Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesi 2020/2384 E. 2020/790 K. 16.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
49. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DOSYA NO: 2020/2384
KARAR NO: 2020/790
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/03/2019
NUMARASI: 2014/836 Esas, 2019/198 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit/Tazminat
İSTİNAF TARİHİ: 07/10/2019
KARAR TARİHİ: 16/12/2020
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ; İstinaf isteminde usul işlemlerinin tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan ön inceleme ve asıl incelemede dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.
İstinaf sebepleri: Davacı/karşı davalı süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; dava konusu uyuşmazlığın esası gümrük mevzuatına tabi olup mevzuat hükümlerinin hatalı değerlendirildiğini, kira sözleşmesinin 14.maddesindeki işletme izni alınamaması halinde sözleşmenin kendiliğinden hükümsüz olacağı hükmünden Gümrük İdaresi’nin izni olmadan bu mağazaların kiralanmasının ve faaliyet göstermesinin mümkün olmadığı dolayısıyla, kira tutarı dışında karar gerektiren bütün konularda esas belirleyici gümrük idaresi ve gümrük idaresi tarafından verilen izin oluşturacağını, kiralanan 7 adet yerin Gümrük Müsteşarlığı’nın 30.03.1998 tarihli onayına istinaden, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 30.03.1998, 26.04.2000 ve 25.05.2000 tarihli yazılarıyla izin verildiğini, ancak verilen izinlerin Gümrük Müsteşarlığı’nın 02.02.2007 tarihli onayıyla iptal edilip Gümrükler Genel Müdürlüğü tarafından …’a 05.02.2007 tarihli yazıyla bildirildiğini, verilen iznin iptal tarihi olan 02.02.2007 tarihine kadar istisna kapsamında olduğundan, davalı-karşı davacı şirketin vergi incelemesinde vergi ve ceza tarhiyatı yapılan Temmuz 2004-Mayıs 2006 dönemine ilişkin olarak, T.C. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nca verilen mukteza/görüş yazısı ile kira faturalarının KDV’den istisna olarak düzenlenmesinin hatalı olmadığını, kiralanan mahallerin halen “antrepo” statüsünde oldukları ve bu yerlerin belirtilen dönemde kiralanması işlemlerinin KDV’den istisna olduklarının sabit olduğunu, bilirkişi …’nun görevlendirilmesi üzerine verilen 16.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu ihtilafa ilişin Temmuz 2004-Mayıs 2006 tarihleri arasında “kiralanan mahallerin halen “antrepo” statüsünde oldukları ve bu yerlerin belirtilen dönemde kiralanması işlemlerinin KDV’den istisna oldukları”nın tespit edildiğini, USAŞ’ın gümrüksüz eşya satış mağazası izinlerini aldığı, 30.03.1998 tarihinden 13.10.2006 tarihli GHDESMD yönetmeliği’ne kadar gümrük mevzuatına aykırı bir durumu olmadığını, sözkonusu yönetmeliğin 9/7 maddesine …’ın durumu uygun olmaması nedeniyle iznin 02.02.2007 tarihi itibarı ile iptal edildiğini, söz konusu yönetmeliğin çıkışı ve iznin iptali dava konusu vergi incelemesi döneminden ve rapor tarihinden sonrası olduğunu, kira sözleşmesine göre yükümlülüklerini süresinde yerine getirdiğini, karşı dava ile talep edilen KDV borcunun sorumlusunun davalı/karşı davacı olduğunu, bilirkişi raporuna göre hüküm kuran yerel mahkemenin eksik inceleme yaptığını, asıl davada talep konusu yapılan işbu 100.000 USD alacak hakkında bir karar oluşturmayıp gerekçesini açıklamadığını, teminat mektuplarının kira sözleşmesinin 4.2. fıkrası gereğince verildiğini, taraflar arasında yapılan borç mutabakatında borcun olmamasına rağmen iade edilmediğini, bankanın, muhatabın talebinin haksız olduğu ve dürüstlük kuraları ile bağdaşmadığını bilerek ödeme yaptığını, mahkemenin tüm bu hususları irdelemeden eksik incelemeyle karar verdiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Yasal dayanak:Hukuk Muhakemeleri Kanunu;190, 191. maddeleri, Türk Medeni Kanunu 6. maddesi, Türk Borçlar Kanunu 299, 313, 314, 315. maddeleri, Yargılama konusu olayda: Asıl davada davacı 07/01/1998 tarihli kira sözleşmesinden dolayı 22/10/2007 ve 31/07/2008 tarihli mutabakatlar uyarınca davalı … A.Ş.’ye borçlu olmadığının tespiti, banka teminat mektuplarının iadesi, teminat mektuplarından birinin haksız olarak davalı banka tarafından nakde çevrilmesi nedeniyle 25000 ABD dolarının davalılardan tahsili ve 10000 ABD dolarının davalı … A.Ş.’den tahsilini talep ettiği, Karşı davada, davacı … A.Ş. devletçe tarh edilen KDVden kiracının sorumlu olduğu gerekçesi ile 1.021.286,86 TL’nin tahsilini talep ettiği, Asıl dava tarihinin 06/10/2008, karşı dava tarihinin 06/11/2008 olduğu, … ile … A.Ş. arasında 07/01/1998 tarihli kira sözleşmesi akdedildiği, kiralanan yerin Antalya Hava Limanında yeni dış hatlar terminali binası geliş ve gidiş bölümlerinde yer alan ve sözleşme ekindeki çizimlerde (Ek A,B ve C) tam olarak gösterilen mevcut veya gelecekte oluşturulacak (mevcut olduğu ölçüde Terminal binasında herhangi bir yerdeki ofis alanalrını da içeren) yiyecek içecek üniteleri olduğu, kiracının bu alanların münhasır işleticisi olacağı, sözleşmenin imzalanması ile aynı anda Türkiye’deki birinci sınıf bir Türk bankasından alacağı kesin teminat mektubunu kiralayana vereceği ve sözleşme geçerliliği süresince yıldan yıla yenileneceğinin düzenlendiği, 9.4 maddesinde sözleşmenin imzalanması ve sözleşmede öngörülen hizmetler nedeniyle tahakkuk edecek her türlü vergi resim, harç ve bu vergi resim harçlarda bütün kira dönemi boyunca meydana gelecek artışların kiracıya ait olacağının düzenlendiği, Kira sözleşmesinin 4.2. maddesine göre … Mecidiyeköy Şubesine ait 06/01/1998 tarihli 400.000,00 USD bedelli, … Mecidiyeköy Şubesine ait 28/09/1999 tarihli 312.018,00 USD bedelli, … Yeşilköy Şubesine ait 17/01/2003 tarihli 306.768,00 TL bedelli, … Yeşilköy Şubesine ait 13/01/2004 tarihli 135.761,00 TL bedelli, … Yeşilköy Şubesine ait 17/01/2005 tarihli 421.212,00 TL bedelli teminat mektuplarının kiracı tarafından kirayaverene verildiği, Kira ilişkisi husunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, kira sözleşmesinin sözleşme serbestisi kapsamında tarafları bağlayıcı ve geçerli olduğu, Kirayaverenin 02/08/2007 tarihli fesih bildirimi ile DHMİ ile imtiyaz sözleşmesi gereği işletme süresi 13/09/2007 günü sona erdiği belirtilerek sözleşmenin feshedildiği, bu hususta da taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, 30/09/2007 tarihli faks belgesi ile kiracı ve kirayaveren arasında 300,80 TL kirayaverenin alacaklı olduğuna ve yine 31/07/2008 tarihli faks belgesi ile kiracının 100.000 USD alacaklı olduğuna dair hesap mutabakatı yapıldığı, Kiracı tarafından kirayaverene gönderilen 29/02/2008 ve 24/03/2008 tarihli yazılarda mutabakatlara göre kira sözleşmesinin 4. maddesi uyarınca verilen 100.000 USD nakit teminatın iadesinin talep edildiği, Mahkemece, İstanbul 3. Vergi Mahkemesi’nde görülen 2007/1121, 2007/2556, 2009/16 dosyaların sonucunun beklenmesine karar verildiği, Yargılama sırasında birden fazla bilirkişi raporu alındığı, en son alınan ve hükme dayanak yapılan 16/07/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalı/karşı davacı … A.Ş.’nin ek ve kök raporların tamamında belirtildiği üzere Vergi Dairesine 1.021.286,86 TL ödediğini, Vergi Dairesine ödenen bu 1.021.286,86TL’nin aslında davacı/karşı davalı … Holding A.Ş.’den tahsil edilmiş olması gerektiğinden, davalı/karşı davacı … A.Ş.’nin davacı/Karşı davalı … A.Ş.’den rücuen 1.021.286,86TL alacaklı olduğunu, davalı/karşı davacı şirket tarafından …’a gönderilen 31.07.2008 tarihli faks yazısında bahsi geçen ve …’IN 100.000 USD alacaklı olduğunu belirten mutabakat metninin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilerek davacı/karşı davalı lehine alacak olarak değerlendirilmesi hususunun mahkemenin takdirinde olmak kaydı ile bu tutarın da …’ın borcundan mahsup edilmesi gerektiğini, mahsuplardan sonra kalan borcun USD karşılığı üzerindeki teminat mektuplarının davacı/karşı davalı yana iadesi gerektiğini, tazmin edilen 25.000USD’lik teminat mektubundan dolayı, nakde çevrilen tutar davacı/karşı davalının borcundan düşüleceği cihetle ve nakde çevirme işleminde kusuru bulunmayan 2 nolu davalı …nden herhangi bir alacağın söz konusu olmadığını, izin verilen yerlerin 10.01.2002- 09.02.2007 tarihleri arasındaki statüsünün antrepo olduğunu, ihtilafın söz konusu olduğu Temmuz 2004 – Mayıs 2006 tarihleri arası olup, kiralayan … A.Ş. ve … A.Ş. (…) 07.01.1998 tarihli kira sözleşmesi Bölüm 2 konu ve teslim konusunda belirtilen işlemlerin, 24.08.1985/18852, Resmi Gazetede yayınlanan Gümrük Hattı Eşya Satış Mağazaları ve Depoları Yönetmeliği 12. maddesi mağazaların faaliyet konusuna uygun olmadığını, daha sonra çıkarılan yönetmeliklerde mağazaların faaliyet konusunun muhafaza edildiğini, kira sözleşmesi ile mağaza faaliyet konusu olan eşyaların 3065 sayılı Katma Değer Kanunu’nun 16/c. maddesi ve 17/4-0 maddesi uyannca KDV muafiyetinin uygulanabilmesi için izin alınan yerlerin antrepo olmasının yeterli olmadığı, mağazaların faaliyet konusunun da yönetmelikle belirlenen faaliyet konusuna uygun olması gerektiğini, Havalimanı Dış Hatlar Terminali çıkış salonunda bulunan Gümrük Hattı Dışı Eşya Satış Mağazası olarak izin alınmış olan yerlerde, yönetmelikte belirlenen mağaza faaliyetlerine aykırı olarak kafe, restoran ve bar gibi hizmet işletmelerini kiralayanların elde ettikleri kira gelirleri, bu işletmelerde faaliyet gösteren kiracıların verdikleri hizmetler için, 3065 sayılı Katma Değer Kanunu’nun 16/c ve 17/4-0 maddesi uyarınca KDV muafiyetinin uygulanamayacağını davacı …’nin Gümrük hattı dışı eşya satış mağazası açma ve işletme izni aldığı ancak mağaza faaliyet konusunun o tarihte yürürlükte olan mülga yönetmelik düzenlemelerine aykırı olarak kira sözleşmesi yapıldığını, Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün verdiği izin belgelerinin iptal edilmiş olması dikkate alındığında, KDV cezasından sorumluluğu olduğuna dair görüş bildirildiği, Davalı bankanın kira sözleşmesinin tarafı olmayıp davacı ve davalı kirayaveren ile kira ilişkisinin bulunmadığı, yalnız sözleşmedeki düzenlemeye göre teminat mektuplarını düzenlenmesi ve kirayaverenin talebi nedeniyle nakde çevrildiğinden husumetin yöneltildiği, Kirayaverenin, kiracının KDV’den müstesna olduğu yönündeki beyanına ve ibraz ettiği belgelere binaen, KDV’ye tabi tutulmadığını, ancak Antalya Kurumlar Vergi Dairesi tarafından yapılan incelemede Usaş’ın kira ödemelerinin KDV’ye tabi olduğu ve Usaş’a kesilen faturalarda KDV bulunmaması nedeniyle vergi ziyaı doğduğunun ve Temmuz 2004-Mayıs 2006 dönemine ilişkin 2.875.946 YTL ve gecikme cezası ödemesi gerektiğinin tespit edildiğini ve uzlaşma ile bu bedelin 1.283.989,33 YTL ödemesinin kararlaştırıldığını, sözleşmedeki düzenlemeye göre bu bedelden kiracının sorumlu olduğunu savunduğu, Uzlaşma tutanağı 25/06/2008 tarihli olup, vergi inceleme raporunun 14/07/2006 tarihinde düzenlendiği, bu süreçte kirayaveren tarafından kiracıya KDV ödenmesi ve vergi/ceza ihbarnameleri ilgi tutularak, bildirim yapıldığı, borcun taksitlendirildiği ve ödemenin 31/01/2010’da tamamlanacağının anlaşıldığı, Mahkemenin dava konusu kira sözleşmesini kapsayan mağazalar ve eşyaların 3065 Sayılı Katma Değer Kanunun 16/c ve 17/4-0 bendindeki KDV muafiyetinden faydalanabilmesi için, izin alınan yerlerin antrepo olmasının yanında, mağazaların faaliyet konusununda yönetmelikle belirlenen faaliyet konusuna uygun olması gerektiği, Antalya Havalimanının Dış Hatlar Terminali çıkış salonunda Gümrük Hattı Dışı, Eşya Satış Mağazası olarak izin alınmış yerlerde, yönetmelikte belirlenen mağaza faaliyetlerine aykırı bir şekilde kafe, bar gibi hizmet işlerini kiralayanların elde ettikleri kira gelirleri bu işletmelerde faaliyet gösteren kiracıların verdikleri hizmetler için, 3065 Sayılı yasanın 16/c ve 17/4-0 maddeleri uyarınca KDV uygulanamayacağı, kiracının dava konusu alan için eşya satış mağazası açma ve işletme izni aldığı, ancak bu iznin ve kira sözleşmenin o tarihte yürülükte bulunan 24.08.1985/18852 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Gümrük Hattı Eşya Satış Mağazaları ve Depoları Yönetmeliğinin 12. maddesine aykırı olduğu, akabinde Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün verdiği izin belgelerinin de iptal edildiği, bu itibarla KDV borcu ve cezasından sorumlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın ise kiracının KDV’den ve vergi cezasıdan sorumlu olduğu gerekçesi ile kabulüne karar verdiği anlaşılmıştır. Somut olayda; Davacı-karşı davalı … ile davalı/karşı davacı … A.Ş. arasında 07/01/1998 tarihli kira sözleşmesi hususunda ihtilaf bulunmadığı, İhtilafa konu olmayan kira sözleşmesinin 9.4 maddesinde sözleşmenin imzalanması ve sözleşmede öngörülen hizmetler nedeniyle tahakkuk edecek her türlü vergi resim, harç ve bu vergi resim harçlarda bütün kira dönemi boyunca meydana gelecek artışların kiracıya ait olacağının düzenlendiği, buna göre davalı-karşı davacı kirayaveren ile vergi idaresi tarafından akdedilen uzlaşma tutanağına konu Temmuz 2004-Mayıs 2006 KDV borcundan kiralama dönemi içinde kalması ve sözleşmenin 9.4 maddesine nedeniyle davacı-karşı davalı kiracının sorumlu olduğu, KDV borcunun yargılamanın devamı sırasında davacı-karşı davacı tarafından ödendiği, kiracıyı ilgilendiren KDV borcunun 1.051.694,37 TL olduğu, bu bedelden dava tarihinden önce nakde çevrilen 25.000,00 TL bedelli teminat karşılığı 30.437,50 TL’nin mahsup edilerek karşı davaya 1.021.286,86TL alacağın konu edildiği, karşı davanın kabulüne yönelik ilk derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu, Kira sözleşmesine göre KDV borcunun kira borcunun bir parçası olduğu, bu borç da kirayaveren tarafından ödendiğinden asıl dava tarihinde kiracının halen kira sözleşmesine göre borcunun bulunduğu, bu nedenle kira sözleşmesine göre borçlu olmadığının tespiti ve teminatların iadesi taleplerinin yerinde olmadığı, usulüne uygun takas-mahsup talebi de olmadığı, davalı banka yönünden ilk derece Mahkemesince gerekçe belirtilmediği ancak kira sözleşmesinin tarafı olmayan bankanın her iki tarafça kabul edilen teminat mektubunun nakde çevrilmesi hususunda sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmış, davacı-karşı davalının istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; dairemizce duruşma yapılmasına gerek olmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre karar verilmiş olması sebebiyle, incelenen mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebepleri yerinde olmadığından HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince başvurunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle, Davacı-karşı davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, İcranın geri bırakılması için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi’nce 03/03/2020 tarihinde verilen kararın kaldırılmasına, yatırılan teminatın iadesine, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 69.764,11 TL harçtan peşin alınan 17.442,28 TL ve 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 52.277,43 TL’nin davacı-karşı davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, bu hususta ilk derece mahkemesince harç tahsil müzekkeresi yazılmasına, İstinaf harcının ve posta masrafının istinaf talebinde bulunanın üzerinde bırakılmasına, Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine, Dair karar dosya üzerinde, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile verildi. Kararın tebliğinden itibaren İKİ HAFTA içinde dilekçe verilerek Yargıtay’da temyiz edilebileceği açıkca anlatıldı. 16/12/2020