Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/2376 E. 2022/458 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2376
KARAR NO: 2022/458
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15/02/2022
NUMARASI: 2020/502 Esas, 2022/147 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/12/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, mantolama, sıva, alçı ve boya işi yapım işini konu alan eser sözleşmesine dayalı eksik ve ayıplı işler bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece istinafa konu karar ile, verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılmadığı belirtilerek ispatlanmayan davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde ve usulünce istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, bilirkişi sayısı belirtilmeden yatırılacak gider avansı toplamı da açık olarak yazılmadığından ihtaratın geçerli olmadığını ileri sürmüştür. Davadaki uyuşmazlık gider avansının yatırılması için düzenlenen ihtaratın usulüne uygun olup olmadığına ilişkindir. Mahkemece 19/10/2021 tarihli 4 nolu celsenin hüküm bölümünün 2.bendinde “Dosyanın mahkememizce resen seçilecek bir sözleşme yorum denetim uzmanı, bir dış cephe konusunda uzmanlığı bulunan inşaat mühendisi ve bir mali müşavir bilirkişilere tevdi edilerek, dava dilekçesinde ileri sürülen iddialar ve cevap dilekçesinde dile getirilen savunmalar dikkate alınıp ön inceleme tutanağında ayrıntılı olarak belirlenen uyuşmazlık konularında ek rapor alınmasına gerek bırakmayacak ayrıntılı gerekçeli denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte rapor sunmasının istenmesine, Bilirkişilerin sarf edeceği emek ve mesaiye karşılık 1.000,00’er TL ücret takdirine, davacı karşı davalı vekiline bilirkişi ücretini yatırmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi halde bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçilmiş sayılarak dosya kapsamı ile yetinilmek sureti ile değerlendirme yapılacağının ihtarına (ihtarat yapıldı), Bilirkişi ücreti yatırıldığı takdirde dosyanın bilirkişiye tevdiine, bilirkişiye rapor için 1 ay kesin süre verilmesine, kesin süre sonunda bilirkişi tarafından rapor sunulmadığı takdirde kalem ve yazı işleri müdürü tarafından takip edilerek dosyanın ve raporun derhal bilirkişiden alınarak raporun taraflara HMK 281 ihtaratını da içerir şekilde tebliğine, taraf vekillerinin rapora karşı beyanlarını yazılı olarak bildirmeleri için 2 hafta kesin süre verilmesine,” denilmek suretiyle gider avansının yatırılması için davacı vekiline ihtarat yapılmış, davacı tarafça verilen sürede 2.000-TL yatırılmış, müteakip 15/02/2022 tarihli 5 nolu celsede ise davacı vekilince eksik avansı tamamlamak üzere ek süre talep edilmiş ise de mahkemece verilen ilk sürenin kesin olduğu, bu hususun karşı tara yönünden usuli kazanılmış hak oluşturduğu ve HMK.94 amir hükmü gereğince süre talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece gider avansı için yapılan ihtaratın açık ve kesin nitelikte olması gerekir. Somut olayda, bilirkişi kurulunun kaç kişiden oluşacağı ve yatırılması gereken toplam bilirkişi ücreti tutarının ne kadar olduğu açık ve kesin bir şekilde belirtilmediği gibi verilen sürede de ücretin kısmen yatırılmış olması ve kalan tutarında yatırılması için ek süre talep edildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde geçerli olmayan ihtarata değer verilerek ispatlanamayan davanın reddine dair verilen karar hatalı olmuştur. O halde, mahkemece yapılacak iş, kalan tutar yönünden belirtilen şekilde ihtarat yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere kararın kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/02/2022 tarih, 2020/502 Esas, 2022/147 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.