Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/187 E. 2023/317 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/187
KARAR NO: 2023/317
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2019
NUMARASI: 2018/835 Esas, 2019/967 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 11/04/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında 02.06.2015 tarihli sözleşmeyle, … Serisi Tezhip Koleksiyonunun sergiye hazırlanması ve mali hakların devralınmasına ilişkin hizmet alım işi sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme gereğince eserlerin davalıya teslimini müteakip 15 gün içerisinde 65.000 TL ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak eserlerim davalıya teslim edilmesine rağmen ücretin ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, yapılan takibe haksız olarak itirazda bulunulduğunu beyan ederek icra takibine yapılan itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından sunulan eserlerin özgün olmaması nedeniyle serginin gerçekleştirilemeyeceğinin davalıya bildirilmesi suretiyle projenin uygulanmadan son bulduğunu, zira davacı tarafından teslim edilen edilen tabloların incelenmek üzere Mimarsinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinden bir öğretim görevlisine inceletildiğini, eserlerin özgün olmadığına ilişkin görüş bildirildiğini ve bu nedenle teslim edilen eserlerin hiçbir şekilde kullanılmadığını ve serginin gerçekleştirilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı ile davalı arasında akdedilen 02.06.2015 tarihli sözleşmeye göre, davacının davalı için 50 adet tablodan oluşacak altın çağ … serisi koleksiyonunun sergi için hazırlanması işinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 4.1, 4.2 ve 7.1 maddelerinde sözleşme şartlarının ve yüklenicinin yükümlülükleri ile sözleşmenin feshi konularının düzenlendiği, buna göre Kur’an-ı Kerimin … süslemelerinden yapılması istenen tabloların orjinalinden farklı çalışıldığı, bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmenin bu haliyle denetime elverişli olduğu, davalı beyanına göre davacı tarafından teslim edilen eserlerin özgün olmaması nedeniyle sözleşmenin gereğinin yerine getirilemediğinin belirtildiği, tanık beyanlarına göre de, serginin gerçekleştirlemediğinin anlaşıldığı, sunulan bilirkişi raporunun davalı tarafın iddialarının doğruladığı, böylelikle taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 4.1 maddesinde belirtilen yükümlülüklerin davacı tarafından yerine getirilemediği, bu nedenle davalının yine sözleşmenin 7. maddesine göre fesih hakkını kullandığı, dolayısıyla davacıya da sözleşme kapsamında borcunun bulunmadığı, gerekçesi ile; Davanın REDDİNE, karar verilmiş karara karşı, davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, taraflar arasında “… (… Sergisi) Tezhip Koleksiyonun Sergiye Hazırlanması ve Mali Hakların Devir Alınmasına İlişkin Hizmet Alım İşi Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkilinin alacağının bu sözleşmeye dayandığını, sözleşmenin 4.1 maddesinde “… süslemelerinden 50 adetin … tarafından … Koleksiyonu adı altında tablo olarak hazırlanacaktır. Aynı koleksiyon çerçevesinde ortaya çıkan eserler idarenin markası olan … markası adı altında üretilecek objelerde kullanılmak üzere vektörel olarak teslim edilecektir” hükmünün yer aldığını, öte yandan sözleşmenin 4.2 maddesinde ise; ” idare bu eserlerin sözleşme şartlarına uygun olarak yapılıp yapılmadığını muayene ederek teslim alacaktır. Sözleşme şartlarına uygun olmayan veya idarenin onay vermediği şekilde hazırlanması halinde eserler idare tarafından teslim alınmayacaktır. İdare her ne kadar eserleri kabul edip teslim almış olsa da eserlerde sonradan fark edilen hata ve eksiklikler olması halinde eserler sahibi bu hata ve eksiklikleri gidermekle yükümlüdür” ibaresi bulunduğunu, bu hükümlerden anlaşılacağı üzere, müvekkilinin sanatçı kimliği ile … süslemelerinden 50 tanesini tablo olarak hazırlayacağı ve fincan ve sair gibi objeler üreten idare markası tarafından kullanılmak üzere vektörel olarak teslim edileceğini, yargılama sırasında eserlerin davalıya teslim edildiğine dair 31.08.2015 tarihli teslim tutanağının sunulduğunu, bu teslim tutanağının sözleşmenin 4.2 maddesi kapsamında eserlerin tesliminden önce idare tarafından muayene edildiğinin ve muayene edilerek idare tarafından teslim alındığının delili olduğunu, teslimden sonra, bizzat davalı tarafından da doğrulukları kabul edilen ve dosyaya sunulan yazışmalardan görüleceği üzere bazı yoruma dayalı eksikliklerin tamamlanması için davalı idarenin müvekkilinden talepleri olduğunu, davalı idarenin teslim aldığı eserler konusunda özgünlük bakımından herhangi bir itirazda bulunmadığını, eserlerin … markası altında üretilen ürünlerde kullanılmaya elverişli hale gelmesi yönünde taleplerde bulunduğunu, davalının, eserleri teslim aldığını ve müvekkilinin parasını talep edene kadar herhangi bir özgün olmama itirazında bulunmadığını ve hatta özgünlüğü kabul edip eserlerin fincan ve tabak gibi ürünlere uygun hale getirilmesine yönelik taleplerde bulunduğunu, müvekkilinin eserlerinin, … markası adı altında üretilen türk kahvesi fincanı, ikramlık fincan gibi ürünlerde süsleme olarak kullanıldığını, İdarenin daha da ileri giderek dava konusu uyuşmazlığın esasından olan sözleşmenin 4.4 maddesi kapsamında müvekkilinden devir aldığı işleme hakkına istinaden bağlı çalışanlarıyla bu vektörel çalışmaları renklendirdğini ve bunlarla ilgili olarak tasarım tescilinde bulunduğunu, mahkemenin davanın reddi gerekçelerinden birininde müvekkilinin çalışmalarını konu alan bir serginin yapılmadığı olduğunu, ancak taraflar arasındaki sözleşmenin hiç bir yerinde müvekkiline böyle bir sergi yapma yükümlülüğü yüklenmediğini, ürünleri teslim alan ve ayrıca Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 21., 22., 23., 24. ve 25. maddelerindeki hakları devir alan idarenin, sergi açıp açmama keyfiyetinin müvekkilini bağlamayacağını, idarenin sergiyi açmayarak ve fakat eserleri ürettiği ürünlerde kullanarak ödeme yapmaktan kaçınması ve bununda mahkemece korunmasının usul ve esasa aykırı olduğunu, dosyaya sunulan raporun toplamda dört satırlık bir değerlendirme içerdiğini, değerlendirmede, değerlendirmenin dosyaya sunulan fotoğraf üzerinden yapıldığı ve teslim edilen ürünlerin 02.06.2015 tarihli sözleşmenin 4.1. maddesinde belirtilen Kur’an-ı Kerimin … Süslemeri’nden yapılması istenilen tablolarının orjinalinden farklı çalışıldığı, orjinaline sadık kalınmadığı cümlesinden başka bir ibare bulunmadığını, orjinallik kriterinin ne olduğunun belli olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 4.4. maddesinde düzenlenen mali hakların devri hükmünün, eserlerin sanatçı yorumunu da içereceğinin delili olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin bir kopyalama değil sanatsal çalışma olduğunu, davalının, müvekkilinden sanatçı kimliğine istinaden bir çalışma istediğini, hal böyle iken fotoğraflar üzerinde sözde bir inceleme yapan, orjinallik tanımını sözleşmenin özellikle 4.4 maddesine aykırı şekilde yorumlayan, bilimsel mahiyeti olmayan bilirkişi raporu ile hüküm tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin son gerekçe olarak da sözleşmenin davalı tarafından 7. Maddeye istinaden fesih edildiğini belirttiğini, ancak dosyaya herhangi bir fesih ihbarı, fesih bildirimi sunulmadığını, müvekkili tarafından yapılan eserlerin … markası adı altında üretilen ürünlerde kullandığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı ödenmeyen iş bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkin olup, davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Davacı tacir olmayıp, davada mutlak ticari davalardan olmadığından davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olup Asliye Ticaret Mahkemesi görevli değildir. Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davaya devamla istinafa konu kararın verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle resen gözetilen sebeple davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-a3 maddesiyle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve görevsizlik kararı verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/10/2019 tarih, 2018/835 Esas, 2019/967 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde görevsizlik kararı verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/04/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.