Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/2047 E. 2022/252 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2047
KARAR NO: 2022/252
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2022
NUMARASI: 2020/702 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 15/01/2017 tarihli “Barter Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşmenin 6. Maddesinde inşaat aşamalarına göre arsa hisse devir oranlarının, zamanının ve müvekkili şirkete toplamda yüzde kaç hisse verileceğinin açık bir şekilde belirtildiğini, tüm tapu hisselerinin 100/50’sinin müvekkili şirkete devredileceğini, müvekkili şirketin bahse konu sözleşmede kendi üzerine düşen yükümlülük ve sorumluklukları yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin sözleşmenin 6. Maddesinde belirtilen hisse oranlarını müvekkili şirkete devretmediğini belirterek, öncelikle dava konusu davalı Şirkete ait İstanbul İli Beylikdüzü İlçesi … Mahallesi … pafta, … Ada, … Parsel numaralı gayrimenkulün davalı hisselerinin 3. Kişilere devrinin önlenmesi için tedbir konulmasına ya da davalıdır şerhi işlenmesine, yargılama neticesinde de, davanın kabulü ile, bu taşınmazdaki davalılar adına kayıtlı bulunan hisselerin müvekkil şirketin hakediş miktarının (oranı) iptali ile müvekkili şirket adına tapuya kayıt ve tescilinin yapılmasına, bu talepleri uygun görülmez veya imkansız ise, davaya konu Barter Karşılığı İnşaat sözleşmesindeki müvekkili şirketin hakediş miktarının (oranı) rayiç bedelleri tespit edilerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkil şirkete verilmesine, karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 13/10/2020 tarihli tensip tutanağının 2 nolu ara kararı ile, HMK 329.Maddesi uyarınca dava konusu İstanbul İli Beylikdüzü İlçesi … Mahallesi … pafta, … ada, … parseldeki taşınmazın davalı adına kayıtlı hissesi üzerine 3.kişilere rızai devir ve temlikinin önlemesi amacıyla takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiş, davalı vekilince süresi içinde bu ara karara itirazda bulunulmuştur. Davalı vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde, dava konusu taşınmazın yalnızca 1/4’lük kısmının maliki olduğunu, geri kalan 3/4 hissenin üçüncü şahıslara ait olduğunu, inşaat işlerinin yapımı için davacı şirketle 15/01/2017 tarihli sözleşme akdedildiğini ancak davacı şirketin ilgili işleri gereği gibi yerine getiremediğini ve inşaatı devam ettiremediğini, bunun üzerine davacı şirketin, müvekkili şirket ile akdettiği sözleşmeden doğan bütün ve hak ve yükümlülüklerini dava dışı … Ltd. Şti. unvanlı şirkete devrettiğini, davacı tarafın davalıya karşı üstlenmiş olduğu işler için dava dışı … Ltd. Şti. ile 21/11/2018 tarihinde Yüklenici Sözleşmesi akdettiğini, başka yüklenici ile çalışmaya devam etmesi üzerine davacı ile aralarında akdedilmiş olan sözleşmenin karşılıklı olarak fesih ve ibra edildiğini, imzalanan sözleşme devir protokolü ile davacının tüm hak ve alacaklarının yeni yüklenici … Mühendislik’e devir ve temlik edildiğini, ihtiyati tedbir kararı konulması ile inşaatın iskanının alınmasının, kat irtifakı kurulmasının, bağımsız bölüm oluşturulmasının engellendiğini, yüksek maliyetli olan inşaatın işlevsiz hale gelmesine ve müvekkillerinin iflasına neden olacağını belirterek, ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece 29/03/2022 tarihli ara kararla, verilen ihtiyati tedbir ara kararı bakımından yaklaşık ispat koşullarının mevcut olduğu gerekçesiyle, davalının itiraz gerekçeleri yerinde görülmediğinden ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2022/1484 E – 2022/1116 K sayılı 01/06/2022 tarihli oy çokluğuyla verilen kararıyla, davacı tarafça yaklaşık ispatın sağlanmış olduğu, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin 4. Maddesindeki teslim süresi ve şekline, 6. Maddesindeki yükleniciye iş karşılığında yapılacak tapu hisse devirlerinin miktar ve aşamalarına ilişkin düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda davalının adına kayıtlı bulunan tüm taşınmaz hissesi üzerine tedbir konulmasının “tedbirde orantılılık” ilkesine aykırılık oluşturduğu, ayrıca HMK’nın 392/1. Maddesindeki düzenlemeye aykırı bir şekilde teminatsız olarak ihtiyati tedbire hükmedilmiş olmasının yerinde olmadığı gerekçesiyle, ara kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.Kaldırma kararı sonrasında, Mahkemece istinafa konu 01/07/2022 tarihli ara kararla, HMK 389.Maddesi uyarınca dava konusu İstanbul İli Beylikdüzü İlçesi … Mahallesi … pafta, … ada, … parseldeki taşınmazın davalı adına kayıtlı hissenin ( 1/4 hisse oranına ) üzerine 3.kişilere rızai devir ve temlikinin önlemesi amacıyla 20.000,00 TL nakti teminat veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz edildiğinde ihtiyati tedbir konulmasına, karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında, itiraz ve önceki istinaf dilekçelerindeki beyanlarını tekrar etmiş, imzasını inkar etmediği belge ile müvekkilini ibra eden, mahkeme önündeki yazılı beyanı ile müvekkili ile aralarındaki sözleşmeden doğan bütün haklarını üçüncü şahsa devir ve temlik eden davacının hala alacak iddiasında bulunmasının hiçbir kıymeti harbiyesi olmadığını, teminatsız olarak verilen ihtiyati tedbir kararı ile sözleşmenin feshi ve müvekkilinin kayıtsız şartsız ibrası mevcut iken, davacının haksız ve kötü niyeti nedeniyle, bitme aşamasında olan ve bu günkü piyasa değeri yüz milyonları bulan arsa/inşaat üzerinde müvekkilinin tasarruf hakkının kullanamaz halde geldiğini, ihtiyati tedbir kararından dolayı kat irtifaklarının dahi kurulamadığını, bu durumun yüksek maliyetli olan inşaatın işlevsiz hale gelmesine ve müvekkillerinin iflasına neden olacağını belirterek, 01.07.2022 tarihli ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.Dava, taraflar arasında yapılan “Bartır Karşılığı İnşaat Sözleşmesi” kapsamındaki davacı yüklenici edimlerinin yerine getirilmesine rağmen, davalı iş sahibinin sözleşme gereği davacıya devretmesi gereken tapu hisselerini devretmediği iddiasıyla, öncelikle tapu iptali ve tescil, terditli olarak da tazminat talebine ilişkin olup, bu kapsamda davalının tapu hisseleri üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilmiştir.Davacı yüklenici, sözleşmeye konu inşaatı %80 seviyesinde tamamladığını belirterek sözleşmenin 6.maddesinde belirtilen hisse oranlarına denk gelen tapu payını olmadığı takdirde bedelini istemiş; davalı iş sahibi ( aynı zamanda arsa hissedarı ve yüklenici) ise, işin gereği gibi ifa edilmediğini, inşaatın %80 oranında tamamlanmadığını, davacının sözleşmeden kaynaklanan hak ve alacaklarını dava dışı … Ticaret Anonim Şirketine devrettiğini, taraflar arasında sözleşme feshedilerek ibralaşma yapıldığını, kalan işlerin tamamlanması için başka bir yüklenici ile sözleşme yaptıklarını savunmuştur. Davacı yüklenici cevaba cevabında, devri yapılan hak ve alacakların devir tarihinden sonraki işlere yönelik olduğunu, davalı ile imzalanan fesihname ve ibraname sözleşmesinin zorla imzalatıldığını, sözleşme sonrası imzalanan belgelerde sözleşme şartlarının devam ettiğinin belirtildiğini ve sözleşmeden kaynaklanan sair haklarını saklı tutulduklarını iddia etmiştir. Dava dayanağı sözleşmede aşamalı tapu devri ön görülmüş ve davacı yüklenici de sözleşmenin ifasına yönelik değil inşaatın bulunduğu aşamaya göre sözleşmenin 6/a-b hükümleri kapsamında pay talebinde bulunmuştur.Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2022/1484 E – 2022/1116 K sayılı 01/06/2022 tarihli oy çokluğuyla verilen kararıyla, davacı tarafça ihtiyati tedbir talebi bakımından yaklaşık ispatın sağlanmış olduğunun kabul edilmiş olması, mahkemece kaldırma kararı sonrasında verilen istinafa konu ara kararda, kaldırma kararı doğrultusunda “tedbirde orantılılık” ilkesi gözetilerek ve teminat belirlenerek, davaya konu taşınmazın sadece davalı adına kayıtlı hissenin (1/4 hisse oranına) üzerine ihtiyati tedbire hükmedilmiş olması karşısında, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, istinafa konu mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2022 tarih ve 2020/702 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 01/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.