Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/251 E. 2023/404 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/251
KARAR NO: 2023/404
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 28/11/2019
NUMARASI: 2018/620 Esas, 2019/1136 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/05/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen inşaat yapımı konusunda ön sözleşme uyarınca verilen bonodan kaynaklı takibin kesinleşmesi sebebiyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili; davacının davalıya İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında 80.000,00 TL bedelli bonodan ve takipten ötürü borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini zira davalı tarafından kendisine mal teslim edilmediğini veya kendisine 80.000,00 TL ödenmediğini beyan etmiştir. Davalı vekili; taraflar arasında ön sözleşme akdedildiğini ve bu önsözleşme kapsamında davalıya yapılan ödeme ve Milli Emlak müdürlüğüne yapılacak ödemeler karşılığında toplam 80.000,00 TL lik uyuşmazlık konusu bononun tanzim edilerek verildiğini savunmuş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; bu şekilde uyuşmazlık konusu bonoda bedelin nakden ahzolduğunun belirtilmiş ve benimsenmiş bulunulmasına göre dava da ispat yükünün davacıda bulunduğu ve davacının bono içeriğindeki kaydın aksini (somut olayda görünüm şekli bedelsizlik iddiası) kesin deliller ile ispat etmesi gerektiği, uyuşmazlık konusu bononun düzenleme tarihinin 02/02/2016 tarihli bulunuşu ve bu düzenleme tarihine isabet eden taraflar arasında akdedien 02/06/2016 tarihli belge içeriği dikkate alındığında, Milli Emlak müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevab-i yazıda davacı tarafından, davalı tarafından davacıya verildiği savunulan tutarın(40.817,00 TL) 02/06/2016 tarihinde ödendiğinin anlaşılması nedenleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının sözleşme ve bono tanzim tarihi olan 02/06/2016 tarihinde İstanbul’da bulunmadığı yönündeki iddialarına ayrıca itibar edilemeyeceği , davacının bononun nakden ahzolduğu yönündeki kabullenişin aksini kesin delille ispat edemediği , davalı şirket yetkilisi … 28/11/2019 tarihli beyan dilekçesinde davacıya 80.000,00 TL verdiğini bunun karşılığında bononun tanzim edildiğini, yeminin de ısrar ettiğini beyan etmiş bu şekilde davacının davasını kesin deliller ile ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinafında; taraflar arasında 26.05.2016 tarihinde davacının arsası üzerinde inşaat yapılmak üzere anlaşıldığını, daha sonra davalı tarafından hakkında icra takibi başlatıldığını, bononun üzerindeki yazıların ve imzanın kendisine ait olmadığını , senedin tanzim tarihinde İstanbul’da olmadığını, açığa attığı imza üzerine senet düzenlenmiş olabileceğini, davalının davacıya 50.000,00-TL emlak parası verdiğini beyan ettiğini, böyle bir paranın olmadığını, bunun ispatının davalıda olduğunu, davacıya 50.000,00-TL para verdiğini ve milli emlak parasını ödediğini ispat etmesi gerektiğini belirtmiş ve istinaf talebinde bulunmuştur.Davacı taraf hakkında bonoya dayalı başlatılan takip sonucu borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, davalı ise bononun taraflar arasında düzenlenen 26.05.2016 tarihli ön sözleşme uyarınca verildiğini savunmuş, mahkemece davacının davasını kesin delille ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. Dosyada yapılan incelemede Hazineye ait arazinin tapusunun davacı adına çıkması için gerekli olan milli emlak borcunun davalı yüklenici tarafından ödendiği ve tapunun davacı adına çıktığı sonrasında davalı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmak istenecek iken davacının sözleşme yapmaktan kaçındığı, bu arada davalı tarafından milli emlaka ödenen bedel karşılığında davacı tarafından davalıya bono verildiği buna ilişkin 02.06.2016 tarihli sözleşmede davacının imzasının bulunduğu, bu imzanın davacıya ait olduğunun raporla tespit edildiği, senet üzerindeki imzanını da davacıya ait olduğunun ATK raporuyla sabit olduğu anlaşılmıştır. Son olarak davacının yemin deliline başvurduğu ve davalının 80.000 TL borca karşılık olarak davacıdan bono alındığı yönünde yemin ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece bu doğrultuda ve gerekçeye dayalı olarak verilen karar usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacı vekilinin istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/11/2019 tarih ve 2018/620 Esas, 2019/1136 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 135,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.