Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2022/3374 E. 2022/2979 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3374
KARAR NO: 2022/2979
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2022
NUMARASI: 2022/878 E. – 2022/853 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen davanın yapılan yargılaması neticesinde verilen karara ilişkin davacı vekilince süresi içerisinde istinaf edilmesi üzerine, istinaf dilekçesinin esasa kaydı sonrası dosya içerisindeki bütün belge, bilgi ve kağıtlar okundu.
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:Dava; faturaya dayalı itirazın iptali istemine yöneliktir. Davalı, Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğunu savunmuştur.İlk derece mahkemesince; “..Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür. Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.Somut olayda, davalı … 634 sayılı K.K.nın 34. maddesi gereğince kat malikleri adına vekil sıfatı ile iş bu sözleşmeyi imzaladığından, 6502 sy 3/1-k bendi gereği tüketici, davacı ise 3/1-ı bendi gereği hizmet sunan-sağlayıcı olup taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi aynı yasanın 3/1-l bendi gereğince tüketici işlemidir. İhtilafa bakmakla görevli mahkeme aynı yasanın 73.maddesi uyarınca Tüketici Mahkemesidir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesinin 06/07/2021 Tarih ve 2021/1637 Esas, 2021/1376 Karar sayılı ilam.)” gerekçesi ile,”Dava dilekçesinin, dava şartı olan 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c maddesinde düzenlenen görev yönünden reddi ile MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE,” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı yanca istinaf yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Karar gerekçesinin hukuki olmadığını zira taraflar arasında hizmet sunan – sağlayıcı ilişkisinin bulunmadığını, davacının motor kart, kapı ve inverter onarım işleri üzerine ticari bir faaliyet yürüttüğünü ve tacir olduğunu, yapılan iş ticari bir faaliyet olup uyuşmazlıkta Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, bu sebeple kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf sebeplerinin değerlendirilmesi,Site yönetimi ile yapılan Hizmet Sözleşmesi (onarım işi) kapsamında doğan alacağın tahsili için başlatılan takibe yönelik itirazın İİK 67.maddesi uyarınca iptali ve kötü niyet tazminatı talebine ilişkin eldeki davada;Davalı …, 634 sayılı K.K.nın 34.maddesi gereğince kat malikleri adına vekil sıfatı ile iş bu sözleşmeyi imzaladığından, 6502 sy 3/1-k bendi gereği tüketici, davacı ise 3/1-ı bendi gereği hizmet sunan-sağlayıcı olup taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi aynı yasanın 3/1-l bendi gereğince tüketici işlemidir. İhtilafa bakmakla görevli mahkeme, aynı yasanın 73.maddesi uyarınca Tüketici Mahkemesidir.Bu gerekçe ile verilen karar isabetlidir.İlk derece mahkemesince verilen istinaf incelemesine konu kararda; toplanan deliller, tüm dosya münderacatı değerlendirildiğinde, yanlar arasındaki uyuşmazlığın doğru olarak nitelendirildiği, usule- maddi hukuka ilişkin kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği anlaşılmakla; dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, gerektirici nedenlere ve delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve esas yönünden hukuka uygun karara ilişkin; davacının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,3.Davacıdan alınan 80.70 TL harcın mahsubuna, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına,5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 22/12/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.