Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/264 E. 2023/535 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/264
KARAR NO: 2023/535
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/10/2019
NUMARASI: 2018/84 Esas, 2019/995 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/05/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında … Projesinin Pvc doğrama ve cam imalatları yapım işlerinin davalı tarafından taahhüt edildiğini, ancak davalı tarafından taahhüt edilen işlerin iş programının gerisinde kaldığını, sözlü olarak uyarılmış olmasına rağmen yüklenilen edimlerin zamanında bitirilemediğini, bunun üzerine ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen taahhütlerin yerine getirilmediğini, davalının verilen 15 günlük ek ve 15 günlük ek cezalı süre olmak üzere taplam 30 günlük ek sürede sözleşmede yer alan taahhütlerini yerine getirmediğinden, sözleşmenin 25. maddesinde açıkça belirtilen sözleşme bedeli olan 528.000 TL’nin %1”ine karşılık gelen 5.280TL’den hesaplanan 15 günlük gecikme bedeli 79.200 TL’nin davalı – borçludan talep edildiğini. ancak davalının takibe haksız şekilde itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. . Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin eksik olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, yetkisizlik ve zaman aşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu işlemlerin yerine getirildiğini, su yalıtımı sorunu nedeniyle projedeki eksiklikler hakkındaki iddiaların tarafları ile ilgisi bulunmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; sözleşmenin taraflar arasında 15/01/2015 tarihinde imzalandığı, sözleşmeye göre işin 120 gün içerisinde tamamlanması gerektiğinden, işin tamamlanması gereken tarihinin 15/05/2015 tarihi olduğu ancak davacı tarafından, davalıya ihtarnamenin, planlı iş bitim tarihinden yaklaşık 4-5 ay sonra gönderildiği, dava konusu PVC doğrama ve cam işlerinin yapılabilmesi için … Projesi kapsamında inşaat işlerinin belirli bir seviye getirilmiş olması ve yükleniciye teslim edilmiş olması gerekmekte olup, ihtarnamenin ise planlı iş bitim tarihinden yaklaşık 4-5 ay sonra gönderilmiş olması sebebiyle iş yerinin tesliminin sözleşme tarihi itibari ile yapılmadığı yönündeki bilirkişi değerlendirmesinin yerinde olduğu, yine sözleşmenin 25.1.maddesi kapsamında; cezalı ek süre hitamında işverenin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmesi gerekmesine rağmen, işverenin sözleşmeyi feshetmek yerine 34 gün sonra iş bitirme tutanağını kısmen imzaladığı ve daha sonra sözleşmenin 24.maddesi kapsamında kesin hesap işlemlerini gerçekleştirdiği, sözleşme gereğince gecikme halinde gecikme cezasının sözleşmenin 27.maddesi kapsamında kesin hesaptan sonra verilecek olan çekten kesinti yapılarak tahsil edilmesi gerekirken, kesin hesaptan sonra verilecek olan çekin işveren tarafından yükleniciye verildiği, yine davalı tarafından Gaziosmanpaşa Sosyal Güvenlik Merkezi’ne 24/05/2016 tarihinde başvurularak sözleşmeye konu olan işlerin tamamlandığının beyan edildiği ve kurumdan borcu olmadığına dair yazıyı aldığı, davacının gönderdiği ihtarnamede verilen 30 günlük sürenin 06/11/2015 tarihinde dolmasına rağmen davacının 10/12/2015 tarihinde iş bitirme tutanağını kısmen imzalayarak kesin hesap işlemleri yapmış olması ve talebine konu 15 günlük gecikme cezasını, sözleşmenin 27.maddesi uyarınca, kesin hesaptan sonra verilmesi gereken çekteki bedelden mahsup etmesi gerekirken herhangi bir kesinti yapmamış olması sebebiyle, bu aşamadan sonra gecikme cezası talep edemeyeceği gerekçesi ile; Davanın REDDİNE, karar verilmiş karara karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; kararın eksik incelemeye dayalı olarak verildiğini, ihtarnamenin planlı iş bitim tarihinden 4-5 ay sonra gönderilmesinin davalının, müvekkili şirkete borcu olmadığı ve iş yeri tesliminin de sözleşme tarihi ile yapılmadığı anlamına gelmediğini, sözleşmenin hazırlanması sırasında tarafların bir araya geldiğini, bütün maddelerin tek tek incelendiğini, koşullarda anlaşılarak sözleşme imzalandığını, bir an için sözleşmenin imzalandığı tarihte başlayamaması durumunda bile sözleşmenin imza tarihinden itibaren en geç 10 iş günü olan 25.01.2015 tarihinde başlaması gerektiğini, 25.01.2015 tarihinde başlanıldığı düşünülse dahi davalı yüklenicinin edimi süresi içerisinde yerine getirmediğini, davalının iş yerinin süresinde teslim edilmediğini, sözleşmenin imzalanmasından 120 gün sonra projenin zaten hazır olmadığını hatta kaba inşaatının dahi hazır olmadığını iddia ettiğini, ancak bu iddiaların tamamen haksız olup davalı tarafın kendi beyan ve eylemleri ile çeliştiğini, davalı tarafın söz konusu ihtarnamenin kendisine tebliğ edildiği tarih olan 06.10.2015 tarihinden 34 gün sonra işleri teslim ettiğini, kaba inşaatın dahi bitmediği bir alanda hem kaba inşaatın tamamlanıp hem de 286 daireli binanın pvc doğrama ve cam işlerinin 34 gün gibi bir sürede bitmiş olmasının mümkün olmayıp hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, mahkemenin cezalı ek süre hitamında işverenin sözleşmeyi tek taraflı feshetmek yerine 34 gün sonra iş bitirme tutanağını kısmen imzaladığı ve daha sonra sözleşmenin 24. Maddesi kapsamında kesin hesap işlemlerini gerçekleştirdiği, sözleşme gereğince gecikme halinde gecikme cezasının sözleşmenin 27.madddesi kapsamında kesin hesaptan sonra verilecek olan çekten kesinti yapılarak tahsil edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verdiğini, bahsi geçen iş bitirme tutanağının, davacı müvekkilin çalışanları ve diğer sorumluları yani kabul heyeti tarafından işin istenildiği gibi olmaması nedeniyle imzalanmadığını, dosya içerisinde yer alan evraktan da görüleceği üzere iş bitirme tutanağında toplamda altı yetkili kişinin ismi yer almakta olup sadece iki yetkilinin imzası bulunduğunu, buradan da anlaşılacağı üzere davalnın yapılması gereken işi tam anlamıyla yerine getiremediğini ayrıca bir de buna ek olarak sonrasında yaptığı işleri ise ayıplı olarak teslim ettiğini, davalı işleri teslim ettikten sonra ilk yağışta dairelerin pencerelerden su aldığını ve pencere altındaki duvarlarda kabarmalar meydana geldiğini, tüm bu hususlara rağmen davacı müvekkilinin iyi niyetli olarak işi süresinde ve istenildiği gibi teslim etmeyen davacı tarafa ödemeleri çek karşılığında teslim ettiğini, bu nedenle cezalı ek süre bitiminden 34 gün sonra teslim edilen işin ayıplı ve eksik olarak geç teslim edilmesi nedeniyle geçerliliği bulunmadığını, müvekkil şirket tarafından tüm ihtarlara rağmen davalı borçlunun işi geç ve ayıplı teslim ederek müvekkil şirketi maddi açıdan zor durumda bıraktığını belirterek istinafa başvurmuştur. Dava, eser sözleşmesi kapsamında gecikme nedeniyle cezai şart alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olup, davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Davacı vekili taraflar arasında 15/01/2015 tarihli Haliç Panorama projesinin PVC doğrama ve cam imalatı yapım işinin davalı tarafça yapılması konusunda sözleşme imzalandığını, işin zamanında bitirilmemesi üzerine 05/10/2015 tarihinde davalıya ihtarname gönderilerek eksik işin tamamlanması için sözleşmenin 15. Maddesine göre 15 günlük ek süre verildiğini, verilen 15 günlük ek sürede de işin tamamlanmaması nedeniyle 15 günlük ek cezalı süre verildiğini, cezalı ek süre için sözleşme bedelinin %1’i oranında gecikme cezası talep edileceğinin sözleşmede kararlaştırıldığını, davalının ihtarname ile verilen 15 günlük ek ve 15 günlük ek cezalı sürede de taannütlerini yerine getirmediğini, 15 günlük ceza bedeli 79.200 TL’nin tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilesini istemiştir. Taraflar arasında 15/01/2015 tarihinde … doğrama ve cam işlerinin yapımı konusunda eser sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 11. Maddesinde yerin yükleniciye teslim edildiği ve yüklenicinin sözleşme imza tarihinden itibaren 10 gün içinde işe başlayacağı, 12, maddede işin süresinin 120 gün olarak belirtildiği, 21. maddede işin teslimi ve geçici kabulün düzenlendiği, maddeye göre yüklenicinin işlerin tamamlandığını yazılı olarak bildirerek geçici kabul talebinde bulunacağı, bunun üzerine işveren yetkili teknik elemanlarınca kabul heyeti oluşturulaacğı ve 7 gün içersinde kabul heyetinin işin kontrolünü yaparak var ise eksik, hata, kusurları tespit ederek bunları tamamlaması için yükleniciye gereken süreyi vereceği, bunların bulunmaması veya giderilmesi halinde geçici kabul belgesinin imzalanacağı, 23, madde de kesin kabul ve garanti hükümlerine yer verildiği, 24. Maddede kesin hesabın nasıl yapılacağının düzenlendiği, maddeye göre kesin hesabın geçici kabulden ve işverenin onayından sonra en geç 15 gün içinde yapılacağı, 25. Maddede gecikme ve cezaların düzenlendiği, maddeye göre işin süresinin 12. Maddede belirtildiği, sürenin hiçbir nedenle bu tarihi geçemeyeceği, bu sürede işin tamamlanmaması halinde yükleniciye 15 günlük ek süre verileceği, bu sürede de tamamlanmaz ise 15. Günden itibaren geçecek her bir gün için yüklenicinin KDV dahil iş bedelinin %’i tutarında günlük gecikme cezası ödeyeceği, cezalı ek sürenin 15 gün olacağı, cezalı süredede iş bitirilemezse iş verenin sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedeceği, 27 maddede teminatların iadesinin düzenlendiği maddeye göre kesin hesaptan sonra verilecek olan çekin verilmesi için kesin hesap işlemlerinin tamamlanması gerektiğ, sözleşme gereğince iş veren tarafından kesin hesaptan sonra verilecek çekten kesilmesi gereken her hangi bir bedel, gecikme cezası, cezai şart, tazminat, varsa haciz ihbarnameleri bedelleri,vs var ise kesilmiş olması gerektiği düzenlenmiştir.Davadaki uyuşmazlık gecikme cezasının tahsilinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 25, maddesine göre gecikme nedeniyle uygulanacak olan ceza koşulu TBK’nın 179/2 maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza koşulu olup, maddeye göre alacaklının ifaya ekli ceza koşulunu talep edebilmesi için hakkından açıkça feragat etmemiş olması veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmemiş olması gerekir. Somut olayda davacı iş sahibi, her ne kadar gecikme nedeniyle sözleşmenin 25. Maddesinde öngörülen ceza koşulunu talep etmiş ise de, davacının kabulünde de olduğu üzere, davaya konu iş davacı iş sahibine teslim edilmiş olup, sözleşme gereğince kesin hesap yapılmış ve sözleşmenin 27. Maddesinde açık hüküm bulunmasına rağmen davacı iş sahibi gecikme cezasını kesin hesaptan mahsup etmemiştir. Buna göre davacı iş sahibi ifayı gecikme cezası alacağı konusunda itirazi kayıt koymadan kabul etmiş gecikme cezası yönünden ihtirazi kayıt ileri sürdüğünü ispatlayamamıştır. Mahkemece de aynı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/10/2019 tarih, 2018/84 Esas, 2019/995 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE 2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.