Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/127 E. 2023/104 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/127
KARAR NO: 2023/104
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2019
NUMARASI: 2018/137 Esas, 2019/658 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 31/01/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin, Haraççı Mülga Belediyesi tarafından 24/04/2008 tarihinde yapılan … sayılı ihale dosyası ile, Haraççı … Sokak Parkı yapılması işini üstlendiğini, müvekkili şirketin üstlendiği bu iş karşılığında Haraççı Belediyesi’yle 179.141,80 TL + KDV sözleşme bedelinde anlaştığını, Haraççı Belediyesi tarafından … Park yapım işi ihale evraklarının, İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfetişliği tarafından 08/09/2009 tarihli raporuyla incelendiğini ve raporda: yüklenici firma olan … Teks. Tic. Ltd. Şti.ne verilecek hakediş tutarının 132.979,80 TL + KDV olarak öngörülmesine karşın, gerçekte yapılan işlerin hakediş toplamının 101.679,51 TL + KDV tutarında olduğu, bu çerçevede ihale konusu işe ait imalat ve yapım işi gerçekleşmediği halde 31.300,29 TL + KDV tutarında fazla hakediş düzenlenerek şartname ve sözleşmede belirtilen şartlara, metraj ve niteliklere uygun olamayan imalatlar yapılmış gibi hakediş düzenlendiğiénin belirtildiğini, bu sebepten ötürü müvekkili şirket yetkilisi … hakkında edimin ifasına fesad karıştırma suçundan Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 04/05/2010 tarih ve 2010/4670 esas sayılı iddianamenin düzenlendiğini, müvekkili şirket yetkilisinin, Gaziosmanpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/435 Esas sayılı dosyasıyla yargılandığını, yargılandığı süreçte mahkemede hakim değişikliği sonucu Gaziosmanpaşa 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/89 Esas, 2017/256 Karar sayılı dosyasıyla yargılamaya devam edildiğini ve hakkında 2 yıl 6 ay hapis cezası hükmü verildiğini, müvekkili şirket yetkilisi hakkında verilen hüküm sonrası istinaf kanun yoluna başvurulduğunu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesi’nin 2017/2686 Esas, 2017/2735 Karar sayılı ilamı ile hakkında “edimin ifasına fesat karıştırma suçundan cezalandırılması istemiyle açılan davada suçun unsurları oluşmadığından beraatine” karar verildiğini, izah edilen bu süreçte Haraççı Belediyesinin …sine dahil edildiği için taraf sıfatını …si’nin kazandığını, …si tarafından yapılan iç yazışmada, Gaziosmanpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/435 Esas sayılı dosyası ile 2008/40993 sayılı ihale dosyası için Haraççı Mülga Belediye Başkanlığı tarafından taraflarına 136.574,90 TL + KDV devredildiğinin ve belirtilen tutardan hiçbir ödeme yapılmayarak 23/03/2013 tarihinde 46.129,01 TL ceza kesintisi yapıldıktan sonra müvekkilinin 90.445,89 TL +KDV alacağının bulunduğunun bildirildiğini ve alacağın ikrar edildiğini, müvekkilinin işin tamamlanması ile ilgili hiçbir kusurunun olmadığını, davalı tarafından yapılan ceza kesintisinin hukuksuz olduğunu, ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda, işin büyük bir kısmının tamamlanmış olduğunun ve eksikliklerden dolayı 19.137,40 TL+KDV kesinti yapılması gerektiğinin tespit edildiğini beyanla müvekkilin yapmış olduğu iş karşılığında İç Işleri Bakanlığı Mülkiye Müfetişliği’nce belirlenen hakediş 101.679,51 TL + KDV miktarı olan bedelin, iş başlangıç tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte taraflarınına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olması sebebiyle zamanaşımına uğradığını, davacının dava konusu olarak belirtiği bedelin, mülga belediye döneminde tahakkuku yapılan hakkediş tutarının İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişlerince yapılan teftiş sonucu gerçek hakkediş miktarı olduğunu, bu bedel üzerinde yapım işlerine dair mevzuat ve vergi mevzuatı gereğince eklenecek ve tenzil edilecek bedeller bulunduğunu, dava konusu işin eksik yapıldığının Mülkiye Müfettişlerince belediyeye sunulan teftiş raporu ile sabit hale geldiğini, müvekkili belediyenin ise mülga belediyenin kapanması ve kendisine katılmasını takiben teftiş raporunu da dikkate alarak davacı firma hakkında işin eksik bırakılması sebebiyle sözleşme ve şartname hükümleri doğrultusunda cezai işlem tesis ettiğini, bu işlem ile davacı hakkında uygulanan cezai bedelin 46.129,01 TL olduğunu, davacı tarafın belediyece yapılan bu cezai işlemi hakkında bir itirazda bulunmadığını ve yapılan işlemin kesinleştiğini, Gaziosmanpaşa 12. Asliye Ceza Mahkemesine sunulan bilirkişi raporunda davacı tarafın dava konusu iş ile ilgili olarak 19.137,40 TL iş eksiğinin bulunduğu ifade edilerek aslında hakkediş bedellerinin daha fazla olduğunun da iddia etdildiğini, ancak bu raporun yeni tarihli olduğunu, bu nedenle teftiş raporunun dikkate alınması gerektiğini, davacının yapım işinin eksik olduğunu kabul ettiğini, yarım kalan işin ikmal edilmesi talebinin müvekkili belediyece dikkate alınmasının da mümkün olmadığını, zira gerçeğe aykırı olarak hakediş belgeleri tanzim edildiğini, davacı tarafın hiçbir surette alacağını müvekkili belediyeden talep etmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı ile Haraççı Mülga Belediye Başkanlığı arasında “Haraççı … Sokak Parkı Yapılması İşi 2008” isimli işin yapılması için sözleşme akdedildiği, düzenlenen 24/07/2008 tarihli hakediş raporunda davacı yükleniciye ödenecek bedelin 136.574,90 TL olarak belirlendiği, bundan sonra dosya üzerinde Mülkiye Müfettişlerince inceleme yapılarak rapor düzenlendiği, bu raporda davacı tarafından yapılan iş bedelinin toplamının 101.679,51 TL + KDV olarak belirlendiği, 31.300,29 TL + KDV tutarında fazla hakediş düzenlendiği iddiası ile davacı yetkilisi hakkında şikayette bulunulduğu, Gaziosmanpaşa 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/89 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde verilen edimin ifasına fesat karıştırma suçundan mahkumiyet kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılarak davacı şirket yetkilisi hakkında beraat kararı verildiği, ceza mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda davacı tarafından hakedişte fazla istenen bedelin 19.137,40 TL olarak belirlendiği, davalı vekilince verilen kesin süre içerisinde, ayrıca davalı … Başkanlığına yazılan müzekkereye cevaben ihale sözleşmesinin ve sözleşme konusu işin teslim edildiğine dair evrakların dosyaya sunulmadığı, sunulan ihale dosyasından ve hakediş raporundan işin teslim edilip edilmediğinin ve teslim edilmiş ise tarihinin anlaşılamadığı, mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 364. ve halen yürürlükte olan Türk Borçlar Kanunu’nun 479. maddesi uyarınca iş sahibinin bedel ödeme borcunun işim teslimi ile muaccel olacağı ve bu tarihten itibaren zamanaşımı süresi hesaplanacağından zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, Mülkiye Müfettişlerince davacıya ödenmesi gerektiği tespit edilen bedelin dava ile talep edilen bedelden fazla olduğu, her ne kadar davalı taraf işin geç teslimi nedeniyle ceza kesintisi yapıldığını iddia etmiş ise de, teslime dair belgelerin bulunmaması, ihale sözleşmesinin sunulmaması nedeniyle kesintinin neye göre yapıldığının anlaşılamadığı, kaldı ki üst yazıda 515 günlük bir gecikme olduğu, bu gecikme tarihinin müüfettiş rapor tarihine göre hesaplandığının belirtildiği ancak hesaplamada dikkate alınan rapor tarihinin de doğru olmadığı, hesaplamanın neye göre yapıldığı ve dayanağı, ayrıca geç teslim var ise davacının kusurundan kaynaklandığına dair dosyaya herhangi bir delil sunulmamış olması karşısında ceza kesintisi nazara alınmaksızın, alınan rapor ile belirlenen 100.544,60 TL + KDV’ye denk gelen ve ıslah dilekçesi ile talep edilerek harcı tamamlanan 118.316,94 TL bedelin davalıdan hakediş tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsili gerektiği gerekçesi ile; Davanın Kabulü ile 118.316,94 TL nin 24/07/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, alacağını ispat eden ve müvekkili idarenin tespitlerini ortadan kaldıran delil ve belgeleri sunarak davasını ispat etmesi gerektiğini, ancak davacının, davasını ispat edemediğini, dava dilekçesinde yer verilen ve gerekçeli kararda atıf yapılan İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği Raporu ile davacının da aralarında bulunduğu yaklaşık 50 adet dosya üzerinden 5747 sayılı yasa ile müvekkili belediyeye katılan Haraççı Mülga İlk Kademe Belediyesi iş ve işlemleri hakkında teftiş incelemesi sonucu rapor tanzim edildiğini, bu rapor baz alınarak, müvekkili idarece raporun verildiği tarih olan 26.02.2010 tarihi itibariyle sözleşmenin 10.2.1. maddesine göre cezai işlem yapıldığını ve 515 gün gecikme için 46.129.01-TL ceza uygulandığını, davacının, davasını İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği Özel Teftiş Raporunda tespit edilen bedel üzerinden açtığını, sözleşme örneğinin davalı müvekkili tarafından dosyaya sunulmadığı ve hesaplamanın neye göre yapıldığının anlaşılmadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemeden sözleşmenin bir suretinin davacı tarafından dosyaya celbinin istenmesi yönündeki taleplerinin dikkate alınmadığını ve adeta sözleşmenin dosyaya sunulamaması sebebiyle müvekkili idareyi ödemeye mahküm ettiğini, ispata yarar bilgi ve belgeleri dosyaya en başta sunması gerekenin davacı olduğunu, müvekkili belediyenin, teftiş raporunu dikkate alarak yaptığı işlemin, hukuka ve mevzuata uygun olması nedeniyle bu bedelin alacaktan düşülmesi gerektiğini, gerekçeli kararda ceza kesintisi tarihinin ve hesabının yanlış olduğunun belirtildiğini, işin bitim tarihi olarak Mülkiye Müfettişlerinin söz konusu raporunun müvekkili belediye kayıtlarına alındığı tarih olan 26.02.2010 tarihinin baz alındığını, süresi içinde zaman aşımı def’inde bulunduklarını, bu itirazlarının dikkate alınmadığını, 818 sayılı Borçlar Kanununun 126. maddesinin 4. Fıkrasında ön görülen zaman aşımı süresinin dolduğunu, kararda, işin tıcarı iş ve dava olmaması nedeniyle ticari işlerde uygulanan faiz olarak belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.Davacı yüklenici, davalı … ile imzaladıkları eser sözleşmesi kapsamında edimini yerine getirdiğini, iş bedelini tahsil edemediğini belirterek iş bedelinin tahsili için iş bu davayı açmıştır.Davalı …, uyuşmazlık konusu sözleşmeyi, ticari işletmesiyle ilgili olarak değil, kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla yapmıştır. Kaldı ki, TTK’nın 16/2. maddesi uyarınca devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya kamu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler, kendileri tacir sayılamayacağından davalı belediyenin tacir olarak kabulü de mümkün bulunmamaktadır.Davalı … tacir olmayıp uyuşmazlık konusu da eser sözleşmesinden kaynaklandığından mutlak veya nisbi ticari dava niteliğinde olmayan davaya ticaret mahkemesinde bakılması ve karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece ticari dava niteliğinde olmayan davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek istinafa konu kararın verilmesi hatalı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin resen gözetilen sebeple kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE,2-İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 10/07/2019 tarih, 2018/137 Esas, 2019/658 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/01/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.