Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/2448 E. 2023/171 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2448
KARAR NO: 2023/171
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2022
NUMARASI: 2020/620 Esas, 2022/521 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/02/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine taşeron sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosya ile takibe geçildiğini, müvekkili şirketin davalı alacaklıya herhangi bir borcu olmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu, ticari defterlerin incelenmesi neticesinde davalı-alacaklıya boru olmadığının anlaşılacağını belirterek müvekkilinin, davalı-alacaklıya borcunun bulunmadığının tespitine, haksız ve kötü niyetli davalı hakkında %20’tan aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davacı ile 06.10.2011 tarihli taşeron sözleşmesi kapsamında İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, … Mah., … pafta, … ada, … parselde yapılacak iki blok inşaatın konvansiyonel kalıp, demir ve beton işlerinin montaj olarak 270 gün içinde yapım işinin taşeron sıfatı ile yapılması hususunda sözleşme imzaladığını, müvekkili şirketin üzerine düşen edinimini yerine yetirdiğini, 20.02.2013 yer teslim tutanağındaki eksikliklerin müvekkili şirketçe tamamlanarak kesin hesabın yapıldığını ve iş bedelinin faturasının kesildiğini, faturanın davacı şirkete tebliğ edildiğini, ancak davacı ve diğer ortak girişim şirketince herhangi bir ödemenin yapılmadığını, taraflar arasında başka davalarında olduğunu, … İnşaat- … İnşaat ortak girişiminin müvekkil şirkete açmış olduğu Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1320 nolu dosyanın olduğunu, söz konusu davalar ve icra dosyası ile ilgili taraflar arasında sulh görüşmelerinin yapıldığını, açılan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı taşeron şirket ile davalı işveren arasında 06/10/2011 tarihli, İstanbul ili, Bahçelievler ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parselde yapılacak iki blok inşaatın konvansiyonel kalıp, demir ve beton işlerinin montaj olarak 270 gün içinde yapılması hususunda taşeron sözleşmesi imzalandığı, davalının sözleşme gereklerini yerine getirmediği iddia edilmiş ise de aldırılan 18/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, geçici kabulde tespit edilen kusurlu imalatların yüklenici tarafından yapıldığı, kesin hesapta davacı işveren tarafından bu imalatlar hususunda hiçbir itiraz olmadığı ve bu imalatların yapılmadığına dair yüklenicinin alacağından herhangi bir kesinti yapılmadığı, işin gecikmesinin tamamen işveren idarenin kusurundan kaynaklandığı, inşaatların yapılacağı yeri zamanında yükleniciye teslim etmediği, kendisi tarafından temin edilmesi gereken malzemeyi geç temin ettiği ve yüklenicinin yaptığı imalatın bedelini zamanında ödemediği, dosya arasında mevcut ihbarname ve tutanak içerikleri incelendiğinde davalı yükleniciye kusur izafe edilemeyeceği ve bu nedenle davacı yanın hakkedişlerden sorumlu olduğu gerekçesi ile; Davanın REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile taraflar arasında kesin hesap, geç teslim vs. gibi sözleşmenin süreleri ile alakalı bir ihtilaf bulunmamasına rağmen mahkemenin taleple alakası bulunmayan bir gerekçeye dayanarak hüküm kurduğunu, taraflar arasında akdedilen 20.03.2013 tarihli Yer Teslim tutanağında davalı şirketin üstlendiği ancak eksik bıraktığı işlerin sıralandığını, Yer Teslim tutanağında davalı şirket temsilcisi İnşaat Mühendisi …’ in de imzası bulunduğunu, yer teslim tutanağında yer alan eksik işler doğrultusunda davalı şirkete müvekkili tarafından 26.09.2013 tarihli ve 41.300-TL tutarındaki fark faturası düzenlendiğini, hal böyle olmakla mahkeme’den taleplerinin, yer teslim tutanağında bildirilen eksik işlerin teslim tarihindeki değerinin inşaat mühendisi vasıtası ile belirlenerek fark faturasında yer alan değerler ile örtüştüğünün belirlenmesi olduğunu, bu amaçla dosyanın inşaat mühendisi bilirkişiye teslim edildiğini, bilirkişi tarafından talepleri ile alakası olmayan bir rapor düzenlendiğini, mahkemenin gerekçesini iş bu rapor doğrultusunda oluşturduğunu, eksik işlerin davalı tarafından tamamlandığına yönelik dosyaya yazılı hiçbir delil ibraz edilememişken, bilirkişi raporunda eksik işlerin davalı tarafından tamamlandığı kanaatine varıldığını ve mahkemece de bu doğrultuda haksız ve hakkaniyete aykırı bir şekilde davanın reddi yönünde karar verildiğini, mahkeme gerekçesinde belirtilen bir diğer hususun ise işin geç tesliminden kaynaklı kusurun müvekkili şirkete yüklenmesi olduğunu, bu gerekçenin dayanağını da yine hakkaniyete aykırı bilirkişi raporunun oluşturduğunu, oysa ne müvekkili şirketin ne de davalı şirketin geç teslimden kaynaklı kusurun ve cezai şartın belirlenmesi talebi bulunmamasına rağmen mahkeme tarafından bu doğrultuda hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunda İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasında son ödeme tarihi olan 02.10.2015 tarihi itibariyle kapak hesabının 11.367,00 TL olduğu, müvekkilin dosyaya 66.078,34 TL yatırdığı, bakiye borcunun bulunmadığı ve hatta müvekkilin davalıya 54.711,34 TL fazla ödeme yaptığı sonucuna varıldığını, bilirkişinin yapmış olduğu bu tespite bir itirazları olmadığını, …- … İnşaat ortak girişimine ait ticari defterlerin incelenmesi ile davalının alacağının 8.536,44 TL olduğunun tespit edildiğini ve bilirkişi raporunda da bu tespite yer verildiğini, müvekkilinin ödeme emrinin T.K. Md.35’e göre tebliğ edilmesi nedeniyle süresinde itiraz edememesi sonucu icra takibinin kesinleşmesiyle icra dosyasına 66.078,34 TL ödeme yaptığı, davalıya bakiye borcunun bulunmadığı ve hatta 54.711,34 TL fazla ödeme yaptığının sabit olduğunu, iş bu bilirkişi raporuna rağmen mahkemenin vermiş olduğu kararın hukuksal dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti (dava sırasında takip borcu ödendiğinden istirdat) istemine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenicidir. Davacı iş sahibi, davalı yüklenici ile aralarında eser sözleşmesi yapıldığını, davalı yüklenicinin eksik ve ayıplı işleri nedeniyle fiyat farkı faturası düzenlendiğini, aralarındaki cari hesapta davalıya borçlarının olmadığını, buna rağmen davalının haksız takip yaptığını belirterek takipten dolayı borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içinde bulunan belge ve bilgilerden, taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan rapordan, sözleşmeden, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu, işin eksikleri ile birlikte 22/02/2013 tarihli yer teslim tutanağı ile iş sahibine teslim edildiği, söz konusu teslim tutanağında bir kısım işlerin eksik olduğunun belirlendiği, davalı yüklenicinin bundan sonra 14 nolu hakediş nedeniyle 26/08/2013 tarihli 193.305,13 TL bedelli faturayı düzenleyerek davacı iş sahibine gönderdiği, davacı iş sahibinin anılan faturayı alarak ticari defterlerine kaydettiği, davacı iş sahibinin bu faturadan sonra 26/09/2013 tarihinde davalı yüklenicinin yukarıda bahsedilen faturasına istinaden fiyat farkı faturası düzenleyerek davalı yükleniciye gönderdiği, davalı yüklenicinin davacının bu faturasını kabul etmeyerek süresinde iade ettiği ve ticari defterlerine kaydetmediği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı iş sahibi tarafından düzenlenen ve davalı yüklenici tarafından kabul edilmeyen iş bu fiyat farkı faturasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Kural olarak eser sözleşmelerinde işin yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilmektedir. Bunun aksi her türlü delil ile ispatlanabilir. Taraflar arasında sözleşme gereğince davalı yüklenici işi yaparak 22/02/2013 tarihli tutanakla ve tutanakta yazan eksik ve ayıplarla davacı iş sahibine teslim etmiştir. Daha sonra yüklenici anılan eksik ve ayıpları giderdiğini belirterek 26/08/2013 tarihli faturayı iş sahibine göndermiş, iş sahibi de anılan faturayı ticari defterlerine kaydetmiştir. Davacı iş sahibi söz konusu eksiklerin davalı yüklenici tarafından giderilmediğinden bahisle fiyat farkı adı altında ihtilafa konu faturayı düzenlemiş, davalı yüklenici ise faturayı kabul etmeyerek iade etmiştir. Davacı iş sahibi anılan eksiklerin davalı yüklenici tarafından giderilmediğini ispat edememiştir. İspat külfeti üzerinde olan davacı iş sahibi eksik ve ayıpların davalı yüklenici tarafından giderilmediğini ispatlayamadığından bu nedenle düzenlemiş olduğu fiyat farkı faturası bedelinin hak ediş faturasından mahsubunu talep edemez. Bu nedenle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/09/2022 tarih ve 2020/620 Esas, 2022/521 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davacı tarafından alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.