Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/215 E. 2023/426 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/215
KARAR NO: 2023/426
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2016/1201 Esas, 2019/840 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 09/05/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı yan ile yapılan şifahi anlaşma gereğince, müvekkili davalı yana, www…com adlı internet sitesini yapacak, davalı yan ise müvekkili şirket yetkilisi …’e ozon terapi metabolik balans uygulaması yapacak ve ayrıca müvekkiline web tasarım hizmet bedeli olarak 10.140 TL+ KDV olmak üzere toplam, 11.965,20 TL ödeyeceğini, söz konusu bu anlaşma gereğince müvekkili tarafından davalı yana www…com adlı internet sitesi, davalı yanın istemiş olduğu şekilde yapılarak teslim edildiğini, buna dair taraflar arasındaki e-mail yazışmaları bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı yana söz konusu web hizmeti, davalı yanın istemiş olduğu çerçevede verildiğini, akabinde 03.10.2015 tarih ve 80696 sıra numaralı fatura düzenlendiğini ve tebliğ edildiğini ancak akabinde yapılan görüşmelere rağmen bir ödeme yapılmadığını, sonrasında söz konusu fatura bedelinin tahsili amacı ile müvekkili tarafından, İstanbul … İcra Dairesinin … Es. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yan tarafından icra takibine haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz edildiğini belirterek, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, davalı haksız ve kötü niyetli olduğundan %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davanın görevsiz mahkeme ikame edildiğini, davanın konusu da dikkate alınarak Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli değil Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, tesis edilecek görevsizlik kararı ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, aynı şekilde davacı ile müvekkili arasında herhangi bir münasebet bulunmaması nedeni ile iş bu davada aktif husumet yokluğundan da reddine yönelik hüküm kurulması gerektiğini, taraflar arasında uyuşmazlık ile ilgili İstanbul 7. Tüketici Mahkemesinin 2015/1957 Es. Sayılı dosyası nezdinde yargılamaya devam edilmekte olduğunu, dava dışı … ile müvekkilinin …’e verdiği ozon terapi hizmetinden yarı oranında indirim yapılması karşılığında iş bu web sitesinin kurulumu, müvekkilinin kullanımına açılması adına anlaştıklarını, davacının anlatımı gibi davaya konu edilen bir tutar karşılığında taraflar bu hizmetin yerine getirilmesi huusunda anlaşmadıklarını, dava dışı … yüklendiği edimini hiçbir zaman yerine getirmediğini, müvekkilinin hiçbir zaman dava değeri olan bedel yönünden bir anlaşma yoluna gitmediğini, müvekkilinin ne davacı yana ne da dava dışı …’e bir borcunun bulunmadığını, buna ilişkin tüm delillerini cevap dilekçesi ekinde mahkememiz dosyasına sunduğunu, müvekkili tarafından üzerine düşen yükümlülükler harfiyen yerine getirilmiş olmasına rağmen dava dışı … tarafından hizmet bedelleri ödenmediğini, bu olaya ilişkin halen yargılamanın devam ettiğini, açıklanan nedenlerle tesis edilecek görevsizlik kararı ile dava dilekçesinin reddine karar verilmesini, davacının husumet ehliyeti bulunmadığından davanın aktif husumet yokluğundan reddi gerektiğini belirterek, davanın reddi ile davacının takip tutarının %20′ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, alınan bilirkişi heyeti kök ve ek raporuna göre davacı yüklenicinin davalıya sektörüne uygun bir web sitesi hazırlayamamış olduğu, incelemeye sunulan web sitesinin tam olarak tamamlanmadığı, mevcut hali ile davalının bu siteyi kullanmasının ve fayda sağlamasının mümkün olmadığı, buna göre davaya konu hizmetin sağlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinafında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda “web sitesinin tam olarak tamamlanmadığının tespit edildiği” belirtilmesine rağmen mahkemece davanın tümden reddine karar verildiğini, web sitesinin tam olarak yapılıp teslim edildiğini ileri sürmekle birlikte, rapordaki tespitin kabulü halinde kısmen yapılan işe ilişkin belirlenecek bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğini, kaldı ki eksik kaldığı iddia edilen hususun müvekkilinden kaynaklanmadığını, sitenin çalışır vaziyette davalıya teslim edildiğini, anlaşmaya konu web sitesinin ve buna ilişkin faturanın davalıya teslim edilmesine rağmen davalı tarafça faturaya süresinde itiraz edilmeyerek faturanın kesinleştiğini, taraflar arasındaki yazışmalarda da davalının müvekkilinden fatura düzenlemesinin istediğinin görülmekte olduğunu, bu hususun bilirkişi raporuna da yansıdığını, bilirkişi raporundaki tespitlere göre ( bu değerlendirmelere katmamakla birlikte) fatura bedelinin en az 2/3’ünün davalıdan tahsil edilebilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda eksik olduğu belirtilen hususların, davalı yana ait verilerin internet sitesine girilmesinden ibaret olduğunu, bu bilgilerin davalı tarafça verilmediğinden girilemediklerini, bu eksikliklerin tamamlanabilmesi için 1.000-USD daha bedel gerektiği hususuna katılmadıklarını, davalı ile yapılan e-mail yazışmalarından anlaşılacağı üzere, ” www…com” sitesinin açılmış ve davalıya eğitimlerinin verilmiş olduğunu, hatta bu sayede siteye sayfa ve içerik eklemesi yapılabildiğini, dava dosyasında sistemin %100 çalışır olduğuna dair site kullanım eğitiminin sayfa sayfa açıklandığını, bu sebeple bilirkişinin sitenin bitmediği ve kullanışsız olduğu tespitlerini kabul etmediklerini, IP sistemleri değiştiği için sitenin kalıcı olarak “Test Domainleri” olan www…..com.tr’nin altına taşındığını, diğer tüm bilgilerin aynı olduğunu, müvekkilince düzenlenen fatura bedelinin işin rayicine uygun olduğunu, bu hususun müvekkilince daha önce yapılan başkaca web sitesi sözleşme ve faturalarından rahatlıkla anlaşılabileceğini belirterek, kararın kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinafında, verilen red kararı doğru olmakla birlikte, müvekkilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olmasının yerinde olmadığını belirterek, kararın sadece bu yönden kaldırılarak, davacının dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkiline kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.Dava, WEB sitesi hazırlanması işine ilişkin düzenlenen faturaya dayalı iş bedeli alacağının davalıdan tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.Davalı vekilince, davaya konu edimin yerine getirilmediği belirtilerek davanın reddi istenmiştir.Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Mahkemece dosya konusunda uzman SMMM bilirkişisi … ile Bilgisayar Mühendisi …’dan alınan 10/04/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporu ve 18/02/2019 tarihli ek raporunda açıkça ve denetime elverişli bir şekilde belirtildiği üzere, davacı tarafın kabul edilebilir ölçüde rakipleri ile karşılaştırılarak baz alınan davalının yer aldığı sektöründe açıklayıcı niteliklere uygun bir web tasarımı projesini teslim etmediği, veri tabanı üzerinde yapılan incelemelere göre web sitesinin tam olarak bitmediği ve alt sayfalarının içeriğinin hazırlanmadığı ve web sitesinin tam olarak tamamlanmadığının tespit edildiği, mevcut hal ile davalının bu siteyi kullanması ve fayda sağlaması mümkün olmadığı, buna göre Mahkemece davaya konu hizmetin sağlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasının dosya kapsamına uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu itirazlarının yerinde olmadığı, Ayrıca taraflar arasında bir sözleşme ilişkisi bulunduğunun sabit olması ve davacı tarafça bu kapsamda işin yapılmaya çalışılmış olması karşısında davacının davaya konu icra takibini başlatmakta kötü niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğinden davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş olmasının da yerinde olduğu, davalı vekilinin bu hususa ilişkin istinaf itirazının da yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/11/2019 tarih ve 2016/1201 Esas, 2019/840 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan REDDİNE, 2-Davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 135,50 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalıdan alınması gereken 816,71 TL istinaf karar harcından yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 772,31 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09/05/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.