Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/1886 E. 2022/211 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1886
KARAR NO: 2022/211
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/04/2019
NUMARASI: 2015/1235 Esas, 2019/299 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 25/10/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafın yetkiye, borca ve işletilmiş faize 16/11/2015 tarihinde itirazı üzerine takibin durduğunu, taraflar arasında “Taşeronluk Sözleşmesi” başlıklı 27/04/2011 ve 30/06/2011 tarihli iki adet sözleşme bulunduğunu, her iki sözleşmenin 19. maddesinin taraflar arasındaki ihtilafların hallinde İstanbul mahkemelerini yetkili kıldığını, davacı şirketin dava konusu taşeronluk sözleşmelerine istinaden yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini ve sözleşmelerin bedelinin ödenmesini talep ettiğini, davalının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmesi için defalarca uyarıldığını, bu uyarılar sonuç vermeyince Beyoğlu …Noterliğinin 06/06/2014 tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 185.706,68 TL.nin ödenmesi için davalıya ihtarname keşide edildiğini, sonuç alınamaması üzerine icra takibi başlatıldığını, takipte talep edilen miktarın ihtarnamenin keşide edildiği 06/06/2014 tarihindeki asıl alacak bedeli olan 165.451,72 TL olduğunu, Beyoğlu …Noterliğinin … yevmiye sayılı ihtarnamesinde 185.706,68 TL talep edilmiş olmasına karşın takipte 165.451,72 TL talep edilmesinin nedeninin davalının aradaki farkı ödemiş olmasından kaynaklandığını, bakiye asıl alacağın 165.451,72 TL olduğunu, Beyoğlu …noterliğinin … yevmiye sayılı ihtarnamesinde talep edilen 364.704,68 TL cari hesap alacağının Bakırköy 5.ATM.nin 2014/1369 esas sayılı dosyası ile talep edilmiş olmakla yargılamanın devam ettiğini, davalının takibe itiraz dilekçesinde kısmi itirazı açıkça belirtmemiş olduğundan itirazının İİK.62 maddesi uyarınca geçersiz olduğunu, davalının borcun hangi miktarını kabul ettiğini, hangisini kabul etmediğini belirtmesinin hem yasa hükmü hem de ticari ilişkinin niteliği gereği zorunlu olduğunu, Beyoğlu …Noterliğinin … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini ve davalıya 7 gün mehil verildiğini, davalı firmanın verilen süre içinde ödemeyi gerçekleştirmediğinden temmerüde düşmüş olmakla icra takibindeki işletilmiş faizi ödeme zorunluluğu bulunduğunu, bu nedenlerle davalının haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, %20.den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında alacak-borç ilişkisi yönünde de ihtilaf bulunduğu nazara alındığında davalı şirketin merkezinin Esenyurt/İstanbul olmasından dolayı Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraflar arası mevcut cari hesap ilişkisinden kaynaklı borç/alacak durumu ihtilaflı olup işbu ihtilafa dair taraflar arasında Bakırköy 5.ATM.de devam etmekte olan bir dava olduğunu, yani aslında davacı tarafında taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklı ihtilaflarda yetkili mahkemelerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu kanaatinde olmakla bundan önceki davasını Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri nezdinde ikame ettiğini, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını, davalı şirketin ihale ile almış olduğu işin bir bölümünü taşeron sıfatıyla davacının üstlendiğini, davacının üstlendiği işi imzaladığı sözleşme gereği zamanında teslim etmesi gerektiğini, ancak davacının söz konusu işin yapımında kullanılacak araç, makine eksikliği nedeniyle işin süresinde tamamlanamayacağının anlaşıldığını, taraflar arasındaki güven ilişkisinden kaynaklı olarak davalı şirket tarafından 480.000 TL bedelle satın alınan … plakalı görüntüleme-temizleme aracının davacı şirkete kiralandığını, davalı şirketin aradaki güven ilişkisine dayanarak işbu kira sözleşmesini sözlü yaptığını ve kira bedellerinin hak edişlerden düşüleceğinin, sonrasında aracın iade edileceğinin kararlaştırıldığını, bir süre sonra davacının talebi doğrultusunda aylık hak edişlerden düzenli olarak her ay kesinti yapılmasının kendilerini mali açıdan sıkıntıya sokacağı gerekçesiyle davalı şirketten kesintilerin yapılmaması, faturalandırılmaması, tüm bunların işin tamamlanması aşamasında hesaplanıp toplam hak edişden kesinti yapılması talep ve ricası üzerine iyi ilişkiler ve iyi niyet çerçevesinde bu talebe olumlu yaklaştıklarını, 2011 Temmuz ayında satın alınan aracın 2011 Temmuz-2013 Haziran tarihleri arasında davacı şirket tarafından kullanıldığını, söz konusu aracın yine davacının talebi üzerine 30/06/2013 tarihinde 235.000,00 TL + KDV ile davacı şirkete satıldığını, talep edilen kira alacaklarının aracın davalı şirket tarafından satın alındığı tarih ile davalı şirketin aracı davacıya /sattığı tarih arasını kapsadığını, kira alacaklarının Büyükçekmece …Noterliğinih 03/07/2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ekinde gönderilen fatura ile talep edildiğini, ancak davacının ihtarnameyi reddettiğini, bu kapsamda söz konusu kira alacaklarının cari hesaba kaydedildiğinde davacı şirketin davalı şirkete borçlu olduğunun ortaya çıkacağını, davacı şirketin bahsi geçen işi üstlendiğinin sözleşme ile sabit olup netice itibarı ile bahsi geçen makinenin yalnızca davacı şirketin üstlendiği iş için kullanılabileceğinin de ortada olduğunu, ancak hem davalı şirket hemde davacı şirket defter ve kayıtları incelendiğinde davacı şirketin araç kirası adı altında yapmış olduğu hiçbir ödeme bulunmadığını, kira alacaklarına ilişkin düzenlemiş 23/06/2014 tarih … seri numarası ve 550.658,80 TL bedelli faturanın müvekkili şirket kayıtlarına işlendiğini, davacının işin sonunda hesap mutabakatı çerçevesinde borç/alacak kalemleri hesaplanıp davalı şirkete borçlu çıkacağını anlayınca hesap mutabakatı yapmaktan kaçındığını, davalıyı oyaladığını ve en sonunda icra takibi başlattığını, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davacının, ihale ile alınmış olan işin bir kısmını yapmış olduğu teşeronluk sözleşmesi kapsamında davalıya verdiği, tarafların delil vasfına haiz ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile, davacının davalıdan 165.451,72 TL alacağı bulunduğu, asıl alacağa 25.446,25 TL işlemiş faiz talebinde bulunabileceği, her ne kadar davalı tarafça … plaka sayılı aracın kendileri tarafından alınarak davacının üstlenmiş olduğu işte kullanılması için kiralandığını iddia etmiş ise de, taraflar arasında yapılmış olan araç kiralama sözleşmesinin bulunmadığı, bu hususta aralarında sözlü bir anlaşma bulunduğu iddialarını davacı tarafın kabul etmediği, davalı tarafından aracın 26/06/2013 tarihinde 277.300,00 TL bedelle davacı şirkete satılarak fatura edildiği, her iki tarafın kayıtlarında da bu faturanın kayıtlı olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının davalı şirket tarafından araç satış işleminden sonra düzenlenen ve süresi içinde davacı tarafça itiraz edilen ve davacı defterlerinde kayıtlı olmayan 30/06/2014 tarihli 550.658,80 TL tutarındaki araç kiralama faturasından kaynaklandığı, davalının iddialarını somut delillerle ispat edemediği, davanın kısmen kabulü ve alacağın likit olması nedeniyle İİK.67/2 gereğince alacağın %20.si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile; Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile, davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın, 165.451,72 TL asıl alacak, 25.446,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 190.897,97 TL üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar değişir oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına, faize faiz uygulanmamasına, İİK 67/2 gereğince 190.897,97 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili, istinafa başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası kapsamında başlatılan icra takibine karşı taraflarınca yetki itirazında bulunulduuğunu, yetkisiz icra dairesinde yapılan takibe yetki itirazlarına rağmen “itirazın iptali” davasının yetkisiz mahkemede görülüp karara bağlandığını, taraflar arasında alacak-borç ilişkisi yönünde de ihtilaf bulunduğu nazara alındığında müvekkili şirketin merkezinin “… Mah. … Yolu No:… D Blok K:… Esenyurt/İstanbul” adresinde bulunduğundan Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olup, davanın yetki itirazları doğrultusunda reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca dava dilekçesinde bizzat davacı tarafça da belirtildiği gibi taraflar arasında mevcut cari hesap ilişkisinden kaynaklı borç/alacak durumu ihtilaflı olup işbu ihtilafa dair taraflar arasında Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde devam etmekte olan bir dava bulunduğunu, yani aslında davacının da taraflar arasındaki cari hesap ilişkilerinden kaynaklı ihtilaflarda yetkili mahkemelerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu kanaatinde olduğunu, bundan önceki davasını Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri nezdinde açtığını, davacının üstlendiği işi müvekkili ile imzaladığı sözleşme gereği zamanında teslim etmesi gerektiğini, ancak davacının söz konusu işin yapımında kullanılacak araç, makine eksikliği sebebi ile işin süresinde tamamlanamayacağının anlaşıldığını, müvekkili ile davacı arasındaki iyi ilişkiler ve taraflar arasındaki güven ilişkisinden kaynaklı olarak, müvekkili tarafından satın alınan … plakalı görüntüleme-temizleme aracının davacıya kiralandığını, müvekkili taraflar aradaki güven ilişkisine dayanarak (inanç sözleşmesi) iş bu kira sözleşmesinin sözlü yapıldığını ve kira bedellerinin hak-edişlerden düşüleceğinin kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından 2011 Temmuz ayında satın alınan … plakalı aracın 2011 Temmuz-2013 Haziran tarihleri arasında davacı tarafından kullanıldığını, davacının bu kullanımının İski tarafından düzenlenen iş emirlerinden de ortaya çıktığını, söz konusu aracın 30.06.2013 tarihinde 235.000,00-TL +KDV ile davacıya satıldığını, talep edilen kira alacaklarının, aracın müvekkili tarafından satın alındığı tarih ile davacı şirkete sattığı tarih arasını kapsadığını, davacının müvekkiline ait aracı kullanmış olmasından kaynaklı ortaya çıkan kira alacaklarının Büyükçekmece … Noterliği 03.07.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ekinde gönderilen fatura ile talep edildiğini, ancak davacının bu ihtarnameye kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkili tarafından satın alınan aracın aylık kira bedelinin ne kadar olduğunun bu işi yapan firmalardan ya da konusunda uzman olan kişilerden tespit edilebileceğini, bu kapsamda söz konusu makinenin kira alacaklarının cari hesaba kaydedildiğinde, davacının borçlu olduğunun ortaya çıkacağını, davacının bahsi geçen işi üstlendiğinin sözleşme ile sabit olduğunu ve netice itibari ile bahsi geçen makinenin yalnızca davacının üstlendiği iş için kullanılabileceğini de ortada olduğunu, İski tarafından düzenlenen iş emirlerinden de, söz konusu aracın davacı tarafından kullanıldığının anlaşılacağını, hem müvekkili şirket defter ve kayıtları incelendiğinde hem de davacı şirket defter ve kayıtları incelendiğinde, davacı şirketin “araç kirası” adı altında yapmış olduğu hiçbir ödemenin bulunmadığını, müvekkilinin kira alacaklarına ilişkin düzenlemiş olduğu 23.06.2014 tarihinde … seri numarası ve 550.658,80-TL bedelli faturanın şirket kayıtlarına işlendiğini, bilirkişi raporunda müvekkilinin hakedişten kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığı tespit edilmişse de kesin teminat kesintisi olarak 165.451,72 TL borçlu olduğu neticesine varıldığını, cevap dilekçeleri ve sair beyanlarında dile getirdikleri üzere … plakalı aracın kiralanması hususunun 2011 Temmuzdan aracın davacı tarafça satın alındığı tarihe kadar geçen süre için talep edildiğini, bu kira alacağına dair faturaların hazırlanması ve sunulmasının daha geç bir tarihe denk gelmesinin sebebinin de yukarıda değinildiği üzere, davacı ile müvekkili arasında mevcut iş ilişkisi olduğunu, dönemsellik ilkesine aykırılığın söz konusu olmadığını ve müvekkilinin alacaklarının mevcut olduğunu, aynı cari hesaba dayalı olarak Bakırköy 5. ATM 2014/1369 esas 2016/702 karar sayılı dosya kapsamında dava açılıp karara bağlandığını ve müvekkili tarafından ödeme yapıldığını, dolayısıyla mükerrer ödeme söz konusu olacağını, mahkeme tarafından bu itirazlarının dikkate alınmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. Dava, eser sözleşmesi kapsamında ödenmeyen hak ediş kesin teminat bedellerinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olup, davacı yüklenici (taşeron), davalı iş sahibidir (asıl yüklenici). Davacı, taraflar arasındaki taşeronluk sözleşmesi ile yükümlenen edimlerin yerine getirildiğini, sözleşme bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine yapılan takibe haksız itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiş davalı icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ederek, davacının taşeron sözleşmesi gereğince üstlendiği işi yapmak için müvekkiline ait iş makinesini kiraladığını, bu iş makinesine ait kira ücretinin ödenmediğini, kira ücretinin mahsubu halinde davacının borçlu çıkacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Dosya içinde bulunan 30/06/2011 ve 27/04/2011 tarihli taşeronluk sözleşmelerinin 19. Maddesinde sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklarda İstanbul mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğu düzenlenmiş olup, yetki sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan HUMK 22 maddesine göre yetki sözleşmesi ile kararlaştırılan mahkemede davayı görmeye yetkili hale geldiğinden ve davaya konu takip yetki sözleşmesi ile yetkili kılınan İstanbul icra dairesinde başlatılmış olup itirazın iptali davası da yetki sözleşmesi ile yetkili kılınan mahkemede açıldığından davalının bu yönlere ilişkin istinaf sebebi yerinde değiildir.Davalı, anılan sözleşmeler gereği davacı yüklenicinin (taşeron) üzerine düşen edimi yerine getirdiğini, sözleşme gereğince hak edişlerden teminat kesintisi yapıldığını açık hesap ticari ilişkide davacının alacaklı olduğunu ancak söz konusu işin yapımı sırasında davalıya ait aracın davacı tarafça kiralandığını kira bedelinin ödenmediğini kira alacaklarının takası sonrasında davacının alacağı kalmadığını savunmuş ise de söz konusu kira ilişkisinin varlığını ve kira nedeniyle alacaklı olduğunu ispatlayamamıştır. Bu yöne ilişkin istinaf sebebi de yerinde değildir.Davalının mükerrer tahsilata ilişkin istinaf sebebine gelince, istinaf dilekçesinde ve cevabında ileri sürdüğü davacı tarafça yine davalı hakkında Bakırköy 5. ATM 2014/1369 esas 2016/702 karar sayılı dosyasında açılmış bulunan itirazın iptali davasının dayanağı icra takibi, hak ediş alacaklarından ödenmeyen kısma ilişkin olup, istinafa konu davada ise hak edişlerden kesilen ve iadesi gereken teminat kesinti bedelleri talep edilmiş olup, iki takipte talep edilen alacak kalemleri farklı oluğundan mükerrer tahsilat söz konusu değildir. Bu nedenle bu istinaf sebebi de yerinde değildir.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/04/2019 tarih ve 2015/1235 Esas, 2019/299 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 13.040,24 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 3.260,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.779,99 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 25/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.