Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2022/1253 E. 2022/1099 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1253
KARAR NO: 2022/1099
KARAR TARİHİ: 12/05/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/657E.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin tarihli ve 2021/657E. null/nullK. sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle, Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı … A.Ş., Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası A.Ş. (TCMB) tarafından denetlenen bir ödeme kuruluşu olduğunu, Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun ve Alt düzenlemeye tabi olduğunu, Davalı …’ın 09/06/2021 tarihinde ve 22:16:18 saatinde …’ de bulunan hesabından … Bankası hesabına aktarılmak üzere 7.500 TL tutarında para transferi için talep oluşturduğunu, bu talebin Kuruluşun sistemine yansıması akabinde operasyon sorumlusu … tarafından işlemin 22:26:56′ da tamamlandığını ancak davalı …’ın … hesap numaralı … Bankası Hesabına sehven 75.000 TL gönderdiğinin taraflarınca tespit edildiğini, vakit kaybı olmadan haksız olarak hesaba yatırılan tutarın iadesini talep için davalıyı telefon numarasından defalarca aradıklarını, tüm aramalara rağmen kendisine ulaşılamadığını, bu nedenle Beşiktaş … Noterliği … nolu ihtar ile davalının adresine ihtar çekildiğini, hesabına yatırılan paranın sehven yatırıldığını bildiği halde söz konusu parayı iade etmekten imtina ettiğini belirterek davalı …’ın öncelikle … hesap numaralı … Bankası hesabı başta olmak üzere adına açılan banka hesaplarının tespiti ve bu hesaplara bloke konulması, davalının malvarlığının tespiti için ilgili kurumlara müzekkere yazılması, üzerine kayıtlı taşınmaz bulunması halinde ilgili tapu müdürlüklerine müzekkere yazılarak taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir şerhi konulması, üzerinde kayıtlı araç bulunması halinde bu araçlar üzerinde ihtiyati tedbir şerhinin konulmasını ve tespit edilecek paraya çevrilebilen her türlü mal varlığı üzerinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Davalı … (T.C NO:…)a … hesap numaralı … Bankası hesabına ihtiyati tedbir (bloke) konulmasına, -Davacının, davalının taşınmazları, araçları ve diğer bankalarda tespit edilecek hesapları üzerinde ihtiyati tedbir konulması yönündeki talebinin ise bahsi geçen malvarlığı ve hesaplar dava konusu olmadığından REDDİNE,” karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı …’ın … Bankası hesabına yatan fazla tutarın (67.500-TL) sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği firmaya iadesi için sebepsiz zenginleşme davasının açıldığını, davalının fazla yatırılan tutarı iade etmekten imtina etmesi ve bu anlamda hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale geleceğinden ya da işbu tutarı elden çıkarma ihtimalinin yüksek olduğu göz önünde bulundurulduğunda ihtiyati tedbir talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, yalnızca banka hesabına konulan tedbirin davacı şirketin hakkının elde edilmesini korumaya sağlamayacağı gibi, davalının söz konusu blokeden sonra diğer mal varlıklarını elden çıkarmasını hızlandırmasına dahi sebep olabileceğini, davalının söz konusu banka hesabından fazla yatırılan tutarı çekmiş olma ihtimalinin çok olduğunu bu nedenle davalının diğer mal varlıkları sorgulanarak şirketin zararını karşılayacak miktarda tedbir konulmasının gerektiği beyanla davalının hesaplarının tespiti ve bu hesaplara bloke konulmasını, davalının mal varlığının tespiti için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına, üzerine kayıtlı taşınmaz bulunması halinde ilgili tapu müdürlüklerine müzekkere yazılarak taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, üzerinde kayıtlı araç bulunması halinde bu araçlar üzerinde de ihtiyati tedbir şerhinin konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalının hesabına hataen gönderilmesi gerekenden fazla gönderildiği iddia edilen paranın iadesi istemine ilişkindir. Dava TBK’nın 78. maddesine dayalıdır. Davacı sebepsiz zenginleşme nedeni ile davalının menkul ve gayrimenkul mal varlıkları ile hak ve alacaklarına tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece paranın gönderildiği hesap üzerine bloke konulmak sureti ile ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Dava fazla ödenen 67.500TL’nin tahsili istemine yönelik olduğuna göre talep para alacağına ilişkindir. Genel olarak; ihtiyati tedbir 1086 sayılı HMUK’un 101 vd. maddelerinde hüküm altına alınmış iken yeni HMK’da 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde; “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Yaklaşık ispat ölçütünün gözetilmesi gerektiği; yaklaşık ispata ve sunulan belgelere göre alacağın varlığı, miktarının tespiti ve muacceliyet hususunda kanaat edinilmesinin yeterli olduğu ileri sürülebilir ise de; yaklaşık ispat ölçütünde, mahkemede oluşması gereken kanaatin, alacağın varlığı ve muacceliyeti basit bir ihtimalden ziyade kuvvetle muhtemel göstermesi ve kanaat oluşturması gerekir. Ayrıca yaklaşık ispat koşulunun somut olayda bulunması tek başına ihtiyati tedbirin yasal koşullarının oluşması için yeterli değildir. Bir hakkın mahkeme nezdinde ileri sürülebilmesi hukuki yarar şartının bulunmasına, talep edilen mahkeme kararının korunmaya değer üstün menfaatin hukuki güvence altına alınması açısından gerekli olmasına bağlıdır. Hukuki yararın somut olayda bulunup bulunmadığının ve bir hakkın mahkeme nezdinde ileri sürülmesinin karşı tarafa verebileceği muhtemel zarara karşı, hak sahibinin korunmaya değer menfaatinin üstün tutulabilmesinin yasal şartlarının tespitinde; hak sahibinin mahkemeye ulaşım hakkı, hak arama hürriyeti ve hukuki dinlenilme vs. haklarının özüne dokunmaksızın hak ve nesafet kuralı, menfaatler dengesi ölçütlerinin de nazara alınması gereklidir. Tüm bu nedenlerle, anılı hesaba ödenen bedel dava konusu olmakla, varsa paranın dava sonuna kadar muhafazasında tarafların hak ve menfaat dengeleri gözetildiğinde hesaba ilişkin verilen karar isabetlidir. Davacı yanın sair mal varlığı değerleri üzerine tedbir verilmesine ilişkin talebi ihtiyati tedbir ancak dava konusu değer üzerine konulabileceğinden yasal şartlara haiz olmayıp yerinde değildir.Bu anlamda mahkemenin kararı isabetli bulunmuştur. Bu itibarla, davacı vekilinin istinaf taleplerinin dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve 6100 sayılı HMK 355. maddedeki, kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde yapılan inceleme neticesinde; özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre HMK.353.1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca vekalet taktirine yer olmadığına, 3. Davacıdan alınan 80,70 TL istinaf karar harcının mahsubuna yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 12/05/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.