Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
53.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1037
KARAR NO: 2023/213
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2020
NUMARASI: 2014/1125 Esas, 2020/51 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/03/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin … Jeofizik Etüd Proje ve Danışmanlık Hizmetleri isimli işyeri olduğunu davalı firma ile 02/12/2013 tarihinde linyit kömürü araması için sondaj hizmeti verilmesi konusunda sözleşme imzalandığını müvekkil firmanın 1654 metre sondaj yaptığını, davalı firmanın 1403 metre sondajın parasını ödediğini ve 251 metre sondaj faturası davalı firmaya Bakırköy … Noterliğinin 26/03/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gönderildiğini, davalı firmaya verilen hizmetin karşılığı olan fatura bedelinin ödenmediğini bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalıdan 26.656,20 TL alacağının temerrüt tarihi olan 05/04/2014 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında 02/12/2013 tarihinde müvekkili şirketin gösterdiği sahalarda linyit kömürü aramasına yönelik sondaj yapılmasına alınan karotların belli bir sistem dahilinde uluslararası standartlarda karot sandıklarına yerleştirilmesi ve müvekkiline teslim edilmesine ilişkin olarak linyit kömürü sondaj sözleşmesi imzalandığını, davacının davasına konu ettiği 251 metreye ilişkin sondajın tamamlanarak sahanın müvekkiline teslim edilmediğini, bu anlamda davacının bu sondaja ilişkin bir alacak hakkı kazanmadığını, davacının sondaj işlemini bitirmediğini, müvekkili şirket yetkililerinin 09/02/2014 tarihinde tutanak tuttuklarını, tutanakta bu durumun sabit olduğunu, davacı yanın sondaj çalışması sırasında daha fazla ilerlemeyeceğini, sondaj makinelerine zarar vereceğini bahane ederek sondajı sonlandırdığını, müvekkilli şirket yetkilileri tarafından sondajın sorunsuzca ilerleyebileceği, sahalarda da aynı seviyede sorunsuz ilerleme sağladığını ifade ettiğini, buna rağmen davacının işlemi sonlandırdığını, davacının sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini buna rağmen yapmadığı sondajın ve müvekkili şirkete teslim etmediği sahanın parasını talep etmesinin iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını imzalanan sözleşeme göre de alacak hakkının doğmadığını, davacının keşide etmiş olduğu ihtarnamelere İstanbul … Noterliğinin 14/03/2014 tarihi ve … ve 31/03/2014 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnameler ile cevap verildiğini müvekkili şirkete tebliğ edilen faturanın da iade edildiğini, ayrıca daavacının 11/02/2014 tarihinde şirket merkezine gelerek taraflar arasındaki sözleşmeyi karşılıklı olarak feshetmek istediğini ve taraflar arasında karşılıklı anlaşılarak sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili şirketin iyi niyetli olarak sözleşmede yer alan cezai şart hükümlerini uygulamadığını ancak davacının bu hareketi sonucu müvekkil şirket de sahip olduğu yasal hakları kullanacağını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece; davacının sözleşme ile davalı işverene ait, Tekirdağ- Edirne illeri civarındaki sahalarda, işverenin gösterdiği lokasyonlarda, işverenin uygun gördüğü derinlikte linyit kömürü aramasına yönelik sondaj yapılması, alınan karotların, belli bir sistem dahilinde, uluslararası standartlarda karot sandıklarına yerleştirilmesi ve işverene teslim edilmesi işlerinin yapımını üstlendiği, sözleşmenin, “İşin Birim Fiyatı” madde başlıklı 3. Maddesinde, “Karotlu ilerleme metre ücreti, 90 TL/m+KDV’dir” hükmü bulunduğu, davanın, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında, sözleşmenin varlığı konusunda herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, uyuşmazlığın, yapıldığı iddia olunan 1654 metre sondajdan, davalı tarafça bedeli ödenen 1403 metre dışında kalan ve bedeli ödenmediği iddia olunan 251 metrelik kısma yönelik tanzim olunan fatura alacağının davalıdan istenebilir olup olmadığı ve istenebilir ise miktarının ne olduğu noktasında toplandığı, somut olayda eseri teslimini ispat külfetinin davacı yüklenici de, bedelin ödendiğini ispat külfetinin ise, davalı iş sahibinde olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı yanın eseri eksiksiz teslim yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğinin tespiti açısından, talimat yoluyla tanık beyanı alındığı ve yine keşfen bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporlar alındığı, alınan ve birbirini tamamlayan nitelikte olan raporların denetlenmesinde de, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduklarının anlaşıldığı ve hükme esas alınmalarına karar verildiği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, gerek dinlenen tanık beyanı, gerek alınan ve birbirini tamamlayıcı nitelikte olan bilirkişi raporları ve gerek se tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında eseri teslim borcunu eksiksiz olarak yerine getirdiği, buna karşılık davalı iş sahibin, bedel ödeme yükümlülüğünü eksik yerine getirdiği gerekçesi ile; Davanın KABÜLÜ İle; 26.656,20 TL’nin 05/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, karar verilmiş, karara karşı davalı vekili istinafa başvurmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesi ile davacının davasına konu ettiği 251 metreye ilişkin sondajın davacı tarafından tamamlanmadığını, sahanın müvekkiline de teslim edilmediğini, davacının bu sondaja ilişkin bir alacak hakkı kazanmadığını, müvekkili şirket yetkililerinin 09.02.2014 tarihinde tutmuş oldukları tutanak ile durumun sabit olduğunu, davacının sondaj çalışması sırasında daha fazla ilerlemeyeceğini, sondaj makinelerine zarar vereceğini bahane ederek sondajı sonlandırdığını, müvekkili şirket yetkilileri tarafından sondajın sorunsuzca ilerleyebileceği, başka sahalarda da aynı seviyede sorunsuz ilerleme sağlandığını ifade etmelerine rağmen davacının işlemi sonlandırdığını, buna rağmen yapmadığı sondajın ve müvekkili şirkete teslim etmediği sahanın parasını talep etmesinin iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, davacının keşide ettiği ihtarnamelere İstanbul … Noterliğinin 14.03.2014 tarih ve … ve 31.03.2014 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnameler ile cevap verildiğini, faturanın da iade edildiğini, davacının 11.02.2014 tarihinde şirket merkezine gelerek taraflar arasındaki sözleşmeyi karşılıklı olarak feshetmek istediğini ve taraflar arasında karşılıklı anlaşılarak sözleşmenin feshedildiğini, müvekkili şirket iyiniyetli olarak sözleşmede yer alan cezai şart hükümlerini uygulamadığını, mahkemenin, bu hususları dikkate almayarak eksik inceleme ile karar verdiğini, mahkeme tarafların delil dilekçelerinde yer almasına rağmen; tarafların ticari defter ve kayıtlarının dahi incelemediğini, bu hususta herhangi bir bilirkişi incelemesi yaptırılmadığını, mahkemenin tarafların defter ve kayıtlarını incelemesi halinde müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını tespit edeceğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı fatura bedelinin tahsili istemine ilişkin olup davacı yüklenici, davalı iş sahibidir.Davacı vekili, taraflar arasında 02/12/2013 tarihinde linyit kömürü araması için sondaj hizmeti verilmesi konusunda sözleşme imzalandığını, müvekkili firmanın 1654 metre sondaj yaptığını, davalı firmanın 1403 metre sondaj bedelini ödediğini ve 251 metre sondaj faturasının davalı firmaya gönderilmesine rağmen verilen hizmet için düzenlenen fatura bedelinin ödenmediğini belirterek fatura bedelinin tahsili talep etmiştir.Taraflar arasında, 02/12/2013 tarihinde linyit kömürü araması için sondaj hizmeti verilmesi konusunda sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 11/02/2014 tarihli tutanakla karşılıklı anlaşma ile feshedildiği sabittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı yüklenici tarafından yapıldığı ve bedelinin ödenmediği iddia olunan 251 metre sondaj işine ilişkin bedelden kaynaklanmaktadır.Eser sözleşmesinde işin yapıldığını ispat külfeti yüklenicide, bedelin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibindedir. Eserin teslimi tanık dahil her türlü delil ile ispatlanabilir.Mahkemece mahallinde talimat yoluyla keşif yaptırılmış olup, keşif sonucu alınan rapordan, aradan zaman geçmesi ve doğanın kendini yenilemesi nedeniyle sondaj yapıldığı belirtilen alanlarda sondaj işine ilişkin tespit yapılamadığı belirtilmiştir. Davacının delil olarak sunduğu karot örneklerinin incelenmesi sonucu ve mahallinde dinlenen tanık beyanları ile davacı yüklenicinin davaya konu yerde sondaj işi yaptığı sabittir. Yine bilirkişilerin davacının sunduğu davaya konu yere ilişkin olduğu yapılan teknik inceleme ile tespit edilen karot örneklerinden davacı yüklenicinin davalı adına davaya konu yerde iki adet sondaj yaptığı, ilk sondajın 147 metre olarak taraflarca tutanak altına alındığı ancak tutanakta parafsız yazı ile yapılan sondajın 74 metre kabul edildiği notunun düşüldüğü, ancak paraf olmayan yazının kimin tarafından yazıldığının tespit edilemediği, davacının sunduğu karot örneklerinin incelenmesi neticesinde davacının sondaj hizmetini verdiğini ispatladığı teknik olarak belirlenmiş olup, davalı, davaya konu faturayı kabul etmeyerek iade ettiğinden ve fatura bedelini ödediğini savunmadığından taraf ticari defterlerinin incelenmesinin sonuca etkisi olmayacaktır. Davacı yüklenici davaya konu fatura içeriği sondaj işini yaptığını, sunduğu karot örnekleri ve tanık beyanları ile ispat ettiğinden mahkemece ödenmediği sabit olan bedelin tahsiline karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2020 tarih ve 2014/1125 Esas, 2020/51 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.820,89-TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 456,00-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.364,89-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/03/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.