Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2021/2379 E. 2023/2934 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2379
KARAR NO: 2023/2934
KARAR TARİHİ: 14/12/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/04/2021
NUMARASI: 2020/937 Esas – 2021/446 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR YAZIM TARİHİ: 27/12/2023
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen davanın yapılan yargılaması neticesinde verilen karara ilişkin davalı vekilince süresi içerisinde istinaf edilmesi üzerine, istinaf dilekçesinin esasa kaydı sonrası dosya içerisindeki bütün belge, bilgi ve kağıtlar okundu.
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Dava; zamanaşımına uğramış senede dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının babası olduğunu, icra takibine konu senedin vade tarihi üzerinden 3 yıl geçmekle senedin kambiyo vasfını kaybettiğini, senetteki yazılı borcun ticari bir ilişkiden kaynaklanmayıp, açılan davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, senette yazılı borcun davacıdan 2014 yılında borç olarak alınan paraya ilişkin olduğunu, borcun tamamının peyderpey elden bizzat davacıya ödendiğini, davacının babası olması nedeniyle ödemeye ilişkin herhangi bir yazılı belge almadığını, senedi de vereceğini belirtmesine rağmen geri vermediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi’nce; “Davalı tarafça, görev itirazında bulunulmuş ise de, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2021/327 esas, 2021/398 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, zamanaşımına uğramış bonoyla ilgili TTK hükümlerinin tartışılması ve değerlendirilmesi gerektiğinden TTK 4.maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan davalının görev itirazına itibar edilmemiştir. Davada takibe konu edilen bono zamanaşımına uğramış olup, yazılı delil başlangıcı niteliğindedir. Bononun dayanağı olan temel ilişki her türlü delille kanıtlanabilir. Kaldı ki, davalı, senetteki imzayı inkar etmemiş olup, davaya konu senedin nakit olarak alınan borç para karşılığı verildiğini ikrar ederek ödeme savunmasında bulunmuştur. Bu haliyle senet mahkeme huzurundaki ikrar nedeniyle adi senet hükmünde olup, aksi ispat edilmedikçe kesin delil niteliğindedir. Davalı ödeme savunmasına ilişkin yakın akrabalık ilişkisi nedeniyle belge düzenlenmediğini belirtmiş ise de, yakın hısımlar arasındaki hukuki işlemde alacak senede bağlanarak manevi imkansızlık ortadan kaldırılmış olduğundan artık davacının yakın hısımlığa ilişkin manevi imkansızlık savunmasına itibar edilmemiştir. Senede karşılık senetle ispat yükümlülüğü kapsamında davalı ödemeye ilişkin savunmasını yazılı delille ispat edememiş olup, duruşmada alınan beyanında yemin teklifinde de bulunmadığını beyan etmekle ödeme savunması davalı tarafça ispat edilemediğinden..” gerekçesi ile, “Davanın kısmen kabulü ile 150.000,00 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına, talep doğrultusunda yasal faiz oranının uygulanmasına, İşlemiş faize ilişkin talebin reddine, Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 30.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine..” şeklinde hüküm tesis edilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı yanca istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dayanak belge olarak sunulan senedin vade tarihi üzerinden üç yıl geçmekle senedin kambiyo vasfını kaybettiğini, düzenlenen senet ticari bir ilişkiden kaynaklı olmayıp şahsi borçtan kaynaklı olduğundan görev itirazlarının bulunduğunu, dava konusu borcu peyder pey ödediğini, tüm bu sebeplerle ve gözetilecek diğer sair nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili Feragat dilekçesinde özetle; İstinaf talebinden gayrikabili rücu ile feragat ettiğini ve kararın kesinleştirilmesini talep etmiştir. İstinaf sebeplerinin değerlendirilmesi ve gerekçe, Zamanaşımına uğramış senede dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkin eldeki davada; İlk Derece Mahkemesi tarafından yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen karara ilişkin olarak, sadece davalı asil tarafından 07/07/2021 tarihli dilekçe ile yine az yukarıda yazılı sebeplere dayanarak İstinaf kanun yoluna başvurulmuş olduğu anlaşılmıştır. Davalı asil tarafından, dosya İstinaf aşamasında iken kararı veren yerel mahkemeye sunulan ve yerel mahkeme tarafından da 20/12/2021 tarihli üst yazı ile dairemize gönderilen istinaftan feragate ilişkin dilekçede; “…Yukarıda esas ve karar numarası yazılı dosyadan verilen kararı istinaf etmiştim. Bu kerre istinaf talebimden gayrikabili rücu ile feragat ediyorum. Kararı bu hali ile kabul ediyorum. Mahkeme kararının kesinleştirilmesini talep ediyorum…” şeklinde beyan sunulmuş olup, 6100 sayılı HMK’nın 349/2. maddesi uyarınca her aşamada istinaftan feragat etmek mümkün olduğundan, davalının istinaf talebinin, istinaftan feragat nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davalı tarafın istinaf talebinden feragati nedeniyle davalının istinaf başvurusunun reddine, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca vekalet taktirine yer olmadığına, 3.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 4.Yatırılan 2.562,00 TL harçtan, alınması gerekli 269,85 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.292,15‬ TL harcın ilk derece mahkemesince davalıya iadesine, 5.Tarafların artan avanslarının ilk derece mahkemesince iadesine, 6.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 14/12/2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.