Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/2311 E. 2023/66 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2311
KARAR NO: 2023/66
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/09/2022
NUMARASI: 2022/609 Esas, (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/01/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı şirket ile müvekkilinin ticari anlaşmaya vararak “27.12.2021 tarihli Otomasyon Hizmet Sözleşmesi” imzaladıklarını, ayrıca sözleşmenin eki niteliğinde bulunan teklif formu uyarınca da yapılacak iş ve işlemlerdeki fiyatlarda anlaşmaya vardıklarını, davalı şirketin teklif formunun gönderildiği e-postaya cevaben de sözleşmeyi imzalayarak iletmiş olup hiçbir aşamada itirazının olmadığını, sözleşme gereğince müvekkili şirketin, davalı şirketin yönlendirmesi üzerine bayileri olan akaryakıt istasyonlarına, otomasyon sistemlerini ve kamera sistemlerini kurduğunu, gerekli donanım ve malzeme satışını yaptığını ve aylık hizmetlerini sürdürdüğünü, buna rağmen davalı şirketin, karşı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ödemeleri gerçekleştirmediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin 06.04.2022 tarihinde davalı aleyhine icra takibine giriştiğini, davalı şirketin ise haksız ve kötüniyetli olarak iş bu takibe 07.04.2022 tarihinde itiraz ettiğini, bunun yanı sıra, davalı şirketin piyasaya da yüklü miktarda borçlu olduğunu ve EPDK lisansının teminatlarını yatıramamış olmaları nedeniyle iptal edildiğini, bu nedenlerle davalı şirket hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; İİK’nın 257. maddesinin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek hallerin düzenlendiğini, gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması, maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması ve rehinle temin edilmemiş olması, vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi için ise İİK.’nun 257 maddesinin ikinci fıkrasında ön görülen koşulların varlığının gerektiği, 258 ve 259. maddesi gereğince alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecbur olduğu, somut olayda, talep dilekçesi incelendiğinde maillerin, sondajlama yapılan kontrolde kurulan sistemin hatalarına ilişkin olduğu, e-faturaların sistem üzerinde tebliği, e-faturaların ticari fatura mı, temel fatura mı olarak düzenlendiği, karşı tarafın süresinde faturaları iade edip etmediği hususlarında yaklaşık ispatın oluşmadığı gerekçesi ile; davacının ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, öncelikle, mahkeme heyetine sunulan e-postaların içeriğinin sondajlamaya ilişkin olmayıp müvekkili şirketin sondajlama faaliyetinde bulunmadığını, sırf işbu hususun dahi dilekçenin anlaşılamadığını ortaya koyduğunu, müvekkili şirketin akaryakıt istasyonlarının otomasyon hizmetlerini EPDK tarafından verilen lisans dahilinde ve özel hukuk sözleşmeleri ile gerçekleştirdiğini, bu hizmetin gerektiğinde yazılım ve donanım hizmetlerinin tamamını kapsadığını, mahkemeye sunulan e-posta içeriğinde de açıkça davalı tarafça hizmetin alındığına ilişkin karşılıklı görüşmeler mevcut olup hizmetin verildiğini ortaya koyan bir çok delillerinden yalnızca bir tanesi olduğunu, mahkemeye sunulan imzalı servis formlarında da açıkça … adlı dağıtım şirketinin bayileri olan ve farklı tüzel kişiliklere sahip akaryakıt istasyonlarına yapılan kurulumların, verilen hizmetlerin açıkça görüldüğünü, bunun yanı sıra, müvekkili tarafından düzenlenen faturaların mahiyetinin de açıkça bakıldığında anlaşılabildiğini, yüksek yargı kararları kapsamında faturaların desteklendiği, imzası reddedilmemiş sözleşme, servis formları vs. delillerin yaklaşık ispat için yeterli görüdüğünü belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Talep, eser sözleşmesi kapsamında edimin ifa edilmesine rağmen fatura bedellerinin bir kısmının ödenmediğinden bahisle alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali davasında ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir. İİK 257. Maddesine göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın varlığı ve muacceliyeti konusunda yaklaşık ispata yeterli delillerin sunulması gerekmektedir. Dava dosyası içine sunulan belge ve bilgilerden, taraflar arasında eser sözleşmesi imzalandığı ve davacı tarafça bir kısım işlerin yapıldığı sabit ise de delil olarak dosyaya sunulan mail yazışmaları ve faturalar alacağın varlığı ve muacceliyeti konusunda yaklaşık ispata yeterli değildir. Bu nedenle mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 19/09/2022 tarih ve 2022/609 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 99,20-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 24/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.