Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/2196 E. 2023/44 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2196
KARAR NO: 2023/44
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/05/2022
NUMARASI: 2021/298 Esas, 2022/378 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı şirket ile davalı arasında akdedilen 22.02.2010 tarihli sözleşme uyarınca … pafta, … ada, … parsel nolu E blok inşaatının iç ve dış sıva, dış cephe, mantolama, daire içi şap yapımı, temiz ve pissu tesisat işi, merdiven basamakları, mermer ve pencere, denizlik mermer işi, elektrik tesisat ve pano işlerinin malzemeli, işçilik yapılması ve bedellerinin ödenmesinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin sözleşmede kararlaştırılan edimlerini yerine getirdiğini ve bedeline ilişkin 815.579,03 TL toplam bedelli faturalar düzenledığini, davalı borçlunun faturalara ilişkin davacı hesabına çeşitli tarihlerde 450.125,00 TL ödeme yaptığını, kalan borçlarına ilişkin de 100.000,00TL tutarın da senetler verdiğini, bu senetlere karşılık sadece 40.000,00TL ödeme yaptığını, bakiye kalan 325.454,03 TL alacağı yapıları tüm ihtarlara karşılık ödenmediğini bunun üzerine bakiye alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğüntün … E sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, takibe haksız itiraz edildiğini beyanla itirazın iptali ile haksız itiraz nedeniyle %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, 22.02.2010 tarihli sözleşme uyarınca müvekkiline ait E blokta bir kısım inşaat işlerini yapıp teslim ettiğini iddia ettiğini, E Blokta bir kısım işleri üstlendiğinin doğru olduğunu, ancak davacının üstlendiği işlerin toplamda 12 katlı olan E Blok’ un üst girişten itibaren 8 katın işleri olduğunu, alttaki 4 katın iç sıvaları, elektrik ve su tesisatları, daire içi şapları, pencere ve denizliklerinin zaten mevcut olduğunu, binaya daha sonra çatı katı ilave edildiğini, davacının bu kat ile ilgili bir çalışması olmadığını, davacıya avans olarak 650.000 TL nakit, 100.000 TL senet olmak üzere toplam 750.000 TL verildiğini, davacının bahsi geçen 8 kata ilişkin olarak yaptığı işlerin eksik ve hatalı olduğunu, bunların daha sonra … İnşaat -…isimli başka bir firmaya yaptırıldığını, bu firma ile yapılan sözleşme, hakediş ve iş teslim formu ile kestiği fatura ve müvekkilinin ticari kayıtları incelediğinde davacının aslında ödenen avans bedellerini karşılayacak kadar dahi iş yapmadığının ortaya çıkacağını, davacının yaptığı işler ile ilgili hak ediş, iş teslimi yapmadığı gibi, işçi SGK belgelerini de ibraz etmediğini, bu nedenle haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece; alınan bilirkişi raporunda davalı kooperatifin yasal defterlerinin açılış onaylarının yapıldığı, kapanış onaylarının yapılmadığı, yasal defterlerin kayıtlarının birbirini doğrular nitelikte olduğu, davalı tarafa ait yasal defterlere göre; davalının, davacıya 640.000,00 TL ödeme yaptığı, davaya konu faturanın davalı yasal kayıtlarına alınmadığı, davacı vekili tarafından 01.12.2016 tarihli beyan dilekçesi ekinde dosyaya sunulan bila tarihli yapılan işler bedeli adı altında tespit hakedişinin ve ekinde davacı yetkilileri ile … A.Ş. yetkilileri tarafından imzalı 13 sayfalık metraj hesaplamaları ve yapılan işlerin tutarı olarak %1 KDV dahil olmak üzere toplamda 882.663,58 TL‘lik bir imalat yapıldığını belgeleyen tespit hakkedişinin var olduğu, ancak bu hakkedişi davalı taraf kooperatif adına kontrollük işleri sorumluğunu taşıyan firma olduğu tahmin edilen “… A.Ş” tarafından imzalanmış ve onaylanarak tespit hakedişi şeklinde düzenlenmiş olduğu, ancak … A.Ş. ile davalı arasında yapılmış kontrollük sözleşmesinin dosyada bulunmadığı, bu hakediş onaylarının geçerli olması için … A.Ş. ile davalı bağının ispatlanması gerektiği, aksi durumda düzenlenen bu hesaplamaların, müteahhit alacağına esas onaylı bir hesaplama olmayacağı, tespit hak edişinde alacak olarak (%1 KDV dahil) 882.663,58 TL tespit edildiği, davalı yasal defterlerine göre davalı tarafından davacıya yapılan ödeme toplamı 640.000,00TL’nin düşülmesi ile bakiye alacak tutarının 242.663,58 TL olacağı yönünde kanaat bildirildiği, işbu bilirkişi raporu ve belediye tarafından gönderilen müzekkere cevabı, dosya içeriğine, toplanan delillere uygun ve karar vermeye elverişli bulunduğundan, mahkemece kabul edilerek takibin bu miktar üzerinden kısmen devamı ve bu miktar üzerinden %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesi ile; Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN 242.663,58TL yönünden İPTALİNE, takibin bu alacak yönünden kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Asıl alacağın %40ı olan 97.065,43TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile bilirkişi raporuna 13.10.2021 tarihli dilekçe ile yaptıkları kısmi itirazda da açıkladıkları üzere bilirkişilerin son derece abesle iştigal bir şekilde … A.Ş. adlı bir firmayı davalı tarafın kontrolörlük işleri sorumluluğunu taşıyan bir firma olduğu tahmini ile dosyanın bir sujesi yapmaya çalışmalarının bir akıl tutulması olduğunu, … A.Ş. diye bir firmanın bu dosyadaki tarafların kontrolörlüğü gibi bir konuda ilgi ve alakası olmadığını, davacı veya davalı tarafın bu davada … A.Ş. İle ilgili bir kelime talebi yada beyanı bulunmadığını, bu firmanın, taraflarınca dosyaya sunulmuş 16.12.2016 tarihli dilekçenin eki birim fiyatları gösteren listedeki birim fiyatların teknik mütalaa babında doğruluk görüşünün alındığı firma olduğunu, bu firmanın herhangi bir hak edişle ya da kontrolörlükle ya da davanın esası ile herhangi bir ilgisi bulunmadığını, bu noktada bilirkişinin durumu tamamen yanlış anladığını, yanlış bir tahminden hareketle 23.09.2021 tarihli raporda yanlış çıkarımlarda bulunduğunu ve mahkemece de bilirkişi raporunun akıl tutulması ürünü bu 2. ksımının hükme esas alındığını, hükme esas alınan 23.09.2021 tarihli raporunun bu 2 No.lu sonuç kısmının, davalının tüm ihtarlara rağmen süresinde sunmadığı, sonradan eksik bir şekilde fotokopi olarak dosyaya koyduğu, bilirkişi raporunda bile usulüne uygun tutulmadıkları açıkça yazan davalı ticari defterlerine bakılması sonucu “davalının davacıya 242.663,58-TL borçlu olduğunun kanaat edildiği” kısım olduğunu, üstelik davalının defter niteliği taşımayan fotokopi belgeleri üzerinden yapılan incelemede bile eksik olan ödeme kayıtlarının tespit edilemediği, sayfaların eksik olması nedeniyle 60.000 TL’lik ödemenin kayıtlarda görülmediğinin açıkça yazılı olduğunu, bu şekilde bir inceleme sonucu davalının, davacıya 242.663,58-TL borçlu olduğu kanaatinin beyan edildiği bir raporun sonuç bölümü 2. kısmının hükme aynen dayanak alınmasının hukuken kabulünün mümkün olmadığını, dosyada, davacının davalıdan, 325.454,03-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği 16.08.2016 ve 06.11.2017 tarihli teknik bilirkişi raporlarının bulunduğunu, bu raporların, HMK’ya uygun şekilde dosyaya sunulduğunu, tamamı usulüne uygun tutulmuş davacı orjinal şirket defter ve muhasebe kayıtları üzerinde mali müşavir … tarafından yapılan inceleme sonucu hazırlanan 05.09.2019 tarihli bilirkişi raporunun da bunu doğruladığını, belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, taraflar arasında akdolunan 22.02.2010 tarihli “onarım, tadilat ve ikmal inşaat işi” sözleşmesi ile kararlaştırılan işin 2.207.998-TL bedelli olduğunu, sözleşmenin 5. maddesi ile ödemenin keşif bedelinin %30’unun sözleşme ile peşin, kalan tutarın her ay sonu o ay içinde yapılan işlerin hak edişlere göre yapılmasının kararlaştırıldığını, bu kapsamda; 16.08.2016 tarihli bilirkişi ön raporunda, davacının tahsil ettiği 490.225 TL için hazırlamış olduğu hak edişleri ve 807.603,03 TL fatura bedeline esas olan poz veya imalat adı, birim fiyat ve ölçülerini gösterir metrajlarını açıklayıcı biçimde dosyaya sunmasının istendiğini, 02.11.2016 tarihli duruşmada verilen (1) no’lu ara karar uyarınca davacının 01.12.2016 tarihli dilekçesine ek ile yapılan işler bedeli isimli tarihsiz bir belgeyi dosyaya sunduğunu, Bu belgenin davacı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına mimar … ile İnşaat Mühendisi … A.Ş. Kaşesi altındaki imzaları içerdiğini, hükme dayanak olarak gösterilen 03.05.2017 tarihli bilirkişi raporunda, 882.663,58 TL’lik bir imalat yapıldığını belgeleyen tespit hakkedişinin geçerli olması için; ancak … A.Ş.’nin davalı kooperatif ile ilgi bağının ispatlanması, bunun için de davacı tarafın, … A.Ş ile kooperatif arasında yapılan yapı denetim sözleşmesini dosyaya iletilmesi gerektiğinin belirtildiğini, mahkemece, … Yapı’nın araştırıldığını ve ticareti terk ettiğinin saptandığını, ancak dosyaya … A.Ş.’nin davalı kooperatif ile ilgi bağına ilişkin belge sunulmadığını, Sarıyer Belediye Başkanlığı’nın 21/12/2021 tarihli müzekkere cevabı ile kooperatifin ilgili tüm ruhsat ve tadilat belgelerinin gönderdiğini, gönderilen ruhsatlar üzerinde kooperatifin yapı denetim firmasının, … A.Ş. Olduğunun yazılı olduğunu, davalı kooperatif’in, davacının sunduğu hak ediş tutanağında imzası olan … A.Ş. ile hiç bir ilişkisi bulunmadığını, müvekkili kooperatif ile … A.Ş. arasında hiç bir ilişki bulunmadığı gibi, müvekkilinin bu firmayı tanımadığını, dolayısıyla, sunulan belgenin tutanak, delil değil, davacının tek taraflı beyanı niteliğinde olduğunu, davacının, faturaya konu ettiği işi ifa ettiğini ispat edemediğini, bu kapsamda hükmün, dayandığı bilirkişi raporu ve atıf yapılan belediye tarafından gönderilen müzekkere cevabı ile çelişkili, sadece davacının beyanına itibar eder içeriği ile hukuka aykırı olduğunu, ayrıca takibe konu olan alacağın varlığı yargılamayı gerektirdiğinden likit bir alacaktan bahsedilemeyeceğini, bu nedenle icra inkar tazminat talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesinin de hatalı olduğunu, cevap dilekçelerinde, %40 kötü niyet tazminatına ilişkin talepleri bulunduğunu, reddolunan miktar yönünden hükümde bu taleplerinin değerlendirilmediğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı taraflar arasında imzalanan sözleşme ile müvekkilinin üstlendiği edimleri yerine getirdiğini, bu işe ilişkin 815.579,03 TL toplam bedelli fatura düzenlendiğini, davalının kısmi ödemeleri sonrasında 325.454,03 TL borcu kaldığını bu bedelin ödenmediğini, tahsili için yapılan takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Eser sözleşmelerinde kural olarak işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici, bedelin ödendiğini iş sahibi ispatlamakla yükümlüdür. Taraflar arasında yazılı eser sözleşmesi yapılmış olup, sözleşmede yapılacak işler ve bedelleri belirlenmiştir. Davacı E blok ile ilgili olarak sözleşme ile kararlaştırılan işlerin yapılarak teslim ediliğini ileri sürmektedir. Bilirkişilerce talep edilmesine rağmen yapılan işe ilişkin her hangi bir hak ediş belgesi bulunmadığı gibi işin teslimine ilişkin bir belge de sunulmamıştır.. Davalı cevap dilekçesi ile taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının E blokta bir takım işleri yaptığını yapılan işlerin E blokta bulunan 8 kata ilişkin olduğunu, bodrumda bulunan 4 kat ile çatı katında iş yapmadığını, yapılan işlerde eksik ve ayıplar bulunduğunu bunları dava dışı firmaya tamamlattıklarını savunmuştur. Ancak eksik ve ayıplara ilişkin her hangi bir tespit tutanağı dosyaya sunmamıştır. Kural olarak sözleşme ile kararlaştırılan işlerin yüklenici tarafça yapıldığı kabul edilmelidir. Bunun aksi her türlü delille kanıtlanabilir. Taraflar arasında ödeme konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı davalının 490.125 TL ödeme yaptığını ileri sürmüş, davalı ise 750.000 TL ödeme yaptığını savunmuştur. Mahkemece hükme 04/01/2021 tarihli bilirkişi raporunu esas almış ise de alınan bilirkişi raporu hükme esas alınabilecek nitelikte değildir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamalar, davacı tarafça dosyaya sunulan ve davacı yetkilileri ile dava dışı … A.Ş. imzalı 13 sayfalık metraj hesaplamaları ve yapılan işlerin tutarı olarak %1 KDV dahil olmak üzere toplamda 882.663,58 TL‘lik bir imalat yapıldığını gösteren belge esas alınarak ve ödemeye ilişkin olarak ödeme belgeleri dosyaya sunulmayan davalı tarafın savunmasında belirttiği ödeme miktarı esas alınarak hesaplama yapılmıştır. Bilirkişi raporunda da hesaplamaya esas alınan ve … Denetim A.Ş. tarafından düzenlenen belgenin davalı taraf yönünden sonuç doğurabilmesi için bu firma ile davalı arasındaki bağın ispatı gerektiği belirtilmiş olup, davacı dosyaya sunduğu belgede imzası bulunan … A.Ş.’nin davalının anlaştığı denetim firması (kontrolör firma) olduğunu ileri sürmediği gibi, istinaf dilekçesinde de belirtiği üzere taraflarınca dosyaya sunulmuş 16.12. 2016 tarihli dilekçenin eki birim fiyatları gösteren listedeki birim fiyatların teknik mütalaa olarak doğruluk görüşünün alındığı bir firmadır. Bu nedenle mahkemece, davacı tarafça sadece birim fiyatların teknik görüşü olarak alınan dava dışı firma tarafından imzalanmış belgenin esas alındığı bilirkişi raporundaki hesaplamaya itibar edilerek karar verilmesi hatalı olmuştur. Taraflar arasında birim usulü belirlenmiş götürü bedele (KDV hariç) göre kararlaştırılan eser sözleşmesi ilişkisi bulunmaktadır. Götürü bedel sözleşmelerde davacı yüklenicinin bedel alacağı fiziki yöntem uygulanarak belirlenmesi gerekir. Taraflar arasında yapılan işin miktarı, ödemeler ve işin eksik ve ayıplı yapılıp yapılmadığı konusunda ihtilaf bulunmakta olup mahkemece yapılacak iş dosyada bulunan belge ve bilgilerle mahallinde konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılarak, öncelikle eksik ve ayıplı işler dikkate alınarak işin fiziki bitirilme oranı belirlenerek belirlenen oran sözleşmede öngörülen götürü bedel uygulandıktan sonra bulunan tutardan ihtilafsız ve ispatlanmış davalı iş sahibinin ödemeleri düşüldükten sonra oluşacak sonuca göre karar vermek olmalıdır. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf talebinin ayrı ayrı kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Taraflar vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 16/05/2022 tarih, 2021/298 Esas, 2022/378 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendilerine İADESİNE,5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.