Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/171 E. 2023/208 K. 07.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/171
KARAR NO: 2023/208
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2019
NUMARASI: 2018/896 Esas, 2019/945 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Alım Satım)
KARAR TARİHİ: 07/03/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili şirketin davalı şirketten 05/06/2018 tarihinde 8.404 kg kumaş sipariş ettiğini, tarafların termin tarihi olarak 20/06/2018’de anlaştıklarını, müvekkili şirketin 4 ton kumaşın parasını peşin olarak davalıya ödediğini, fakat daha sonra davalı şirket yetkililerinin termin tarihini keyfi olarak 10 gün uzattığını, aynı zamanda davalı şirketten temin edilen kumaşın bugüne kadar ürettiği tekstil malzemelerinden daha alt kalite mal olduğunun belirlendiğini ve bu ayıplı malların sözlü ve yazılı olarak onay alamadığını, söz konusu ayıplı mallar nadeniyle davalı şirketin kumaşlardaki numunelerde bariz görüntü ve renk farklılığına rağmen müşteriden onay alma konusunda müvekkili şirkete baskı yaptığını, müvekkili şirketin onay vermediğini ve bu durumun yükleme termininin gecikmesine neden olduğunu, bu süreçte çeşitli tekstil firmalarından örgü malzemesi almak zorunda kalan müvekkili şirketin zarara uğradığını, müvekkili şirketin sipariş ettiği 8 ton kumaşın belirtilen termin tarihinde hazır hale gelebilmesi için ortalama bir imalatçının en az 4 adet makina ile çalışması gerektiğini ancak söz konusu olayda davalı şirketin sadece 1 adet makineyle çalıştığını ve müvekkili şirketin büyük bir zarara uğratıldığını, davalı şirketin gönderdiği bir mailde son parti teslimini 16/07/2018 olarak belirttiğini ve başta anlaşılan termin tarihini 25 gün aştığını açık bir biçimde kabul ettiğini, davalı şirket Beşiktaş … Noterliğinde 19/07/2018 tarihli ihtarname düzenleyerek haksız ve hukuksuz bir şekilde temin etmediği ayıplı malların 8 adet faturasını ibraz ederek fatura bedellerinin ödenmesini ihtar ettiğini belirterek davalı şirketin ağır kusurlu olması sebebiyle davacı müvekkilinin davalı şirkete 179.325,73 TL borcunun olmadığının tespitini, müvekkili şirketin uğradığı zararların tespitini ve 10.000,00 TL’nin davalıdan tazminini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının teslimata ilişkin malların ayıplı olduğu ve teslimatın keyfi olarak geç yapıldığına yönelik iddialarının asılsız olduğunu, davacı tarafın malların ayıplı olduğuna dair soyut iddialarının somut bir delile dayanmadığını, faturaya konu ürünlerin müvekkili tarafından edim yükümlülüğüne uygun şekil ve zamanda teslim edildiğini, teslime ilişkin kamera kayıtları ve çalışanların imzasını havi sevk irsaliyelerinin mevcut olduğunu, alacaklarının ödenmemesi üzerine takip yaptıklarını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın ayıp dolayısıyla eser sözleşmesine konu ödenmeyen 179.325,73 TL iş bedelinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve uğranılan zararın tazmini talebine ilişkin olduğu, somut olayda davacı ile davalı arasında yazılı olmayan eser sözleşmesi akdedildiği, buna göre davacının tekstil ürünü dikmesi için davalıya kumaş verdiği, dikilen ürünlerin geç teslimi ve ayıplı olması nedeniyle davacının ödenmeyen iş bedelinden borçlu olmadığının tespiti ve ayıp dolayısıyla uğradığı zararın tazminini talep ettiği, uyuşmazlığın çözümü adına tarafların ticari kayıt ve belgeleri üzerinde mali müşavir ve tekstil mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yaptırıldığı ve yapılan incelemenin tarafların iddia ve savunmalarını karşılar nitelikte olması nedeniyle davacının itirazlarının kabul edilmediği, hükme esas alınan 27/08/2019 havale tarihli bilirkişi heyet raporunda, davacının ticari defterlerine göre dava tarihi itibariyle davacının davalıdan 166.730,43 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre dava tarihi itibariyle davalının davacıdan 16.782,16 TL alacaklı olduğu, dolayısıyla taraflar arasındaki cari hesap farkının 166.730,43 TL +16.782,16 TL= 183.512,59 TL olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farkının davalının davacıya düzenlemiş olduğu 8 adet toplamda 184.956,75 TL tutarlı faturalardan kaynaklandığı, bu faturalar içeriği ürünleri davacı adına … ve …’nün teslim aldığı, ancak davacının dava dilekçesinde mezkur fatura içeriğindeki ürünlerin ayıplı olduğunu ve geç teslim ettiğini ileri sürdüğü, e-mail yazışmalarına göre; davacı tarafından kumaş teslim termin tarihi olarak 20.06.2018 tarihinin belirlendiği, davalı tarafından renk onayı için davacıya 13.06.2018 tarihinde teslim edilen numunelere 16 gün sonra 29.06.2018 tarihinde uygunluk onayı verildiği, numuneye davacı tarafından renk onayı verilmeden davalının üretim yaparak 20.06.2018 tarihine kadar kumaşları teslim etmesinin beklenemeyeceği bu nedenle davalının geç teslim yapmadığı sonucuna varıldığı, davacı tarafın ayıp iddiasına ilişkin yapılan değerlendirmede; davalı tarafından davacıya 06.07.2018 tarihine kadar .. nolu kumaştan 3.517,50 kg teslim edildiği, davalının ayrıca 06.07.2018 tarihli … nolu sevk irsaliyesiyle 3.128,30 kg 30/1… İplik ve 149 kg 40 Denye Likra iplik teslimatı yaptığı ve 76.018,82 TL tutarındaki 06.07.2018 tarihli … nolu faturayı kestiği, davacının 30/1 ….se kumaşı dava dışı … Tekstil, … Tekstil, … Tekstil, … Tekstil ve Kılavuz Tekstil firmalarına fason örme yaptırarak 11-23.07.2018 tarihleri arasında teslim aldığı, 02.07.2018 tarihinde … @… tekstil.com.tr mail adresinden … @… netmail adresine gönderilen e-mail yazışmasında; “Şükrü bey yeni makine olarak gönderdiğiniz 1 top, kumaş kalitesi olarak okey değildir. Bu makineyi devam ettirmeyiniz” yazdığı, davacı tarafından yapılmış herhangi bir ayıp tespitinin dosyaya sunulmadığı, sadece yeni makinede üretilen 1 top kumaşın kalitesinin uygun olmadığına dair yukarıdaki 02.07.2018 tarihli e-mail yazışması bulunduğu, söz konusu kalitesi onaylanmayan kumaşın 30.06.2018 tarihli … nolu irsaliyeyle davacıya teslim edilen 16 kg 30/1 Flamlı Lycralı Kaşkorse kumaş olduğu, bununla ilgili davacının muayene ve ayıp ihbarını süresinde yaptığı, davacının kumaş kalitesini onaylamadığı 30.06.2018 tarihli … nolu irsaliyeyle teslim edilen 16 kg 30/1 Flamlı Lycralı Kaşkorse kumaşı kullanamayacağından 490,62 TL tutarındaki bu faturadan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerektiği, bunun dışındaki ürünlerde ayıp hususunun ve bundan kaynaklı bir zarara uğranıldığının davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesi ile; Davanın KISMEN KABULÜ ile, Taraflar arası ticari ilişkiye konu, 30/06/2018 tarihli … nolu 490,62 TL bedelli faturadan dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş, karara davacı vekili istinafa başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, delilleri arasında dosyaya sundukları “Kumaş Satın Alma Formu” belgesinde ürün teslim tarihinin 05.06.2018 olarak belirlendiğini, davalının 18.06.2018 tarihli mailinde “… Tarafımıza geçtiğiniz kaşkorse kumaş siparişi ile ilgili 13/06/2018 TARİHİNDE imalat okeyi için tarafınıza olabilecek en renkte numuneler teslim edilmiştir …” denilerek imalat onayı için gönderilen örnek ürün numunesinin 13.06.2018 tarihinde gönderildiğinin ikrar edildiğini, davacının mal teslimini anlaşılan tarihten sonra gerçekleştirdiğinin açık olduğunu, buna rağmen davalının geç ifasının müvekkili tarafından kabule zorlanmasının hukuka aykırı olduğunu, ilgili sipariş formunun 7. maddesinde “Termininde verilmeyen mallar için cezai indirimler uygulanacaktır. (Her geçen gün için max %10)” ifadeleri yer aldığını, ilgili cezai şartın bilirkişilerce hesaplanmadığı gibi hükümde de dikkate alınmadığını, davalı tarafça düzenlenen bedeli 80,30 Amerikan Doları olan, … sevk irsaliye numaralı, 01.06.2018 tarihli faturanın haksız düzenlendiğini, davalının 18.06.2018 tarihli mailinde ürün numunesinin müvekkili şirkete 13.06.2018 tarihinde sağlandığının ifade edildiğini, ilgili faturanın tarihinin ise 01.06.2018 olduğunu, davanın ilgili ürünün numunesini bile sağlamadan üretime başladığının kabulünün imkansız olduğunu, bu nedenle ilgili faturanını haksız şekilde düzenlendiği ve dikkate alınmaması gerektiğinin açık olduğunu, dilekçelerinde belirttikleri üzere bilirkişilerce hazırlanan raporun eksik incelemeye dayalı olup hükme esas alınamayacağını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit, geç ve ayıplı teslim nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup, davacı iş sahibi davalı yüklenicidir. Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya kumaş siparişi verildiğini, verilen siparişin zamanında teslim edilmediğini, teslim edilenlerin ayıplı olduğunu buna rağmen davalı tarafın haksız fatura düzenlediğini, müvekkilinin, davalının işi zamanında ve ayıpsız yapmaması nedeniyle zarar uğradığını belirterek davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile geç ve ayıplı teslim nedeniyle uğradıkları zararın tahsilini talep etmiştir. Davacı her ne kadar davaya konu ürünlerin geç ve ayıplı teslim edildiğini bu nedenle zarara uğradığını ileri sürmüş ise de taraflar arasındaki mail yazışmalarından, dava dilekçesindeki açıklamadan, davacı iş sahibinin siparişi 05/06/2018 tarihinde verdiği, yine dava dilekçesine göre teslim tarihinin 20/06/2018 olarak belirlendiği, davalı yüklenicinin renk onayı için davacıya 13.06.2018 tarihinde numune teslim ettiği, davacı taarfından 16 gün sonra 29.06.2018 tarihinde numuneler uygunluk onayı verildiği, davacı tarafça renk onayı verilmeden üretim yapılmasının beklenemeyeceği, davacı tarafça renk onayı verildikten sonra davalı yüklenici tarafından buna göre üretim yapılarak davacıya kumaşların teslim edildiği, davacı tarafça kumaşların itirazi kayıt ileri sürülmeksizin teslim alındığı, dosya içine davacı tarafça davaya konu ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin bir tespit, delil sunulmadığı gibi davacı vekilinin ayıp konusunda soyut beyanlarda bulunduğu, somut bir ayıp bildirmediği, ayrıca süresinde ayıp ihbarında bulunulduğuna ilişkin beyan ve delil de sunulmadığı, geç teslim kanıtlanamadığından sipariş formunda geç teslim hali için öngörülen gecikme tazminatının değerlendirilmesine de olanak bulunmadığı, anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2019 tarih ve 2018/896 Esas, 2019/945 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 135,50-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.