Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/2226 E. 2022/408 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2226
KARAR NO: 2022/408
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/07/2022
NUMARASI: 2022/666 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 13/12/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirketin, … mahallesi No…. Alanya adresindeki …e isimli apartın iç mekan mobilyalarının ve beyaz eşyasının anahtar teslimi yapılması hususunda anlaşılması üzerine, anlaşma doğrultusunda işlerin yapıldığını ve bedelin bir kısmına denk gelen 2 adet çek (… İzmir Çamdibi şubesi 15.11.2020 tarih … numaralı ve 31.12.2020 tarih 1006191 numaralı) alındığını, hatta yapılan iş karşılığı … adına … ve … sayılı faturaların tanzim edildiğini, fakat davalı firma tarafından bahsi geçen faturaların iade edildiğini, çek bedellerinin işin gerçek değeri olmayıp bir kısmına denk geldiğini, söz konusu çeklerin de davalı … tarafından yapılan imza itirazı, açılan menfi tespit davası ve savcılık şikayeti nedeniyle tahsil edilemediklerini, … İnşaat tarafından bu dava ve şikayetlerde müvekkili şirketin hiç tanınmadığı ve ticari hiç bir bağın olmadığı iddia edilmiş ise de, taraflarınca Alanya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/9 D.İş. sayılı dosyası ile yaptırılan tespitle işin bahsi geçen adreste yapılıp teslim edildiğinin tespit edildiğini, ayrıca bahsi geçen çeklerin, tarafların aralarındaki ticari ilişki, daha önceki çekin … isimli diğer davalı şirket tarafından ödenmiş olması ve her iki şirketin de sahibinin aynı olması sebebiyle alındıklarını, … İnşaat’tan önceki ciranta olan …’in de çeki cirolayarak … İnşaat’a teslim ettiğinin savcılık iddianamesinde belirtilmekte olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketlerin sahipleriyle daha öncede ticaret yapılmış olması sebebiyle güvenerek hareket ettiğini ve dolandırıldığını, tüm işlemler de … İnşaatın muhatap olduğunu ve davalar açtığını ancak işin yapıldığı yerin aslında aynı firma olan … isimli firma adına kayıtlı olduğunu ve sahiplerinin de aynı kişiler olduğunu, Alanya’da bulunan … isimli yerde bulunan dairelerin de tapuda … A.Ş. adına kayıtlı olduğunu belirterek, 552.381,88TL alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca bu kapsamda, davalıların alacak miktarı kadar tutarda taşınır ve taşınmaz mallarına ve 3.şahıslardaki hak ve alacakları hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini de talep etmiştir. Mahkemece 22.07.2022 tarihli ara kararla, davacı vekili tarafından sunulan faturaların tek taraflı olarak düzenlendiği, bu faturaların dava konusu alacağın varlığı ve miktarı konusunda kanaat oluşturmaya yeterli olmadığı, davacı tarafça faturaya konu malların tam ve eksiksiz olarak davalıya teslim edildiği hususunun dosyadaki delillerle ispat edilemediğinden davalının para borcunun doğduğunun bu aşamada kabulünün mümkün olmadığı, talep edilen alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirdiğinden dolayı yaklaşık ispat ölçütünün yerine getirilmediği gerekçesiyle, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinafında, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmiş ve devamında, sunulan delillerin yaklaşık ispat koşulunu sağlamakta olduğunu, dava dilekçesinde ticaret sicil kayıtları ve taraflar arasındaki davalara ilişkin tüm belgelerin sunulduğunu, yargılamanın da bu belgeler üzerinden yapılacağını, en azından davalılardan … İnşaat ile ilgili belgelerin ilk etapta ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli olduğunu, İzmir 8.Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında müvekkilinin çekler dolayısıyla mağdur olduğunun açık olduğunu, davalıların da hiç bir zaman yapılan işi ve malları kullandıklarını açıkça inkar etmediklerini, sunulan delillerden taraflar arasındaki hukuki ilişki ve yapılan işin açıkça anlaşılmakta olduğunu, bu nedenle davalılar aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesi için gerekli koşulların oluştuğunu, bir an için aksi düşünülse dahi HMK 26.maddesi uyarınca en azından davalı … için ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olduğunu belirterek, 22.07.2022 tarihli ihtiyati haczin reddine ilişkin kararının kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacının yazılı bir sözleşmeye dayanmıyor oluşu, dava dilekçesindeki davalıların önceki davalarda sözleşme ilişkisini reddettiğine dair anlatımlar, dava dilekçesinde bahsi geçen 2 adet çekle ilgili olarak devam eden menfi tespit ve ceza davalarının bulunuyor olması ve tüm dosya kapsamı göz önünde bulundurulduğunda, dava dosyası henüz layihalar aşamasında olup, tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, İİK’nın 257.maddesindeki şartlar ve yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmemiştir. Bu nedenle mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yaklaşık ispat kriterleri ile yargılama sırasında sunulacak delillere göre talep halinde ihtiyati haciz şartlarının her zaman yeniden değerlendirilebileceği göz önüne alındığında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 22.07.2022 tarih ve 2022/666 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 13/12/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.