Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2020/961 E. 2021/548 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/961
KARAR NO : 2021/548
KARAR TARİHİ: 31/03/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/06/2018
NUMARASI : 2016/1053E. 2018/734K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 18/06/2018 tarihli ve 2016/1053E. 2018/734K. sayılı dosyasında verilen karar; davacının tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’ e davalı banka tarafından Kadıköy …. Noterliğinin 04/11/2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile … San. ve Tic. Ltd. Şti ve diğer kefilleri tarafından kullanılan krediler bulunduğunu, bu krediler için davalının da müteselsilen kefil sıfatıyla borçlu olduğunu belirtilerek kredi borçlarının ödenmesini, aksi takdirde aleyhine takip başlatılacağının bildirdiğini, oysa ki davalı bankanın ihtarnamesinde yer verilen kredilerin, davacının eşi ve oğlunun ortak oldukları…simli şirket tarafından kullanıldığını, davacı ile davalı banka arasında hiç bir alacak borç ilişkisinin bulunmadığını, sadece eşinin kullandığı krediye muvafakat belgesi imzaladığını, bu belge ile davacının borçlandırılamayacağını,davacının bankaya 10,000.00.-TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı banka tarafından dava dışı …. San. Ve Tic. Şti.’nin borçlarının ödenmemesi üzerine dava dışı şirket ve kefillerine karşı Kadıköy …. Noterliği’nin 04/11/2014 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini ve davacı tarafın ihtarnamede sehven taraf olarak belirtildiğini, ihtarnamenin keşide edilmesinin ardından dava dışı şirket tarafından ilgili borcun ödenmemesi üzerine davalı banka tarafından gerekli incelemelerin yapıldığını ve davacının kefil olmadığının anlaşılması üzerine davacı hakkında herhangi bir yasal girişimde bulunulmayarak dava dışı şirket ve kefili … hakkında Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … E. ve aynı ira müdürlüğünün … E.Sayılı dosyaları ile yasal takip başlatıldığını, takiplerde davacının borçlu olarak dahil olmadığını, açılan davada hukuki bir yarar bulunmadığını, davalının iyi niyetli ve basiretli bir tacir olduğunu davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.İlk derece mahkemesince; “Davanın hukuki yarar yokluğundan reddine,” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mevzuatta yer verilen “takip öncesi menfi tespit” rejimini yok sayarak bir karar verdiğini, ilk derece mahkemesinin red kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;Dava, davacı …’e davalı banka tarafından keşide edilen ihtarname ile …. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin kredi borcuna müteselsil kefil olduğundan alacaklı davalı bankaya yönelik 10.000 TL menfi tespit istemine ilişkindir.Davacı vekili 07/05/2015 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 51.692,00 TL’ye yükseltmiştir.Kararı davacı vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir.Yargıtay19. Hukuk Dairesi 2015/17837E. 2016/8615K.sayılı ilamında;”Davacı vekili,davalı bankanın müvekkiline ihtar göndererek, müvekkilinin önceden ortağı olduğu dava dışı şirketin kredi hesabının kat edilerek 181.446,95 TL’nin ödenmesini talep ettiğini, müvekkilinin dava dışı şirketteki hissesini devrettiğini, şirket lehine verilmiş kefaletinin olmadığını belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya ihtarnamenin sehven gönderildiğini, başlatılan icra takibinde davacının borçlu olarak yer almadığını, davayı kabul ettiklerini, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğini savunarak, müvekkili aleyhine yargılama giderine karar verilmemesini istemiştir. Mahkemece, davalının kabul beyanı doğrultusunda davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Davalı ön inceleme duruşma tutanağının imzalanmasından önce davayı kabul yönünde beyanda bulunduğundan, davalının, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca karar ve ilam harcından 1/3 oranında sorumlu olacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerektirmiştir.” şeklindedir.Eldeki davada davalı yan; sehven ihtarname gönderildiğini davacı hakkında takip yapmadıklarını savunarak davacının bankaya … Şt.nin kredi borcundan dolayı sorumlu olmadığını kabul etmiştir. Ticari ve iktisadi hayatta bir güven ve özen kuruluşu olan davalı bankanın “sehven” şeklindeki savunması yeterli ve geçerli görülemez. Her ne kadar mahkemece, davalının keşide ettiği ihtarnameden sonra da icra takibi yapılmadığı,diğer borçlular hakkında yapılan takipte yer almadığı, bu hali ile dava da hukuki yarar olmadığı sonucuna varılmış ise de, İİK’nın 72.maddesinde takipten önce de menfi tespit davası açılabileceği yasa hükmü olmakla, verilen usuli nihai karar yerinde değildir.Davacı banka davaya cevabında hata yapıldığını açıklamış, açık bir kabul beyanına rastlanmamıştır.Davacı yan; tahkikat aşamasında dava değerini ihtarname tutarını esas alarak ıslah etmiştir..Bu durumda, … Şti.inin davalıdan kullandığı krediye muvafakat belgesi dışında başka bir kefalet vs şeklinde borçlu bulunmadığı anlaşılmış, davacının istinaf talebi yerinde görülmüştür.Bu durum da,HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, mahkeme hükmünün ortadan kaldırılmasına, yeniden hüküm tesisine dair oy birliği oybirliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A.DAVACININ İstinaf Başvurusu Yönünden;1.Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m.353/1-b-2 gereği İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2018 tarihli ve 2016/1053E. 2018/734K. sayılı kararının Ortadan Kaldırılmasına,2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca karşı taraf lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Davacının yatırdığı 44.40TL istinaf karar harcının iadesine B.Davanın Esası Yönünden; 1.Davanın KABULÜ ile davalı tarafça keşide edilen Kadıköy … Noterliği’nin 04/11/2014 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesine konu dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti’ne kullandırılan kredi kefaletinden dolayı 51.692,00 TL davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,2.Dava kıymeti üzerinden hesaplanan 3.531,08TL harcın davalıdan tahsiline hazineye gelir kaydına, 3.Davacının dava açılırken yatırdığı 3.360,28TL peşin harcın davacıya iadesine,4.Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Av. Asg. Ücrt. Trf göre taktir edilen 7.519,96 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5.Davacı tarafından yapılan 641,50TL yargılama giderinden davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan 108,50 TL gider avansının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 31/03/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.