Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi 2020/509 E. 2020/916 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
46. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/509
KARAR NO: 2020/916
KARAR TARİHİ: 29/12/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/05/2018
NUMARASI: 2014/1011 Esas, 2018/609 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 21/05/2018 tarihli ve 2014/1011 Esas, 2018/609 Karar sayılı dosyasında verilen karar; davalı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili tarafından, dava dışı … AŞ. ne 04.04.2014 tarihinde banka kanalı ile borç verildiğini, dava dışı … Tic. AS- ise davalıdan alacağı olan temlik bedelini …na olan cari hesap borcuna istinaden 03.04.2014 tarihinde temlik ettiğini, …tan ise; müvekkiline olan işbu borcuna istinaden …. AŞ’den 03.04.2014 tarihli temlikname ile almış olduğu temlik bedelini 07.04.2014 tarihinde davacıya temlik ettiğini, borçlu/davalı aleyhine İstanbul … İcra Miidürlüğü’nün … E Sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın temlik bedelini ödemediğini ve haksız yere icra takibine itiraz ettiğinden iş bu davayı açma zaruretinin hâsıl olduğunu, bu itirazın haksız ve hukuki mesnedden yoksun olup alacağının tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu beyanla davacının alacağı 101.558,70 Euro karşılığı 295.413.05.-TL üzerinden itirazın iptali ile takip talebindeki şartlarla işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde yer alan hususlar ve dava dilekçesi ekinde sunulmuş olan temliknamelerin tarafınca kabul edilmediğini, temlik konusu alacak miktarına itiraz ettiğini, temlik eden ve temlik alanın yetkilerine itiraz ettiklerini, temlik sözleşmelerinin taraflar arasında muvazaalı olarak yapılmış olduğunu, … ile müvekkili arasında var olduğu iddia edilen 101.558.70 Euro tutarındaki alacak miktarına ilişkin itirazının bulunduğunu, bu yönüyle temlik edilen alacağın miktarına itiraz etmekte vc bu tutarda müvekkili …’un borcu olmadığını beyan ettiğini, temlik alan ve temlik edenin yetkisine itiraz ettiklerini, temlik sözleşmesini imzalanabilmesi için bu hususta özel olarak yetki gerektiğini ve temlik alma-vermeye ilişkin özel bir yetki bulunmadığını, … Anonim Şirketine ait imza sirkülerine …’ in münferit imza ile yetkili olduğu hususlarının ayrıntılı olarak tahdidi (sınırlı) şekilde yazılmış olduğunu, temlik alma ve temlik verme konusunda …’e münferit ile yetki tanımlanmadığını, şirketi temsile yetkisi olmayan yönetici tarafından yapılan işlemin şirketi bağlayamayacağını ve sadece işlemi yapan yöneticinin mesuliyetini doğacağını, dava dosyasına konu temliknamelerin muvazaalı olarak yapılmış olduğunu, esas itibari ile …nın alacaklılarından mal kaçırmak kastı ile hareket etliğini, … ile B grubu hissedar olarak şirketi özel kişi ve kurumlar nezdinde (kredikuruluşları hariç) borç ve taahhüt altına sokacak işlemleri münferit imza ile yapma yetkisi bulunmadığını, bu durumun imza sirkülerlerinin 1. bendinde açıkça belirtildiğini, …’in …’den … adına borç alımı yetkisi olmadığını, tarafların amaçlarını gizlemek gayesi ile muvazaalı olarak işlemler gerçekleştirdiklerini, …nın Genel Kurulu’nda iflasını istemek hususunda karar aldığını, …nın diğer alacaklılarını devre dışı bırakmak amacıyla şirket ortaklarından …’in dosyaya konu temlik işlemlerini muvazalı olarak gerçekleştirmiş olduğu kanaatinin olduğunu, …nın Genel Kurulu’nda şirket yönetimi değiştirilerek şirket müdürü ve yönetim kurulu üyesi …’in 2013 yılı faaliyetleri nedeniyle ibra edilmediğini beyanla; sayın Mahkeme tarafından resen nazara alınacak nedenlerle davacının haksız davasının reddedilmesini, yargılama giderleri ve vekutat ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyadan davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 295.413,95 TL asıl alacak, 12.438,16 TL işlemiş faiz üzerinden aynı koşullar ile devamına, 59.082,79 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar süresinde davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava; dava dışı temlik eden şirketten karz akdinden kaynaklı alacağın temlik sözleşmesine istinaden temlik eden dava dışı şirket borçlusu davalıdan tahsili için girişilen takibe vaki itirazın iptali isteminden ibarettir. Eldeki davada; takibin 295.513.95 TL üzerinden açıldığı, takipten itibaren yıllık %11.75 avans faizi talep edildiği, davanın da bu miktar üzerinden açıldığı, ilk derece Mahkemesi’nce yapılan yargılama neticesinde “davanın kabulü ile İstanbul …İcra dairesinin 2014 /9783 numaralı dosyasında itirazın iptali ile takibin 295.413.95 TL asıl alacak ve 12.438,16 TL dava tarihinden itibaren işlemiş faiz olmak üzere takibin devamına” şeklinde hüküm kurulduğu , bu haliyle dava tarihinden sonra işleyen faizin müddeabih haline getirilmek süretiyle 307.852,11 TL üzerinden hüküm tesis edilmiş ise de; faiz dahil hüküm altına alınan toplam miktarın 6235 Sayılı Yasa’nın 5. Maddesi gereğince karar tarihi itibariyle Ticaret Mahkemesi Heyeti tarafından karara bağlanması gereken parasal sınır kapsamında olmasına rağmen; tek hakim kararıyla hüküm tesis edildiği, dava dilekçesinde betimlenen harca esas değerin olan 295.513.95 TL olduğu , bu miktarın tek hakim karar sınırında olduğu, bu durumda mahkemece öncelikle müddeabihin belirlenerek talebin Heyet sınırında olup olmadığının tespiti sonrası hüküm tesis edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar tesisi yerinde görülmemiş, anılı husus kamu düzeninden olmakla; esasa ilişkin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK m.353/1-a-4 uyarınca ilk derece mahkemesince kararın kaldırılarak, yargılamaya devam edilerek karar tesisi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine iade edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK m.353/1-a-4 uyarınca İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 21/05/2018 tarih, 2014/1011 Esas, 2018/609 Karar sayılı Kararının KALDIRILMASINA, Yukarıda belirtilen kapsamda yargılamaya devam edilerek uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi için dosyanın kararı veren İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Davalının yatırmış olduğu 5.045,00 TL nispi harcın talep halinde iadesine, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 29/12/2020 günü, oy birliğiyle, kesin olarak karar verildi.