Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2021/2093 E. 2021/1498 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2093
KARAR NO: 2021/1498
KARAR TARİHİ: 09/09/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/06/2021
NUMARASI: 2020/550E. 2021/465
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ:10/09/2021
İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 08/06/2021 tarihli ve 2020/550E. 2021/465 K. sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı firma ile davalı arasında 25.04.2016 tarihli, Tübitak 1501 sanayi arge projeleri destek programı kapsamında sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında muhataba projenin hazırlanması, onaylanması, raporlamanın yapılması ve kapanış aşamasına kadar ki sürecin takip edilmesinin taahhüt edildiğini, sözleşmenin davacı tarafından feshedildiğini, sözleşme gereği davalının ödemesi gereken bakiye 34.612,00 TLnin faturalandırıldığını, tebliğ edilmesine rağmen davalının fatura bedelini ödemediğini, İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının süresi içinde borca ve yetkiye itiraz ettiğini, dosyanın yetkili İstanbul … İcra müdürlüğünün gönderildiğini ve … Esas numarası alındığını, davalı İstanbul 25. İcra müdürlüğünde açılan takibe de itiraz ettiğini, itirazın iptalini, icra takibine konu alacağın sözleşme gereği aylık %5 gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile yapılan hizmet sözleşmesinin ,” 3.000,00 TL peşin geri kalan tutar projenin onaylanması ile defaten ödenir.” şeklinde düzenlendiğini, bu miktarın davacıya peşin olarak ödendiğini, davacının haklı bir gerekçe olmadan sözleşmeyi feshettiğini, 34.612,00 TL’lik fatura kesildiğini, bu bedelin ödenmesini içeren fatura fotokopisi bulunan bir ihtarname gönderdiğini, ayrıca sözleşme şartları yerine getirilmediği halde davalıdan ödeme yapılmasının istendiğini, ihtarname ve içeriğine itiraz edilerek fotokopi faturanın iade edildiğini, davacının 24.248,40 TL işlemiş faiz talebinde bulunduğunu, davacıya sözleşmeden kaynaklanan herhangi bir borcunun olmaması nedeniyle yapılan haksız ve kötü niyetli olarak yapılan takibe dayanılarak hak düşürücü süre içerisinde açılan davanın usulden reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; “..6100 sayılı HMK’ da “işlemden kaldırma” madde 150/4’te “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır. ” şeklinde düzenlenmiştir. Davacı vekili 22/04/2021 tarihinde dosyanın yeniden işleme konulmasını içerir dilekçe sunmuş ancak yenileme harcını yatırmamıştır. Mahkememizce sehven harç eksik olmasına rağmen yenileme talebi uyarınca duruşma günü verilmiş fakat davalı vekilinin 08/06/2021 hakim havale tarihli dilekçesi ile dosya resen ele alınmış ve davacı vekilinin yasal 3 aylık süre içinde yenileme harcını yatırmadığı görülmüştür. Yasal sürenin dolmuş olması nedeniyle davacı vekiline harç ikmali hususunda muhtıra çıkarılmaksızın kanuni şartların oluşması dolayısıyla duruşma günü de beklenmeksizin dosya üzerinden yapılan inceleme ile HMK.150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına…” gerekçesi ile; “
HÜKÜM:1-Davanın HMK m.150/5 uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA; ..” şeklinde hüküm tesis edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece davanın harç eksikliği sebebiyle açılmamış sayılması yönünde karar verildiğini, davacı tarafa muhtıra çıkartılarak kesin süre verilmesi gerektiğini, yani harç sebebiyle yenileme dilekçesinin zamanında verilmediğinin kabulü için, mahkeme kalemince harcın istenmesine rağmen yatırılmadığının belgelenmesi gerektiğini, Yargıtay Kararlarında belirtildiği gibi somut olayda, harcın istenmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını,yerel mahkemenin hukuka aykırı kararın kaldırılmasını ve davamızın kabulünü talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemidir. Mahkemece usuli nihai karar verilmiş kararı davacı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Davacı, istinaf dilekçesin de HMK hükümleri gereğince, yenileme harcının kendisinden istenmesi gerektiğini ileri sürmektedir. Mahkemece üç aylık yasal süre geçtiği nedeni ile harç ikmali için kesin süre verilmeyeceği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2019/2133E 2019/12157K.sayılı kararında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150/1. maddesinde; “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar duruşmaya gelmedikleri ve gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri taktirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir” düzenlemesi yer almaktadır. 150/4. maddesi ise “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi duruşma, gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yükletilemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır” hükmünü içermektedir. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 7. maddesinde de; “Muameleden kaldırılan dosya, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda belirtilen süre içinde yenilenmediği takdirde, davanın görülebilmesi yeniden harç verilmesine bağlıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 25.01.1985 gün ve 1984/5 esas 1985/1 sayılı kararında, harç ödenmesinin talepte bulunanın tek başına yapacağı bir işlem olmayıp, yetkili görevlinin önüne gelen işlemi tamamlama görevinin sonucu ve talepte bulunanla birlikte ortaklaşa yapılması gereken bir işlem olduğu vurgulanmıştır. Talepte bulunanın harç yatırmak istediği halde görevlinin almadığını belgeleyip ispatlaması olanaksız derecede güç olmasına karşılık, görevlinin ilgiliden bu harcı istediğini ve fakat ilgilinin yatırmadığını dilekçeye düşeceği bir yazıyla veya tutanak düzenleyerek ispatlaması daha kolay ve hatta görevi gereği olduğu açıklanmıştır. Mahkemece, kanuni süre içerisinde usulüne uygun yenileme talebinde bulunulmadığı gerekçesi ile dava açılmamış sayılmıştır. Ancak mahkemece yenileme harcı ödenmesi konusunda davacı tarafa muhtıra çıkartıldığına dair dosya içerisinde belge bulunmamaktadır. Harca tabi davalarda davanın açılma tarihi (Davanın yenilenme tarihi), harcın yatırıldığı tarihtir. Fakat harç sebebiyle yenileme dilekçesinin zamanında verilmediğinin kabulü için, mahkeme kalemince harcın istenmesine rağmen yatırılmadığının belgelenmesi gereklidir. Bu konuda 25.01.1985 gün ve 5-1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının kıyasen uygulanmalıdır. Bu hususta davacı vekiline herhangi bir süre verilmeden ve mahkeme kalemince harcın istenmesine rağmen yatırılmadığı belgelenmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.” şeklindedir. O halde davacı tarafa iki haftalık kesin süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinden, Davacı vekilinin istinaf taleplerinin HMK 353-.1-a-4.. maddesi gereğince kararın ortadan kaldırılmasına karar vermek gerektiği kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-4 uyarınca İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 08/06/2021 tarihli ve 2020/550E. 2021/465K. kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2.Yukarıda belirtilen kapsamda deliller toplanarak esas yönden yargılama yapılması hususunda dosyanın kararı veren İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davacı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 4.Davacı yatırmış olduğu 59,30 TL harcın talep halinde iadesine, 5.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 09/09/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.