Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/206 E. 2023/323 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/206
KARAR NO: 2023/323
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2019
NUMARASI: 2019/134 Esas, 2019/939 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/04/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tekstil alanında faaliyet gösterdiğini, davalı borçlu ile arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki çerçevesinde müvekkili tarafından tutulmuş olan cari hesap ekstrelerine göre davalı şirketten takip tarihi itibari ile 12.151,00 TL alacaklı olduğunu, söz konusu ticari ilişkiden kaynaklanan bu alacağın tüm taleplere rağmen ödenmediğini, söz konusu alacağın tahsili amacıyla Bakırköy …icra Müdürlüğü’nün …2 Esas numaralı dosyasıyla icra takibine başlandığını, davalı tarafça borca, işlemiş faize ve borcun tüm ferilerine itiraz edildiğini, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirket aleyhine toplam takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davacının borcunu ifa edeceğine güvenerek almış olduğu aksesuarların elinde kaldığını ve bundan kaynaklı 12.140,00 TL zararını davacı alacağından mahsup hakkı bulunduğunu, davacı tarafın alacak talebinin haksız ve mesnetsiz olduğundan açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı tarafından davalıya düzenlenen cari hesaba konu faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının kendi ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi olan 10.01.2019 tarihi itibari ile 12.151,06 TL alacaklı olduğu, davalının incelenen ticari defterlerinde davacıya 12.140,00 TL’lik aksesuar bedeli faturası kestiği, işbu fatura sonrası davalının, davacıya 10,02 TL’lik borcunun kaldığı, davacı ile davalı ticari defterleri arasındaki cari hesap farklılığının 12.141,04 TL olduğu ve bu farklılığın 12.140,00 TL’lik kısmının davalı tarafından davacıya düzenlenen 11.0.12019 tarihli … numaralı faturadan kaynaklandığı, bilirkişi raporunda dökümü yapılan etiket ve aksesuarların davalının, dava dışı … firmasından siparişini almış olduğu kapşonlu … imalatı için alımı yapılan ürünler olduğunun tespit edildiği, kapşonlu … imalatı için davacı şirkete sipariş verilen kumaşın istenilen kalite ve zamanında üretilmemesi sonucu kumaşın alımı yapılamadığından siparişin dava dışı … firması tarafından iptal edildiği, sipariş için alımı yapılan etiket ve aksesuarların tutarının KDV hariç 11.648,49 TL, KDV dahil 12.604,87 TL olduğu, bir kısım ürünlerin başka ürünlerde kullanımının mümkün olmadığı, tela ve kuşgözünün kullanılabileceği, fermuar ve kordonların kullanım şansının çok az olduğu ancak spotçulara satışının yapılabileceği ve değerlendirilebilecek olanların tutarının KDV hariç 1.414,00 TL, KDV dahil 1.527,12 TL hesaplandığı, yapılan değerlendirmede davalının elinde kalan aksesuarların değerlendirilebilecek olanlarının davalı tarafından değerlendirilebileceği, davalının uğramış olduğu zararın KDV hariç 10.234,50 TL, KDV dahil 11.077,80 TL olduğu, bu durumda davacının alacağının 1.073,30 TL olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesi ile; DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davalının takip konusu yapılan alacağın 1.073,20-TL’lik kısmına yapmış olduğu İTİRAZININ İPTALİNE, takibin 1.073,20-TL üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Koşulları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş karara karşı, davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, ilk derece mahkemesince, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde müvekkili şirketin ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve davalı şirketin 12.151,06 TL borçlu olduğunun tespit edildiğini, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere takip tarihinden 1 gün sonra yani 11/01/2019 tarihinde davalı tarafça kötü niyetli olarak aksesuar bedeli adı altında müvekkili şirket aleyhine düzenlenmiş olan 12.140 TL’lik fatura neticesinde müvekkili şirketin alacağının mahsup edilmeye çalışıldığını, itirazın iptali davalarında taraflar arasındaki alacak-borç bakiyesine bakılırken takip tarihinin dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, 10/01/2019 tarihi itibarıyla müvekkilinin davalı şirketten 12.150,02 TL alacaklı olduğunun bilirkişi raporuyla da tespit edildiğinden, davanın bu miktar üzerinden kabul edilmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine yansıtılan aksesuarların satın alınma tarihlerinin, kumaş sipariş tarihinden daha önceki bir tarih olup, işbu aksesuar bedellerinin müvekkiline yükletilmesinin hukuken mümkün olmadığını, iş bu hususların, hükümde ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda göz önüne alınmadığını, Kumaş Sipariş Formunun imzalanmasından önceki tarihlerde alınan aksesuar bedellerinin müvekkilinden talep edilmesinin mümkün olmadığını, ilk derece mahkemesince, taraflar arasındaki siparişin iptaline ilişkin kusur incelemesinin yapılmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte söz konusu kumaş siparişinin iptal edilmesinde müvekkilinin kusurunun bulunduğu bir an için kabul edilse dahi makul süre içerisinde yeni bir kumaş siparişinin verilip verilemeyeceği ve bu aksesuarların yeni verilen siparişte kullanılıp kullanılamayacağı hususunun araştırılmadığını, her ne kadar siparişin iptal edilme nedeninin tespitinde davalı tarafın beyanları esas alınarak müvekkilinin kusurlu olduğu ve bu nedenle aksesuar bedelinden sorumlu olacağı yorumu yapılmış ise de iş bu tespitin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, taraflar arasındaki açık hesap ticari ilişkiden kaynaklı bakiye alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı vekili, taraflar arasında açık hesap ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin bakiye alacağının ödenmediğini, tahsili için yaptıkları takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise taraflar arasındaki son siparişe ilişkin kumaşların süresinde teslim edilmediğini, bu nedenle müvekkilinin De facto firmasından aldığı siparişin iptal edildiğini, bu sipariş için aldıkları aksesuarların kullanılamaması nedeniyle zarara uğradıklarını, bu zararlarını davacıya fatura ile yansıttıklarını, bu zararlarının mahsubu sonucu borçlarının kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Kural olarak eserin teslimini ispat külfeti yüklenicide bedelin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibindedir. Taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, alınan bilirkişi raporuna göre davacı yüklenici faturaları her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup, takip tarihi itibarıyla ticari defter kayıtlarına göre takipte talep edilen bedel kadar davalı davacıya borçlu görünmektedir. Davalı iş sahibi, davacının en son siparişe ilişkin faturasını alarak her hangi bir itirazda bulunmadan ticari defterlerine kaydetmiş olup, anılan siparişe ilişkin malların teslim edilmediğini, bu nedenle 3. Kişi ile olan siparişin iptal edildiğini, 3. Kişi siparişi için alınan aksesuar bedelleri nedeniyle zarara uğradığını ispatlayamamıştır. Buna göre davacının alacaklı olduğu taraf ticari defterleri ile sabit olup davalı savunmasını ispatlayamadığından hakkında yapılan takibe itirazı haksız olmakla davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken istinaf konu kararın verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b2 maddesi ile kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline, alacak likit olmakla ve şartları oluştuğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE 2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/09/2019 tarih ve 2019/134 Esas, 2019/939 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KABULÜ ile, davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı takibini yaptığı itirazın İPTALİNE, takipte istenen asıl alacak olan 12.151,00-TL üzerinden takip talebinde belirtilen şartlarla aynen DEVAMINA, hükmedilen 12.151,00-TL’nin %20’si icra inkar tazminatına davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 830,03-TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 146,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 683,28-TL fazla harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2- Davacı tarafından yapılan 191,15 TL peşin ve başvuru harcı, 32,00-TL posta masrafı, 1.400,00-TL bilirkişi reddiyat gideri olmak üzere toplam 1.623,15-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan 121,30-TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 16,50-TL posta masrafı ve 47,90-TL dosya masrafı reddiyatı olmak üzere toplam 185,7‬0-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 11/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.