Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 53. Hukuk Dairesi 2022/119 E. 2023/128 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/119
KARAR NO: 2023/128
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10/09/2019
NUMARASI: 2018/95 Esas, 2019/810 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 07/02/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı şirketin takibe itiraz dilekçesinde özetle, takip konusu borcu kabul etmekle beraber, bu alacağın davacı tarafından üçüncü kişilere verilen zararlara ve gecikme cezalarına mahsup edildiğini, davacı alacaklıya borcu bulunmadığını belittiğini, ancak borçlu şirket taraıfndan itiraz dilekçesinde iddia olunduğu gibi müvekkilinin üçüncü kişilere karşı herhangi bir zarar vermesininin söz konusu olmadığını ve buna bağlı olarak borcunun bulunmadığını, ayrıca toplam alacak üzerinden gecikme cezası veya başkaca isimler adı altında kesinti yapılmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kaldı ki var olduğu düşünülse dahi bunun yargılamayı gerektiren bir durum olduğundan borçlu davalının bu şekilde kesinti yapmasının yasal olmadığını, haksız, usul ve yasaya aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle davalarının kabulü ile davalı borçlunun ilgili icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazından dolayı İİK’nın 67/2 maddesi gereğince alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının davalıya aynı konu ile ilgili daha çok borcu bulunduğunu, davacı tarafın üçüncü kişinin aracına zarar verdiğini ve araç üzerine inşaattan cisim düşürüldüğünü, üçüncü kişi tarafından aleyhlerine bir tespit davası açılarak bu durumun tespit edildiğini, üçüncü kişinin taraflarına yönelteceği herhangi bir davaya karşı da müvekkilinin zor durumda olduğunu, söz konusu olayla ilgili davacı tarafın delillerinin ellerine ulaşmadığını, yazılı olarak sözleşme örnekleri ellerinde olmakla birlikte, bahsedilen fatura vb. ile ilgili bir tebligatın ellerine ulaşmadığını, davacı tarafın kendilerine kesmiş olduğu bir faturanın sistemlerinde kayıtlı olmadığından ilk itiraz olarak husumet itirazında bulunduklarını davacı kişi olarak davayı açmış olmakla birlikte faturaların kimin tarafından kesildiğinin incelenmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; dosya kapsamındaki delillere, icra takip dosyasına, alınan bilirkişi raporuna göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin var olduğu, davacı ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarına göre da davalıdan 14.289,90 TL alacaklı olduğu, davalının icra takibine yapmış olduğu itiraz dilekçesinde ve bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde takip tutarı borcun kabul edildiğinin belirtildiği ancak davacının hizmetin ifası sırasında 3. Kişinin aracına hasar verdiği gerekçesiyle ödenmediğini ileri sürdüğü ancak davalı tarafından davacı aleyhine açılmış bir tazminat davası olmadığı gibi, 3. Kişi … tarafından Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada da davacının taraf olmadığı, ayrıca davacının 3. Şahsa ait araca hasar verdiği iddiasına yönelik dosyaya somut bir delil sunulmadığı gibi bir tespit, karşı dava ya da zarara karşı rücu talebine ilişkin bir belge de sunulmadığı, dolasıyısla davalının ödememe gerekçesinin yerinde olmadığı gibi ayrı bir dava konusunu oluşturduğu, alacağın likit ve belirlenebilir olduğu, bu nedenle icra inkar tazminatının hüküm ve koşullarının oluştuğu, davacının icra takibinde takip öncesi işlemiş faiz talebinde bulunmadığı, takip talebinde ise ticari faiz talebinde bulunduğu, tarafların tacir olması nedeniyle davacının ticari faiz talebinin 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi kapsamında yerinde olduğu, takip tutarına takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanması gerektiği gerekçesi ile; Davanın KABULÜ ile; davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, Alacağın % 20 si oranında hesap edilen 2857,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, müvekkili davalı … Temizlik San. Tic. Şirketinin faaliyet gösterdiği Sultantepe Mahallesindeki binanın onarımının yapılması amacıyla davacı ile anlaşılma yapıldığını, davacının binanın onarımını yaptığı sırada düşen kaynak parçalarının 3. Kişi … Tic. Ltd. Şti.’nin aracına zarar vermiş olup 3. Kişi tarafından İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2019/151 E. Sayılı dosya kapsamında taraflarına karşı dava açıldığını, bunun üzerine müvekkilinin davalının oluşan zararından kendisinin sorumlu olmadığını, husumetin …na yöneltilmesi gerektiğini bu sebeple yerel mahkemeden davanın Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinden çıkacak kararın kesinleşmesine kadar beklenmesine karar verilmesi talep ettiğini, müvekkilinin ayrıca İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Hakimliği’nde 2019/151 E. Sayılı dosyasında davanın davacı …na yöneltilmesi gerektiğin belirttikten sonra davayı …na ihbar ettiğini, fakat ihbar olunan …’nın şu aşamada mevcut dosyaya herhangi bir beyanda bulunmadığını, bu nedenlerle yerel mahkemeden, Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/151 E. Sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması istenmiş olmakla ve davanın davacıya ihbar edilmiş olmasının bilirkişi incelemesinde dikkate alınmadığını ve ve gerekçeli kararda da bu hususa ilişkin bir tartışmaya yer verilmeden dosyanın karara çıkartıldığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.Davacı vekili taraflar arasındaki sözleşme gereğince üstlendikleri edimi yerine getirdiklerini, bakiye alacaklarının ödenmediğini, tahsili için yaptıkları takibe davalı tarafından haksız itiraz edildiği belirterek itirazın iptalini talep etmiş, davalı ise takip konusu borcu kabul etmekle beraber, bu alacağın davacı tarafından üçüncü kişilere verilen zararlara ve gecikme cezalarına mahsup edildiğini, davacı alacaklıya borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, davacı yüklenicinin dava konusu takipte talep ettiği kadar alacaklı olduğu ihtilaf konusu değildir.Davalı her ne kadar savunmasında davacı alacaklı tarafından işin yapılması sırasında üçüncü kişiye zarar verildiğini, bu zararın davacının alacağından mahsup edildiğini savunmuş ise de, davacı alacaklının, üçüncü kişiye zarar verdiğini bu nedenle davacının bu zarardan sorumlu olduğunu ispatlayamamıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 10/09/2019 tarih ve 2018/95 Esas, 2019/810 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 976,14-TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 245,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 731,14‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/02/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.