Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2021/1154 E. 2021/969 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/1154
KARAR NO : 2021/969
KARAR TARİHİ: 24/05/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/01/2021
NUMARASI : 2020/172E.- 2021/97K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR YAZIM TARİHİ :24/05/2021
İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 26/01/2021 tarihli ve 2020/172E.- 2021/97K. sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin talebi üzerine, davacı tarafından davalı şirket adına Bolu Orman Müdürlüğü hesabına, (Ek 1 Bolu Orman Bölge Müdürlüğü yazısı) ağaçlandırma bedeli olarak 93.932,47 TL (EK 2 banka ödeme dekontu) arazi izin bedeli olarak 56.041,15 TL (Ek 3 banka ödeme dekontu) teminat olarak ise 25.073,00 TL(Ek 4 adet banka ödeme dekontu) olmak üzere toplamda 175.046,62 TL ödeme yapıldığını, davalıya bu borcunu ödemesi için ihtar çekildiğini, ihtara rağmen borcunu ödemeyen davalılar aleyhine, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, itirazın iptaline, alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, borçlu adına %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince Uyuşmazlığın konusunun, Davacı tarafın davalı adına yapmış olduğu Bolu Orman Bölge Müdürlüğünün ruhsat izni, ağaçlandırma bedeli ve teminat olarak yapmış olduğu ödemelerin geri iadesinin mümkün olup olmadığı icra inkar tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı taraflar arasındaki sözleşme uyarınca borç olarak verilen paranın iadesinin mümkün olup olmadığı varsa ne kadar miktarda olabileceği noktalarında toplandığı, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde, davacı … tarafından davalı … San. ve Tic. Ltd.Şti. aleyhine toplam 183.743,80 TL tutarındaki toplam alacak üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67/1 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesinin mevcut olduğu, Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirdiği, 6100 Sayılı HMK’nın 1.maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verildiği, Somut olay değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın, ticari dava niteliğinde olmadığı, davanın TTK’da düzenlenen mutlak ticari dava niteliği taşımadığı, nispi ticari dava olarak kabulü için gereken her iki tarafın tacir olması ve ticari işletmeleri ile ilgili bulunması koşulunun olayda mevcut olmadığı, davacının kendi şahsi hesabından borç para vermek suretiyle işlemde bulunduğu, davacının kendi ticari işletmesiyle ilgili tasarrufta bulunmadığı, davalı şirket ile herhangi bir ticari iş gerçekleştirmek amacıyla hareket etmediği, taraflar arasındaki ilişkinin Borçlar Kanununda düzenlenen ödünç para verme çerçevesinde değerlendirilerek TTK:4/1 anlamında her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması gereken şartları beraberce karşılamadığından nispi ticari dava olmadığı, mutlak ticari davalardan da olmadığı, (T.C. YARGITAY 5. Hukuk Dairesi ESAS NO:2020/9342 KARAR NO: 2020/10016 Tarih: 16/11/2020 içtihadı) mahkemenin bu davaya bakma görevi bulunmadığı anlaşılmış olup, davanın 6100 Sayılı H.M.K’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan uslden reddi ile mahkemenin görevsizliğine, HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ” şeklinde hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın vedia davası olduğunu davayı kabul etmemekle birlikte bu iddia, ticari şirketi ilgilendirdiğinden Ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, usul ve yasaya aykırı verilen kararın ortadan kaldırılarak davanın devamına karar verilmesini talep etmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davalı şirket adına yatıralan ağaçlandırma, arazi izin ve teminat bedelinin iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine yöneliktir.İlk Derece Mahkemesi TTK nin 4.maddesinde yer alan nitelikte ticari dava olmadığı nedeni ile görevsizlik kararı vermiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin; taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakılacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Eldeki dava; her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanmadığı gibi mutlak ticari dava da olmadığından;İlk derece mahkemesince verilen istinaf incelemesine konu kararda; toplanan deliller, dosyadaki belgelere, gerektirici nedenlere ve görev hususunun değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul yönünden hukuka uygun karara ilişkin; davalının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Davalıdan alınan 59.30 TL harcın mahsubuna yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 24/05/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.