Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 49. Hukuk Dairesi 2020/1292 E. 2020/295 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
49. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
DOSYA NO: 2020/1292
KARAR NO : 2020/295
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2018
NUMARASI : 2017/199 Esas, 2018/559 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF TARİHİ: 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 21/10/2020
Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ DÜŞÜNÜLDÜ;İstinaf isteminde usul işlemlerinin tamam olduğundan, ilk derece mahkemesinin dosyasındaki bütün belgeler ve dosya hakkındaki dairemiz üyesince düzenlenen rapor incelendi, istinaf başvuru dilekçesinin ve davanın esası istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan ön inceleme ve asıl incelemede dosyada dairemizce karar verilmesi için eksiklik bulunmadığı anlaşıldı.
Mahkeme: Davanın kabulüne karar vermiştir.İstinaf sebepleri: Davalı süresinde sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde; Davacı ile aylık 12.000TL bedelli kira sözleşmesi akdedildiğini, kira uyuşmazlıklarına ilişkin davalarda görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu, dava konusu senedin 2016 yılının Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim aylarına ait kira borcuna ilişkin olup ödenmediğini, gerçek kişi olduğu için ticari defter tutmadığını ve ticari defteri sunmasını istemenin usul ve kanuna aykırıdır olduğunu, ödeme dekontunda ödemelerin ocak, şubat, mart, nisan, mayıs ayları kirasına ilişkin olduğu yazılı olup takibe konu senetlerin bahsi geçen aylara ait kirasına karşılık verildiğini davacının yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, davacının vermiş olduğu senetler Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarına ilişkin kira karşılığı olduğunu, davacının ödediğini yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, borçlunun ödeme belgesi olarak sunduğu banka havalesinde, ödemenin tarih ve bedeli belirtilerek takip konusu bonoya mahsuben yapıldığı yönünde bir açıklama bulunmadığını, bu ödemenin takip konusu olmayan ve vadesi önce gelen 25/01/2013 ve 25/02/2013 vade tarihli başka senetlere mahsuben yapıldığını, takibin dayanağını oluşturan 25/03/2013 vade tarihli senet borcuna ilişkin ödeme yapılmadığını savunduğunu, alacaklının bu ödemenin takip konusu senede ilişkin olarak yapıldığı yönünde kabul beyanı da bulunmadığından iddiasını İİK’nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Yasal dayanak:Hukuk Muhakemeleri Kanunu;190, 191. maddeleri,Türk Medeni Kanunu 6. maddesi, Türk Borçlar Kanunu 299 ve devamı maddeleri, Yargılama konusu olayda: Davacının kira sözleşmesine istinaden verilen senet borcunun ödendiği iddiası ile iptalini talep ettiği,Davalının da yargılama sırasında yazılı ve sözlü beyanları ile kira ilişkisinin varlığını ve senedin kira sözleşmesine göre kira bedeli karşılığı verildiğini kabul ettiği,Mahkemenin davalının görev itirazı reddedilerek davanın esası yönünden kabulüne karar verdiği, HMK’nun 4. maddesinde kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunun düzenlendiği, Tarafların yazılı ve sözlü beyanlarından temel ilişkinin kira ilişkisi olup senedin kira bedeli karşılığı verildiği anlaşılmakla davalının istinaf başvuru yerinde görülmüştür.Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay, hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabi tutarak tespit edilen yargılama hatalarını bizzat düzeltmek amacıyla yapılan inceleme sonunda; duruşma yapılmasına gerek olmadığı, Davaya bakma görevi kararı veren mahkemeye ait olmadığı halde yargılamaya devam edilerek yazılı olduğu şekilde gösterilen deliller hiç değerlendirilmeden esasa ilişkin karar verilmiş olması sebebiyle, mahkeme kararının yerinde olmadığı, istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/1-a/3-6 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle,Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE,İlk derece mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA, Yargılamanın eksikler tamamlanarak kaldığı yerden devamı için dosyanın ait olduğu Mahkemeye İADESİNE,Peşin yatırılan istinaf başvuru harcının mahsubuna,Peşin yatırılan istinaf karar harcının talep halinde yatırana iadesine,Gider avansından kalanın talep halinde yatırana iadesine, Dair karar dosya üzerinde, tarafların ve vekillerinin yokluğunda oy birliği ile HMK 362/1-b maddesi gereğince KESİN olarak verildi, açıkça anlatıldı.21/10/2020