmasının yapılan işlere ilişkin 3. Hak edişin taraflarca imzalanmadığı, davacının düzenlediği fatura bedellerinin ödendiği, kalan kısım için davacı tarafça fatura düzenlenmediği ve taraf ticari defterlerinde bakiye alacak bulunmadığına ilişkin olduğu, her ne kadar taraflar arasında sözleşme konusu işe ilişkin hak ediş düzenlenerek ilk 2 hak edişin onaylanarak ödemelerinin yapıldığı, 3. hak edişe ilişkin taraf imzalarının bulunmadığı, düzenlenen fatura bedellerinin ödendiği sabit ise de yüklenici tarafından faturası düzenlenmemiş işlerin de yapıldığı, buna dair 3. hak edişin düzenlendiği, taraf imzalarını içermese de 3. hak edişin davalı şirket yetkilisi olduğu belirtilen kişi tarafından e-mail yazışması ile doğrulandığı ve yine e-mail yoluyla yapılan toplam iş bedeli ile ödemeler sonucu kalan bakiye borcun kabul edildiği, davalının bu e-mailden sonra kalan bakiyenin ödendiğine ilişkin bir savunmasının bulunmadığı, bu kabul doğrultusunda karar verilmesi gerektiği ancak mahkemece farklı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, mahkeme gerekçesinin ve kabulünün yeterli olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin mahkemenin gerekçesi yönünden kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile davalının takibe itirazının kısmen iptaline dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE 2-İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 24/12/2019 tarih ve 2016/1224 Esas, 2019/1608 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3- DAVANIN KISMEN KABULÜNE Davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalı-borçlunun yaptığı itirazların KISMEN İPTALİNE, icra takibinin; 117.910,00-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişken oranlarda yıllık %10,5 avans faizi uygulanarak devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, Alacak tutarının %20’si üzerinden hesaplanan 23.582,00-TL icra inkar tazminatının, davalı-borçludan alınarak davacı-alacaklıya verilmesine,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-492 Sayılı Yasa gereğince alınması gereken 8.054,43-TL harçtan peşin alınan 1.528,52-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 6.525,91-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kayına, 2-Davacı taraf lehine A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 12.182,80-TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, 3-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T gereğince taktir olunan 2.725,00 -TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,4-Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 29,20-TL başvurma harcı + 1.528,52-TL peşin harç toplamı olan 1.557,72-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 2.800,00-TL bilirkişi ücreti + 181,70-TL tebligat-müzekkere masrafları olmak üzere toplam 2.981,70-TL yargılama giderlerinin kabul ve ret oranına göre %93,16 oranında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalanın kendi üzerinde bırakılmasına,6-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan 2.013,60 TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 31,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 180,10 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan/davalıdan alınarak davalı/davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 30/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.