Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesi 2022/2251 E. 2022/1742 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
49. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DOSYA NO: 2022/2251
KARAR NO: 2022/1742
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2022
NUMARASI: 2022/321 Esas, 2022/409 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/09/2022
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ:İstinaf isteminde usul işlemlerinin tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçelerinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan ön inceleme ve asıl incelemede dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.İstinaf sebepleri: Davacı, 01/06/2022 tarihinde süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2018/3765 Esas sayılı ilamında da belirlendiği gibi munzam zararın kök ilişkiden tamamen bağımsız yeni bir borç olduğunu, bu itibarla her ne kadar icra dosyasına konu alacak kira sözleşmesinden kaynaklanmış olsa da munzam zararın kök ilişkiden tamamen bağımsız yeni bir borç olması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, kök ilişkinin niteliğinin ne olduğunun munzam zarar davalarında özellikle görev ve yetki yönünden bir önemi olmadığını, borçlunun munzam zararının tazmin yükümlülüğünün (BK 105), asıl borç ve temerrüt faizi yükümlülüğünden tamamen farklı, temerrüt ile oluşmaya başlayan asıl borcun ifasına kadar zaman içinde artarak devam eden, asıl borçtan tamamen bağımsız yeni bir borç olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yasal dayanak: Hukuk Muhakemeleri Kanunu; 190, 191. maddeleri, Türk Medeni Kanunu 6. maddesi, Türk Borçlar Kanunu 299, 313, 314, 315. maddeleri, Yargılama konusu olayda: Davacının, davalının borcu nedeniyle 23/07/2019 tarihinde başlatılan İstanbul 27. İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosyasına konu alacağın davalının haksız itirazı nedeniyle ancak 18/11/2021 tarihinde tahsil edilebildiğini belirterek icra dosyasına konu alacağın geç tahsili nedeniyle faiz ile karşılanmayan zararlarının faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ettiği, Mahkemenin, davacının taleplerinin, taraflar arasındaki kira sözleşmesi hükümleri ve mevzuatı çerçevesinde değerlendirme yapılması gerektiği gerekçeleri ile Sulh Hukuk Mahkemelerine görevsizlik kararı verdiği,HMK 4/a maddesi gereğince “kiralanan taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde” görüleceğinin düzenlendiği, Hukuki uyuşmazlıklarda Asliye Hukuk mahkemelerinin görevi asıl, Sulh Hukuk mahkemesinin görevi ise istisna olup, özel bir kanun hükmü ile açıkça Sulh Hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler Asliye Hukuk mahkemesinde genel hükümlere göre görülür, görev kamu düzenine ilişkin olduğu ve resen inceleneceği, Somut olayda, davacının kira bedellerinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi ve borcun geç ödenmesinden kaynaklı doğan munzam zarar alacağının kısmi tahsilini talep ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, HMK 4. maddeye göre Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; dairemizce duruşma yapılmasına gerek olmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre karar verilmiş olması sebebiyle, incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebepleri yerinde olmadığından HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle, Davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Peşin yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının mahsubuna, İstinaf harç ve masraflarının istinaf talebinde bulunanın üzerinde bırakılmasına, Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine, Dair dosya üzerinde, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi, açıkça anlatıldı. 14/09/2022