Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/229
KARAR NO: 2023/805
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2019
NUMARASI: 2018/397 Esas, 2019/1231 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 26/09/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/615 esasına kayıtlı dosyası ile iflasına karar verilen … Elek.İnş,şirketinin iflas dosyasının Bakırköy … İflas Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğünü, davacı şirket ile davalı şirketlerin bölünmesinden önceki ünvanı olan … ile 17/02/2012 tarihli yüklenicilik sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmenin 10.maddesi uyarınca sözleşme konusu işin % 65’ine mukabil olarak yükleniciye … projesinden 4 adet bağımsız bölüm verileceğini, davacı şirket tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, kesin hak edişlerin yapıldığını, dava konusu … Blok … no’lu bağımsız bölümün teslimine dair faturası kesilerek teslim edildiğini, iflas dosyasında alınan bilirkişi raporu ile davalının davacı şirkete 1,416.441,79 borçlu olduğu,tapu devir tescil işleminin yapılmadığının tespit edildiğini, 18/10/2012 tarihli faturadan görüleceği üzere sözleşme karşılığı taşınmaz için 1.695.750,00 TL’lik fatura kesildiğini, hem alıcı hem satıcı tarafından ayrı ayrı alım satım harcının yatırıldığını, tescil işleminin gerçekleştirilmediğini belirterek, davanın kabulü ile … İlçesi … Köyü, … Ada .. parsel. …kat, … no’lu bağımsız bölümün müflis şirket adına tesciline, taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi verilmesine, aksi halde müvekki şirket alacağı olan 1.416.441,79 TL’nin karşı yanca ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … San. ve Tic. A.Ş. vekili cevabında, davacı şirketin iflasına karar verildiğinden ve tasfiye işlemleri İflas Dairesi tarafından yürütüldüğünden müflis şirketin böyle bir dava açamayacağını, bu davayı ancak iflas dairesinin açabileceğini, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı şirketin düştüğü ekonomik sıkıntılardan dolayı işi tamamlayamadığını ve kendi talebi ile zor durumda olduğundan bahisle sözleşmede belirtilen taşınmazlardan bazılarını almaktan vazgeçtiğini, ayrıca davacı şirketle zor durumu nedeniyle “yüklenicilik ek sözleşmesi” imzalandığını ve bu sözleşme gereğince davacı şirkete ödemelerini yapabilmesi ve işlerini çevirebilmesi için 1.000.000-TL tutarında çek teslim edildiğini, davacı şirketinde iş sahibi şirkete bu çeklere karşılık çekler verdiğini, davacı şirket aldığı çekleri kullanmasına rağmen, kendi verdiği çekleri ödemediğini, davacının sözleşme kapsamındaki işler nedeniyle bir alacağı olsa bile kendisine verilen bu çeklerle alacağını tahsil etmiş olduğunu, davacının sözleşmeye konu işleri eksik ve ayıplı yaptığını, bunlar için iş sahibinin harcamalar yaptığını belirterek, davanın reddini istemiştir.Davalı … A.Ş.; süresinde bir cevap dilekçesi sunmamış, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında ise; diğer davalının savunmaları ile benzer mahiyette savunmalarda bulunmuş, davacı şirketin vermiş olduğu 1.000.000-TL’lik çeklerin ödenmemiş oldukları anlaşılmasına rağmen sadece lehdarına fiziki teslimleri esas alınarak ödemiş kabul dilmelerinin hatalı olduğunu, bu meblağ düşüldüğünde davacının bakiye alacağının 266.447,62-TL olduğunu, bu alacak kaleminin de nakit değil barter karşılığı taşınmaz alacağı olduğunu, bu alakcak miktarı ile davacının barter konusu dükkanları alamayacağını, dolayısıyla davacı müflis şirketin barter olarak verilmesi kararlaştırılan 4 adet dükkanı hak etmediğini, gelinen noktada 18.10.2012 tarihli faturaya konu … Blok … Nolu taşınmazın davacıya devri için 266.447,62-TL barter karşılığı alacağın bu fatura bedeli olan 1.695.570,00-TL’den mahsubu sonrasında kalan 1.429.302,38-TL’nin tapu alım harçları ile birikmiş emlak vergilerinin ve aidatların taraflarına ödenmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tarafların 2012-2013-2014 yıllarına ilişkin birbiriyle örtüşen ticari defterlerine göre davalının davacı şirkete 1.416.441,78-TL borçlu olduğu, davalının davacı şirkete iflas tarihi itibariyle bu miktarda borçlu olduğu, davalı şirketin 2015 yılına ilişkin ticari defter kayıtlarındaki 149.994,16-TL geçmiş dönem SGK prim borcu mahsubunun iflas tarihinden sonraki döneme ilişkin olduğundan dikkate alınamayacağı, davalı tarafından davacıya verilen çeklerin tamamının tahsil edildiği, davacı tarafından davalıya verilen çeklerin asıllarının mahkemeye sunulmadığı ve Bankalar tarafından da bu çeklerin ibraz edilmediklerinin bildirildiğini, bu veriler itibariyle çeklerin ödenmediği sonucuna ulaşılamayacağı, taraflar arasındaki sözleşme resmi şekilde yapılmadığından davacının tapu iptali talebinin reddi gerektiği, terditli alacak talebinin ise alınan bilirkişi raporu doğrultusunda yerinde olduğu gerekçesiyle, davacı tarafın tapu iptali ve tescil talebinin reddi ile terditli alacak talebinin kabulü ile 1.416.441,78 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir. … A.Ş. Vekili istinafında, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki ve aşamalardaki beyanlarını tekrar etmiş, gerek … müzekkere cevabının, gerekse çek asıllarının hazlihazırda ellerinde olmasının bu çek bedellerinin davacı tarafça ödenmediğini açıkça ortaya koyduğunu, buna rağmen bilirkişi raporunda bu çeklerin ödenmiş gibi gösterilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Bu davalı vekili ek istinaf dilekçesiyle, iş sahibi olan … Tic. A.Ş.’nin bölünme yoluyla 3 ayrı şirkete dönüştüğünü, bölünme planında 3 nolu … San. Ve Tic. A.Ş.’nin 1.derece sorumlu olduğu, davalılar 1 ve 2 nolu şirktlerin ise 2.derece sorumlu oldukları belirtilmesine rağmen, 3 nolu şirkete dava yöneltilmeden doğrudan 2 ve 3 nolu şirketlere dava yöneltilmesinin TTK’nın 176. Maddesine aykırı olduğunu, davacının keşide ettiği çeklere ilişkin olarak 4 adet çek aslının ve fotokopilerinin 25.09.2019 tarihinde Mahkeme kasasına ibraz edildiğini, gerekçeli karardaki bunun aksine hususun doğru olmadığını, 4 adet çek fotokopisinin ve çekleri teslim ettiklerine dair dilekçenin dosya kapağına zımbalı olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme ve protokolde bir uyuşmazlık bulunmadığını, davacının müvekkiline teslim ettiği çekleri ödediğine dair hiçbir iddiası dahi yokken “söz konusu çeklerin ödenmediği sonucuna varılamayacağı” şeklinde yazılan gerekçesinin dosya kapsamına ve usule aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.2 Nolu …A.Ş. Vekili istinafında; 1 Nolu şirketin ek istinaf dilekçesindeki usule (TTK 176’ya aykırılık) ve esasa ilişkin istinaf itirazlarıyla benzer mahiyette beyanlarda bulunarak, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalılar ise iş sahibi şirketin bölünmesi sonrası meydana gelen şirketlerdir.Dava, davacı yüklenici ile iş sahibi ….A.Ş. arasındaki 17.02.2012 tarihli sözleşmeye konu işlerin, iş sahibi şirketin içindeki anlaşmazlıklar nedeniyle bitirilemediği, bu nedenle davacı şirket tarafından sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği, kesin hakedişlerin yapıldığı ve dava konusu … Blok … Nolu bağımsız bölümün teslimine dair fatura kesilerek müvekkiline verildiği, ancak ortaklar arasındaki sorunlar nedeniyle tescilin yapılamadığı iddiasıyla, … Blok … Nolu bağımsız bölümün davacı adına tescili ve dava konusu taşınmaz üzerinde cebri icra yetkisi verilmesi; aksi halde davacı şirket alacağı olan 1.416.441,79-TL’nin davalılardan tahsili talebine ilişkindir.Dosya kapsamına göre, davacı tarafça, davalı şirketlerin, davaya konu sözleşmenin iş sahibi olarak tarafı olan … San. ve Tic. A.Ş.’nin bölünmesi neticesinde kuruldukları iddia edilmiş olmasına göre, bu husus re’sen incelenip değerlendirilmesi gereken taraf teşkilini ve husumet konusunu ilgilendirdiğinden, Mahkemece davaya konu sözleşmenin iş sahibi olarak tarafı olan … San. ve Tic. A.Ş.’nin bölünmesine ilişkin tüm bilgi ve belgeler (istinaflarda bahsi geçen “bölünme planı” ile birlikte) dosya arasına getirtilerek, 6102 sy TTK’nın şirketlerin bölünmesine ilişkin 159. vd. Maddeleri de dikkate alınarak, öncelikle taraf teşkili ve husumet hususlarının açıklığa kavuşturulması, sonrasında yine bölünmeye dair ilgili hükümler dikkate alınarak bir değerlendirme yapılması, ayrıca, dosya arasında bulunmadığı anlaşılan 17.02.2012 tarihli asıl sözleşmenin ve eklerinin de dosya arasına sunulmasının sağlanıp, davalılar tarafından dayanılan 4 adet çek aslının dosyaya sunulduğu ve Mahkeme kasasına alındıkları gözetilerek davalı vekillerinin bu çeklerin hesaplamada dikkate alınmaları gerektiğine dair itirazlarının da buna göre yeniden değerlendirilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE,2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih, 2018/397 Esas, 2019/1231 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davalılarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/09/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.