Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2023/224 E. 2023/723 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/224
KARAR NO: 2023/723
KARAR TARİHİ: 30/03/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/05/2022
NUMARASI: 2021/154E. – 2022/370K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Alım Satım)
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen davanın yapılan yargılaması neticesinde verilen karara ilişkin davacı vekilince süresi içerisinde istinaf edilmesi üzerine, istinaf dilekçesinin esasa kaydı sonrası dosya içerisindeki bütün belge, bilgi ve kağıtlar okundu.
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Dava; mülkiyeti muhafaza kaydıyla davalıdan satın alınan aracın bakiye bedeli için verilen bononun ödemesi yapılmasına ve bedelsiz olmasına rağmen takibe konu edildiğinden bahisle menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının kardeşi ile birlikte işlettiği galeriden 1998 model … marka, trafikten çekme belgeli bir araç satın aldığını, aracın birçok noksanı olması sebebiyle vadeli olarak 19.000,00 TL bedel ile satıldığını, davacının noksanlıkları giderip muayenesini yaptırarak aracı kullanmak istediğini belirttiğini ve … marka araca ait 4 adet lastik, dikiz aynası, 2 adet stop lambası, direksiyon, sürgülü kol dayama, akü, ön cam ızgara sacı, 4 adet davlumbaz, oksijen sensörü ve çıkma koltuk satın aldığını, tüm bunlar için 19.600,00 TL’ ye anlaştıklarını, 2.000,00 TL tutarlı kısmının peşin ödendiğini, kalan kısım için ise davaya konu sıralı senetlerin düzenlendiğini, ikinci el parçalara ait ödemelerle, araç satış bedeli ödemesinin karışmaması için senetlerin ödeme gün ve meblağları aynı olacak şekilde düzenlendiğini, davacının araç satım bedeline ilişkin ödemelerini yaparken aldığı parçalara ait herhangi bir ödeme yapmadığını, davanın reddini savunmuşur. İlk Derece Mahkemesi’nce; “Davacı ile dava dışı … arasında Üsküdar … Noterliğinde düzenlenen 02/10/2018 tarihli “Düzenleme Şeklinde Mülkiyetine Saklı Tutulması Kaydıyla Satış Sözleşmesi” düzenlendiği ihtilafsızdır. Davacı takibe konu bonoların bu sözleşme uyarınca düzenlendiği iddia edilmektedir. Bonoların incelenmesinde 02/10/2018 düzenleme tarihli, 1.100,00 TL bedelli, keşidecisi davacı …, davalısı davalı … olan sıralı bonolar olduğu görülmüştür. Davalı vekili tarafların tacir olmadığını belirterek görev itirazında bulunmuştur. Dava konusu İcra takibi bonodan kaynaklanmaktadır. Kambiyo senetlerine ilişkin davalar mutlak ticari dava niteliğindedir. Bonoların davalı … lehine düzenlendiği, ödemelerin banka kayıtlarından … adına yapıldığı anlaşılmıştır. Kambiyo senetleri illetten mücerret olup senetteki ihdas nedeninin aksini iddia eden taraf iddiasını ispatla yükümlüdür. Bononun illetten mücerret olması nedeniyle kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiği, aksinin yalnızca yazılı belge ile ispatlanabileceği, davacı iddiasını kesin delille ispatla yükümlüdür. Davacının kesin delil ibraz etmediği anlaşılmıştır. Kesin delille ispatlanamayan davanın reddine..” gerekçesi ile, “Davanın REDDİNE,” şeklinde hüküm tesis edilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davaya konu araç için her bir bononun vadesinde … isimli şahsın hesabına gönderildiğini ve dekontlarında “… Plakalı Aracın Taksiti, 02.11.2018 tarihli senedin ödenmesi” gibi ifadelerin yer aldığını, araç borcu tamamen ödenmesine rağmen icra takibi başlatıldığını, davacı Tekirdağ ilinde ikamet ettiğinden ve koronavirüs sebebiyle yaşı da dikkate alındığında İstanbul’a sık sık gelememesi sebebiyle bedelini ödediği bonoları teslim alamadığını ancak davalı tarafın akıl almaz bir şekilde davacının …’ten araç yedek parçası satın aldığını, bunların parasının ne tesadüfse araç satış bedelinin bakiye kısmı olan ve senede bağlanan 17.600 TL olduğunu iddia ettiğini, bahsi geçen sözde yedek parçalar için aynı araç satışında olduğu gibi aynı miktarda aynı tarihte bono verildiğini, yedek parça satmışlarsa bunların faturasının sunulmasını istediklerini fakat sunulmadığını, davalı tarafın senetlerin araba yedek parça satımından kaynaklandığını ileri sürdüğünü ve bu durum yeni bir vakıa olup davalı tarafın ispat yükünü bu şekilde kendi üzerine aldığını, yemin delilinin kullandırılmadığını, tüm bu sebeplerle kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep etmiştir. İstinaf sebeplerinin değerlendirilmesi, Mülkiyeti muhafaza kaydıyla davalıdan satın alınan aracın bakiye bedeli için verilen bononun ödemesi yapılmasına ve bedelsiz olmasına rağmen takibe konu edildiğinden bahisle menfi tespit istemine ilişkin eldeki davada; Davacı, davalıdan satın aldığı aracın bedelini taksitle ödediğini, taksitlerin bonoya bağlandığını, vadelerinde açıklamalı şekilde banka havalesi yoluyla ödemelerin gerçekleştirildiğini ancak davalının elinden bonoların alınamadığını, bu durumu fırsat bilen davalının bedeli ödenmiş bonoları yeniden takibe koyduğunu, bu sebeple borçlu olmadığını ileri sürmüş; davalı ise, araç alım satımını doğruladığı gibi mevcut aracın tamiri için aynı miktarlı yedek parçaların davacı tarafından satın alındığını, bonolarında bu nedenle takibe konduğunu savunmuştur. Böylece temel ilişkiye dayalı borçsuzluk iddiasında bulunulduğundan davanın kambiyo senedine ilişkin bir uyuşmazlık taşımadığı nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu sonucuna varılmakla; görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınması gerektiğinden ve kazanılmış hak oluşturmadığından mahkemenin esasa ilişkin kararı yerinde değildir. Bu itibarla; davacının istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri incelenmeksizin HMK 353-a-3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, oybirliği ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; 1.Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, inceleme konusu kararın görev yönünden usul ve yasaya uygun olmadığından HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 23/05/2022 tarihli ve 2021/154E. – 2022/370K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2.Davanın görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,3.Davaya bakma görevinin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğuna,4.HMK 20. maddesinin ilk derece mahkemesince uygulanmasına,5.Dosyanın 6100 sayılı HMK nun 20. maddesi kapsamında talepte bulunulması şartıyla, görevsizlik kararı doğrudan Dairemizce verildiğinden ayrıca esasa alınmaksızın kayıtların kapatılarak görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmek üzere gerekli işlemlerin tamamlanması için mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,6. Davacının adli yardım talebi kabul edildiğinden harç yönünden karar verilmesine yer olmadığına,7.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 8.İstinaf masraflarının nihai hükümde nazara alınmasına, 9.Dosyanın mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 30/03/2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.