Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2022/820 E. 2022/855 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/820
KARAR NO: 2022/855
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2021
NUMARASI: 2021/430E. 2021/852K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 23/09/2021 tarihli ve 2021/430E. 2021/852K. sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle, Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının borca, işlemiş faizlere, faiz oranına ve tüm fer’ilere ilişkin haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu beyanla davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalının tacir olmadığını, davacı ile herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, dükkanında bulunan gözlükleri bir spotçunun kendisi yokken dükkanına 83 adet gözlük çerçevesini getirip bıraktığını ve kalfasının 1 adetini sattığını, davacıya bu gözlüklerin parasının ödendiğini ceza yargılamasındaki kararı istinaf ettiklerini, 255 adet çerçeve almadığını 10.000TLlik satış yapmadığını, davalı aleyhine başlatılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu, süresi içerisinde icra dosyasına itiraz ettiklerini davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; “..Dava, Küçükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası ile 03/12/2014 tarihli mutabakata istinaden eksik mal bedelinin ödenmesi yönündeki bakiye tutar üzerinden yapılan anlaşmadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ile tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkindir. Küçükçekmece … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; takip alacaklısının işbu dosya davacısı, takip borçlusunun dosyamız davalısı olduğu, takibin 6.589,00 TL asıl alacak, 3.639,29 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.228,29 TL üzerinden başlatıldığı anlaşılmıştır. TTK’nin 4/1 maddesi hükmüne göre, bir davanın ticari dava olabilmesi için davanın her iki tarafının tacir ve uyuşmazlığın da ticari işletmeleriyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması ya da uyuşmazlık aynı yasa maddesinde belirtilen sözleşmelerden kaynaklanıyorsa taraflardan en az bir tanesinin ticari işletmesini ilgilendirmesi gerekir. Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen yanıtta, davalının 04/02/2008 tarihinde ticari faaliyetine başladığı, 31/01/2009 tarihinde ise terk ettiği bildirilmiştir. İstanbul Ticaret Odası bilgi bankasından yapılan sorgulamada da, davalının … ünvanıyla faaliyetini yürüttüğü, 30/12/2013 tarihinde oda kaydının resen terkin edildiği görülmektedir. Bu itibarla, takibe dayanak yapılan mutabakatın 03/12/2014 tarihinde yapıldığı göz önüne alındığında, bu tarihte davalının tacir olduğunun kabulü olanaklı görülmemektedir. Somut olayda davalının tacir olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunmadığı, işbu davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, bu nedenlerle mahkememizin görevli olmadığı, işbu davada genel görevli mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, bu durumda somut davada göreve ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğu anlaşılmakla; HMK’nin 114/1-c ve 115/2 maddeleri hükmü gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın USULDEN REDDİNE,” karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının tacir olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunmadığı, davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, bu nedenlerle Mahkemenin görevli olmadığı, işbu davada genel görevli mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek davanın reddine karar verildiğini ancak Davalı/Borçlunun tacir olup, şahıs şirketi olarak faaliyet gösterdiğini, davalının, gözlük imalatı ticareti yaparak ticari şahıslarla iş yapan davacı şirketin ticari mallarını alarak malların ticari satışını yaptığını, yani tacir olduğunu, dava konusu alacağın da ticari alacak olduğunu, davacının imalat firması olduğunu, optik şirketlerine gözlük sattığını ve yalnızca toptan satış yaptığını, diğer bir ifade ile perakende satış yapmayan davacının yalnızca tacirlerle iş yaptığını, olaya konu ticaretin … adı altında yapıldığını, bir tacirin borçlarının ticari olmasının asıl olduğunu ancak gerçek kişi olan bir tacirin işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borcun adi sayılacağını, bu kapsamda işbu davaya konu uyuşmazlığa bakmakla görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu beyanıyla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67 maddesine dayalı itirazın iptali istemidir. Davalının tacir olmadığından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı şirket istinafında; gözlük üreticisi olduklarını, toptan satış yaptıklarını, davalının … adıyla şahıs firması olduğunu, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu tekrarlamıştır. Mahkemesince İstanbul Ticaret Odası bilgi bankasından yapılan sorgulamada, davalının … ünvanıyla yürüttüğü faaliyetinin sona erdiği, 30/12/2013 tarihinde oda kaydının resen terkin edildiği, takibe dayanak yapılan mutabakatın 03/12/2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, Dosyadaki yazılara, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin HMK.355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, göre davacının istinaf itirazları yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun HMK. 353.1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınan harcın mahsubuna, bakiye 21.40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 12/04/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.