Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2021/558 E. 2021/1116 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/558
KARAR NO : 2021/1116
KARAR TARİHİ: 09/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/10/2020
NUMARASI : 2019/1189E. 2020/343K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 12/10/2020 tarihli ve 2019/1189E. 2020/343K. sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ve davalı firma arasında 8.02.2016 tarihinde akdedilen “danışmanlık hizmet sözleşmesi” gereği davacının hak kazanmış olduğu fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL sabit ücretin ve yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 TL pirim ödemelerinin avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince ; Davacının incelenen SGK kayıtlarına göre davalı şirketi 4a sigorta kolunda çalışanı olduğu belirlenmesinden bahisle davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığından dolayı usulden reddine karar verildiği ve dosyanın İstanbul Anadolu iş mahkemelerine gönderildiği anlaşılmıştır.Davacı vekili göreve ve yetkiye ilişkin istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin, belirtilen değerlendirme ve gerekçeleri açık bir şekilde hatalı, eksik, usul ve esas yönünden yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi, dava konusu sözleşme ve ihtilafı yanlış değerlendirdiğini, taraflar arasındaki dava dışı olarak nitelendirilebilecek kısa süreli bir sigorta girişinin baz alınarak, İş Mahkemelerinin görevli olduğunu düşünerek görevsizlik kararı verildiğini, nitekim gerek davaya dayanak olan 08.02.2016 tarihli “Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi” gerek dava dilekçesinin konusu ve talep sonucu gerekse davalı tarafın cevapları incelendiği takdirde, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olmadığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun m.4/1-c uyarınca ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun m.532 ve devamı hükümlerine göre Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunun görüleceğini, …, … ile sözleşmede belirtilen firmalar arasında ticari ilişki kurulmasını ve sürdürülmesini, …A.Ş. ‘nin bu firmaların ürünlerinin alım ve satışını sağlayacağını, 2) …, sözleşmede belirtilen ve ilaç ve sağlık malzemesi üretim ve satışı yapan firmaların, üretim ve satışını yaptıkları ürünlerin mevcut ve gelecekteki anlaşmalardan oluşacak distribütörlüklerini (tek satıcı olma yetkisi), … A.Ş. ‘ye vermelerini sağlayacaktır. 3) …, …A.Ş.’nin faaliyet gösterdiği ve ilişkide bulunduğu firma, hastane, klinik, piyasa ve bilumum ticari kuruluşlarda, … A.Ş. Adına ürünlerinin pazarlamasını yapmaya ve satmaya memur kılınmıştır.” şeklinde düzenleme bulunduğunu, Taraflar arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olduğunu, davanın ticari bir dava olduğunu, dava konusu sözleşme görüleceği üzere komisyonculuk faaliyetleri ile danışmanlık ve aracılık faaliyetlerini kapsadığını, gerek dava konusu sözleşme içeriğinden gerekse yasal düzenlemeler ve taraf beyanları dikkate alındığında, taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında işçi-işveren ilişkisi olmadığının açık bir şekilde görüleceğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.4/1-c hükmü, “11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, … öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.” şeklinde düzenlendiğini, TTK m.5 ise “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” şeklinde düzenleme bulunduğunu, yine davalı vekilinin yetkiye ilişkin itirazlarının da reddedilmesini, tüm bu hususlar dikkate alınarak mahkemece verilen görevsizlik kararının bozulmasına veya kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dairemizin görev alanı HSK’nın 02/09/2020 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır.Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 02/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi iş bölümü kararı gereğince ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları ilişkilerinden kaynaklanan ilamların istinaf incelemeleri 12,13,14 ve 43 Hukuk Dairelerine ait olup istinaf incelemesi yönünden bu daireler görevlidir.Hal böyle olunca HMK 352.madde gereğince; dava dosyasının görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12,13,14 ve 43. Hukuk Dairelerine gönderilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, Dosyanın görevli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,Dair, HMK’nın 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 09/06/2021 günü, kesin olarak, oy birliğiyle karar verildi.