Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2023/1661 E. 2023/1718 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1661
KARAR NO: 2023/1718
KARAR TARİHİ: 13/07/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/03/2023
NUMARASI: 2021/451E. – 2023/254K.
DAVANIN KONUSU: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen davanın yapılan yargılaması neticesinde verilen karara ilişkin davacı vekilince süresi içerisinde istinaf edilmesi üzerine, istinaf dilekçesinin esasa kaydı sonrası dosya içerisindeki bütün belge, bilgi ve kağıtlar okundu.
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Dava; menfi tespit istemine yöneliktir. Davalı vekili, davaya konu protokol ve ödeme aracı olan bononun davacı tarafından serbest iradesi ile imzalandığını, davaya konu protokol ve ödeme aracı olan bononun İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla düzenlendiğini, bu hususun protokol metninin ilk cümlesinde açıkça ifade edildiğini ve taraflarca imza altına alındığını, sözleşme serbestisi çerçevesinde düzenlenen protokol ile davacıların borçlarını kabul ve taahhüt ettiklerini, aynı protokolde tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırdıkları hükümlerden birinin de protokolün ödeme aracı olan bononun taksitlerinden birinin vadesinde ödenmezse müteakip taksitlerin de muaccel hala geleceğini, borçlu/davacı tarafından protokol hükümlerine uyulmamış bonoya ait taksitlerin vadesinde ödenmediğini, bu nedenle İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasında protokol ve ödeme aracı olan bononun icra takibine konu edildiğini, davacıların iş bu borca ilişkin düzenlenen protokolü ve ödeme aracı olan bonoyu imzalayarak kabul ve kefalet ile taahhüd altına aldığını beyan ederek öncelikle görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğundan görevsizlik nedeniyle usulden reddine, dava şartı olan arabuluculuk başvurusu sağlanmadığından iş bu davanın usulden reddine, İİK md 72/3 gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden davacı tarafın tedbir taleplerinin ve davanın esastan reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce; “Mahkememizin 18/10/2022 tarihli celsesinde davacının yatırması gereken eksik harcı yatırmadığından Harçlar Kanunu 30.maddesi ve HMK’nın 150/1 maddesi gereğince davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. HMK’nun 150/5. maddesinde davanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek esas kaydının kapatılacağı düzenlenmiştir. Mahkememizin bu dosyası işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde yenilenmediğinden davanın açılmamış sayılmasına..” gerekçesi ile,”Davanın HMK’nun 150/5.maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, esas kaydının bu nedenle kapatılmasına..” şeklinde hüküm tesis edilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 18.10.2022 tarihli duruşmada herhangi bir süre verilmeksizin ya da ihtarat yapılmaksızın mazeretleri hakkında karar verilmeden istinafa konu kararın verildiğini, dosya kapsamında davanın ilgili … şirketine ihbar edilmesi ve yine 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/45E. sayılı dosyası ile birleştirme talebi bulunmasına rağmen bu hususlarında dikkate alınmadığını, herhangi bir süre öneli tanımaksızın ve tebligat yapılmaksızın dosyanın işlemden kaldırıldığını, bu sebeple kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını talep etmiştir.İstinaf sebeplerinin değerlendirilmesi ve gerekçe, Menfi tespit istemine ilişkin eldeki davada; İlk Derece Mahkemesi davayı işlemden kaldırmış ve açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Davacı istinafında, süre verilmediğini ve mazereti hakkında karar verilmediğini ileri sürmüş ise de; 07/06/2022 tarihli celsede usule uygun süre verilmiş ve (Harçlar Kanunu madde 30’a göre harç yatırılmaz ise sonraki oturumlara geçilemeyeceğinden) ara kararı davacı vekiline elektronik tebligat olarak 13/06/2022 tarihinde tebliğe gönderilmiş ve yasa gereği 18/06/2022 tarihinde tebliğ olunmuştur. Davacı vekili, sonraki son oturuma yeniden mazeret dilekçesi vermekle duruşma gününden ayrıca haberdar olduğunu da ortaya koymuştur. Bu durumda; Hukuk Muhakeme Kanununun 341. maddesi gereğince istinaf kanun yolu açık olan ve istinaf incelemesi açısından yasal şartları taşıdığı anlaşılan eldeki davada; İstinaf incelemesi, Hukuk Muhakeme Kanunu’nun 355. maddesinin amir hükmü gereğince resen nazara alınması gereken ve kamu düzenine aykırılık teşkil eden haller dışında; taraflarca yargılama aşamasında ileri sürülen iddia ve savunma kapsamında kalan ve istinaf dilekçesinde ortaya konulan istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılmıştır. Bu kapsamda, tarafların iddia ve savunmaları ile dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve İlk Derece Mahkemesi’nin objektif, mantıksal ve bilimsel veriler ile dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine, davanın vasıf- mahiyetine, hukuki mevzuatın olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ayrıca istinaf talebine konu kararın hukuki güvenlik ve istikrarın temini açısından uygulama hukukuna yönelik istikrar kazanmış yüksek mahkeme kararlarına ile yargısal içtihatlara uygun olarak Dairemiz’ce de benimsenen usule ve maddi hukuka ilişkin yasal ve hukuksal gerekçelere dayandırılarak verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebeplerinin karar yerinde tartışıldığı, bu doğrultuda ortaya konulan gerekçenin isabetli olduğu değerlendirilerek; ileri istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun HMK.353.1.B.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerektiği görüş ve kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,3.Alınması gerekli 269,85-TL harçtan, davacı tarafından yatırılan 179,90-TL harcın mahsubu ile 89,95‬-TL harcın İlk Derece Mahkemesi’nce davacıdan tahsiline, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 13/07/2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.