Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2023/1702 E. 2023/1730 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1702
KARAR NO: 2023/1730
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2023
NUMARASI: 2023/92E. – 2023/94K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen davanın yapılan yargılaması neticesinde verilen karara ilişkin davacı vekilince süresi içerisinde istinaf edilmesi üzerine, istinaf dilekçesinin esasa kaydı sonrası dosya içerisindeki bütün belge, bilgi ve kağıtlar okundu.
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Dava; anlaşma uyarınca teslim edilmesi gereken makinaların teslim edilmemesi sebebiyle; bu iş karşılığı teslim edilen … Bankası İstanbul Bostancı Şb.17.03.2023 tarihli … nolu 75.000,00 TL’lik, 20.04.2023 tarihli … nolu 40.000,00 TL’lik, 20.05.2023 tarihli … nolu 35.000,00 TL’lik çekler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemidir. İlk Derece Mahkemesi’nce; “Talep, çek nedeniyle açılacak menfi tespit davasında, davaya konu edilecek çekin ödenmesinin önlenmesi ve icra takibine konu edilmesinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İİK’nun 72/2 maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmünü içermektedir. Bunun yanında menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, HMK 389 vd. maddelerinin de gözönünde bulundurulması gerekir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Bu kapsamda somut olaya bakıldığında; talep eden vekili tarafından, keşidecisi ihtiyati tedbir talep eden, lehtarı aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen olan, çek sebebiyle açılacak olan menfi tespit davasında davaya konu edilecek çekin ödenmesinin önlenmesi ve icra takibine konu edilmesinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. Talep dilekçesinde tedbir talebine gerekçe olarak, talep eden tarafça aleyhine tedbir talep edilenlerden alınacak mallar sebebiyle mal teslimi öncesi mal bedelinin talebe konu çek ile ödenmiş olmasına rağmen malların talep edene gönderilmemiş olması gösterilerek bedelsizlik def’ine dayanılmış, Talebin, talebe konu olup kambiyo senedi vasfından dolayı sebepten mücerret olan çeke ilişkin olarak bedelsizlik iddiasına dayandığı dolayısı ile çekin düzenlenme sebebi yani talep eden tarafça iddia edildiği üzere mal satın alınması karşılığı satın almaya konu malların teslim alınmasından evvel mal bedellerinin talebe konu çek ile ödenmesi amacıyla aleyhine tedbir talep edilenler adına keşide edilip edilmediği, mal bedelinin ödenmesi için keşide edilmiş ise söz konusu malların talep edene teslim edilip edilmediği hususları bakımından talep eden tarafça davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etme zorunluluğuna uygun ve elverişli herhangi bir delil ibraz edilmemiş olduğu gözetilerek..” gerekçesi ile, “İhtiyati tedbir talebinin REDDİNE..” şeklinde hüküm tesis edilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Taraflar arasında makine imalat ve teslimine ilişkin anlaşma yapıldığını, karşılığında bir kısım çekler ve ödemeler yapıldığını ancak bir kısım malzemelerin gecikmeli, bir kısım malzemelerin arızalı, bir kısım malzemelerin ise hiç teslim edilmediğini, tedbir talebine ilişkin İlk Derece Mahkemesi’nce belge sunulmadığı gerekçesiyle ret kararı verilmiş ise de; belgeler, sözleşmeler sunularak bu dava ile yeniden talepte bulunulduğunu, çekin mal bedellerinin çek ile ödenmesi amacıyla keşide edilip edilmediği, malların talep edene teslim edilip edilmediği hususları bakımından ispat etme zorunluluğuna uygun ve elverişli herhangi bir delil ibraz edilmemiş olduğu gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin tekrar reddine karar verildiğini, devam eden süreçte yapılan görüşmelerde defalarca söz verildiğini ancak verilen sözlerin yerine getirilmediğini, arızalı teslim edilen malzemelerin çalışır vaziyette teslim edileceğine ve teslim edilmeyen bazı makinelerin 2023 Ocak ve Şubat ayı içerisinde tamamen tamamlanıp çalışır vaziyette teslim edileceğine dair son olarak ek anlaşma yapıldığını, maliyetlerin arttığı gerekçesiyle ilave ücret talep edildiğini, bu talebin haksız olduğunu, mevcut durumda malzemelerin teslim edilmemesine rağmen söz konusu çeklerin tahsil edilme riski ile karşı karşıya olduklarını, bu durumda çekler hakkında tedbir kararı verilmesi gerektiğini, çekin mal satın alınması karşılığı satın almaya konu malların teslim alınmasından evvel mal bedellerinin çek ile ödenmesi amacıyla aleyhine tedbir talep edilenler adına keşide edildiği gerek başta yapılan anlaşma, gerekse malların teslim edilememesi üzerine yapılan ek anlaşma ile yeterince açık halde olduğunu, söz konusu malların talep edene teslim edilmediği yönünde davanın esası yönünden haklı durumlarını yeterli kanıt olarak ispat etme zorunluluğuna uygun ve elverişli delillerin dosyada mevcut bulunduğunu, yapılan ek sözleşme ile gecikmenin tasdik edildiğini, mal teslim alınamamasına rağmen 17/03/2023 tarihli çekin ödenmek zorunda kalındığını, tüm bu sebeplerle kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep etmiştir. İstinaf sebeplerinin değerlendirilmesi, Davacı; anlaşma uyarınca teslim edilmesi gereken makinaların teslim edilmemesi sebebiyle bu iş karşılığı teslim edilen … Bankası İstanbul Bostancı Şb.17.03.2023 tarihli … nolu 75.000,00 TL’lik , 20.04.2023 tarihli … nolu 40.000,00 TL ‘lik, 20.05.2023 tarihli … nolu 35.000,00 TL’lik çekler hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş olup İlk Derece Mahkemesi’nce talep reddedilmiştir. Karar davacı yanca istinaf edilmiş ise de, Hukuk Muhakeme Kanununun 341. maddesi gereğince istinaf kanun yolu açık olan ve istinaf incelemesi açısından yasal şartları taşıdığı anlaşılan eldeki davada; İhtiyati tedbir 1086 sayılı HMUK’un 101 vd. maddelerinde hüküm altına alınmış iken yeni HMK’da 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ” Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. yaklaşık ispat ölçütünün gözetilmesi gerektiği ; yaklaşık ispata ve sunulan belgelere göre alacağın varlığı, miktarının tespiti ve muacceliyet hususunda kanaat edinilmesinin yeterli olduğu ileri sürülebilir ise de; yaklaşık ispat ölçütünde, mahkemede oluşması gereken kanaatin, alacağın varlığı ve muacceliyeti basit bir ihtimalden ziyade kuvvetle muhtemel göstermesi ve kanaat oluşturması gerekir. Ayrıca yaklaşık ispat koşulunun somut olayda bulunması tek başına ihtiyati haczin yasal koşullarının oluşması için yeterli değildir.Bir hakkın mahkeme nezdinde ileri sürülebilmesi hukuki yarar şartının bulunmasına, talep edilen mahkeme kararının korunmaya değer üstün menfaatin hukuki güvence altına alınması açısından gerekli olmasına bağlıdır. Hukuki yararın somut olayda bulunup bulunmadığının ve bir hakkın mahkeme nezdinde ileri sürülmesinin karşı tarafa verebileceği muhtemel zarara karşı, hak sahibinin korunmaya değer menfaatinin üstün tutulabilmesinin yasal şartlarının tespitinde; hak sahibinin mahkemeye ulaşım hakkı, hak arama hürriyeti ve hukuki dinlenilme vs. haklarının özüne dokunmaksızın hak ve nesafet kuralı, menfaatler dengesi ölçütlerinin de nazara alınması gereklidir. İstinaf incelemesi, Hukuk Muhakeme Kanunu’nun 355. maddesinin amir hükmü gereğince resen nazara alınması gereken ve kamu düzenine aykırılık teşkil eden haller dışında; taraflarca yargılama aşamasında ileri sürülen iddia ve savunma kapsamında kalan ve istinaf dilekçesinde ortaya konulan istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılmıştır. Bu kapsamda, tarafların iddia ve savunmaları ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve İlk Derece Mahkemesi’nin objektif, mantıksal ve bilimsel veriler ile dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine, davanın vasıf- mahiyetine, yaklaşık ispat ispat hukuku hükümleri çerçevesinde delillerin takdirinde ve hukuki mevzuatın olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ayrıca istinaf talebine konu kararın hukuki güvenlik ve istikrarın temini açısından uygulama hukukuna yönelik istikrar kazanmış yüksek mahkeme kararlarına ile yargısal içtihatlara uygun olarak Dairemiz’ce de benimsenen usule ve maddi hukuka ilişkin yasal ve hukuksal gerekçelere dayandırılarak verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebeplerinin karar yerinde tartışıldığı, bu doğrultuda ortaya konulan gerekçenin isabetli olduğu değerlendirilerek; ileri istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun HMK.353.1.B.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınması gerekli 269,85-TL harçtan davacı tarafından yatırılan 179,90-TL harcın tahsili ile bakiye 89,95-TL harcın İlk Derece Mahkemesi’nce davacıdan tahsiline,4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına,5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 13/07/2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.