Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2020/829 E. 2021/384 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/829
KARAR NO : 2021/384
KARAR TARİHİ: 03/03/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/03/2017
NUMARASI : 2015/275E. 2017/199K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 07/03/2017 tarihli ve 2015/275E.- 2017/199K. sayılı dosyasında verilen karar; davalı Güçlü…A.Ş. tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle, Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Tuzla 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/158 esas sayılı dosyasında, davalıların yaptığı İSKİ ye ait çalışma sırasında aracının hasar gördüğünü ileri sürerek tazminat davası açtığını mahkemenin 06/04/2011 tarih ve 2010/158 esas 2011/200 sayılı kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verildiğini ve kesinleştiğini; dava dışı … tarafından Tuzla İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyaları ile icra takibi yapıldığını; icra takibine istinaden … A.Ş tarafından 2011/7017 sayılı icra dosyasına 19.746,00 TL ödeme yapıldığını; idarece mahkeme kararında belirtildiği şekilde %25 kusur oranına göre 4.936,50 TL sigorta şirketine ödendiğini; ayrıca, 2011/7021 sayılı icra dosyasından 17/04/2014 tarihinde idareye borç muhtırası gönderildiğini; muhtıraya istinaden icra dosyasına kusur oranına göre 984,46 TL ödeme yapıldığını; muhtıranın idarenin borcu dışındaki kısmının iptali için İstanbul Anadolu ….İcra Hakimliğinin … esasına kayden dava açıldığını ve halen derdest olduğunu davacı idare tarafından yapılan ödemenin asıl sorumlusu davalılar olduğunu; idare ve müteahhit firmalar arasında akdedilen 26925 nolu sözlemenin 9.maddesine göre “işyeri ve çevresindeki bölgede yeterli güvenlik önleminin alınmaması sebebiyle doğabilecek hasar ve zararın ödenmesinden yüklenici sorumludur.. “hükmü gereğince idare tarafından yapılan ödemenin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte toplam:4.936,50 TL + 894,46 TL = 5.830,96 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki iş sözleşmesinin sunulmadığı, Tuzla 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/158 esas sayılı dosyasında taraf olduklarının belli olmadığını, … Sigorta tarafından davacı idareden tahsil edilen bedelin davalıdan talep edilmesinin dayanağının belli olmadığını, davanın reddini savunumuştur. Davalı …. A.Ş cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin işyerinin Şişli ve diğer davalının adresinin Beylikdüzü olması ve davanın rucü niteliği olduğundan dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini, davalı şirketin sözleşmeye konu işi diğer davalı … verdiğini, bu nedenle davanın husumet yönünden reddini, davalı şirket ile diğer davalı … arasında akdedilen sözleşmenin İşin ve İşyerinin Korunması ve Sigortalanması başlıklı 10 ve 19.maddesinde sorumluluk konusu ve kapsamı detaylı belirlendiğini, yine sözleşmenin İş’in ve İşyeri’nin Muhafazası başlıklı 22.maddesinde de belirtildiği üzere, işyerinin ve işyerinde bulunan her türlü malzeme ve levazım ile ihzaratı tesisatın muhafazası Alt Yükleniciye ait olduğunu, davacı talebinin zamanaşımına uğradığını, olayın 2010 yılında meydana geldiği kabul edildiğinde aradan 5 sene geçtikten sonra davalı şirkete kusur yükletilmesini meşru gösterecek herhangi bir bildirim yapılmadan kusurlu ve sorumlu olduğunda bahisle talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu; zararla davalı şirketin faaliyeti hakkında uygun illiyet bağı olmadığını, ayrıca avans faizi işletilmesi ve talep edilmesinin de iyiniyetli olmadığını davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.İlk derece mahkemesince; “..1-Davanın kabulü ile, 5.950,86 TL’nin 4.936,50 TL’sinin 15/02/2013 ödeme tarihinden itibaren 894,46 TL ‘sinin 03/07/2014 ödeme tarihinden itibaren 119,90 TL’sinin 27/02/2014 ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan rücuen tahsili ile davacıya ödenmesine, ..” şeklinde hüküm tesis edilmiştir.Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; görev ve yetki itirazında bulunduklarını, husumet, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davanın esas bakımından ise davacı vekili tarafından dava dilekçesinde davaya ilişkin uyuşmazlık konusunun net olarak izah edilemediğini bu nedenle savunmalarının kısıtlandığını ,Davacı idare ile davalı şirket arasında, 01.12.2009 tarihli” İski Tuzla Şube Müdürlüğü Mes’uliyet Sahası İçerisinde Bozuk,Çökük,Hasarlı ve Hizmet Dışı Kalmış Mevcut Atıksu ve İçmesuyu Hatlarında Komple veya Kısmi Yenileme ve Rehabilitasyon İşi (2)” kapsamında sözleşme imzalandığını ve yer teslimi 11.12.2009 tarihinde yüklenici … San. ve Tic. A.Ş.-… işi davacı idareden teslim aldığını, sözleşmeye konu iş anahtar teslim olarak sözleşme ile diğer davalı … ünvanlı şirkete verildiğini, Sözleşmenin, 10. ve 19. maddesinde sorumluluk konusu ve kapsamı detaylı irdelendiğini, sözleşme ile de sabit olduğu üzere davalı şirkete herhangi bir sorumluluk atfedilemeyeceğini, sözleşmenin İş’in ve İşyeri’nin Muhafazası başlıklı 22.maddesinde de, belirtildiği üzere, işyerinin ve işyerinde bulunan her türlü malzeme ve levazım ile ihzaratı tesisatın muhafazası Alt Yüklenici’ye aittir, hükümlerine yer verildiğini, davalı şirket ile dava dışı … A.Ş.arasında imzalanmış 290410/0290410/02 no’lu İnşaat Bütün Riskler Sigorta Poliçesi bulunduğunu, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 49. ve 52. Maddeleri gereğince; bu dava iş bu dilekçe ile …A.Ş’ye ihbar ettiklerini, yerel mahkeme kararın ortadan kaldırılarak davanın reddini talep etmiştir
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, Davacının davalılar ile yaptığı istisna (Eser) sözleşmesi kapsamında, davalıların oluşturduğu konsorsiyumun; işin ifası sırasında dava dışı 3.kişiye karşı vermiş olduğu zararı tazmin eden davacının yapmış olduğu ödemeyi, davalılardan kusurları oranında rücuen tazmini istemidir. Kararı davalı …. vekili istinaf kanun yoluna getirmiştir. Taraflar arasında; 01/12/2009 tarihli ” İSKİ Tuzla Şube Müdürlüğü mesuliyet sahası içinde bozuk, çökük, hasarlı ve hizmet dışı kalmış mevcut atık su ve içme suyu hatlarının komple veya kısmi yenileme rehabitasyon işi (2)” ne ait sözleşme yapıldığı; bu sözleşmenin davacı İski ile davalı şirket ve … konsorsiyum ile imzalandığı; bu işin ifası sırasında zarara uğradığından bahisle dava dışı … tarafından Tuzla 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/158 esasında açılan davada, davacı İski ve dava dışı … A.Ş, … ve … aleyhine tazminat davası açıldığı; yapılan yargılama sonucunda 06/04/2011 tarihinde 2011/200 karar ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği bu kararın, dava dışı … vekilince İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyası üzerinden icra takibine konu edindiği; davacı tarafından iş bu ilam kapsamında, tazmin edilen zarar karşılığı bedeli dava dışı … A.Ş’ye ödemede bulunulduğu; hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; sözleşme kapsamındaki işin ifası sırasında dava dışı … aracında maddi hasarın oluşumuna neden olunup olunmadığı; oluşan bu zarardan davalılara atfi kabil bir kusurun bulunup bulunmadığı; buna göre davacının tazmin etmek zorunda kaldığı zararı davalılarda rücuen tahsilini talepte haklı bulunup bulunmadığı; haklı ise talep edebileceği tazminat miktarının saptanması; davacının ıslahla artırdığı 119,90 TL’yi davalılardan talep hakkının doğup doğmadığı; noktalarında toplanmaktadır. Davalı …. şirketi davada Ticaret Mahkemesinin görevli olmadığını ileri sürmüş ise de; davacının 2560 sayılı kanun ile kurulmuş ve TTK’nın 18/1 maddesinde özel hukuk hükümlerine göre idare edilen kamu kuruluşu olması yanında ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmekte olduğundan ticari iş niteliğinde ki sözleşmeden doğan bu rucu davasının Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesinde yasaya aykırılık yoktur.Davalı şirket, yetkili mahkemenin her iki davalının iş adreslerine göre değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, işin ifa mahallinde de dava açılabileceğinden HMK 10.maddeye göre bu itirazda yerinde değildir.Davalı şirket önceki davada yer almadıklarını davanın İSKİ’ ye karşı açıldığını, ihbar olunmadıklarını, tazminata konu olayda davalı yüklenicilere kusur izafe edilmediğini o kararın kendileri yönünden kesin hüküm oluşturmayacağını ayrıca bu davada yaptırılan bilirkişi incelemesine göre kendilerinin kusuru bulunmadığının ortaya çıktığını belirterek husumet yönünden red kararı verilmesini savunmuş ise de, davacıdan sözleşme ile iş alan davalının rucu davasında davalı sıfatına sahip olduğu kabul edilmistir.Davalının zaman aşımı itirazı ise, TBK’nın 73. Maddesine göre ödemeden itibaren iki yıl içinde rucu istenebileceğinden haklı değildir.Hal böyle iken; ilk derece mahkemesince verilen istinaf incelemesine konu kararda; toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya münderacatı değerlendirildiğinde, yanlar arasındaki uyuşmazlığın doğru olarak nitelendirildiği, usule- maddi hukuka ilişkin kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği anlaşılmakla; dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, gerektirici nedenlere ve delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve esas yönünden hukuka uygun karara ilişkin; davalının yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla, oy birliği ile aşağıdaki hükmün kurulması cihetine gidilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınan harcın mahsubuna yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına,5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 03/03/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.