Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/2038 E. 2022/400 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2038
KARAR NO: 2022/400
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/06/2022 (Ek Karar)
NUMARASI: 2022/138 D.İş Esas, 2022/138 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 13/12/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Talep, taraflar arasındaki “davalının Macaristan’daki otelinin sabit ve hareketli mobilyalarının özel üretim olarak yapımına” ilişkin eser sözleşmesi ilişkisi kapsamında hakedildiği iddia edilen 20.684,05 Euro karşılığı 328.003,72 TL iş bedeli alacağının tahsili amacıyla karşı tarafın/borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczi istemine ilişkindir.Mahkemece 09.05.2022 tarihli kararla, sunulan gümrük beyannameleri, mail yazışmaları, whatsapp yazışmaları, sözleşme ve faturalar ile talebe konu alacağın yaklaşık olarak ispat edildiği gerekçesiyle, borç miktarının % 15’i oranında (49.200,53-TL) teminat karşılığında ihtiyati haciz talebinin kabulü ile, aleyhine ihtiyati haciz istenilen borçlunun 328.003,52-TL borcuna yetecek miktarda, yedlerinde bulunan menkul ile gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının haczi caiz olan kısmının ihtiyaten haczine, karar verilmiştir.Karşı taraf vekilince bu karara karşı sunulan itiraz dilekçesinde, müvekkili şirketin 2 adet beş yıldızlı otel, birden çok gayrimenkul ve onlarca arabanın mülkiyetine sahip olduğunu, hiçbir vergi borcu olmadığını, haciz konulan varlıkların borç miktarından çok fazla olduğunu, borçlu şirketin mal kaçırma durumunun olmadığını belirterek, ihtiyati haciz kararının itirazen kaldırılmasını talep etmesi üzerine, mahkemece murafaalı olarak yapılan inceleme neticesinde verilen 16.06.2022 tarihli ek karar ile, İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına karşı itiraz sebeplerinin sınırlı şekilde sayıldığı, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin 13/05/2022 tarihli itiraz dilekçesinde belirttiği itirazlarının bu maddede belirtilen sebepler arasında yer almadığı gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş olup, bu karara karşı her iki taraf vekilince de istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Karşı taraf vekili istinafında, İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesince 2022/258 Esas sayılı dosyada ihtiyati tedbir talep edenin yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verildiğinden, aşama itibariyle İstanbul 19.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkisizliğine, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin mal varlığının talep konusu meblağın yüzlerce katı üzerinde olduğunu, mal kaçırma potansiyeli ve ihtimali bulunmadığını belirterek, 16.06.2022 tarihli ek kararın kaldırılarak, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İhtiyati tedbir talep eden vekili istinafında, itiraz üzerine verilen ek karar ile lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğunu belirterek, ek kararın bu yönden düzeltilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İ.İ.K.’nın 258. maddesine göre, ihtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır.Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, dava dilekçesi ekinde sunulan özellikle mail ve whatsapp yazışmaları ile gümrük beyannameleri, sözleşme ve faturalara göre, talebe konu alacağın varlığının yaklaşık ispat ölçüsünde olarak ispat edilmiş olduğu ve somut olayda İİK’nın 257/1. Maddesindeki şartların oluştuğu anlaşılmakla, yerel mahkemece dosyada bulunan belgelere dayanılarak yaklaşık ispat koşulu gerçekleştiği gerekçesiyle talep eden vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi isabetli olmuştur. Bu nedenle karşı taraf vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.İhtiyati haciz talep eden vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusu değerlendirildiğinde ise, karşı taraf vekilince ihtiyati haciz kararına karşı yapılmış bulunan itirazın incelemesi duruşmalı olarak yapılmış olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ihtiyati haciz talep eden lehine tarife eki listede belirtilen miktarda maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği halde böyle bir vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkemece verilen istinafa konu 16/06/2022 tarihli ek kararla karşı tarafın ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, ihtiyati haciz talep eden lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya bulunduğundan, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine, ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun ise HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile kararın kaldırılarak yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A)1-Karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE,2-Karşı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,3-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,B)1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 16/06/2022 tarih ve 2022/138 Değişik İş – 2022/138 Karar sayılı ek kararının KALDIRILMASINA,2-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-Talep eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,4-Talep eden tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 13/12/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.