Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/2148 E. 2022/261 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2148
KARAR NO: 2022/261
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/07/2022
NUMARASI: 2022/237 D.İş, 2022/223 Karar
TALEP: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili ile karşı taraf arasında 04.08.2020 tarihinde brim fiyat usulü bir inşaat sözleşmesi imzalandığını, müvekkili yüklenicinin kendisine yer teslimi yapıldıktan sonra işe başladığını, ancak inşaatları büyük oranda tamamladığı süreçte, inşaat yapılan parseli de ilgilendiren şekilde Belediyenin imar uygulamasının iptal edilmesi neticesinde İdare Mahkemesinde açılan bir iptal davası nedeniyle yürütmenin durdurulmasına karar verildiğini, İdare Mahkemesi tarafından verilen YD kararı üzerine Belediye tarafından düzenlenen yapı tatil tutanağı ile inşaat durdurulduğunu, müvekkilinin bu aşamaya kadar edimlerini taraflar arasındaki sözleşmeye, onaylı ruhsatına, projelerine, karşı taraf Kooperatifin talimat ve onaylarına uygun olarak ifa ettiğini, ancak buna ilişkin hakedişlerinin ödenmediğini, müvekkili tarafından keşide edilen ihtarlara ve başlatılan icra takiplerine haksız olarak itiraz edilerek alacaklarının sürüncemede bırakıldığını, ayrıca karşı tarafın sözleşme kapsamında kendisine teslim edilen teminat mektuplarını haksız ve hukuka aykırı bir şekilde tazmin etmeye çalıştığını belirterek, … Bankası A.Ş.’nin İkitelli Şubesine ait 23.10.2020 tarihli, … numaralı, 1.990.000 TL’lik avans teminat mektubu hakkında karşı tarafça ibrazı ve tazmininin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbiri kararı verilmesini talep etmiştir. Karşı taraf yetkilisi beyan dilekçesinde özetle, davacı tarafın geçen hafta İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinden teminat mektuplarının tedbiren iadesi için 2022/229 değişik iş dosyasına başvurulduğunu ve talebinin reddedildiğini, tekrar mahkemeye başvurarak geçen hafta ret aldığı kararı bu sefer aldırmaya çalıştığını, talebi belki kabul edilmez düşüncesiyle aynı dilekçeyle eş zamanlı olarak istanbul 14. Asliye Ticaret 2022/236 ve İstanbul 5. Asliye Ticaret 2022/231 dosyalarında da talepte bulunduğunu, taraflar arasındaki 04.08.2020 tarihli anahtar teslimi sözleşmede yapım işleri şartnamesine atıf yapıldığını, davacının taahütünü tamamlamadığını ve inşaatların yaklaşık yüzde 50’sini tamamladığını, davacı tarafın düzenlediği hakedişlerin ihtilaflı olduğunu, ayrıca İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/72 D. İş dosyasında Üniversite raporu teyit edildiği üzere davacının üretiminin ayıplı olduğunu, binaların deprem yönetmeliğine uygun olmadığını, imalatların fen ve sanat kuralları ile bağdaşmadığını, davacı yanın kestiği faturalara kooperatifin önceki yönetiminin kötü niyetli olarak itiraz etmediğini, davacı müteahit ile Kooperatif önceki yönetimi arasında menfaat birliği olduğunu, Kooperatifin davacı yana yaklaşık 54 milyon TL fazla ödeme yaptığını, davacıya Kartal …. Noterliğinden keşide ettikleri 07.07.2022 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameyle fazla ödediğikleri bu bedeli talep ettiklerini, ayrıca ayıplı/kusurlu imalatları kabul etmediklerinden düzeltmesini istediklerini belirterek, dayanaktan yoksun talebin reddini talep etmiştir. Mahkemece 29/07/2022 tarihli değişik iş kararıyla, talep eden tarafın iddia ettiği hususların, özellikle inşaatın ilerleme durumu, sözleşme kapsamında yapılan işler ve miktarı, düzenlenen hak edişlerin eksik hesaplanıp hesaplanmadığı, ödemelerin yapılıp yapılmadığı veya ne tutarda yapıldığı, faturalandırılan ve faturalandırılmayan alacak olarak belirtilen alacakların tutarı ve neticeten tarafların birbirlerinden olan alacak – borç durumu, tutarı, vadesi, verilen teminat mektubu ile teminat altına alınan riskin gerçekleşip gerçekleşmediği gibi hususların yargılamayı gerektirdiği, bu hususun ispatı talep edene ait olduğundan bu aşamada teminat mektubunun teminat altına aldığı riskin gerçekleşmediği, karşı tarafın teminat mektubunun nakde çevrilmesi tehdidinde bulunduğu, kötü niyetli olduğu gibi iddiaları soyut mahiyette değerlendirildiğinden tedbir kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talep eden vekili istinafında, talep dilekçesindeki anlatımlarının tekrar edip, hakedişlerinin düzgün ödenmediğini, teminat mektuplarının nakde çevrilmesi için gerekli şartların mevcut olmadığını belirterek, kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati tedbir talep eden yüklenici, karşı taraf ise iş sahibidir. Talep, ihtiyati tedbir talep eden yüklenici tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye konu inşaatlar büyük oranda tamamlanmış iken, herhangi bir kusuru olmaksızın, Belediyenin imar uygulamasının iptali ve İdare Mahkemesince verilen yürütmenin durdurulması kararı gereği inşaatın mühürlendiği, buna rağmen hakedişlerinden kaynaklı alacaklarının karşı taraf Kooperatifçe ödenmediği iddiasıyla, bu sözleşme kapsamında karşı taraf kooperatife teslim edilen teminat mektuplarının nakde tahvil edilme tehdidi bulunduğundan bahisle, sözleşmenin 21. maddesi uyarınca karşı tarafa teslim edilen kesin teminat mektubundan birisinin nakde tahvilinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkin olup, karşı tarafça, talep edenin muaccel olmuş bir alacağı olmayıp aksine Kooperatifin talep edenden alacaklı olduğu, talep edenin taahütünü tamamlamadığı ve inşaatların yaklaşık yüzde 50’sini tamamlandığı, talep eden tarafın düzenlediği hakedişlerin ihtilaflı olup kabul edilmediği, depreme dayanıksız inşaat yapıldığı, mevcut imalatın ayıplı olduğu, bu hususun üniversite raporu ve mahkeme kanalı ile de tespit edildiği belirtilerek, ihtiyati tedbir talebinin reddi istenmiştir. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki uyuşmazlığa ilişkin olarak henüz açılmış bir dava bulunmayıp, tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamıştır. İhtiyati tedbir talep edenin, karşı tarafa karşı sözleşmeyle yüklendiği mevcut aşamaya kadarki edimlerinin tam ve eksiksiz yerine getirilip getirilmediği, depreme dayanıksız ve ayıplı inşaat yapılıp yapılamadığı, bu surette teminat mektuplarının karşılıksız kalıp kalmadığı yargılama sonucu belirlenebilecek olup, karşı tarafça sunulan Yıldız Teknik Üniversitesi Raporu ve İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/72 D.İş dosyasından aşınan bilirkişi heyeti raporu göz önünde bulundurulduğunda, talep eden tarafından sunulan mevcut delilerin, talep edenin iddiaları yönünden, teminat mektubunun niteliği dikkate alındığında seviyesi yükseltilmiş yaklaşık ispat koşulunu ve bu bağlamda HMK’nın 389. maddesindeki şartları sağlamaya yeterli olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle, bu aşamada, talep eden tarafın teminat mektubunun nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yaklaşık ispat kriterleri ile yargılama sırasında sunulacak delillere göre talep halinde ihtiyati tedbir şartları her zaman yeniden değerlendirilebilecektir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/07/2022 tarih ve 2022/237 D.İş – 2022/223 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3-Talep eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 01/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.