Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/125 E. 2023/130 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/125
KARAR NO: 2023/130
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14/05/2019
NUMARASI: 2017/1135 Esas, 2019/541 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/02/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil firma ile davalı idare arasında … ihale kayıt numaralı “Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ameliyathane ve Yoğun Bakım Üniteleri Havalandırma Sistemi Yapımı” işine ilişkin olarak 16.06.2017 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşmenin 9. maddesi kapsamında iş sahibi davalının sözleşme tarihinden itibaren 10 gün içinde yer teslimi yapma borcuna girdiğini ve buna göre de yer teslimini en geç 26.06.2017 mesai saati bitimine kadar yapmak zorunda olduğunu, müvekkili firmanın sözleşme tarihi itibarıyla dahi işe hazırken 26.06.2017 tarihine kadar yer teslimini beklediğini ve 28.06.2017 tarihinde firma vekili tarafından davalı kuruma gidilerek yer tesliminin yapılmasının istendiğini, yapı denetim görevlileri ve firma yetkilisinin hazirunluğunda tutulan tutanak ile yapım işine konu mahalde faal şekilde sağlık hizmetinin devam ettiğinin tespit edilerek mahalin boşaltılmamış olması nedeniyle yer tesliminin imkânsız olduğunun tutanak altına alındığını, müvekkili firmanın sözleşme ve şartname kapsamında işe başlamaya hazırlanırken temerrüde düşen davalı idarenin keyfiliğinin ve belirsizliğinin içinde kendisini bulduğunu, 28.06.2017 tarihinden sonra iyi niyet kuralları içinde makul bir süre daha beklediğini ve 12.07.2017 tarihinde … evrak kayıt numarası ile sözleşmenin haklı nedenlerle fesih edildiğini, 13.07.2017 tarihli, … evrak kayıt numaralı dilekçe ile sözleşme şartlarına aykırılık nedeniyle sözleşmenin fesih edildiğinin bir kez daha bildirildiğini ve … A.Ş. Erzurum Şubesine ait 12.06.2017 Tarihli, … Numaralı 277.980,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesinin talep edildiğini, müvekkili şirketin bu yazılarına karşılık Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin işin yapılacağı birimi tarafından 13.07.2017 tarihli, … sayılı üst yazı ile davalı idareye bildirimde bulunulduğunu, işbu yazı ve eklerine göre de davalı idare tarafından 13.07.2017 tarih, … sayılı cevabi yazının yazıldığını, işbu yazıda mahallerin yer teslimi işlemlerinin 17.07.2017 tarihinde yapılacağı, bu hususun 28.06.2017 tarihli tutanağa şerh edildiğinin belirtildiği ve bu tarihe kadar müvekkil firmanın yer teslimini beklemesinin istendiğini, davalı idarenin kendi birimi tarafından kandırıldığını, davalı idarenin birimi olan işin yapılacağı hastanenin tanzim ve imzada bulunmamasına rağmen sırf kendilerini haklı çıkarmak için resmi belgede sahtecilik suçunun işlenerek tutanak üzerinde oynama yapıldığını, sözleşmenin feshine rağmen teminat mektubunun iade edilmediğini ve sanki sözleşme devam ediyormuş gibi davranıldığını, Yargıtay’ ın yerleşik içtihatları gereği akdin feshinin haklı olup, zarar ve ziyanın giderilmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin davalı ile sözleşmesi mucibince kar elde etmeyi amaçladığını, ancak yukarıda izah edildiği üzere davalının temerrüdü nedeniyle bir takım kardan mahrum kaldığını, sözleşmeye göre yer teslimi yapılması gereken tarihten akdin fesih edildiği tarihe kadar geçen süre içinde müvekkilin elde etmesi gereken karın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL’ lik kısmına karar verilmesini isteyerek sözleşmenin müvekkili şirket tarafından haklı nedenlerle fesih edildiğinin tespitine, haklı fesihten sonra tesis edilen … sayılı gecikme cezası işleminden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak nakde çevrilen … A.Ş. Erzurum Şubesine ait 12.06.2017 Tarih, … Numaralı 277.980,00 TL bedelli teminat mektubu nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca sözleşme fesih tarihinden işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalı idareden tahsiline, sözleşmeye göre yer teslimi yapılması gereken tarihten akdin feshi tarihine kadar geçen sürede müvekkilinin yoksun kaldığı 1.000 TL’ nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.Davalı davaya yanıt vermemiştir.Mahkemece; davacı firma ile davalı idare arasında … ihale kayıt numaralı ihale neticesinde “Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ameliyathane ve Yoğun Bakım Üniteleri Havalandırma Sistemi Yapımı” işine ilişkin olarak 16.06.2017 tarihli sözleşme yapıldığı, sözleşmenin 9. maddesi kapsamında iş sahibi davalının sözleşme tarihinden itibaren 10 gün içinde yer teslimi yapma borcuna girdiği ve buna göre de yer teslimini en geç 26.06.2017 mesai saati bitimine kadar yapmak zorunda olduğu, davacının sözleşmenin teminatı olarak davalıya … A.Ş. Erzurum Şubesine ait 12.06.2017 tarih … numaralı 277.980,00 TL bedelli teminat mektubunu verdiği, dosyadaki belgelere göre, 28.06.2017 tarihinde sözleşme konusu yerin tesliminin yapılamadığına dair tutanak tutulduğu, davalı tarafından davacıya 17.07.2017 tarihinde yer teslimi yapılacağının bildirildiği, 17.07.2017 günü ise yeniden yer tesliminin yapılamadığına dair tutanak tutulduğu, davacının, davalı tarafından kendilerine yer teslimi yapılmaması nedeniyle sözleşmeyi feshettiklerine dair 12.07.2017 tarihli ihtarı kaleme aldığı, 13.07.2017 tarihinde ise teminat mektubunun iadesinin istendiği, davalı tarafından, davacının ihale şartlarını yerine getirmediği gerekçe gösterilerek 25.08.2017 tarihinde teminat mektubunun nakde çevirdiği, yer tesliminin yapıldığını ispat yükünün iş sahibi davalıda olduğu, davalının yer tesliminin yapıldığına dair bir delil ibraz etmediği gibi, davacı tarafından tutulan tutanaklara göre süresinde teslimi yapılmadığı, davalı tarafından yer tesliminin yapılacağının belirtildiği 17.07.2017 tarihinde yer tesliminin yapılmadığına dair tutanak tutulduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının sözleşmenin feshinde haklı olup olmadığı, teminat mektubunun nakde çevrilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı, dava dilekçesi ekinde yer alan 28.06.2017 tarihli tutanak incelendiğinde, sağlık hizmetlerinin devam ettiği gerekçesiyle yer tesliminin yapılamadığı, bu durumda TBK m. 123/f.l uyarınca davalıya mehil verilmesi gerekmediğinden davacının TBK m. 125 de düzenlenen seçimlik haklarından birini kullanabileceği, davacının, davalıya hitaben düzenlediği 13.07.2017 tarihli yazı ile teminat mektubunun iadesini talep etmek suretiyle sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullandığı, davalı kurumun 14.07.2017 tarihli cevabi nitelikteki yazısından, davacının bu iradesinin davalı kuruma ulaştığının anlaşıldığı, davacının sözleşmeden dönmekte haklı olduğu, sözleşmenin başında davalıya verilen teminat mektubunun nakde çevrilmesinden dolayı tahsil edilen bedelin davacıya iade edilmesi gerektiği, sözleşmeden dönen tarafın sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğramış olduğu menfi zararı isteyebileceği, menfi zararın, sözleşme kurulmasaydı uğranılmayacak zarar olarak tanımlanabileceği, davacının yoksun kalınan kar talebinde bulunduğu, bu zararın müspet zarar olduğu ve ifa yerine müspet zararın tazmini seçimlik hakkının kullanılması halinde talep edilebileceği, sözleşmeden dönen davacının yoksun kalınan kar talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile; Davanın KISMEN KABULÜ ile, 277.980,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, müvekkili idarenin ilgili dava konusu eser sözleşmesine dayalı uyuşmazlıkta yer teminini sağlamış olmasına rağmen, davacı şirketin kötüniyetli olarak edimini ifa etmediğini ve kendi kusuru ile sözleşmeyi ifa etmemesine rağmen, haksız olarak tazminat talebinde bulunduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, eser sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenlerle feshedildiğinin tespiti, haklı fesihten sonra tesis edilen … sayılı gecikme cezası işleminden dolayı borçlu olunmadığının tespiti, davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak nakde çevrildiği belirtilen teminat mektubu bedelinin iadesi ve yoksun kalınan kar kaybı zararının tazmini istemine ilişkindir. Davacı yüklenici davalı iş sahibidir,Davacı vekili, davalı idarenin ihalesi sonucu ihaleye konu işin müvekkilinde kaldığını ve taraflar arasında 16.06.2017 tarihli eser sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde iş yerinin teslimi gerektiğini, davalı iş sahibinin süresinde iş yerini teslim etmediğini, müvekkilinin bunun üzerine haklı olarak sözleşmeyi feshettiğini, davalı idarenin sözleşme ayaktaymış gibi, müvekkili aleyhine gecikme cezası uyguladığını ve teminat mektubunu nakte çevirdiğini belirterek, sözleşmenin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğinin tespitini, gecikme cezasından dolayı borçlu olmadığının tespitini, haksız nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin iadesi ile kar mahrumiyeti zararının tazminini talep etmiştir.Mahkemece, davacının talepleri arasında bulunan sözleşmenin haklı nedenle feshi ve gecikme cezası nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ise de istinafa başvuranın sıfatı gereğince ve ayrıca davacı tarafça bu taleplerle ilgili olarak dava değeri gösterilip harç yatırılmadığından inceleme konusu yapılmamıştır.Taraflar arasında 16/06/2017 tarihli eser sözleşmesi imzalanmış olup, sözleşmede imza tarihinden itibaren 10 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacağı düzenlenmiş, dosya içine davacı tarafça sunulan 28/06/2017 tarihli tutanağa göre bu tarihte yer teslimi yapılmamıştır,Davalı vekili istinaf dilekçesinde yer tesliminin yapıldığından bahisle feshin haksız olduğunu ileri sürmüş ise de süresinde yer teslimi yapıldığına ilişkin savunmasını ispatlayamadığı gibi davalı tarafça ilk derece mahkemesince verilen karara karşı sair hususlara yönelik açıkça ve ayrıca istinaf itirazı ileri sürülerek somutlaştırma yapılmadığı için davanın esasına yönelik olarak davalı vekilinin istinaf talebinin reddi grekmiştir.Ancak, kabule göre, davalı kurum genel idare içerisinde yer alan bakanlık olduğundan Harçlar Kanununa göre harçtan muaf olduğundan davalı kurumdan harç alınmasına olanak bulunmamasına rağmen ilk derece mahkemesince davalından harç alınmasına karar verilmesi hatalı olmuştur.Anılan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun resen gözetilen sebeplerle harca ilişkin olarak kabulü ile HMK 353/1-b2 maddesi ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulü ile 277.980 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı idare harçtan muaf olduğundan davalıdan harç alınmasına yer olmadığına dair yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun resen gözetilen sebeple harca yönelik olarak KABULÜNE, 2-İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 14/05/2019 tarih, 2017/1135 Esas, 2019/541 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 277.980,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak DAVACIYA ÖDENMESİNE,4-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 2-Davacı tarafından yatırılan harçların karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE, 3-Davacı tarafça sarf edilmiş, 31,40-TL, 4,60-TL vekalet pulu, 1.725,50-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.761,50-TL’den kabul edilen kısma isabet eden 1.755,19-TL’nin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE, 4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 22.628,80-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACI TARAFA VERİLMESİNE, 5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI TARAFA VERİLMESİNE, Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı idare harçtan muaf olduğundan ve istinaf başvurusunda harç yatırmadığından istinaf harçları yönünde karar verilmesine yer OLMADIĞINA,2-Davalı tarafından yapılan 23,50-TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 07/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.