Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/1966 E. 2022/120 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1966
KARAR NO: 2022/120
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/07/2022
NUMARASI: 2022/650 Esas, 2022/646 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 04/10/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlıkta idarece ihalesi gerçekleştirilen … İhale Kayıt Nolu “Halkalı Gar Sahasındaki 7Hal Makası Devamında Bulunan Kör Yolun Uzatılması İşi”nin müvekkili şirketin uhdesinde kaldığını ve idareyle 21.02.2022 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkilinin ihale dökümanında yer alan belirsizliklerden kaynaklı olarak işin yapımı mümkün olmadığından sözleşme konusu işin yapımına başlayamadığını, sorumluluğun idarede olmasına karşın davalı idare tarafından müvekkiline gönderilen 06.07.2022 tarih 205943 sayılı yazı ile sözleşmesinin feshedildiğinin bildirildiğini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkili şirketin telafisi mümkün olmayacak zararlara maruz kalacağını, davalı idarenin tazmin sorumluluğunun doğmuş olduğunu beyanla, iş bu dava ile öncelikle müvekkilinin gelir kaydedilecek 138.507,66 TL teminatı hakkında gelir kaydının engellenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenleme alanı bulan ihtiyati tedbir müessesesinin uyuşmazlık konusu hakkında uygulanabileceği, davacının talep dilekçesindeki anlatımına göre, açılacak davada muradının tazminat talebinden ibaret olduğu, üzerine ihtiyati tedbir konulması talep edilen gelir kaydedilecek 138.507,66 TL teminatın, tazminat davasının konusu olmadığı, bu hali ile uyuşmazlık konusu olmayan hususta değinilen kanun maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesi ile; Talep eden vekilinin ihtiyati tedbir verilmesi talebinin 6100 sayılı HMK 389.maddesi uyarınca REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı ihtiyati tedbir talep eden vekilli istinafa başvurmuştur. İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesi ile, mahkemece tedbir talebine konu teminatın açılacak davada dava konusu edilmeyeceği gerekçesine dayanılmakla birlikte tedbir talebine ilişkin dilekçelerinin hangi kısmından bu çıkarımın yapıldığını anlayamadıklarını, temel konunun sözleşme feshin olduğunu, ihale sözleşmelerinde sözleşmenin feshinde yükleniciye uygulanan müeyyidelerin neler olduğu, sözleşmenin haksız feshi durumunda yüklenicilerin hangi talepleri dava konusu edeceğinin bilinmesi gerektiğini, kamu ihale kanunu doğrultusunda imzalanan sözleşmelerde yüklenicinin sözleşmenin imzalanması aşamasında sözleşme tutarının %6’sı oranında işveren idareye kesin teminat sunduğunu, idarelerin sözleşmenin feshi durumunda yükleniciye ait teminatı gelir kaydettiklerini, Yargıtay kararlarında sözleşmenin feshinde idarenin de kusurlu olduğu durumlarda yani sözleşmenin feshinin haksız fesih niteliğinde olacağı hallerde idarenin yüklenici tarafından sunulan kesin teminat bedelini gelir kaydetmesinin mümkün olmadığı belirtiklerini, yani mahkemece verilen ve varsayımla, teminatın esas uyuşmazlık konusu olmayacağı karar gerekçesinin aksine haksız fesih davalarının tamamında kesin teminatın da iadesinin talep edildiği hususunda en küçük bir tartışma bulunmadığını, mahkemece varsayımla hiçbir dayanağı, karşılığı ve hukuki mantığı olmayan gerekçeyle verilen tedbir talebinin reddine dair kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, HMK’nın 390/1 maddesinde ihtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, ihtiyati tedbir talep eden dava açmadan önce tedbir talep etmiş olup, ortada açılmış bir dava olmadığından HMK’nın 389/1 maddesi son cümlesinde belirtilen, ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğine ilişkin düzenlemenin bu aşamada uygulanmasına olanak bulunmamaktadır. HMK’nın 397/1 maddesinde. ihtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorundadır. Aksi hâlde tedbir kendiliğinden kalkar. hükmü düzenlenmiştir. Anılan yasal düzenlemeye göre tedbir kararının uygulanmasından itibaren ön görülen sürede esas hakkında dava açılmadığı takdirde tedbir yasa gereği kendiliğinden kalkacaktır. Esas hakkında süresinde dava açılması halinde tedbire yapılacak itirazlar bu mahkemece değerlendirilecektir. Söz konusu yasal düzenleme karşısında henüz dava açılmadığı bir aşamada, tedbir talep edilen konunun uyuşmazlık konusunu teşkil etmediğinden bahisle tedbir talebinin reddi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemece ihtiyati tedbirin şartları konusunda her hangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan karar verildiğinden, tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre talep hakkında bir karar verilmek üzere HMK 353/1-a6 maddesi gereğince dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/07/2022 tarih, 2022/650 Esas, 2022/646 Karar sayılı D.iş kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 04/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.