Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/1901 E. 2022/44 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1901
KARAR NO: 2022/44
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2021-21/12/2021-04/02/2022
NUMARASI: 2021/833 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: ihtiyati haciz-ihtiyati tedbir
ARA KARAR TARİHİ: 20/12/2021-21/12/2021-04/02/2022
KARAR TARİHİ: 20/09/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davacı ile davalı şirket arasında dava konusu taşınmazla ilgili taşeronluk sözleşmesi yapıldığını, sözleşmeye göre davacı tarafından kaba inşaatın yapıldığını, davalı şirketin diğer davalılar ile kat karşılığı inşaat sözlemesi yaptığını, davalı şirket inşaatı tamamlamayacağı anlaşılınca arsa sahipleri ile davacı şirket arasında 10.09.2021 tarihli sözleşme yapıldığı, inşaatın davacı şirket tarafından tamamlanacağı kararlaştırıldığını, karşılığında 9 adet dairenin davacıya devrinin öngörüldüğünü, sonrasında devirlerin yapılmadığını ,vekaletnamelerin verilmediğini ve davalı arsa sahiplerinin sözleşmeyi feshettiğini, talep olarak yaptığı kaba inşaat bedelini, ödemiş olduğu 104.600 TL bedelin tahsilini ayrıca davalılar adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir ve alacağın temini için ihtiyati haciz talep ettiğini belirtmiştir. Davalı arsa sahipleri; davacının davalı şirket ile sözleşme imzaladığını, alacağını diğer davalı şirketten istemesi gerektiğini, davanın husumetten reddini belirtmişler, davacılar ile arsa sahipleri arasında imzalanan inşaat sözleşmesi yada taşeron sözleşmesi olmadığını davacının talep ettiği 104.600 TLnin kendisine ödendiğini ve 9 daireyi davalı şirkete temlik ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece 20-12-2021 tarihli verdiği karar ile gerekçesini yanlış oluşturarak ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, davacı vekili verdiği dilekçe ile yeniden ihtiyati haciz ve tedbir talepleri hakkında yeniden değerlendirme talebinde bulunduğu, mahkemece 21/12/2021 tarihli ara kararı ile davanın alacak davası olması, taşınmazın dava konusu olmaması ,uyuşmazlık konusu olmayan şey hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmeyeceği, verilen ara karar tarihinde yeniden koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin talebinin yeniden değerlendirilmesi talebinin reddine karar verildiği, her iki ara kararın istinaf edildiği anlaşılmıştır. Ayrıca mahkemenin istinafa konu 04.02.2022 tarihli ara kararında da ; davacı vekilinin htiyati haciz , ihtiyati tedbir ve davalıdır şerhi kararı verilmesini talepleri hakkında taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbir talebinin dava konusu olmadığı , ihtiyati haciz talebinin kaba inşaat bedelinin yaklaşık olarak ispatlanmadığı , davalıdır şerhi talebinin ancak dava konusu taşınmaz hakkında konulacağı ve taşınmaz dava konusu olmadığı gerekçeleriyle tüm taleplerin reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinafında; Kaba inşaat ile ilgili olarak değişik iş dosyasında tespit yaptırdıklarını ve tespitte inşaatın tamamlandığının sabit olduğunu, mahkemenin bu delili celp etmeden karar verdiğini, davalıların kendi üzerilerindeki taşınmazları satmakta olduklarını, mal kaçırdıkları belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dairemizce yapılan incelemede harç eksikliği bulunduğu ve tebligatların eksik yapıldığı gerekçesiyle geri çevirme kararı verildiği ve eksik hususların mahkemece tamamlanarak dosyanın tekrar istinaf incelemesine gönderildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı vekili mahkemece verilen 20/12/2021 ve 21/12/2021 tarihli kararları istinaf etmiş ise de; HMK’nın 396. Maddesinde durum ve koşulların değiştiği sabit olması halinde talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verileceği 2. Fıkrasında itiraza ilişkin 394üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrasının kıyas yoluyla uygulanacağı düzenlenmiştir. HMK 394 üncü maddede ihtiyati tedbir kararına karşı tarafın itirazı düzenlenmiş olup, buna göre karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. İhtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren bir hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir. Mahkeme, ilgilileri dinlemek üzere davet eder; gelmedikleri takdirde dosya üzerinden inceleme yaparak kararını verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbir kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. İtiraz hakkında verilen karara karşı kanun yoluna başvurulabilir. Bu açıklamalar ışığında dosya kapsamı incelendiğinde; mahkemece verilen 21/12/2021 tarihli ara kararın içeriğinin , 20/12/2021 tarihli ara kararın HMK 396. Madde kapsamında yeniden değerlendirilmesine ilişkin olduğu, yapılan değerlendirme sonucu talebin reddine karar verildiği, bu kararın HMK 396/2 ye göre HMK 394. Maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkrası gereği itiraza tabi olduğu anlaşılmakla, itiraz prosedürü işletilmeden doğrudan istinaf prosedürünün işletilerek dosyanın Dairemize gönderilmiş olmasının usule aykırı olduğu anlaşılmıştır.Buna göre, mahkemesince 21/12/2021 tarihli yeniden değerlendirme ara kararına ilişkin istinaf dilekçesi tedbire itiraz dilekçesi olarak kabul edilerek, diğer hükümlerle birlikte HMK’nın 394. maddesi hükmüne uygun bir itiraz değerlendirmesi yapılarak, itiraza dair verilecek karara karşı süresi içerisinde bir istinaf başvurusu olduğu taktirde Dosyanın istinaf incelemesine gönderilmek üzere mahal mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Davacı tarafından talep edilen 104.000 TL lik kısım için davalı tarafından ödeme iddiasına yönelik sunulan belgeler kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesini gerektirecek yaklaşık ispata yönelik bilgi ve bulunmadığı anlaşılmakla mahkemenin 04/02/2022 tarihli verdiği talebin reddine ilişkin karar usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davacı tarafından talep edilen kaba inşaat bedeli yönünden yapılan değerlendirmede , taraflar arasında yazılı sözleşme ilişkisi bulunmaması ,davalı şirketlerin henüz davaya cevap vermemiş olması bu haliyle davacı iddialarının inkar edilmiş olması ,delil tespit raporunun itiraza tabi bulunması hususları birlikte değerlendirildiğinde ihtiyati haciz kararını verilmesini gerektirir muayyen ve muaccel bir alacağın varlığına yeterli yaklaşık ispat ölçüsünde bilgi ve belge bulunmadığından, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddi ile dava konusu olmadığından taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir ve davalıdır şerhi taleplerinin reddine dair verilen karar usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkemenin 04/02/2022 tarihli ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilini istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/02/2022 tarih ve 2021/833 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2- İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/12/2021 tarih ve 2021/833 Esas sayılı ara kararına yönelik inceleme yapılması için dosyanın GERİ ÇEVRİLMESİNE, 3-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 4-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 20/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.