Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/233 E. 2023/454 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/233
KARAR NO: 2023/454
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2019
NUMARASI: 2018/1299 Esas, 2019/1124 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 16/05/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete … ihale kayıt numarası ile 154kV … Tevsiat yapım işi açık ihale usulüyle birim fiyatı üzerinden verildiği, ihale bedelinin KDV hariç 599.000,00-TL olduğu, bu kapsamda davalı şirkete toplam 458.163,40-TL ödemede bulunduklarını, ancak davalı yüklenici firma işi ihale sözleşmesinde belirtilen sürede yerine getirmeyerek ve eksik taahhüdü nedeniyle 4735 Sayılı Yasanın 22. maddesi gereğince sözleşmenin feshedildiğini, fesih nedeniyle sözleşme hükümlerine göre müvekkili şirketin toplam zararının KDV dahil 578.760,03-TL olduğunu, iş bu zararın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür. Mahkemece; KDV ilavesinin söz konusu olmayacağını, bu kapsamda düzenlenecek fatura kapsamında vergi mevzuatı açısından Devlete ödenecek meblağ olması ve davacı kurum tarafından düzenlenen faturanın bulunmadığı, bilirkişi tarafından tespit edilen zarar miktarının dosya kapsamına uygun olduğu, ayrıca ihale masrafı olarak belirlenen 2.298,45-TL ye bu yönde fatura tanzimi söz konusu olduğundan KDV dahil edilerek 2.711,17-TL olarak istenebileceği toplam miktarın 522.988,00-TL olarak davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinafında; menfi zarara KDV ilave edilmesi gerektiğini, sözleşmenin bedele dahil olan giderler başlıklı 7. maddesinde KDV’sinin sözleşme bedeline dahil olmayıp idare tarafından yükleniciye ödenir hükmü gereğince Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2015/5142 Esas sayılı ilamında da aynen belirtildiği gibi hesaplanması gerektiğinden kararın kaldırılması gerektiğini, mahkemenin faiz başlangıç tarihi olarak dava tarihini seçmesinin hatalı olduğunu, ilk ihale tarihinin olması gerektiğini, aksinin düşünülmesi halinde ihale süresinin dolduğu tarihin esas alınması gerektiğini, mahkemenin davacının davalıyı temerrüde düşürmemesi sebebiyle dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verdiğini, öncelikle ihale tarihi olan 11.10.2016 aksi halde ihale süresinin dolduğu tarihin, aksi halde ilk ihtarname tarihinden itibaren 21.09.2017 tarihli ve 26.09.2017 tebliğ tarihli ihtarnameden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşme, sözleşmenin eki sayılan Yapım İşleri Genel Şartnamesindeki feshe ilişkin hükümlere göre feshedilmiş ve bu hükümler gereğince bilirkişiler tarafından yapılan hasaplamaya itibar edilerek davacı zararına hükmedilmiştir. Davacı taraf hükmedilen bedeli istinaf etmemiş davalı ise istinafa gelmemiştir. Mahkemece hükmedilen bedel bu anlamda kesinleşmiştir. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının KDV talep edip edemeyeceği ile faiz başlangıç tarihine ilişkindir. Mahkemece sırf fatura düzenlenmediği için KDV talebinin reddine hükmolunmuştur. Somut olayda sözleşme davacı iş sahibi tarafından feshedilmiş ve davada fesih nedeniyle oluşan zarar talep edilmiştir. Katma Değer Vergisi 1984 tarihli 3065 sayılı Kanun’da düzenlenmiştir. Kanunun 1. Maddesinde hangi iş ve işlemlerin KDV tabi olduğu sayılmak suretiyle belirtilmiştir. Bunlar kategorik olarak; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerdir. Eser sözleşmesi gereği imal edilen eserin bedeli KDV tabi olup sorumlusu da yüklenicidir. Vergiyi doğuran olay ise işin teslimidir. Ancak anılan Kanunun 1. Maddesinde sayılmadığından, yani mal teslimi ve hizmet ifası karşılığı olmadığından sözleşmeden dönülmesi halinde koşulları da varsa talebi mümkün olan müspet ve menfi zarar bedelleri KDV tabi değildir.KDV talebi için fatura düzenlenmesine gerek bulunmadığı Yargıtay içtihatlar ile kabul edilmiş olduğundan, mahkemece KDV’ye hükmedilmemesi sonuç olarak doğru ise de fatura düzenlenmemiş olması sebebiyle hükmedilmemiş olması gerekçe bakımından hatalı olmuştur. Bu nedenle gerekçe nedeniyle kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekir. Mahkemenin alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar vermesinde aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince gerekçe yönünden kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/10/2019 tarih ve 2018/1299 Esas, 2019/1124 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 522.988,29-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 35.725,31-TL ilam harcından peşin alınan 9.883,78-TL harcın mahsubu ile bakiye 25.841,53-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye İRAT KAYDINA, 2-Davalıya yükletildiği halde davacı tarafından davanın açıldığı tarihte peşin olarak yatırılan 9.883,78-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,3-Davacı tarafından yapılan 1.186,70-TL (Yargılama gideri ayrıntısı “Tevzide dava açma gideri: 36,10-TL, tebligat-posta gideri:150,60-TL, bilirkişi ücreti:1.000,00-TL”) yargılama giderinden, kabul-ret oranına göre 1.068,00 -TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,4-Davacı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 34.869,52-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 5-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN1-Davacı tarafından yatırılan 953,00-TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE,2-Davacı tarafından yapılan 121,30-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 57,00-TL posta masrafı, 52,70-TL posta masrafı reddiyatı olmak üzere toplam 231,00-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 16/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi. Davacı iş sahibi kurum, taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiklerini belirterek zarar talebinde bulunmuştur. Çoğunluk karar ile muhalefet gerekçesi arasındaki görüş farkı hükmedilen zarara uygulanacak faizin başlangıç tarihine ilişkindir. Mahkemece verilen kararda dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine hükmedilmiştir. Dava dilekçesinde de zararın doğduğu ilk ihalenin yapıldığı tarih olan 11.10.2016 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi talep edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme 17.11.2017 tarih ve E.446274 sayılı Bölge Müdürlüğünün “olur”u ile feshedilmiştir. Eser sözleşmesinin geriye dönük feshedilmiş olması halinde, sözleşme hiç yapılmamış gibi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiye edilir. Sözleşmeden dönülmesi halinde iş sahibinin (davacı) isteyebileceği menfi zarar “kazanç kaybı” olup, bu da iki ihale arasındaki fark kadardır. Bunun için yeni bir ihalenin yapılmış ve buna dair ödemenin de yapılmış olması gerekir. Somut olayda, geriye kalan işlerin 2018/10415 ihale kayıt numarası ile KDV hariç 675.000,00-TL bedele dava dışı … Ltd Şti şirketine ihale edildiğinin anlaşılmasına göre zararın doğduğu bu ihale tarihi itibariyle (zarar için ayrıca temerrüt ihtarına gerek olmaksızın, zira ister haksız fiilden isterse sebepsiz zenginleşmeden -iyi niyetin arandığı haller hariç – kaynaklanan zarar taleplerinde zararın doğduğu anda temerrüt oluşmuş sayılacağından) faiz yürütülmesi gerektiği görüşü ile sayın çoğunluğun görüşüne katılamadığıma dair karşı oy yazısıdır.