Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesi 2021/2977 E. 2021/2174 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
49. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/09/2021
NUMARASI: 2021/361 Esas, 2021/733 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 15/12/2021
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ; İstinaf isteminde usul işlemlerinin tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan ön inceleme ve asıl incelemede dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı. İstinaf sebepleri: Davacı, 11.10.2021 tarihinde süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; davalı tarafın, takip talebinde borç sebebini “22.11.2019 tarihli hizmet faturasından kaynaklanan bakiye alacak” olarak gösterdiğini, takip dayanağı bir hizmet faturasına dayandırdığını, iki tacir arasında görülen bu dava nisbi nitelikte ticari dava olduğundan Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesinde davacı şirketle kira ilişkisinin bulunduğunu belirtmesi üzerine yerel mahkemece takip talebindeki “hizmet faturası” kaydı hiç gözetilmeksizin derhal görevsizlik kararı verildiğini, oysa ortada kira sözleşmesinden kaynaklı bir uyuşmazlık bulunmadığını, faturadan kaynaklı (kira faturası da değil) bir menfi tespit uyuşmazlığı bulunduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yasal dayanak:Hukuk Muhakemeleri Kanunu;190, 191, 389,394,395. maddeleri,Türk Medeni Kanunu 6. maddesi, Türk Borçlar Kanunu 299 ve devamı maddeleri, İcra İflas Kanunu 257 ve devamı maddeleri, Yargılama konusu olayda: Davacının, davalı tarafın, takip talebinde borç sebebini “22.11.2019 tarihli hizmet faturasından kaynaklanan bakiye alacak” olarak göstererek davacı şirket aleyhine icra takibi başlattığını, davalının, davacı şirketin faaliyet yürüttüğü fabrika binasının kiraya vereni olup taraflar arasında cari hesap bulunmadığını, taraflar arasındaki cari hesap incelendiğinde takibe konu böyle bir faturanın bulunmadığı tespit edildiğini, davalı tarafından da icra dosyasında 1 yıl 4 ay boyunca hiçbir işlem yapılmadığını, taraflar arasındaki kira ilişkisinin de bugüne kadar süregeldiğini, ancak davalı tarafın davacı şirketi hukuka aykırı yollarla yıldırarak taşınmazdan tahliye saiki içine girdiği bugünlerde birden bire davalı taraf, icra dosyasından davacı şirket adresinde şirketin mallarına haciz konulduğunu, icra takibine dayanak gösterilen faturanın, hiçbir zaman davacı şirkete tebliğ edilmediğini, vergi dairesine … formları ile bildirilmediğini, taraflar arasındaki cari hesap kayıtlarında yer almadığını, davacı şirket tarafından böyle bir faturaya konu olabilecek bir hizmet alınmadığını belirterek Çorlu … İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takip dosyasına konu fatura sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, Davalının, davacı şirket ile davalı şirket arasında kiraya veren-kiracı ilişkisi bulunduğunu, davalı şirketin davacıya işbu kira ilişkisi nedeni ile kira ve aidat faturası kestiğini, takibe konu alacağın kira ve aidat borçlarını içerdiğini, görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu savunduğu, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verildiği, HMK 4/a maddesi gereğince “kiralanan taşınmazların İcra İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrı konulmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinde” görüleceğinin düzenlendiği, Somut olayda, davalı tarafça, davacı aleyhine Çorlu … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyası ile borcun sebebi “22.11.2019 tarihli hizmet faturasından kaynaklanan bakiye alacak” gösterilmek suretiyle 102.591,81-TL asıl alacak üzerinden 22.11.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, takip talebi ekinde sunulan cari hesapta, “toptan satış faturaları” ve “gelen havaleler”in yazılı olduğu, cari hesapta kira ilişkisine dair bir ibare bulunmadığı, davacının taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunmadığını, davacı şirkete bu hususta gönderilen bir fatura veya cari hesap da bulunmadığını, davalının, davacı şirketin faaliyet yürüttüğü fabrika binasının kiraya vereni olup kira ilişkisinin de devam ettiğini belirterek takibe konu fatura nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğunu, davalı şirketin kira ilişkisi nedeniyle kira ve aidat faturası kestiğini, takibe konu alacağın kira ve aidat borçlarından kaynaklandığını savunduğu, Davaya konu icra takibinde borcun sebebi olarak “22.11.2019 tarihli hizmet faturasından kaynaklanan bakiye alacak” gösterildiği, takip talebi ekinde sunulan cari hesapta, “toptan satış faturaları” ve “gelen havaleler”in yazılı olduğu ve cari hesapta kira ilişkisine dair bir ibare bulunmadığı, hernekadar taraflar arasında kira ilişkisi bulunsa da takibe konu cari hesaba konu bakiye alacağın, kira alacağından kaynaklanıp kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti için taraf delillerinin toplanması ve gerekirse tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle görevli mahkemenin tespiti gerektiği halde Mahkemece eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmıştır. Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; duruşma yapılmasına gerek olmadığı, Davaya konu icra takibinde borcun sebebi olarak “22.11.2019 tarihli hizmet faturasından kaynaklanan bakiye alacak” gösterildiği, takip talebi ekinde sunulan cari hesapta, “toptan satış faturaları” ve “gelen havaleler”in yazılı olduğu ve cari hesapta kira ilişkisine dair bir ibare bulunmadığı, hernekadar taraflar arasında kira ilişkisi bulunsa da takibe konu cari hesaba konu bakiye alacağın, kira alacağından kaynaklanıp kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti için taraf delillerinin toplanması ve gerekirse tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle görevli mahkemenin tespiti gerektiği halde yazılı olduğu şekilde gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden görevsizlik kararı verilmiş olması sebebiyle, mahkeme kararının yerinde olmadığı, istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/1-a/3-6 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle, Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İlk derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, Yargılamanın eksikler tamamlanarak kaldığı yerden devamı için dosyanın ait olduğu Mahkemeye İADESİNE, Peşin yatırılan istinaf başvuru harcının mahsubuna, Peşin karar harcının talep halinde yatırana iadesine, Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine, Dair dosya üzerinden, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak karar verildi, açıkça anlatıldı. 15/12/2021