Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/1890 E. 2022/16 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1890
KARAR NO: 2022/16
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2022
NUMARASI: 2022/121 Derdest
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ:13/09/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin davalı … İnşaat ile davaya konu taşınmaz üzerine inşaat yapımına ilişkin alt taşeron sözleşmesi imzaladığını, diğer davalıların arsa maliki olup sözleşmeyi kefil sıfatı ile imzaladıklarını, müvekkilinin hak edişlerini alamaması üzerine davalılar hakkında yasal yollara başvurduğunu, bunun üzerine davalı …’in müvekkili çalışanlarını inşaat alanından kovarak işlerin yapılmasına engel olduğunu, malzemelerin inşaat alanında kaldığını, bunları alamadıklarını, İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/76 Değişik iş sayılı tespit yaptırdıklarını, sözleşme gereğince inşaatta çalışan işçilerin SGK primlerinden davalıların sorumlu olduğunu, ancak ödeme yapmadıkları için bunları müvekkilinin ödediğini belirterek tespit dosyasındaki tespitler gözönüne alınarak özellikle davalıların arasındaki sözleşmenin iptaline ve inşaatın yapımına dair İstanbul Anadolu 20.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin tespiti doğrultusunda alacaklarını teminen davalıların maliki bulunduğu dava konusu inşaatın yapıldığı “Çekmeköy İlçesi … Mahallesi … Sokak üzerinde bulunan … ada … parsel” sayılı gayrimenkul üzerine ihtiyati haciz ve ayrıca tapu devrinin yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, her ne kadar davacı vekili Çekmeköy İlçesi … Mahallesi … Sokak üzerinde bulunan … ada … parsel üzerinde ihtiyati tedbir konulmasını talep etmişse de söz konusu taşınmaz dava konusu olmadığından bu aşamada davacı taraf haklılığını yaklaşık olarak ispatlayamadığı ve HMK 389 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediğinden ihtiyati tedbir isteminin bu aşamada reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; tedbir talep edilen taşınmaz dava konusu olmadığından İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinafa başvurmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; … müvekkilin çalışanlarını inşaattan kovduğu sırada inşaat alanında malzemelerin bulunduğunu, çalışanlar kovulunca tüm bu malzemelerin inşaat alanında kaldığını, inşaat malzemelerinin değeri yüksek olup bu malzemelerin bazılarının çalındığını, bazısının da halen inşaat alanında bulunduğunu, müvekkili çalışanlarının haksız ve hukuka aykırı bir şekilde inşaat alanında kovulması nedeniyle müvekkilinin büyük zarara uğradığını, tedbir ve ihtiyati haciz taleplerimizin reddi ile müvekkilin dava sonucunda haklı çıkması durumunda tahsil imkanı kalmama ihtimali bulunduğunu, zira davalıların mal kaçırma girişimleri olduğunun bilindiğini, dava dosyası delili olan İstanbul Anadolu 10.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2021/76 D.iş sayılı dosyasından yerinde yapılan incelemede hem tüm kaba inşaat yapımının ve hem de iskele ve sair inşaat malzemelerinin davalıların uhdesinde olmak üzere kaldığı ve bu suretle de müvekkilin mağdur edildiğinin açıkça ortada olduğunu, bu tespit dosyasına da aksi anlamında olmak üzere hiçbir itirazda da bulunulmadığını, davalıların mal kaçırma kastı da gözetilmeksizin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri reddedilmiş olup davanın bu şekilde görülmeye devam etmesi halinde dava sonucunda müvekkilinin davalılardan tahsil edebileceği herhangi bir mal varlığı kalmayacağını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Talep, alt taşeron sözleşmesi gereğince teslim edilmeyen malzeme bedelinin, ödenen SGK prim bedellerinin ve inşaat alanına kurulan iskele kira bedellerinin tahsili davasında davalılar adına kayıtlı taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulmasına ilişkindir.Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbir HMK’nın 389 vd maddelerinde düzenlenmiş olup, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında verilebilecektir. İİK 257. Maddesinde düzenlenen ihtiyati hacizin şartlarından biri de alacağın varlığı ve muacceliyeti konusunda yaklaşık ispata yeterli delillerin sunulmuş olmasıdır.Somut uyuşmazlıkta talep para alacağı olup, tedbir konulması talep edilen taşınmaz dava konusu olmadığından ihtiyati tedbire konu olamayacaktır. Yine davanın bulunduğu aşama itibarıyla davacı tarafça dosyaya sunulan belgeler alacağın varlığı ve muacceliyeti konusunda yaklaşık ispata yeterli olmayıp, alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yapılacak yargılama sonunda belli olacaktır. Bu nedenle mahkemece verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararı usul ve yasaya uygun olup, talep eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/02/2022 tarih ve 2022/121 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 13/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.